YAZAN: Rahime SÖYLEMEZ ÇETİN
Merhaba sevgili okurlar. Kursa başladığım ilk gün hocamla tanıştım. Tanışma esnasında, hocam ihtiyatlı ve tedirgin olsa da ’önyargılı değilim; kazanmaktan yanayım’ diyerek beni kursa entegre etti. Mutfakta iyi olduğumu belirterek “zamanla beni tanıyacaksınız hocam!” dedim. Başka bir şey söylemeden gidip kurs arkadaşlarımla tanıştım. 22 kişinin içinde tek görme engelli bendim. Hocamdan izin alarak mutfağı tanımak istedim. Önceden uygulamalı mutfaklarda deneyimim olmuştu ama bu mutfak diğerlerine göre daha küçüktü. İlerleyen günlerde de mutfakta çalıştıkça her şeyin yerini daha iyi belirleyecektim.
Bir ay sonra müdürün beni görme engelli olduğum için bir sıkıntı yaşayabileceğim, mutfakta bir şekilde kaza geçirebileceğim endişesiyle aşçılık kursuna almak istemediğini öğrendim ve çok üzüldüm. Bunun üzerine kaydımı yapan memur arkadaşın yanına gidip konuyu anlatınca, memur arkadaşım bu durumu kafama takmamam gerektiğini söyledi ve müdürün beni mutfakta rahat bir şekilde çalışırken gördüğünü bu yüzden bir sıkıntı olmayacağını garanti ederek beni rahatlattı.
Önyargıları azaltmak için risk almamız gerekiyormuş. Yaşamış olduğum deneyimden öğrenmiştim bunu.
Kursa başladığım ikinci gün, meyhane pilavı ve ızgara köfte yaptık, meyhane pilavını ben ve birçok arkadaşım ilk defa duyuyorduk.
Meyhane pilavının yapılışı: Bir adet soğanı küçük küçük doğruyoruz. Tencereye yarım çay bardağı sıvı yağı boşaltıyoruz ve doğradığımız soğanı ekleyerek kavuruyoruz. Küçük küçük doğranmış bir adet yeşilbiberi de ekliyoruz. (Bütün sebzeler oldukça küçük doğranmalıdır) 2-3 dakika kavurup doğramış olduğumuz bir adet havucu da ilave ediyoruz ve 2-3 dakika daha kavuruyoruz. Aynı işlemi birer adet patates, patlıcan, domates için de uyguluyoruz. Ardından bir yemek kaşığı salçayı ilave ederek kavurma işlemine devam ediyoruz. İki çay kaşığı tuz, bir çay kaşığı karabiber, bir çay kaşığı kimyon, bir çay kaşığı pul biberi de ekleyip karıştırıyoruz. Tuz ve baharatları damak tadımıza göre de ayarlayabiliriz. 2 su bardağı bulgur, 3 su bardağı sıcak suyu da ilave ettikten sonra karıştırıyoruz. Tencerenin kapağını kapatarak pilav suyunu çekinceye dek kısık ocakta pişiriyoruz. Ocağı kapadıktan sonra pilavımızı on dakika dinlendiriyoruz.
Izgara köftenin yapılışı: Yoğurma kabına 500 gr dana kıymayı alıyoruz. Üzerine bir adet rendelenmiş soğan, bir adet yumurta, bir çay bardağı galeta unu, bir fincan maden suyu, bir çay kaşığı karabiber, bir çay kaşığı kimyon, bir tatlı kaşığı tuz, küçük paketler halinde olan bir paket köfte harcını da ilave ettikten sonra yoğuruyoruz. İnce kıyılmış yarım demet maydanozu da ekleyip köftemiz özleşinceye kadar yoğuruyoruz. Köftemize şekil verdikten sonra ızgara tavada yağsız pişiriyoruz. Madensuyunu köftemizin içine koyduğumuzda köftenin içinin daha güzel pişmesini ve kabarmasını sağlıyoruz.
Pırasa yemeğini hazırlarken, hocam pırasa doğrayışımı beğenmedi. Pırasayı doğrarken biraz daha yan doğramam gerektiğini, havuçları da jülyen, yani ince doğramamın uygun olacağını belirterek yemekteki bu görüntünün önemini vurguladı. Hocam, pırasa yemeğini salçayla değil de domates sosuyla pişirmemiz bilgisini de verdi.
Başka sayılarda görüşmek üzere kolay gelsin.
Merhaba sevgili okurlar. Kursa başladığım ilk gün hocamla tanıştım. Tanışma esnasında, hocam ihtiyatlı ve tedirgin olsa da ’önyargılı değilim; kazanmaktan yanayım’ diyerek beni kursa entegre etti. Mutfakta iyi olduğumu belirterek “zamanla beni tanıyacaksınız hocam!” dedim. Başka bir şey söylemeden gidip kurs arkadaşlarımla tanıştım. 22 kişinin içinde tek görme engelli bendim. Hocamdan izin alarak mutfağı tanımak istedim. Önceden uygulamalı mutfaklarda deneyimim olmuştu ama bu mutfak diğerlerine göre daha küçüktü. İlerleyen günlerde de mutfakta çalıştıkça her şeyin yerini daha iyi belirleyecektim.
Bir ay sonra müdürün beni görme engelli olduğum için bir sıkıntı yaşayabileceğim, mutfakta bir şekilde kaza geçirebileceğim endişesiyle aşçılık kursuna almak istemediğini öğrendim ve çok üzüldüm. Bunun üzerine kaydımı yapan memur arkadaşın yanına gidip konuyu anlatınca, memur arkadaşım bu durumu kafama takmamam gerektiğini söyledi ve müdürün beni mutfakta rahat bir şekilde çalışırken gördüğünü bu yüzden bir sıkıntı olmayacağını garanti ederek beni rahatlattı.
Önyargıları azaltmak için risk almamız gerekiyormuş. Yaşamış olduğum deneyimden öğrenmiştim bunu.
Kursa başladığım ikinci gün, meyhane pilavı ve ızgara köfte yaptık, meyhane pilavını ben ve birçok arkadaşım ilk defa duyuyorduk.
Meyhane pilavının yapılışı: Bir adet soğanı küçük küçük doğruyoruz. Tencereye yarım çay bardağı sıvı yağı boşaltıyoruz ve doğradığımız soğanı ekleyerek kavuruyoruz. Küçük küçük doğranmış bir adet yeşilbiberi de ekliyoruz. (Bütün sebzeler oldukça küçük doğranmalıdır) 2-3 dakika kavurup doğramış olduğumuz bir adet havucu da ilave ediyoruz ve 2-3 dakika daha kavuruyoruz. Aynı işlemi birer adet patates, patlıcan, domates için de uyguluyoruz. Ardından bir yemek kaşığı salçayı ilave ederek kavurma işlemine devam ediyoruz. İki çay kaşığı tuz, bir çay kaşığı karabiber, bir çay kaşığı kimyon, bir çay kaşığı pul biberi de ekleyip karıştırıyoruz. Tuz ve baharatları damak tadımıza göre de ayarlayabiliriz. 2 su bardağı bulgur, 3 su bardağı sıcak suyu da ilave ettikten sonra karıştırıyoruz. Tencerenin kapağını kapatarak pilav suyunu çekinceye dek kısık ocakta pişiriyoruz. Ocağı kapadıktan sonra pilavımızı on dakika dinlendiriyoruz.
Izgara köftenin yapılışı: Yoğurma kabına 500 gr dana kıymayı alıyoruz. Üzerine bir adet rendelenmiş soğan, bir adet yumurta, bir çay bardağı galeta unu, bir fincan maden suyu, bir çay kaşığı karabiber, bir çay kaşığı kimyon, bir tatlı kaşığı tuz, küçük paketler halinde olan bir paket köfte harcını da ilave ettikten sonra yoğuruyoruz. İnce kıyılmış yarım demet maydanozu da ekleyip köftemiz özleşinceye kadar yoğuruyoruz. Köftemize şekil verdikten sonra ızgara tavada yağsız pişiriyoruz. Madensuyunu köftemizin içine koyduğumuzda köftenin içinin daha güzel pişmesini ve kabarmasını sağlıyoruz.
Pırasa yemeğini hazırlarken, hocam pırasa doğrayışımı beğenmedi. Pırasayı doğrarken biraz daha yan doğramam gerektiğini, havuçları da jülyen, yani ince doğramamın uygun olacağını belirterek yemekteki bu görüntünün önemini vurguladı. Hocam, pırasa yemeğini salçayla değil de domates sosuyla pişirmemiz bilgisini de verdi.
Başka sayılarda görüşmek üzere kolay gelsin.
Yorumlar
Bu yazı için yorum mevcut değil.
Dilerseniz Buradan yeni yorum gönderebilirsiniz.