sulesepin06@gmail.com
Bir masada oturmuş, ciddiyetle önündeki kağıtları inceliyor. Kısa, koyu kahverengi, küt saçları, vişne çürüğü uzun kollu, çizgili bir kazağı var.
Altın rengi püsküllü siyah iki perdenin arasında çizgili duvar kağıdı kaplı arka zemin var. Duvar kâğıdı üzerine "Kadın Haber " sayfasının büyütülmüş hali üzerinde rengarenk 'postitlere notlar yapıştırılmış. Solda siyah, diz hizasındaki etek üzerine ,gri, yakası siyah tülle süslenmiş bluzu, siyah küt saçlarıyla tebessüm ediyor. Sağda siyah saçlarının bir kısmını pembeyle renklendirmiş; siyah tayt ve bluz içine pembe askılı kıyafetiyle gülen bir kadın birlik olmanın gücünü vurgularcasına elini tutuyor.

Şule: Sevgili Umudun Kadınları izleyicilerimiz; size bu kez de İstanbul Şile’den sesleniyoruz. Burada Kadının insan Hakları Derneğinin düzenlediği bir toplantı vardı. Orada farklı farklı arı kovanıyla karşılaştık ve karşımızda Özge Göncü adında bir arı kovanımız var. Ben nasıl bir arı kovanı olduğunu birazdan anlatacağım ama şu kadarını söyleyebilirim, benzer işler yapıyoruz; o da bir gazete çıkarmayla ilgili mücadele yürütüyor ama önce kendisini kısa sözcüklerle tanıtmasını rica edelim.  



Özge: Özge Göncü ben. Mersin’de yaşıyorum. Aslen mimarım ama yaklaşık 15 yıldır feminist, kadın hareketininiçindeyim. Aynı zamanda bir KİHEP (Kadının İnsan Hakları Eğitim Programı) eğiticisiyim.  Üç kez KİHEP grubu açtım ve katılan kadınlarla birlikte güçlendiğimiz bir zamandayız. 



Şule: Peki, sivil toplum örgütleri, kadın örgütleri olarak hangi örgütlerde bulundun, bir de onları alalım.



Özge: Ben TMOB, (Tüm Mersin Odaları Birliği)içerisinde kadın hareketleriyle tanışmıştım zaten. Arkasından Mersin’de Kadın Emeği Kollektifiyle birlikte çalıştım. Aynı zamanda Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Mersin Şubesinde eski yöneticiliğini yapıyordum. Kadın hareketlerine orada da devam etmişliğim var. 



Şule: Gazete çıkartma fikri nereden geldi?



Özge: Aslında 2017 yılında ilk açtığım KİHEP grubunda Fatoş Sarıkaya adında katılımcı gazeteci bir arkadaşımız vardı. Adı Fatoş Sarıkaya, kadın hareketiyle ilgiliydi; kendisini bu örgütün içinde tanımlıyordu ama dili, kavramları nasıl kullanacağı üzerinde gelişmesi gerektiğini düşünüyordu. Biz 16 hafta KİHEP yaptık. KİHEP çalışması bittikten birkaç yıl sonra Fatoş’un kafasında pişmiş bir proje ortaya çıkmaya başladı. Bu da ‘Kadından Haber Al’ adı altında bir internet sitesiydi, bir gazeteydi. 2017’de biz eğitimimizi tamamladık. 2020 yılında Kadından Haberin web sitesi açılmış oldu. 



Şule: Bu gazete neleri amaçlıyor nasıl bir gazete? Bunu biraz anlatabilir misin dinleyicilerimize?



Özge: Esas sloganlarından biri, ‘kadından al haberi’ yani bu ataerkil, bu eril dünyada kimden ne bilgi aldığınız çok önemli gazeteciler vardır’ diye de ekliyor. Gazetecilik camiasında sürekli mesleki anlamda kadın gazetecileri masa başında oturmaya iten bir sistem var. Kadın gazeteci arkadaşlar “Hayır, biz buna karşılık kendi gazetemizi çıkaracağız. Sokakta da basımında da biz olacağız,dağıtımında da biz olacağız.” gibi bir şiarları vardı.Dolayısıyla “Feminist gazeteciler burada” diyorlardı ve eril medyaya karşı feminist basım “Bir de bizden dinleyin haberleri.” diyerek yola çıktılar. 



Şule: Gazete ayda bir mi çıkıyor, nasıl çıkıyor?



Özge: Esasen 2020 yılında ‘Kadından Haber Sitesi’kuruldu; o günden beri aktif. Şimdiye kadar üç basılı sayımız çıktı. Onlardan ikisi Sekiz Mart’a, bir tanesi de 25 Kasım’a denk gelecek şekilde 2022 yılından itibaren üç sayımız çıkmış oldu. O kadar çok emek var ki dağıtımına kadar hiç kimseden destek almadan ekonomik çevrimine kadar hepsini kadın gazetecilerin yaptığı, bizlerin de Mersin’de kadın hareketindeki kadınlar olarak yazıyla vs. destek verdiğimiz çalışma.



Şule: Gazete kaç sayfa oluyor?



Özge: Sekiz sayfa basıyoruz genelde. İçeriğine, boyutuna ve mali gücümüze göre değişiyor tabii ki. 



Şule: İçeriğinde neler var?



Özge: Gündem haberleri, sanat haberleri, LGBTİ+ ve kadın+lara yönelik her türlü haber, spor, sağlık, ekoloji eğitim, emek gibi konuları içeren bölümlerimiz oluyor. Ayrıca gündeme dair bizim fikir yazılarımız oluyor. Yani o dönemde 6284’ü tartıştırmaya çalışıyorlardı; onu savunuyorsak o oluyordu. İstanbul Sözleşmesini yazdığımız oluyor. Bir de bizim asıl perspektifimiz haberlerin içinde kadınlara karşı olumsuz yargılar değil, kadınların kadın bakış açısından operspektifi vermek. Mesela bir cinayeti kadını suçlayan haberlere karşı gerçekten kadına yönelik şiddet perspektifinde o haberi vermek bizim için önemli. 



Şule: Bu arada ekibiniz kaç kişiden oluşuyor?



Özge: Yani çok görünür hareket olduğu için ekibimiz aşağı yukarı altı ile on arasında değişen sayılarda ama çoğunun Mersin’deki yerel kadın gazeteci olmalarına dikkat ediyoruz. 



Şule: Bu daha çok yerel düzeyde haberleri mi bir araya getiriyor acaba?



Özge: Açıkçası şimdiye kadar yerel düzeydeydi ama biraz genişlemek gibi bir umudumuz var; daha kollektifleştirmek,daha sürdürülebilir kılmak için ve bazı planlarımız var. Şans dileyin lütfen!



Şule: Bol şans diliyoruz. Biz de benzer bir dergiyiz zaten; bağımsız yürütüyoruz işlerimizi. Umudun Kadınları Dergisini duymuş muydunuz?



Özge: Evet duydum hem de çok güzel bir şekilde duydum. Hiç de inceleme fırsatım olmadı ama bundan sonra ben de takipçiniz olacağım.  



Şule: Birbirimizle dayanışarak işlerimizi büyütebiliriz aslında; bunu biz çok önemsiyoruz. Sizin için de önemli olduğunu düşünüyorum. 



Özge: Çok kıymetli mutlaka.



Şule: Peki şimdi Kadından Al Haberi, diyorsunuz ya, bu konuyla ilgili önce kadınlara bir eğitim mi veriyorsunuz? Nasıl oluyor, bu olumsuz yargıları geri püskürtmek için.



Özge: Açıkçası Fatoş’un yani gazetenin kurucusunun KİHEP eğitimini alması başlı başına bilincin yükselmesi anlamına geliyordu. Arkasından zaten gazeteyi çıkarma aşamasında bir iş olarak değil de bir atölye düşünürseniz, zaten kadınların birbiriyle kurduğu iletişim, eril medya yerine, gerçekten kadın bakış açısını inşa ediyorlar. Birbirlerinden öğreniyorlar diyebiliriz aslında.



Şule: Kadından haber derken nasıl oluyor? Yani kadınlar bir haber buldukları zaman kendileri mi yazıyor yoksa internetten mi bazı derleme haberleriniz oluyor? 



Özge: Açıkçası şöyle: Bir kere içerik çalışmasının hepsini kadın gazetecilerden oluşan kadın grubumuz yapıyor. Bunun dışında Mersin yerelinde ne kadar kadına dair haber varsa, bu herhangi bir belediyenin kadın çalışması olabilir ya da yerelde Mersin’de mesela kadın yönetmen var; onun haberi olabilir. Kadın derneklerinin çalışmalarının haberi olabilir. Bazen kadın cinayetleri oluyor, şiddet oluyor, onların süreçlerinin, davalarının takibi olabilir. Böyle birçok koldan oluşan öznesi kadın+lar olan haberleri derleyip gazeteye web sitesine koyuyoruz. Bunun dışında, örneğin “Aa bir dakika, şu arkadaş şu konuda çalışıyor” deyip bunun hakkında bir makale istiyoruz. Kadın hareketi içerisinde düşünce üreten kadınların fikirlerini oraya yansıtmak için elimizden geleni yapıyoruz. 



Şule: Bir yerde aslında sizi özgürleştiren ve bütün haberleri de insanların bir arada görebileceği, belki araştırmalarında kullanabileceği bir haber gazetesi. Biz de Umudun Kadınları Dergisi olarak Selvet adlı bir arkadaşımız var; kendisi Bilim Dünyasında Bu ay, Sanatın Kadın Sesleri ve Kadının Güncesi diye üç köşe hazırlıyor. Biz aylık çıkardığımız için ayın ortasında toplantı yapıp o ayda bitirmek durumunda kalıyoruz; haberler tam anlamıyla bitmemiş oluyor, bazan bir sonraki aya da sarkabiliyor ama önemli olan o haberlerin kadınlara toplu bir biçimde ulaşabilmesi. Çünkü biliyorsunuz çok sayıda internet ortamında haberler var, bilgi kirliliği olabiliyor 



Ya da gözden kaçabiliyor. O anlamda toplu bakış açısından da bizim açımızdan da çok önemli oluyor. Sizin yaptığınız işleri de bu anlamda önemsedim ben. En azından şiddet gününde, mücadele gününde ya da 8 Mart’ta böyle sayılar çıkıyor. Peki, bundan sonraki hedefiniz nedir? Yani yine böyle aylık mı çıkarmak istiyorsunuz ya da şimdi yaptığınız gibi özel sayılar mı çıkaracaksınız? Hayalleriniz neler?



Özge: Aslında bizim şimdiki hedefimiz, düşündüğümüz şey, bunun sürdürülür olması için nasıl bir mekanizma kurabiliriz? İlk olarak maddi bakımdan nasıl bir mekanizma kurabiliriz? İkinci olarak kollektifleşmesi yani bilim kurulunun vs., sürekliliğinin kollektif   olması için nasıl bir şey kurabiliriz diye düşünüyoruz. Aynı zamanda yerelden çıkıp biraz Türkiye çapında bir şey olursa nasıl oluru tartışıyoruz. Ama bizim ayda bir çıkarma gibi bir iş yükünü kotaracak bir durumumuz yok. Biraz da kendi sınırlarımızı bilerek hakikaten senede iki sayı bizim için şimdilik yeterli. Hatta bir süre basılı sayı değil, internet üzerinden gidip ondan sonra başka bir mekanizma bulup devam etmek bizim için şimdilik yeter. Esasen sürdürülebilirlik.



Şule: Bastırıp dağıtıyoruz dediniz ya, kaç adet bastırıyorsunuz ve dağıtımını nasıl yapıyorsunuz?



Özge: Yani bin ile üç bin arası bastırdığımız oldu.Baskısının takibi, onların ödemesi, basını, dağıtımı vs. her şey birkaç kadın üzerinden yürüdüğü için maalesef sürdürülebilirlik derken bundan bahsediyordum. Zaman zaman çok zorlandığımız oluyor. Mersin’in yereline dağıtıyoruz genel anlamda. Şimdilik böyle bir alandayız.



Şule: Peki dağıtımı daha çok kadınlara mı yapıyorsunuz,yoksa erkekler de alabiliyor mu?



Özge: Erkekler de alabiliyor. Bizim önceliklerimiz kadın örgütlerinin kendi içlerini anlamaları için biz bunları yaptık ve Mersin’de böyle şeyler de olabiliyor demek için kadın örgütlerinin birincil olarak görmesi, kadınların bunu okuması. Ama tabii ki bizim gazetemizin başlıklarına bakarsanız bir 8 Mart coşkusunu görebilirsiniz.25 Kasım’da kadınların ne talep ettiğini açık açık görebileceğiniz şeyler. Bunun için erkeklerin olduğu alanlarda da bu sesin duyurulması çok önemli.



Şule: Dağıtım yaptığınız kişilerden gelen geri bildirimlerden de biraz söz eder misiniz?



Özge: Açıkçası çok olumlu geri bildirimler alıyoruz. Bir kere gazetenin belki biraz öneminden bahsetmek lazım. Mersin’de Kadından Al Haberi Gazetesinden başka bir kadın gazetesi çıkmıyor. Şu andaki tek kadın gazetesi. Daha önce bir gazetemiz vardı ama artık yok. Mersin’in bildiğimiz tek feminist gazetesi. Dolayısıyla içerik birçok bakış açısının ötesine geçen şekilde oluyor. ​Onun için geri bildirimler inanılmaz güzel oluyor. “Aa bu kadar güzel işler yapılıyor mu? Aa bunlar burada oluyor mu? “O kadar da güçsüz değiliz o zaman. Umutsuz olmayalım o zaman” diye geri dönüşler alıyoruz, özellikle kadınlardan. 



Şule: Bu kadar dağıtımlar yapıyorsunuz ya, sosyal medyada da takipçi sayınız oldukça iyi mi acaba? Biz o kadar uğraşıyoruz. Çünkü herkes okumayı pek tercih etmiyor ne yazık ki.  



Özge: Maalesef insanların uzun yazıları okumakla ilgili sıkıntıları var. Biz de istediğimiz takipçi sayısında değiliz tabii ki. Güçlenmek ve dayanışmak bize her zaman iyi gelecektir.  



Şule: Sen gazetede yazıyor musun?



Özge: Evet yazıyorum. Birkaç yazım çıktı tabii ki.Erkeklikle, toplumsal çalışmalarla, veganlıkla ilgili çeşitli yazılar var.



Şule: Biz de yazılarınızı dergimize bekliyoruz. Çok istediğiniz bir yazı olursa iletirseniz, o şekilde yayınlarız. Bu şekilde dayanışmak bizim için çok kıymetli. Ya da bizim yazılarımızdan çok beğendiğiniz olursa “Bu yazı gazetemizde yer almalı.” derseniz, biz de onları size seve seve göndermek isteriz.



Özge: Sürekli yazarız. Hatta Umudun Kadınları hakkında en kısa zamanda da bir haber yapmak isteriz. 



Şule: Harika bir şey olur; zaten bugün Posterde bir haber listemiz vardı. Altı yerde yayımlanmıştı. Altı haber oldu, yedincisi de siz olursunuz. Ayrıca öğrencilerin yapmış olduğu küçük projeleri haberleştiremiyoruz bile. Onları linkleri olmadığı için paylaşamıyoruz ama biz de yavaş yavaş sizin gibi güçlenmeye ve büyümeye çalışıyoruz. Umarım sürdürülebilir bir dergi olur. Çünkü o kadar emek boşa gitmemeli. Ne kadar yorulduğunuzu da çok iyi anlayabiliyorum. Bir yanıyla da çok keyifli.  Söylemek istediğin başka bir mesaj varsa onu da alıp bitirelim. 



Özge: Bir kere aynı yolda yürüyor olmak çok keyifli. Onun için Umudun Kadınlarına bir dayanışma mesajı ve sevgilerimi iletmek istiyorum buradan. Bu güzel yolda hakikaten uzun süreli ve dayanışma içerisinde yürüyelim birlikte. 



Şule: Sevgili izleyicilerimiz; çok değişik bir konuda röportaj yaptık ve kısa sürede birçok bilgiyi bize iletti Özge. Kendisine çok çok teşekkür ediyoruz ve aynı zamanda benzer süreçlerden geçtiğimiz için dergi olarak birbirimizi daha iyi anladık, birbirimize umut olduk. Başka bir Arı Kovanında buluşmak üzere, hoşça kalın. 



11 Kasım 2023



 



 



 

Yorumlar

Bu yazı için yorum mevcut değil.
Dilerseniz Buradan yeni yorum gönderebilirsiniz.