Sevgili okurlarımız, yaşamımızı kaliteli bir biçimde sürdürebilmemiz için beden ve ruh sağlığımıza dikkat etmek çok önemli. Bu köşemizde, sağlığımızı dolaylı-dolaysız ilgilendiren konuları ele alarak hep birlikte bilgileneceğiz. O halde başlıyoruz.

 

COVID 19 SALGINININ KADIN SAĞLIĞI ÜZERİNDEKİ YIKICI ETKİLERİ

Yazan: Dr. Şükriye Ece ABAY

 

İlk olarak 2019 Aralık ayında Çin’in Wuhan eyaletinde görülen COVID 19 vakaları hızlı bir yayılmayla tüm dünyayı etkisi altına almış ve bir pandemiye dönüşmüştür. Ülkemizdeki ilk vaka 11 Mart 2020 tarihinde tespit edilmiştir.

Alınan tüm önlemlere rağmen şiddetini kaybetmeden devam eden COVID-19 salgını kadınların ve genç kızların cinsel sağlık ve üreme sağlığı üzerinde ve bu hizmetlere ulaşmalarında yıkıcı etkilere sahip olması nedeniyle salgının kendisinden ayrı bir korku vermektedir.

Mart ayında Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), salgın sırasında temel hizmetlerin sürdürülmesi ve özellikle üreme sağlığı ile ilgili hizmetlere öncelik verilmesini salık verdi. Bu hizmetlerin verilmesine yönelik olarak anne ve çocuk ölümlerini ve morbiditesini önlemek için yapılması gerekli işlem ve prosedürlerin etkili hale getirme tavsiyelerini içeren geçici bir rehber de yayınladı.

Pandemi yayıldıkça, birçok ülke, bulaşmayı yavaşlatmak amacıyla zorunlu bazı tedbirler aldı. Seyahat başta olmak üzere pek çok alanda kısıtlamalara gidildi. Pek çok ülke vaka sayılarındaki artışın ciddi boyutlara varması nedeniyle vatandaşlarının sağlığını en iyi nasıl koruyacakları konusunda zorlu bir sınav vermek zorunda kaldılar ve sağlıkta bütün önceliklerini salgını kontrol altına almaya ve tedavisine verdiler. DSÖ’nün tavsiyeleri pek çok hükümet tarafından dikkate alınmayarak üreme sağlığı hizmetleri gerekli görülmediği için kapatıldı veya kapanmaya zorlandı.

Alınan bu karar kadınların ve kızların zamana duyarlı - ve potansiyel olarak hayat kurtarıcı - hizmetlere erişimini engellemekle kalmadı, aynı zamanda onları zaten erişilmesi zor olan cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmetlerinden daha da uzaklaştırdı.

Birleşmişler Miletler Nüfus Fonu (UNFPA) genel müdürü Natalia Kanem, Lancet'e COVID-19'un kadınlar ve kızlar üzerindeki etkisinden endişe duyduğunu söyledi ve bu etkileri şu şekilde sıraladı

  1. İstenmeyen gebeliklerde artış: UNFPA, kriz nedeniyle dünya çapında 7 milyon kadar istenmeyen gebelik olabileceğini, acil bakıma yetersiz erişim nedeniyle güvenli olmayan kürtaj ve komplike doğumlardan potansiyel olarak binlerce ölüm olabileceğini öngörüyor.
  2. Anne ölümlerinde artış: 37 ülkede çalışmalarını sürdüren Marie Stopes International (MSI), üreme sağlığı hizmetlerinin kapatılmasının 2020 yılında 9.5 milyona kadar savunmasız kadın ve kız çocuğunun doğum kontrolü ve güvenli kürtaj hizmetlerine erişimini kaybetmesine neden olacağını öngörüyor. 7 milyon kadar güvenli olmayan şartlarda yapılan kürtaj ve 11.000 gebeliğe bağlı ölümle sonuçlanabilir
  3. Toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin hızla artması: gerek uluslararası gerekse ulusal örgütler evde kalma, ekonomik kriz nedeniyle kadına yönelik şiddet vakalarının dramatik düzeyde artış olacağını öngörmektedir. UNFPA genel müdürü Natalia Kanem bu durumu pandemi içinde pandemi olarak tarif etmektedir. Bir yandan şiddet artarken bir yandan da alınan önlem ve kısıtlamalar nedeniyle şiddete maruz kalan kadınlar sığınma evleri veya barınma yerlerinden yararlanamadıkları için bu şiddete maruz kalmaya da devam etmektedirler.
  4. Artan cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar: seyahat kısıtlamaları veya sınırlardan geçişin durdurulması aile planlaması yöntemlerinin özellikle kondomun tedarik zincirini sekteye uğratmaktadır. Zaten kapalı olan üreme sağlığı hizmetleri nedeniyle önlem alamayan çiftler eczaneler ve diğer sağlık kuruluşlarından da bu hizmete ulaşamayınca cinsel yolla bulaşan hastalıklarda büyük bir artış yaşanmaktadır.
  5. Meme kanseri başta olmak üzere kanser vakalarında artış: Kendi kendine meme muayenesi sonucu veya partnerin uyarısı ile fark edilen oluşumlar hastaneye gidildiğinde COVID-19 kapılacağı şüphesiyle önemsenmemesi nedeniyle erken teşhis ile önlenebilir olan meme kanserinde artışlara neden olabilmektedir. Bu diğer üreme sistemi hastalık belirtileri için de geçelidir.

 

KAYNAKLAR

1.Cousins S. World Report The Lancet Vol 396  August 1, 2020

2. Keten E.  E., Keten M.COVID !) pandemisinin kadın sağlığı üzerinde etkisi,STED 2021 cilt 30 sayı 5.syf: 293-300

Yorumlar

Bu yazı için yorum mevcut değil.
Dilerseniz Buradan yeni yorum gönderebilirsiniz.