Uzun siyah saçlarını toplamış, gözlüklü, açık mavi hırka içinde, mavi çizgili beyaz gömleği var. İki eli, önünde açık olan laptopun üzerinde.
Bir anne ve küçük oğlu mutfakta birbirlerine sarılmış. İkisi de çizgili tişört giymiş. Anne, elinde bir demet kırmızı lale tutuyor. Anne ve oğul birbirlerine çok yakın duruyor ve burun buruna gelmişler. Arka planda bulanık bir mutfak tezgâhı ve dolaplar var.

Sevgili Umudun Kadınları Dergisi İzleyicileri. Dergimizin bir önceki sayısı olan Mayıs sayısında anneler günü yazısını bu günle ilgili yeni öğrendiğim bilgileri paylaşmak için yazmayı planlamıştım ancak, farklı bir yazı ortaya çıkmıştı. Bu bilgileri de bu sayıda yazacağımı söylemiştim. Haydi başlayalım. 



Öncelikle bu konuda şimdiye dek bildiklerimiözetleyeyim. 



Batı Virginialı öğretmen Anna Jarvis, 9 Mayıs 1905'te annesini kaybetti ve bundan iki yıl sonraki ölüm yıl dönümünde evine çağırdığı arkadaşlarına, her yıl anneler günü adıyla bir kutlama yapılmasını önerdi. Anna bu uğurda çalışmış çabalamıştı ve ilk anneler günü 10 Mayıs 1908'de,annesinin yirmi yıl ders verdiği, Grafton'daki Andrews Metodist Pazar Okulu’nda, 407 çocuk ve annelerinin katılımıyla kutlandı. Anna vaazdan sonra tüm çocuklara annesinin en sevdiği çiçek olan karanfiller hediye etti. 



Törenin düzenlendiği tarih Mayıs ayının ikinci Pazar gününe denk geliyordu. Anna, bu tarihten sonra Mayıs ayının ikinci pazar gününün Anneler Günü olarak ilan edilmesi için bir kampanya başlattı.



Aynı yıl içerisinde Amerika Birleşik Devletleri Kongresi, Anneler Gününün resmi tatil olmasını öngören bir karar tasarısını reddetti. Ancak 1911 yılına gelindiğinde tüm eyaletlerde tatil olmasa da özel bir gün olarak kabul edilmiş haldeydi.



Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Woodraw Wilson, 1914 yılında yayınladığı kararname ile Mayıs ayının ikinci Pazarını Anneler Günü ve resmi tatil ilan etti.



Daha sonra dünyadaki birçok ülke bu tarihi Anneler Günü olarak kutlamaya başladı.



Ancak, Anna huzura kavuşamadı. Anneler günününticarileştiği gerekçesiyle davalar açtı, kaybetti. Bu uğurda evini ve sağlığını kaybedip, devletin ve arkadaşlarınınyardımlarına muhtaç hale geldi. 1948 yılında, seksen dört yaşında özel bir sanatoryumda öldü. 



Türkiye'de ise Anneler Günü'nün Mayıs Ayının ikinci Pazarında kutlanması, Türk Kadınlar Birliği'nin girişimleriyle 1955 yılında kabul edildi. İlk Anneler Gününde yılın annesi olarak Erzurumlu Nene Hatun seçildi.



Şimdi, yeni öğrendiğim bilgileri anlatayım.



Ben sanıyordum ki, Anna annesini çok küçük yaşta kaybetmiş ve onu çok seviyormuş, çok özlüyormuş. Meğer annesini kaybettiğinde, Anna 41 yaşındaymış. Annesi hayattayken, onunla olan problemlerini aşamamış. Annesini çocuklarıyla ilgilenmemekle suçluyormuş. Kafasındaki bu sıkıntıları yenemeden, iç hesaplaşmalarını tamamlayamadan annesini kaybettiği için, bu durum acısını daha da arttırıyormuş. Geç de olsa annesini affetmesi gerektiğine kanaat getiren Anna, annesinin ölümünden iki sene sonra en yakın arkadaşlarını evine çağırmış ve ülke genelinde kutlanacak bir anneler günü fikrini ilk onlara açmış. 



Anneler Günü Dünya'da farklı günlerde kutlanıyormuş.



Ayrıca, anneler günü sandığım kadar yeni bir gelenek değilmiş. Bu gelenek, Antik Yunanların Yunan mitolojisindeki pek çok tanrı ve tanrıçanın annesi olan Rhea onuruna verdikleri yıllık ilkbahar festivali kutlamalarıyla başlarmış. Antik Romalılar da ilkbahar festivallerini İsa'nın doğumundan 250 yıl öncesinden, ana tanrıça Kibele onuruna kutluyorlarmış. Kibele ve Rhea bereketiyle ve şefkatiyle tanınır. Bahar geldiğinde bu iki ana tanrı, bereket getirir. Yani, annenin bir eve bereket getirdiği de düşünülebilir.



Anneler gününe dair ilk kayıt İngiltere’de bulunmuş. 1644 yılına ait olan bu belgede 'mothering day' olarak anılıyormuşAnneler günü. Annelerin kutsallığından çok kilise Ana’yı takdir etmek, kutlamak için başlatılmış bir kurum olarak görünüyor.



Ayrıca, Almanya’da Nasyonal Sosyalizmin yükselişiyle, "kadın eşittir ana" zihniyetine çok önem veren Nazilertarafından benimsenmiş ve yüceltilmiş. Bu nedenle anneler gününün Avrupa’ya daha çok yayılması sağlanmış.



Anneler, evlatlarını koşulsuz sever ve onlar için ellerinden geleni yapar diye kabul edilir. Anna’nın hikâyesinde durumun pek de böyle olmadığını gördük. Bir anmayla başlayan anneler günü, annemizin hayatımızdaki yerinin, olumlu ya da olumsuz ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Anna’nın hikâyesiylebaşlayan bugün, benim için artık saygı, sevgi ve değer vermenin hem anne hem de çocuk açısından karşılıklı olmasının çok kıymetli olduğunun simgesi. Umarım sizin için önemli insanlarla iç hesaplaşmalarınızı zamanında tamamlayıp huzurlu bir yaşam sürersiniz. Anneler günümüz kutlu olsun. Umutla kalın.



Kaynaklar



https://tr.wikipedia.org/wiki/Anneler_G%C3%BCn%C3%BC



https://eksisozluk.com/anneler-gunu--72708



https://www.bbc.com/turkce/haberler-44030832



12 Haziran 2024

Yorumlar

Bu yazı için yorum mevcut değil.
Dilerseniz Buradan yeni yorum gönderebilirsiniz.