selvetbayraktarr@hotmail.com
Uzun, gür, kahverengi saçları, mavi kazağıyla, elleri klavyenin üzerinde çalışıyor.
Mor renkli bir şişeden dökülmüş beyaz yuvarlak tabletler. Şişe yan yatmış ve tabletler etrafa dağılmış. Arka plan düz ve açık renkli.
HAZIRLAYAN: Selvet BAYRAKTAR TOKAT
selvetbayraktarr@hotmail.com
SESLENDİREN: Filiz ARICIOĞLU
Kucak dolusu merhabalar değerli dergi takipçilerimiz. Bu defa daha çarpıcı araştırma sonuçlarıyla sizlerleyiz. Önce başlıklar:
Kadınlarda teşhircilik ve kumar bağımlılığı gibi yan etkileri olan ilaç hakkında neler biliniyor?
Uzmanlar uyardı: Antidepresan ilaçları demans riskini artırıyor olabilir mi?
Kadınlarda teşhircilik ve kumar bağımlılığı gibi yan etkileri olan ilaç hakkında neler biliniyor?
Huzursuz bacak sendromu gibi hareket bozuklukları için reçeteyle ilaç alan hastalar, riskli cinsel davranışlarda bulunmalarına sebep olan ciddi yan etkiler hakkında doktorlarının kendilerini uyarmadıklarını söyledi.
BBC' ye konuşan 20 kadın, karşı konulamaz bir hareket etme dürtüsü yaratan huzursuz bacak sendromu için kendilerine verilen ilaçların hayatlarını mahvettiğini anlattı.
İlaç üreticisi GSK tarafından hazırlanan ve bizim de gördüğümüz bir rapor şirketin, dopamin agonisti olarak bilinen bu ilaçlar ile pedofilinin de aralarında bulunduğu "sapkın" cinsel eylemler arasındaki bağlantıdan 2003 yılında haberdar olduğunu gösteriyor.
Prospektüslerde bu yan etkiye açık bir referansta bulunulmasa da Birleşik Krallık' ın ilaç düzenleyici kurumu, libido artışı ve zararlı davranışlar hakkında genel uyarı yapıldığını söyledi. GSK’ da broşürlerde değişen cinsel isteklere referans yapıldığını söylüyor.
Riskli cinsel davranışlarda bulunma dürtüsü gösteren kadınlardan bazıları, buna neyin sebep olduğuna dair hiçbir fikirleri olmadığını söyledi. Bazıları da daha önce hiç yapmamalarına rağmen, kumar oynamaya ya da alışveriş yapmaya mecbur hissettiklerini anlattı. İçlerinden biri, 150 bin sterlinden (7 milyon TL) fazla borca girdiğini söyledi.
Birçok kadın gibi Claire de hamileliği sırasında huzursuz bacak sendromu geliştirmiş. Hareket etmek için duyduğu amansız ihtiyaca ek olarak sık sık uykusuzluk ve cildinin altında karıncalanma hissi deneyimlemiş.
Bu his doğumdan sonra da devam etmiş ve Claire'e dopamin agonisti olan ropinirol etkin maddeli bir ilaç reçeteyle verilmiş.
Claire doktorlarının hiçbir yan etki hakkında kendisini uyarmadığını söylüyor. İlacın ilk başta huzursuz bacak sendromu konusunda inanılmaz etkili olduğunu söyleyen Claire, yaklaşık bir yıl geçtikten sonra daha önce hiç deneyimlemediği cinsel dürtüler hissetmeye başlamış.
"Bunu yalnızca sapkın olarak tarif edebilirim" diyen Claire'in, bu tür davranışlarla bağlantıyı kuran ve "sapkın" ifadesinin geçtiği GSK araştırmasına dair hiçbir bilgisi yoktu. Claire bu ilacı aldıktan sonra eşi benzeri görülmemiş seks dürtüleri hissetmeye başladığını söylüyor.
Claire sabahın erken saatlerinde evden çıkmaya ve seks yapacak birini bulmak için dolaşmaya başladığını anlatıyor. Transparan bir üst ve ceket giyerek bulduğu her erkeğe göğsünü gösteriyormuş.
Bir partneri olmasına rağmen bunu düzenli olarak yaptığını anlatan Claire, gitgide daha tehlikeli konumlar seçtiğini söylüyor:
"Kafanda yaptığının yanlış olduğunu bilen bir parça kalıyor, ancak seni o kadar çok etkiliyor ki yaptığının bile farkında olmuyorsun."
Claire bu dürtülerini ilaçla bağlantılandırmasının yıllar sürdüğünü söylüyor, dürtüleri de neredeyse ilacı bırakır bırakmaz yok olmuş. Claire tamamen "utanç" duyuyor ve kendini tehlikeye atmış olması yüzünden "aşağılık hissediyor". Kumar ve yüksek cinsel istek gibi dürtüsel davranışlar uzun süredir dopamin agonisti ilaçların broşürlerinde yan etki olarak belirtiliyor.
Birleşik Krallık' ın sağlık tavsiyesi kurumu Ulusal Sağlık ve Bakım Mükemmeliyeti Enstitüsü'ne göre yan etkiler, bu ilaçları kullanan huzursuz bacak sendromu hastalarının yüzde 6'sı ila yüzde 17'sinde tezahür ediyor.
Oysa Birleşik Krallık' ın Ulusal Sağlık Servisi'ne (NHS) göre herhangi bir ilacın "sık görülen yan etkilerinin" kullanan kişilerin yalnızca yüzde 1'ini etkilediği düşünülür.
Şizofreni için de kullanılan bu ilaçlar, hareketlerimizi düzenlememize yardımcı olan ve beynimizde doğal olarak bulunan dopamin kimyasalının davranışlarını taklit ederek çalışıyor.
Dopamin "mutluluk hormonu" olarak da biliniyor çünkü bir şeyden keyif aldığımızda ya da ödüllendirildiğimizi hissettiğimizde aktif hale geliyor.
Ancak akademisyenlere göre bu agonist ilaçlar bu hisleri fazla uyarabilirken hareketlerimizin sonuçlarına dair algımızı yeterince uyaramayabiliyor, bunun sonucunda da dürtüsel davranışlara yol açıyor. Bu kişiler ropinirolün kumar borçlarına ve ilişkilerinin sonlanmasına sebep olduğunu söylüyordu.
Aynı zamanda 2000 yılı kadar erken bir tarihte tıbbi araştırmalarda ilaç ile bu tür davranışlar arasındaki bağlantının kurulmasına rağmen GSK' nin Mart 2007'ye kadar ürün prospektüsünde hiçbir uyarıya yer vermemesinden şikâyet ediyorlardı.
Toplu davada uzlaşmaya gidildi, ancak GSK bu olaylardan sorumluluğu olduğunu reddetti.
Ciddi yan etki vakaları başka ülkelerde de özellikle de Parkinson hastalığı için kullanılan ilaçlarla bağlantılı olarak bildirildi.
Fransa'da bir mahkeme iki çocuk babası bir adama ropinirolün kendisine homoseksüel dürtüler kazandırdığı şikâyeti için tazminat hakkı verdi, hiçbir sabıka kaydı bulunmayan bir başka adam da kedilere işkence etmeye başladı.
ABD'de de Amerikan Uyku Tıpı Akademisi bu ilaçların yalnızca yaşam sonu bakımı gibi kısa süreli tedavilerde kullanılmasını öneriyor. Danışman Nörolog Doktor Guy Leschziner ilaçların yine de önemli bir rol oynadığını ancak ilaç şirketlerinin, sağlık yetkililerinin ve doktorların hastaları yan etkiler konusunda uyarmakta duyarlı davranması gerektiğine inandığını söylüyor.
GSK, BBC' ye yaptığı açıklamada ropinirolün 17 milyondan fazla tedavi için reçetelendiğini ve "kapsamlı klinik deneylerden" geçtiğini söyledi.
Şirket ilacın etkili olduğunun kanıtlandığını ve "iyi tanımlanmış bir güvenlik profili" olduğunu ekledi:
"Tüm ilaçlarda olduğu gibi olası yan etkileri var ve bunlar reçete bilgilerinde açıkça belirtiliyor."
"Sapkın" cinsel davranışlarla bağlantı kurulan 2003 araştırmasına yanıt olarak GSK bunun sağlık yetkilileriyle paylaşıldığını ve prospektüs bilgilerini değiştirmek için kılavuz olduğunu söyledi.
Artık yan etkiler arasında "değişen ya da artan cinsel istek" ve "ciddi endişe yaratan davranışlar" özellikle belirtiliyor. İngiltere Sağlık ve Sosyal Bakım Bakanlığı yorum yapmayı reddetti. Ropinirol içeren ilaçlar Türkiye'de de satılıyor.
İlacın prospektüsünde aşırı kumar oynama veya aşırı cinsel davranış gibi olağanüstü dürtüler yaşayan veya yaşamış olanların bu ilacı dikkatli kullanması gerektiği aktarılıyor.
"Bağımlılık yaratan kumar, aşırı yeme veya harcama, anormal derecede yüksek cinsel istek ya da cinsel düşünceler veya duygularda artış" durumunda doktorlara danışılması tavsiye ediliyor.
İngiltere'de olduğu gibi Türkiye'deki prospektüste de "sapkınlıktan" açıkça bahsedilmiyor.
Prospektüste bu yan etkiler sıklığı "çok yaygın", "yaygın" veya "yaygın olmayan" kategorilerde değil "bilinmiyor" kategorisinde yer alıyor.
Cinsel davranışın yalnızca artmayacağı, aynı zamanda değişebileceği de sadece bu kısımdaki "kişinin kendisi ya da başkaları açısından önemli bir sorun teşkil edecek şekilde değişmiş veya artmış cinsel ilgi ve davranış" bölümünde yer alıyor.
İlacın kısa ürün bilgisinde ise hastalar ve bakıcılarının bu tür dürtü kontrol bozukluklarının değişmesi ihtimaline karşı bilgilendirilmesi ve bu tip semptomlar gelişirse dozun ya azaltılması ya da aşamalı olarak bırakılması gerektiği aktarılıyor.
BBC Türkçeye bilgi veren İstanbul Eczacılar Odası, bu tip yan etkilerin çok ekstrem bir durum olduğunu ve bu etkin maddelere sahip ilaçların Türkiye'de çok fazla kullanılmadığını belirtti.
Uzmanlar uyardı: Antidepresan ilaçları demans riskini artırıyor olabilir mi?
Demans teşhisi alan hastalar için depresyon, kaygı ve huzursuzluk oldukça yaygın görülen belirtilerdir. Bu nedenle doktorlar, hastaların ruh sağlığını korumak ve yaşam kalitesini artırmak için sık sık antidepresan tedavisine başvurur. Ancak yeni bir araştırma, antidepresanların bilişsel gerilemeyi hızlandırabileceğini öne sürerek endişelere yol açtı. Uzmanlar, bu çalışmanın kesin bir sonuç sunmadığını ve bulguların dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor. BMC Medicine dergisinde yayımlanan çalışmaya göre, demans hastalarında antidepresan kullanımı ile bilişsel gerileme arasında bir bağlantı olabilir.
• Araştırmacılar, 2007-2018 yılları arasında İsveç’te 4.271 demans hastasının tıbbi kayıtlarını inceledi.
• Hastaların en az altı ay boyunca antidepresan kullandığı belirlendi.
• En sık kullanılan ilaçlar SSRI (Selektif Serotonin Geri Alım İnhibitörleri) grubuna ait antidepresanlardı.
• Çalışmada, demansın daha ileri seviyede olduğu hastalarda, antidepresan kullanımının bilişsel gerilemeyi hızlandırdığı gözlemlendi.
Ancak uzmanlar, bu sonuçların kesin olarak yorumlanmaması gerektiğini vurguluyor. Araştırmaya katılmayan birçok uzman, çalışmanın bazı önemli eksiklikleri olduğunu belirtiyor.
• Bath Üniversitesi’nden Dr. Prasad Nishtala, çalışmanın depresyonun şiddetini yeterince dikkate almadığını ve bunun sonuçları etkileyebileceğini söylüyor.
• Nörolog Dr. Richard Isaacson, elde edilen verilerin bazı çelişkiler barındırdığına dikkat çekiyor.
• Çalışma sürecinde yapılan bilişsel testlerde, bazı hastaların demans ilerleme hızının tipik seviyelerden daha düşük olduğu gözlemlendi.
Isaacson, “Eğer bu araştırmadan ‘Antidepresanlar demansı hızlandırıyor’ sonucu çıkarılırsa, bu hatalı bir yorum olur” diyor. Bu çalışma, antidepresanların doğrudan demansı kötüleştirdiğini kanıtlamıyor.
• Demans hastalarının depresyon ve kaygı gibi psikolojik sorunlar yaşaması yaygın bir durumdur.
• Tedavi edilmeyen depresyon, sosyal izolasyon ve düşük yaşam kalitesine neden olabilir.
• Antidepresan kullanımı kesildiğinde, hastalarda ajitasyon ve huzursuzluk artabilir, bu da hastanın bakımını zorlaştırabilir.
Uzmanlar, demans hastalarının tedavi süreçlerinde bireysel değerlendirme yapılması gerektiğini ve antidepresan kullanımının doktor kontrolünde olması gerektiğini vurguluyor.
Gelecek sayımızda yeni bilimsel araştırma sonuçlarıyla buluşmak üzere umutla kalın.

24.03.2025

Yorumlar

Bu yazı için yorum mevcut değil.
Dilerseniz Buradan yeni yorum gönderebilirsiniz.