HAZIRLAYAN: Selvet BAYRAKTAR TOKAT
Merhabalar değerli Umudun Kadınları Dergisi takipçileri. Kadının Güncesi bu defa da birbirinden anlamlı ve olumlu haberlerle sizlerle. Umut ediyorum ki gün geçtikçe mücadeleyle başaran kadınlar çoğalsın ve bizde bu köşemizde böyle motive edici haberlere yer verebilelim.
Önce başlıklar:
Kadınlar kazandı: Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'na kapatma davası reddedildi.
Babasından gizli okuyup Fransa'da doktora yaptı.
Süslü Kadınlar’ farkındalık için pedal çevirdi.
Cinsel istismara karşı tek başına eylem yapan cesur kadın.
Rıza dışı cinsel içerikli görüntülere rekor tazminat.
İngiltere'de aile içi şiddete karşı yeni tedbir.
Kadınlar kazandı: Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'na kapatma davası reddedildi
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na “kanuna ve ahlaka aykırı faaliyet yürütme” ve “aile mefhumunu yok sayarak aile yapısını parçalamak” suçlamasıyla açılan fesih davasının 4. duruşması Çağlayan Adliyesi’nde görüldü. Duruşmada öldürülen kadınların aileleri söz aldı. Konya’da evli olduğu erkek tarafından katledilen Ece Ertürk’ün kardeşi Elif Nur Ertürk, “Hep yanımda oldular. Bazen kendi avukatımdan destek görmedim, platformun avukatları yardım etti.” diye konuştu. Platform temsilcilerinin de konuşmalarının ardından kararını açıklayan mahkeme davayı reddetti.
Duruşmanın ardından Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, adliye önünde basın açıklaması yaptı. Platform temsilcilerinden Gülsüm Kav, “Adliyelerde hak ararken olduğu gibi adaletin üstünlüğünü ve mantık bekliyorduk. Yola ve mücadeleye devam.” diye konuştu. Platformun avukatlarından Leyla Süren ise “Hukukçu olarak Türkiye’de hâlâ hukukun üstünlüğüne dair bir işaret görmeyi çok istiyoruz demiştim, o işareti gördüğümüz için mutluyuz. Özgür ve eşit yaşayacağımız günleri bu mücadelenin sonunda göreceğiz” ifadelerini kullandı.
Duruşmaya katılan İstanbul Barosu Başkanı Filiz Saraç karar sonrası “Kadınlar kazandı! Kadın cinayetlerini önlemek için mücadele edenlerle değil, şiddet uygulayanlarla ve şiddeti doğuran nedenlerle mücadele edilmelidir!” mesajını paylaştı.
Babasından gizli okuyup Fransa'da doktora yaptı
Manisa'nın Yunusemre ilçesine bağlı 20 haneli kırsal Beydere Mahallesi'nden çıkarak Fransa'nın önemli üniversitelerinden birinde doktorasını tamamlayan Sultan Çetinkaya Tahtacı, yaşam hikâyesiyle örnek oldu.
Çetinkaya çiftinin 4 çocuğundan 3'üncüsü Sultan Çetinkaya Tahtacı'nın babası ortaokula gitmesine izin vermedi. İçindeki okuma sevgisi dinmeyen Tahtacı, babasından gizli okumaya karar verdi. Yumurta, tereyağı ve fesleğen satarak 17 yaşında açık öğretim üzerinden ortaokula başlayan Tahtacı, liseyi de büyük zorluklarla yine açık öğretim üzerinden tamamlayarak 23 yaşında mezun oldu.
Okumak için evi terk edip Manisa'ya giden Tahtacı, yazın çalıştığı domates fabrikasından kazandığı parayla dershaneye gitti. Üniversite sınavında İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü kazanan Tahtacı, üniversite 3'üncü sınıfta Erasmus Projesi'yle Fransa'ya gitmeye hak kazandı.
1 yıl okuduktan sonra ülkeye dönerek lisansını bitiren Tahtacı, daha sonra Fransız Edebiyatı’nda yüksek lisansını tamamladı. Bir vakıf üniversitesinde okutman olarak göreve başlayan Tahtacı, doktora için Sorbonne Üniversitesi'nin Grand Ekolü olan EPHE'den kabul gördü. 6 yılın ardından doktorasını tamamlayan Tahtacı, sınır ötesine taşıdığı başarısıyla, "Kız çocukları okuyamaz" diyenlere ders verdi.
Yaşadığı Paris'te evlendiği Ayhan Tahtacı ile hayat kuran Sultan Çetinkaya Tahtacı, başarı hikayesini Türkiye'deki çocuklara ilham, umut ve motivasyon kaynağı olması amacıyla 'Okulsuz köyden Sorbonne'na’ adlı kitabında anlattı.188 sayfalık kitap, internet üzerinden satışa sunuldu.
Yaşamını sürdürdüğü Fransa'dan, Beydere Mahallesi'ndeki ailesinin evine ziyarete gelen Sultan Çetinkaya Tahtacı, kitabına dair açıklamalarda bulundu. Tahtacı, "Okulu olmayan bir köyde doğup büyüdüm. Büyük bir okuma ve başka kültürleri tanıma merakım vardı. Bu merakımın önüne geçemiyordum. Köyden tek çıkış yolu benim için okumaktı. Hem köyümüzde okul olmadığı hem de ailem istemediği için uzun yıllar eğitimden uzak kaldım. Yazın fabrikada çalıştım, tereyağı, köy yumurtası ve fesleğen sattım. O paralarla kitaplarımı aldım ve okula gittim. Çok zorlu bir eğitim hayatım oldu fakat ben asla inancımı kaybetmedim, başaracağıma inandım. Çalışırsam bir gün istediğim yere gelebileceğim konusunda kendime güvendim" dedi. Okumak ve hayallerine kavuşmak için yıllarca mücadele verdiğini belirten Tahtacı, "senelerce çabaladım ve çalıştım, hayal ettiğim gibi dünyanın en iyi üniversitelerinden olan Sorbonne Üniversitesi'nde doktoramı bitirdim. Mücadele verdiğim uzun yolda, birçok engelle karşılaştım ve çok sıkıntılar çektim. Bu engelleri teker teker aştım. Bu yolda öğrendiklerimin ve tecrübelerimin benimle mezara girmesini istemedim. Öğrendiklerimin, Türkiye'deki pek çok kız çocuğuna yardımcı olacağını, ilham ve motivasyon olacağını düşündüğüm için kitaplaştırdım. Kitabımda kör kuyulara düşmüş bir köylü kızının ışığa tırmanma çabasını anlattım. İğneyle kuyu kazarak, bu ışığa nasıl ulaştığını paylaştım okuyacaklarla. Kitabı Türkiye'deki okumak isteyen ve 'Ben ne yapabilirim?' diye çaresiz olan genç kızlara armağan ediyorum. Okuduklarında hiçbir özelliği olmayan bir köylü kızının neler başarabileceğini görüp, onlar da motive olacaktır. Eğer motivasyona ihtiyaçları varsa, bu kitabın onlara ilaç gibi geleceğine inanıyorum" dedi.
‘Süslü Kadınlar’ farkındalık için pedal çevirdi
İzmir’in Karşıyaka ilçesinde başlayıp yıllar içinde uluslararası bir organizasyona dönüşen Süslü Kadınlar Bisiklet Turu bu yıl Dünya Otomobilsiz Kentler Günü çerçevesinde 17 Eylül’de gerçekleştirildi. Organizasyonun ana turu, Karşıyaka Belediyesi’nin de destekleri ile saat 17.30’da Bostanlı Zühtü Işıl Meydanı’nda başladı, Mavişehir Balıkçı Barınağı'na kadar devam etti ve oradan tekrar meydana dönüldü. Ücretsiz olarak düzenlenen ve kayıt gerektirmeyen buluşmaya dileyen tüm kadınlar; kendilerine ait olan, ödünç aldıkları ya da kiraladıkları ve süsledikleri bisikletler ile katıldı.
Her Eylül ayının üçüncü Pazar günü gerçekleşen geleneksel tur bu sene 30 ülkedeki yaklaşık 200 kentte düzenlendi. Auckland, Bakü, Belfast, Bergama, Berlin, Brüksel, Burdur, Çanakkale, Kopenhag, Çorum, Datça, Diyarbakır, Eskişehir, Essen, Foça, Karaman, Köln, Kuala Lumpur, Lizbon, Londra, Özdere, Şanlıurfa, Viyana, Washington, Yüksekova ve Zürih gibi dünyanın dört bir yanındaki, farklı kültürel ve sosyal yapılara sahip kentlerde pedal çeviren kadınlar hem cinsiyet eşitliği hem de bisiklet ulaşımına dikkat çekti.
İzmirli Sema Gür’ün yıllar içerisinde Pınar Pinzuti ve gönüllü kadınlar ile birlikte büyüttüğü Süslü Kadınlar Bisiklet Turu, 2022 yılında Birleşmiş Milletler tarafından “3 Haziran Dünya Bisiklet Günü Özel Ödülü” ile onurlandırıldı. Organizasyon, bugüne kadar birçok ülkede binlerce kadının bisiklete binmeyi öğrenmesine ve bisikleti günlük hayatlarına dâhil etmesine vesile olurken, kadınların toplum hayatında daha görünür hale gelmesi için dünyaya çağrılar yaptı.
Süslü Kadınların öncüsü Sema Gür “Turumuzun başladığı 2013 yılından beri en büyük desteği Karşıyakalı kadınlarımızdan gördük. Yıllardır verdikleri destekten ötürü kendilerine sonsuz teşekkür ediyoruz. Karşıyaka Belediyesi’nin turumuza olan ilgisi ve heyecanından da büyük mutluluk duyuyor, duyarlılığımızı paylaşan tüm hemcinslerimizle bu yıl da renklerimizi birlikte çoğalttığımız için mutluyuz” diye konuştu.
Cinsel istismara karşı tek başına eylem yapan cesur kadın
Karaman'da 2016 yılında 45 erkek çocuğun cinsel istismara maruz kalmasıyla ilgili hakkında soruşturma açılan ve Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne atanan Asım Sultanoğlu’na tepkiler sürüyor. Eski CHP Şanlıurfa Kadın Kolları Başkanı Emine Gizem Çetiner, her gün Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürlüğü binası önüne giderek eylem yapıyor. Cumhuriyet TV’ye konuşan Çetiner, sivil toplum kuruluşlarına çağrıda bulunarak “Beni ve çocuklarınızı yalnız bırakmayın.” dedi.
Asım Sultanoğlu’nun geçmişini dile getiren Çetiner talebini şöyle anlattı:
“Ensar Vakfı’nda 45 tane çocuğun cinsel istismara uğradığı sırada dönemin İl Milli Eğitim Müdürü Asım Sultanoğlu ödüllendirilir gibi İl Milli Eğitim Müdürlüğüne atandı. 45 erkek çocuğunu koruyamayan bir şaibeli şahsın Şanlıurfa’daki binlerce masum yavruyu koruyacağına inancımız olmadığından dolayı tek başıma, 16 gündür her gün saat 16.30’da Milli Eğitim Müdürlüğünün önünde eylemdeyim. O İl Milli Eğitim Müdürü gidene kadar onu rahatsız etmeye, onu kabul etmediğimi isyan ederek söylemeye devam edeceğim.”
Çetiner, 16 gündür yaşadıklarını; “Polislerin psikolojik baskısına maruz kalıyorum. Tek başımayım ve karşımda 9-10 polis var. İlk gün, oyuncakları ve çocukların çizdiği resimleri götürmek istedim ama engellenmeye çalışıldım. İkinci gün, çocukları temsilen balonlarla eylem yapmaya çalıştım. Hoş olmayan sözlerle karşılaştım. Her çocuğu anne babası gibi korumak her ferdin görevidir ama Şanlıurfa’da 15 gündür benim sesimi duyan olmadı” diyerek yalnız bırakıldığını vurguladı.
Rıza dışı cinsel içerikli görüntülere rekor tazminat
ABD'nin Texas eyaletinden bir kadın, "rızası olmadan çekilmiş cinsel içerikli görüntülerini İnternette yayan" eski erkek arkadaşına açtığı davada 1,2 milyar dolar (yaklaşık 32,5 milyar TL) tazminat almaya hak kazandı.
Unilad'in haberine göre; adı güvenlik gerekçesiyle açıklanmayan kadının, dört yıl boyunca ilişki yaşadığı Jamal Jackson Marquees adlı eski erkek arkadaşı, evdeki güvenlik kamerası aracılığıyla sevgilisini gözetlemeye başladı ve bu sayede müstehcen görüntü ve videolarını kaydetti.
Dava dosyasına göre Jamal, ilişkileri Ekim 2021'de sona ermesinin ardından "mahrem görüntüleri sakladı" ve kadına yıllar boyu şantaj yaptı.
Basından derlenen bilgilere göre Jamal, bir süre sonra bu içerikleri Facebook, Instagram ve X gibi sosyal paylaşım ağlarının yanı sıra Porn Hub gibi pornografik içerikli siteler üzerinden yayınlamaya başladı. Bununla da yetinmeyen Jamal, kadının görüntülerini posta yoluyla yakın çevresine gönderdi ve hatta Zoom’a girerek, kadının iş arkadaşlarıyla yaptığı toplantılar sırasında bu içerikleri yayınladı.
Kadının avukatı Bradford J. Gilde, Jamal'ın kadını "mahvetmeyi amaçladığını" söyledi. Avukat Gilde, karardan son derece memnun olduklarını da sözlerine ekleyerek "Üç yıldır nefesimi tutuyormuşum gibi hissediyorum" dedi.
İngiltere'de aile içi şiddete karşı yeni tedbir
İngiltere, "aile içi şiddet" suçundan yargılanıp cezaevinden çıkan kişiler için elektronik kelepçe ile takip uygulaması başlatıyor.
Hükümetin, mağdurlara daha iyi koruma sağlayacağını söylediği bu hamleyle, tahliye edilenlere elektronik kelepçe takılacağı kaydedildi.
Doğu ve Batı Midlands'da başlatılan ve önümüzdeki yıl İngiltere ve Galler'de yaygınlaştırılması beklenen pilot uygulama kapsamında, eski eşine ya da çocuklarına tehdit oluşturan herhangi bir suçlunun, mağdurun evine belirli bir mesafeden yaklaşması yasaklanacak ve sokağa çıkma yasağına tabi tutulacak.
Bu uygulamanın, yaklaşık 500 kadar suçluya uygulanacağı belirtildi. Yasağı ihlal eden suçlular, tespit edilerek cezaevine geri gönderilecek.
Birleşik Krallık Adalet Bakanı Alex Chalk, "Aile içi şiddetten kurtulanlar ortaya çıkarak büyük bir güç ve cesaret göstermişlerdir ve onları daha fazla zarar görmekten korumak için her türlü aracın kullanılması doğrudur. Cezaevinden ayrılanların aile içi istismara devam etme riskine karşı etiketlenmesi, mağdurların hayatlarını yeniden inşa etmelerine ve toplumlarında kendilerini güvende hissetmelerine yardımcı olmak için getirdiğimiz bir başka korumadır" dedi.
İngiltere ve Galler Aile İçi Şiddet Komiseri Nicole Jacobs ise, "Hükümetin bugün aile içi istismar failleriyle mücadele etmek üzere yaptığı açıklamaları memnuniyetle karşılıyorum. Aile içi istismar elektronik etiketleri pilot uygulaması mağdurların korunmasında olumlu bir adımdır" diye konuştu.
Gelecek sayımızda kadına dair umut veren haberlerle buluşmak üzere sevgiyle kalın.
15 Eylül 2023
Merhabalar değerli Umudun Kadınları Dergisi takipçileri. Kadının Güncesi bu defa da birbirinden anlamlı ve olumlu haberlerle sizlerle. Umut ediyorum ki gün geçtikçe mücadeleyle başaran kadınlar çoğalsın ve bizde bu köşemizde böyle motive edici haberlere yer verebilelim.
Önce başlıklar:
Kadınlar kazandı: Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'na kapatma davası reddedildi.
Babasından gizli okuyup Fransa'da doktora yaptı.
Süslü Kadınlar’ farkındalık için pedal çevirdi.
Cinsel istismara karşı tek başına eylem yapan cesur kadın.
Rıza dışı cinsel içerikli görüntülere rekor tazminat.
İngiltere'de aile içi şiddete karşı yeni tedbir.
Kadınlar kazandı: Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'na kapatma davası reddedildi
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na “kanuna ve ahlaka aykırı faaliyet yürütme” ve “aile mefhumunu yok sayarak aile yapısını parçalamak” suçlamasıyla açılan fesih davasının 4. duruşması Çağlayan Adliyesi’nde görüldü. Duruşmada öldürülen kadınların aileleri söz aldı. Konya’da evli olduğu erkek tarafından katledilen Ece Ertürk’ün kardeşi Elif Nur Ertürk, “Hep yanımda oldular. Bazen kendi avukatımdan destek görmedim, platformun avukatları yardım etti.” diye konuştu. Platform temsilcilerinin de konuşmalarının ardından kararını açıklayan mahkeme davayı reddetti.
Duruşmanın ardından Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, adliye önünde basın açıklaması yaptı. Platform temsilcilerinden Gülsüm Kav, “Adliyelerde hak ararken olduğu gibi adaletin üstünlüğünü ve mantık bekliyorduk. Yola ve mücadeleye devam.” diye konuştu. Platformun avukatlarından Leyla Süren ise “Hukukçu olarak Türkiye’de hâlâ hukukun üstünlüğüne dair bir işaret görmeyi çok istiyoruz demiştim, o işareti gördüğümüz için mutluyuz. Özgür ve eşit yaşayacağımız günleri bu mücadelenin sonunda göreceğiz” ifadelerini kullandı.
Duruşmaya katılan İstanbul Barosu Başkanı Filiz Saraç karar sonrası “Kadınlar kazandı! Kadın cinayetlerini önlemek için mücadele edenlerle değil, şiddet uygulayanlarla ve şiddeti doğuran nedenlerle mücadele edilmelidir!” mesajını paylaştı.
Babasından gizli okuyup Fransa'da doktora yaptı
Manisa'nın Yunusemre ilçesine bağlı 20 haneli kırsal Beydere Mahallesi'nden çıkarak Fransa'nın önemli üniversitelerinden birinde doktorasını tamamlayan Sultan Çetinkaya Tahtacı, yaşam hikâyesiyle örnek oldu.
Çetinkaya çiftinin 4 çocuğundan 3'üncüsü Sultan Çetinkaya Tahtacı'nın babası ortaokula gitmesine izin vermedi. İçindeki okuma sevgisi dinmeyen Tahtacı, babasından gizli okumaya karar verdi. Yumurta, tereyağı ve fesleğen satarak 17 yaşında açık öğretim üzerinden ortaokula başlayan Tahtacı, liseyi de büyük zorluklarla yine açık öğretim üzerinden tamamlayarak 23 yaşında mezun oldu.
Okumak için evi terk edip Manisa'ya giden Tahtacı, yazın çalıştığı domates fabrikasından kazandığı parayla dershaneye gitti. Üniversite sınavında İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü kazanan Tahtacı, üniversite 3'üncü sınıfta Erasmus Projesi'yle Fransa'ya gitmeye hak kazandı.
1 yıl okuduktan sonra ülkeye dönerek lisansını bitiren Tahtacı, daha sonra Fransız Edebiyatı’nda yüksek lisansını tamamladı. Bir vakıf üniversitesinde okutman olarak göreve başlayan Tahtacı, doktora için Sorbonne Üniversitesi'nin Grand Ekolü olan EPHE'den kabul gördü. 6 yılın ardından doktorasını tamamlayan Tahtacı, sınır ötesine taşıdığı başarısıyla, "Kız çocukları okuyamaz" diyenlere ders verdi.
Yaşadığı Paris'te evlendiği Ayhan Tahtacı ile hayat kuran Sultan Çetinkaya Tahtacı, başarı hikayesini Türkiye'deki çocuklara ilham, umut ve motivasyon kaynağı olması amacıyla 'Okulsuz köyden Sorbonne'na’ adlı kitabında anlattı.188 sayfalık kitap, internet üzerinden satışa sunuldu.
Yaşamını sürdürdüğü Fransa'dan, Beydere Mahallesi'ndeki ailesinin evine ziyarete gelen Sultan Çetinkaya Tahtacı, kitabına dair açıklamalarda bulundu. Tahtacı, "Okulu olmayan bir köyde doğup büyüdüm. Büyük bir okuma ve başka kültürleri tanıma merakım vardı. Bu merakımın önüne geçemiyordum. Köyden tek çıkış yolu benim için okumaktı. Hem köyümüzde okul olmadığı hem de ailem istemediği için uzun yıllar eğitimden uzak kaldım. Yazın fabrikada çalıştım, tereyağı, köy yumurtası ve fesleğen sattım. O paralarla kitaplarımı aldım ve okula gittim. Çok zorlu bir eğitim hayatım oldu fakat ben asla inancımı kaybetmedim, başaracağıma inandım. Çalışırsam bir gün istediğim yere gelebileceğim konusunda kendime güvendim" dedi. Okumak ve hayallerine kavuşmak için yıllarca mücadele verdiğini belirten Tahtacı, "senelerce çabaladım ve çalıştım, hayal ettiğim gibi dünyanın en iyi üniversitelerinden olan Sorbonne Üniversitesi'nde doktoramı bitirdim. Mücadele verdiğim uzun yolda, birçok engelle karşılaştım ve çok sıkıntılar çektim. Bu engelleri teker teker aştım. Bu yolda öğrendiklerimin ve tecrübelerimin benimle mezara girmesini istemedim. Öğrendiklerimin, Türkiye'deki pek çok kız çocuğuna yardımcı olacağını, ilham ve motivasyon olacağını düşündüğüm için kitaplaştırdım. Kitabımda kör kuyulara düşmüş bir köylü kızının ışığa tırmanma çabasını anlattım. İğneyle kuyu kazarak, bu ışığa nasıl ulaştığını paylaştım okuyacaklarla. Kitabı Türkiye'deki okumak isteyen ve 'Ben ne yapabilirim?' diye çaresiz olan genç kızlara armağan ediyorum. Okuduklarında hiçbir özelliği olmayan bir köylü kızının neler başarabileceğini görüp, onlar da motive olacaktır. Eğer motivasyona ihtiyaçları varsa, bu kitabın onlara ilaç gibi geleceğine inanıyorum" dedi.
‘Süslü Kadınlar’ farkındalık için pedal çevirdi
İzmir’in Karşıyaka ilçesinde başlayıp yıllar içinde uluslararası bir organizasyona dönüşen Süslü Kadınlar Bisiklet Turu bu yıl Dünya Otomobilsiz Kentler Günü çerçevesinde 17 Eylül’de gerçekleştirildi. Organizasyonun ana turu, Karşıyaka Belediyesi’nin de destekleri ile saat 17.30’da Bostanlı Zühtü Işıl Meydanı’nda başladı, Mavişehir Balıkçı Barınağı'na kadar devam etti ve oradan tekrar meydana dönüldü. Ücretsiz olarak düzenlenen ve kayıt gerektirmeyen buluşmaya dileyen tüm kadınlar; kendilerine ait olan, ödünç aldıkları ya da kiraladıkları ve süsledikleri bisikletler ile katıldı.
Her Eylül ayının üçüncü Pazar günü gerçekleşen geleneksel tur bu sene 30 ülkedeki yaklaşık 200 kentte düzenlendi. Auckland, Bakü, Belfast, Bergama, Berlin, Brüksel, Burdur, Çanakkale, Kopenhag, Çorum, Datça, Diyarbakır, Eskişehir, Essen, Foça, Karaman, Köln, Kuala Lumpur, Lizbon, Londra, Özdere, Şanlıurfa, Viyana, Washington, Yüksekova ve Zürih gibi dünyanın dört bir yanındaki, farklı kültürel ve sosyal yapılara sahip kentlerde pedal çeviren kadınlar hem cinsiyet eşitliği hem de bisiklet ulaşımına dikkat çekti.
İzmirli Sema Gür’ün yıllar içerisinde Pınar Pinzuti ve gönüllü kadınlar ile birlikte büyüttüğü Süslü Kadınlar Bisiklet Turu, 2022 yılında Birleşmiş Milletler tarafından “3 Haziran Dünya Bisiklet Günü Özel Ödülü” ile onurlandırıldı. Organizasyon, bugüne kadar birçok ülkede binlerce kadının bisiklete binmeyi öğrenmesine ve bisikleti günlük hayatlarına dâhil etmesine vesile olurken, kadınların toplum hayatında daha görünür hale gelmesi için dünyaya çağrılar yaptı.
Süslü Kadınların öncüsü Sema Gür “Turumuzun başladığı 2013 yılından beri en büyük desteği Karşıyakalı kadınlarımızdan gördük. Yıllardır verdikleri destekten ötürü kendilerine sonsuz teşekkür ediyoruz. Karşıyaka Belediyesi’nin turumuza olan ilgisi ve heyecanından da büyük mutluluk duyuyor, duyarlılığımızı paylaşan tüm hemcinslerimizle bu yıl da renklerimizi birlikte çoğalttığımız için mutluyuz” diye konuştu.
Cinsel istismara karşı tek başına eylem yapan cesur kadın
Karaman'da 2016 yılında 45 erkek çocuğun cinsel istismara maruz kalmasıyla ilgili hakkında soruşturma açılan ve Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne atanan Asım Sultanoğlu’na tepkiler sürüyor. Eski CHP Şanlıurfa Kadın Kolları Başkanı Emine Gizem Çetiner, her gün Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürlüğü binası önüne giderek eylem yapıyor. Cumhuriyet TV’ye konuşan Çetiner, sivil toplum kuruluşlarına çağrıda bulunarak “Beni ve çocuklarınızı yalnız bırakmayın.” dedi.
Asım Sultanoğlu’nun geçmişini dile getiren Çetiner talebini şöyle anlattı:
“Ensar Vakfı’nda 45 tane çocuğun cinsel istismara uğradığı sırada dönemin İl Milli Eğitim Müdürü Asım Sultanoğlu ödüllendirilir gibi İl Milli Eğitim Müdürlüğüne atandı. 45 erkek çocuğunu koruyamayan bir şaibeli şahsın Şanlıurfa’daki binlerce masum yavruyu koruyacağına inancımız olmadığından dolayı tek başıma, 16 gündür her gün saat 16.30’da Milli Eğitim Müdürlüğünün önünde eylemdeyim. O İl Milli Eğitim Müdürü gidene kadar onu rahatsız etmeye, onu kabul etmediğimi isyan ederek söylemeye devam edeceğim.”
Çetiner, 16 gündür yaşadıklarını; “Polislerin psikolojik baskısına maruz kalıyorum. Tek başımayım ve karşımda 9-10 polis var. İlk gün, oyuncakları ve çocukların çizdiği resimleri götürmek istedim ama engellenmeye çalışıldım. İkinci gün, çocukları temsilen balonlarla eylem yapmaya çalıştım. Hoş olmayan sözlerle karşılaştım. Her çocuğu anne babası gibi korumak her ferdin görevidir ama Şanlıurfa’da 15 gündür benim sesimi duyan olmadı” diyerek yalnız bırakıldığını vurguladı.
Rıza dışı cinsel içerikli görüntülere rekor tazminat
ABD'nin Texas eyaletinden bir kadın, "rızası olmadan çekilmiş cinsel içerikli görüntülerini İnternette yayan" eski erkek arkadaşına açtığı davada 1,2 milyar dolar (yaklaşık 32,5 milyar TL) tazminat almaya hak kazandı.
Unilad'in haberine göre; adı güvenlik gerekçesiyle açıklanmayan kadının, dört yıl boyunca ilişki yaşadığı Jamal Jackson Marquees adlı eski erkek arkadaşı, evdeki güvenlik kamerası aracılığıyla sevgilisini gözetlemeye başladı ve bu sayede müstehcen görüntü ve videolarını kaydetti.
Dava dosyasına göre Jamal, ilişkileri Ekim 2021'de sona ermesinin ardından "mahrem görüntüleri sakladı" ve kadına yıllar boyu şantaj yaptı.
Basından derlenen bilgilere göre Jamal, bir süre sonra bu içerikleri Facebook, Instagram ve X gibi sosyal paylaşım ağlarının yanı sıra Porn Hub gibi pornografik içerikli siteler üzerinden yayınlamaya başladı. Bununla da yetinmeyen Jamal, kadının görüntülerini posta yoluyla yakın çevresine gönderdi ve hatta Zoom’a girerek, kadının iş arkadaşlarıyla yaptığı toplantılar sırasında bu içerikleri yayınladı.
Kadının avukatı Bradford J. Gilde, Jamal'ın kadını "mahvetmeyi amaçladığını" söyledi. Avukat Gilde, karardan son derece memnun olduklarını da sözlerine ekleyerek "Üç yıldır nefesimi tutuyormuşum gibi hissediyorum" dedi.
İngiltere'de aile içi şiddete karşı yeni tedbir
İngiltere, "aile içi şiddet" suçundan yargılanıp cezaevinden çıkan kişiler için elektronik kelepçe ile takip uygulaması başlatıyor.
Hükümetin, mağdurlara daha iyi koruma sağlayacağını söylediği bu hamleyle, tahliye edilenlere elektronik kelepçe takılacağı kaydedildi.
Doğu ve Batı Midlands'da başlatılan ve önümüzdeki yıl İngiltere ve Galler'de yaygınlaştırılması beklenen pilot uygulama kapsamında, eski eşine ya da çocuklarına tehdit oluşturan herhangi bir suçlunun, mağdurun evine belirli bir mesafeden yaklaşması yasaklanacak ve sokağa çıkma yasağına tabi tutulacak.
Bu uygulamanın, yaklaşık 500 kadar suçluya uygulanacağı belirtildi. Yasağı ihlal eden suçlular, tespit edilerek cezaevine geri gönderilecek.
Birleşik Krallık Adalet Bakanı Alex Chalk, "Aile içi şiddetten kurtulanlar ortaya çıkarak büyük bir güç ve cesaret göstermişlerdir ve onları daha fazla zarar görmekten korumak için her türlü aracın kullanılması doğrudur. Cezaevinden ayrılanların aile içi istismara devam etme riskine karşı etiketlenmesi, mağdurların hayatlarını yeniden inşa etmelerine ve toplumlarında kendilerini güvende hissetmelerine yardımcı olmak için getirdiğimiz bir başka korumadır" dedi.
İngiltere ve Galler Aile İçi Şiddet Komiseri Nicole Jacobs ise, "Hükümetin bugün aile içi istismar failleriyle mücadele etmek üzere yaptığı açıklamaları memnuniyetle karşılıyorum. Aile içi istismar elektronik etiketleri pilot uygulaması mağdurların korunmasında olumlu bir adımdır" diye konuştu.
Gelecek sayımızda kadına dair umut veren haberlerle buluşmak üzere sevgiyle kalın.
15 Eylül 2023
Yorumlar
Bu yazı için yorum mevcut değil.
Dilerseniz Buradan yeni yorum gönderebilirsiniz.