Şule: Sevgili izleyicilerimiz, eğer bizi çok yakından izliyorsanız, hepinizin tanıdığı bir arkadaşımızla birlikte olacağız Arı kovanı köşemizde. Kendisi gerçekten bir arı kovanı. Çok yetenekli bir arkadaşımız. Bir de Youtube kanalı var. Biliyorsunuz, Youtube kanalında abonelerin çok olması her zaman mümkün olmayan bir durum ama Rahime arkadaşımız bunu başarmış bir kadın. Hoş geldin Rahime, önce seni tanımak isteriz.
Rahime: Hoş buldum. 44 yaşındayım, İzmir’de yaşıyorum. İki yıllık Sosyal Hizmetler mezunuyum. İki tane kızım var. Küçük kızım Yaren 14, büyük kızım Elif 21 yaşında.
Şule: Herhangi bir yerde çalışıyor musun?
Rahime: Hayır, çalışmıyorum. Özel bir kurumdan emekliyim.
Şule: Ne iş yapıyordun orada?
Rahime: Özel sektörde çalışıyordum daha önce. İlkokulu normal okulda okudum. Az görüyordum. Görmem daha sonra azaldı. 23 yaşında artık kitabı okuyamaz oldum. O yaşıma kadar kitap, gazeteyi rahatça okuyabiliyordum. 30 yaşından sonra daha da azaldı. 31 yaşında küçük kızım doğdu, iyice görmemi kaybetmiştim.
Şule: Körlerle tanışman nasıl oldu?
Rahime: Görme engellilerle özel eğitimde tanıştım. Bağımsız hareketimi 2018’de kazandım. Daha sonra da hep görmeyenlerin içinde oldum.
Şule: Herhangi bir dernekte ya da kütüphanede faaliyetlerin var mı?
Rahime: İzmir’de Eş Pedal Derneği var. Ara ara tandem sürüyorum. Gören ve görmeyenlerden oluşan bir dernek. Haftanın iki günü spor ve yürüyüş yapıyorum İzmir Kültür Parkta. Bu da İzmir Atatürk İl Halk Kütüphanesinin bir etkinliği. Spor Bakanlığından hoca geliyor ve arkadaşlarla birlikte orada spor yapıyoruz. Hem eğleniyoruz hem de spor yapıyoruz.
Şule: Gelelim asıl konuşmak istediğimiz konuya: Sen çok güzel yemekler yapıyorsun. Bunları Youtube kanalına taşıdın. Yemek yapma, bunları alışkanlık edinme süreci nasıl oldu?
Rahime: Küçük yaştan itibaren mutfağı çok seven birisiyim. Mutfak sevgimi babaanneme borçluyum diyebilirim. Babaannem çok güzel yemekler yapardı. Mevlüt ve düğün yemeklerini ona yaptırırlardı. Mutfakta ona yardım ederdim. Yemekleri hep sesli olarak anlatırdı. “Etli yemeğe şu kadar tuz atılmalı, taze fasulyeye şu kadar yağ koyulmalı”gibi. Babaannemin yemeklerinin çok lezzetli olmasının da etkisi olabilir. 14 yaşında pirinç pilavı yaptığımı hatırlıyorum. O zamanlar biraz görmem olsa da görme engelliydim sonuçta.2018 yılında Youtube kanalı açmaya karar verdik. Görme engellilerin bu alanda bir şeyler yapabileceğini göstermek ve toplumun önyargısını kırmak için ‘Rahime’nin Engelsiz Mutfağı Youtube Kanalını’ açtık. Tariflerimizin püf noktalarını hem görmeyenlere hem de görenlere hitap edecek şekilde hazırlıyoruz.
Şule: Genellikle görenler yemekleri tanımlarken, ‘göz kararı’ ifadesini kullanıyorlar. Biz de el kararını merak ediyoruz. Ölçüler olmalı. Babaannen herhangi bir ölçü kullanıyor muydu, yoksa senin için özel olarak bir ölçü tanımlar mıydı?
Rahime: Hayır, herhangi bir ölçü kullanmazdı babaannem. O da göz kararı deyimini kullanırdı. Az ya da çok miktarını belirtirdi sadece. Yemeklere ne kadar yağ ve tuz konulduğunda nasıl lezzetli olacağını anlatırdı. Fazla su konduğunda, yemeklerin lezzetinin gittiği gibi bilgiler verirdi. Sesli anlatmayı bana özel yapardı belki bilemiyorum.
Şule: O zaman sen biraz gördüğün için miktarları hakkında bir fikrin oluyordur.
Rahime: Evet, epey görüyordum.
Şule: Youtube’da insanlar ölçüyle tarif veriyorlar. Miktar belirtmeyenler çok fazla izlenmiyor. Yemek yaparken uydurmayı sever misin? Yeni tatlar katmayı denemeye açık mısın?
Rahime: Çok değil ama ara ara deniyorum. Mesela dört kaşık çorbası çok hoşuma gitti. Pirinç, bulgur, kırmızı mercimek bir kaşık, koyacağınız tahıllardan birer kaşık, farklı lezzetler oluyor. Geçenlerde menemen yaptım. Peyniri küp şeklinde dilimledim ve üzerine serptim. Bu tarzda farklı lezzetler ortaya çıkıyor.
Şule: Hem duyduklarını deniyorsun hem de uydurduğun yemekler olabiliyor.
Rahime: Aşçılık kursuna gittim. O da bana farklı bir deneyim oldu. Belgemi de aldım.
Şule: Youtube kanalında şu an kaç abonen var?
Rahime: 1682 abonem, 146 videom bulunuyor.
Şule: Abone sayısını artırmayı nasıl başardın? Dergimizin abone sayısı hala 400 civarında mesela.
Rahime: Daha çok sosyal medyayı iyi kullanmaya çalıştım. Facebook gruplarında Youtube kanalları var. Oralara ulaşarak kanalımı tanıttım. Messenger’dan karşılıklı aboneleşerek hem kanalımı tanıttım hem de abone kazanmış oldum. İnstagram’ı da kullandım. Bin aboneyi geçince de çok mutlu oldum tabii ki.
Şule: Dergiyle yemek konuları birbirinden çok farklı izlenme açısından. Yeme-içme daha temel bir ihtiyaç olduğu için dikkat çekiyor. Dergimize kendi işlerinden dolayı aktif destek vermeni bekleyemeyiz ama yayın kurulu üyesi arkadaşımız Emine Kamçı ile deneyimlerini paylaşarak çalışmasını sağlayabilirsin. Video, fotoğraf çekmek, bir görmeyen için zorlukları olan bir alan. Kimlerden destek alıyorsun?
Rahime: Videoları küçük kızım çekiyor. Montajını da büyük kızımla birlikte yapıyoruz. Daha sonra da yüklüyoruz. Büyük kızım sosyal medyada daha çok aktif. Toplumun önyargılarını kırabilmek için görüntünün kaliteli olmasını da istiyoruz. Bunun yanında görmeyen arkadaşlara anlatma şeklini de çok önemsiyorum. Videoları IMovieuygulamasından telefondan yapıyoruz. Montajı yaparken, ikimiz bir arada oluyoruz. Çünkü videolar kısa kısa, hangisi art arda gelecek, ona karar veriyoruz.
Şule: Bu konularda eğitim almamız gerekiyor. Tek fotoğrafla video yapabiliyoruz. Kesme-yapıştırma programlarını öğrenmeliyiz. Video ve resimlerin gören ve görmeyen herkese hitap etmesi ve birbirinizden destek almanız çok değerli.
Rahime: Çocuklarım bu işi çok da severek yapıyorlar. Ara ara sorguluyorum, “İstemiyorsanız bırakabiliriz” diyorum. Küçük kızıma ücret veriyorum. Para kazanmak çok hoşuna gidiyor.
Şule: Hem harçlık veriyorsun hem küçük küçükücretlendirme yapıyorsun. Bedava emek olmaz tabii.
Rahime: 10-15 günde bir video yüklüyoruz. Short videolar da çekmeye çalışıyoruz. Buralardan iyi abone geliyor çünkü. Size de öneririm.
Şule: Rahime dergimizde ‘deneyimlediklerim’ köşemizi sıklıkla hazırlıyor, bilmeyenler için söyleyelim. Birgün seni yayın kurulu toplantımıza çağırıp konuşalım bunları.Dergimize verdiğin emekler için çok teşekkür ediyoruz. Çok önemli katkı sunuyorsun. Bu köşe dışında yazmak ister miydin?
Rahime: Ben de çok teşekkür ediyorum size yazılarıma yer verdiğiniz için. Daha çok mutfak deneyimlerimi paylaşacağım yemek tariflerinden oluşan bir köşe hazırlamak isterim. Bu durumda daha çok sorumlu hissederim kendimi. Her ay böyle bir köşeyi düzenli olarak yapmak isterim.
Şule: Püf noktalardan çok yemek tariflerine yoğunlaşan bir köşe yapmak istiyorsun. Dergi olarak kadınların sadece yemek konusunun gündeme gelmesini istemediğimiz için çok sıcak bakmamış olabiliriz. Yine de bunu aramızda değerlendirebiliriz. Youtube kanalı ya da yemek yapma konusuyla ilgili geleceğe yönelik hayallerin var mı?
Rahime: Yemek kursu açmak istiyorum. Bunu nasıl yapacağını şu an bilemiyorum. Görmeyenler için pek çok kurs var ama hiç yemek kursu yok İzmir’de. Ben duymadım, bilmiyorum başka illerde var mı? Atatürk İl Halk Kütüphanesinde hocalarla birlikte bir özel okulda yemek kursu açmak istedik. Kaza olabilir gibi önyargılı düşünceler nedeniyle kabul ettiremedik. İleride nasıl olur bilemiyorum. Bana sosyal medyamdan arkadaşlar ulaşıyorlar. “Evde bize yemek öğretir misin? Telefonla destek olur musun?” diyerek bazı tekliflerde bulunuyorlar. Bunun kursla daha güzel olacağını düşünüyorum.
Şule: Belki Eş Pedal Derneğine başvursan, bir oda tahsis edebilirler.
Rahime: Bilmiyorum ama biraz zor gibi.
Şule: Halk Eğitimle konuşulabilir. Online yapılması çok zor olabilir gerçekten. Görmeyenlere göstererek öğretmek gerekiyor.
Rahime: Birebir mutfakta çalışmak daha verimli oluyor. Videolarda anlatmaya çalışıyorum ama her şeyi de videoya sığdıramıyorsun. Uzun videoların izlenme sıkıntısı olabiliyor. Kanalda dengeli ilerlemeye çalışıyoruz.
Şule: Umarım bu hayalin bir gün gerçek olur. Bir miktar ücret verebilseler, küçük bir yer tutulabilir ama insanlar ücret vermekten yana değiller maalesef.
Rahime: İzmir’de görme engelli çocuğu olan anne ve babalara bir öneride bulunmak istiyorum. Çocuklarını küçük yaştan alıştırsınlar, meyve tabağını verdiklerinde, meyveyi çocuklarının yerine kendileri soymasınlar. Portakalını kendi soysun, elmayı kendi dilimlesin. Çocukta el alışkanlığı oluşsun. Alışmak ileri yaşlarda daha zor oluyor. Her şey zor ama özellikle mutfakta görme engellinin daha çok dikkat etmesi gerekiyor. Aile çocuğa koruyucu yaklaşıp hiçbir şey göstermemişse, çocuk için pişirmek, farklı bir iş yapmak daha zor oluyor. Kızım kaç kez elini kesmişti. Kesik acısı geçer ama ileri yaşta öğrenemediği için beyninde psikolojik olarak bir kalıntı oluşuyor. Oğlan ya da kız olsun hiç fark etmez, koruyucu yaklaşmasınlar küçük çocuklarına.
Şule: Çok doğru bir yerden bakıyorsun. Kanalını görenler de izliyorlar mı? Geri bildirimleri neler?
Rahime: Evet çok var izleyen. Sokağa çıktığımda, “Kanalını izliyoruz, tariflerini uyguluyoruz.” diyorlar. Hiç tanımadığım insanlardan bunları duyunca mutlu oluyorum.
Şule: Çok mutluluk verici. Herhangi bir radyo ya da televizyon programına katıldın mı?
Rahime: Daha önce 4-5 gazetede ve yerel televizyonda çıktım. Mutfak deneyimlerimi anlattım. Yıllar önce İzmir ve İstanbul’da görme engelliler için yemek kursu açılmıştı. Kurs sonunda yarışmalara da katılmıştım. Birinci olamasam da deneyim kazanmış oldum.
Şule: ‘Kim Milyoner Olmak İster, Dört İşlem’ gibi yarışma programlarına katılan görme engelliler var. Keşke yemek programlarına da katılım olsa ama orada farklı uygulamalar söz konusu. İnsanlar birbirlerini aşağılıyorlar. Gerçek anlamda bir uygulama olsaydı, harika olurdu.Önyargıların kırılması açısından da çok önemli bunlar. Erkek izleyicilerin de var mı?
Rahime: Youtube uygulaması, kaç erkeğin, kaç kadının izlediği bilgisini veriyor. Yaş bilgisini de görüyorum, sadece abonelerin ve beğenilerin bilgisini göremiyorum. Bir de sayıları biliyoruz. Evet, erkek izleyicilerim var.
Şule: Başka mesajın varsa onu da alalım.
Rahime: Kanalımın görme engelliler için önemli olduğunu düşünüyorum. Daha çok tanınmasını istiyorum. Beni konuk olarak davet ettiğiniz için çok teşekkür ediyorum.
Şule: Biz de deneyimlerini paylaştığın için çok teşekkür ediyoruz.
Sevgili Umudun Kadınları izleyicilerimiz, Rahime Söylemez Çetin’i ‘Deneyimlediklerim’ köşemizden tanıyordunuz, resimlerini görüyordunuz. Bir de sesini duyun istedik. Başka bir Arı Kovanı köşemizde buluşmak üzere hoşça kalın.
19 Haziran 2024
Yorumlar
Bu yazı için yorum mevcut değil.
Dilerseniz Buradan yeni yorum gönderebilirsiniz.