edfireda@gmail.com
Turuncu fisto elbisesiyle, sağ eli yanında, sol eli belinde, şık bir mekânda, ayakta, tebessüm ediyor.
Yazan: Eda Fırlangeç

Ben bir kadınım, daha küçükken ellerine oyuncaklar verilip evcilikte bile vasıfsız rollere büründürülen, küçük yaşlarda erkek kardeşine karşı mağlupmuş gibi gösterilip aynı can kana mensup kardeşine ondan düşük statüde gösterilen.

Ben bir kadınım yıllar geçtikçe değeri bilinip yüceltilmesi gerekirken hep en az değer verilen. Onuru, gururu ezilen… Sanki erkekleri de biz doğurmuyormuşuz gibi muamele gören.

Ben bir kadınım kimi zaman terkedilen, emeği, sömürülen kimi zaman görmezden gelinen. Kimi zaman yok sayılan, kimi zaman yok edilen.

Her şeyin müsebbibi gösterilen.

Unutuluyor ki, Atamın kızım diyerek sahip çıktığı bir pilot var, tarih dehası..

Bakıyorum da Cumhuriyet’te daha değerli ve daha yaşıyormuş gibi hissediyormuş kadınlar.

Bir kadın olmak dünyada, bir günlüğüne ne büyük meziyet.

Bir kere can güvenliğin yok, evde çalışıyorsun ev hanımısın denip aşağılanıyorsun. Sanki hiçbir işe yaramıyormuşsun gibi. İşte çalışıyorsun, üretmeye çalışıyorsun her şeye herkese rağmen.

Evlat yetiştiriyorsun millete faydalı. Bütün zorlukları göğüsleyip siper ediyorsun kendini ferah bir ömür için.

Hepsinden önce minicikken hayaller kuruyorsun “Doktor olacağım insanları kurtaracağım, mimar olup sıcacık hayallerin kurulabileceği evler yapacağım, avukat, hakim olup adalet sağlayacağım” diyorsun ama ya eğitimin yarım bıraktırılıp yapamıyorsun ya da izin verilmiyor ki ömrün olsun da yapabilesin.

Böylesi de kader olarak dudaklarda yerini alıyor. Tek bir kelime kader.

Kaderi yönetmene bile izin verilmezken mücadeleyle solup gidiyorsun.

Sen bir kadınsın, kudretin her şeyin üstünde. Sen bir kadınsın senin ellerin mucize.

Nefesin vefa ettikçe şifasın sen sadece kendin kendine.

Öyle kadınlar var ki okuması yarım kalmış, bir sürü çocuk yetiştirmiş. Onları büyütürken kendi de değişmiş düzene dur demese de kendi bir düzen kurmuş.

Evet o güç bizde biz kendimiz istedikçe.

Karanlıklar nasıl aydınlanır bilir misin?

Sadece basitçe kalkıp bir düğmeye dokunup ışık yakarak.

İşte sen hem o ışığı yakan, hem de o ışıksın.

Okumadın belki ama hiçbir şey bitmedi. Daha hiçbir şey yaşamadın, görmedin ki güzellikleri.

Hayat koskocaman bir gökyüzü, sen de kayacak bir yıldızsın. Kim engel olabilir ki kaymana?

Kayıpta dünyayı güzel ellerinle aydınlatmana. Kaderi de yönetecek sensin.

Tarihte öyle güçlü öyle cefakâr kadınlar var ki işte onlardan sadece birisi de sensin, benim.

Umut hep var, gözünü kapatıp kulağını tıkamadığın sürece.

Kelimeler yetmez seni, beni, bizi anlatmaya.

Sesinle aydınlatarak başla sabahlara. Bir günaydını da oğluna kızına söylerken, sadece kendine söyle.

Evet, yazmakla bitmez ama bir mürekkepte sen akıt bembeyaz sayfalara kelimelerinle.

İşte görelim o zaman ne mucizeler çıkacak kadından. Günler bizim, aylar yıllar.

İyi ki iyi ki bir kadınsın, dünyayı çepeçevre saracak bir şefkatin var.

Ben bir kadınım, üretiyorum ve ürettikçe umutluyum.

Umudumu yitirene kadar uğraşsalar da, sabrımı sınayıp sonunu getirmeye çalışsalar da., İflahım kuruyana kadar uğraşılıp her gün ölümle tehdit edilsem de bir gün bitecek. Rahat bir nefes alacağım.

Nefesimi şimdi de alırken hep varım, hep de var olacağım.

16 Temmuz 2022

Yorumlar

Bu yazı için yorum mevcut değil.
Dilerseniz Buradan yeni yorum gönderebilirsiniz.