SÖYLEŞİYİ YAPAN: Sultan ÇAMUR KARATAŞ
Sultan: Sevgili Umudun Kadınları dinleyicileri, Bugün Muğla Emek Benim Kadın Derneği Başkanı Nahide Uçar’la beraberiz. Hoş geldin, Nahide. Önce kendini tanıtır mısın? Sonra kadın alanındaki çalışmalarını, derneğini anlatır mısın?
Nahide: Ben 71 yaşındayım. Annem ben üç yaşındayken ölmüş. O yaştan beri mücadelenin içindeyim. Hep başka başka yerlerde kalmak zorundaydım. Liseyi bitirdikten sonra bir işe girdim, evlendim. İki çocuğum oldu, geniş aile olduk. Asıl mücadele o zaman başladı. 1992’de emekli olunca kendimi boşlukta hissettim. Ne yapabilirim, diye düşünürken mahalle çalışmaları içinde buldum kendimi. Kadınlar arasında, benim sorunum şu, senin sorunun ne… şeklinde konuşurken başka mahallelere de açıldık. Ağımızı genişlettik. Giderek bütün mahallelere hâkim olduğumuzu anladık. Her mahalleden bir lider çıktı. Bu arada ev eksenli çalışan kadınların görünür olması için de mücadele başlattık. Bu kadınlar ev eksenli çalıştıklarının farkında değildi. Evdeki emek görünmez emekti. O emeği görünür kılmak ve bu kadınlara da sosyal güvence sağlamak için çalışmalar yürüttük. Bir Pazar alanı yaratarak evde ürettiklerini satma imkânı sağlamayı da başardık. Kadın yoksulluğu üzerine çalıştık. Pazar dağıldıktan sonra yere dökülmüş sebze, meyvenin iyilerini ayıklayıp eve götüren de kadındır. Bu da bir anlamda mücadelesidir kadının. Maalesef yoksulluk en çok kadınları vuruyor, yoksulluğa karşı çözüm bulma işi de kadına düşüyor hep. Yoksulluk kadının kaderi midir? Elbette değil. Erkekler kahvede otururken kadınlar ya tarlada ya evde çalışırlar. Eve ekmek getirmek için kadın mücadele eder ki bu da bir tür şiddettir kadına karşı. Ekonomik şiddet.
Sultan: Siz dernek olarak ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?
Nahide: Emek Benim Kadın Derneği, bütün gönüllü çalışan kadınların kurduğu bir dernektir. Hepimiz elimizde işler yapıyoruz. Birgün, “Arkadaşlar, bir tüzel kişilik alalım mı?” dedim. Kabul edildi. Derneğe isim bulmak bana düştü. Önerdiğim isim kabul görünce 2013’te kuruluşumuz gerçekleşti. 72 Üyemiz var. Bir gönüllü avukatımız ve psikoloğumuz var. Şiddet mağduru kadınlar gelince, hukuk çerçevesinde mücadelelerine destek sağlıyoruz. Kendi ayakları üzerinde durmaya başlayıncaya kadar desteğimiz sürüyor. İstihdam alanları arayıp buluyoruz. Çalışmaya başlayan kadınları görünce “Bunu da başardık.” Diye hep birlikte mutlu oluyoruz. Muğla Belediyesi bize bir stant alanı verdi. Kadınları davet ediyoruz emek ürünlerini getirsinler diye. Kazak, lif gibi ürünler. Yoksullukla mücadeleyi yapan kadındır. İki tane lif satsa 300 lira kazanır bunu da evin ekonomisine katkı olarak sunar. Köylere kadar uzandık. Zeytin, meyve gibi ürünleri de getirmeleri için kadınları davet ediyoruz, aracıyı ortadan kaldırıp satış yapabilecekleri masalar sunuyoruz onlara. Derneğimiz böyle çalışıyor. Kadınların yaşanmış hikâyelerini dinledik. Bunlardan üç tiyatro oyunu çıkardık. “Kadının Adı Yok, Adını Sen Koy”, Yaşayamadığın Anılar”. Birlikte çok mutluyuz. Daha neler yapabiliriz diye hep arayış içindeyiz.
Sultan: Bir de tiyatro mu çıkardılar kadınlar bunca mücadelenin arasında?
Nahide: Evet. Hiç sahne görmemiş, ışıklar altında konuşmamış kadınlar kendilerini ifade etme olanağı bulunca çok mutlu oluyorlar. Biz de mutlu oluyoruz, tabiî. Üniversitenin sosyoloji bölümü öncülüğünde 60 yaş üstü kadınlar için bir okul kurduk ‘Tazelenme Üniversitesi’ adıyla. İlk mezunları biziz, iki grup daha mezun oldu. Sosyalleşme amaçlı müzik grubu, spor grubu, halk oyunları grubu, ritim grubu var. Ben de orada darbuka çalıyorum. Darbukaya vurdukça hayattan intikam alıyormuşum gibi hissediyorum.
Sultan: bu seni iyileştiriyor mu?
Nahide: Elbette. Bendir çalanlar var. Hiçbir şey çalamayana kaşık veriyoruz, onu çalıyorlar.
Sultan: Çok kadın katılıyor mu bu çalışmalara?
Nahide: Evet, evde oturan kadınlar da geliyorlar duyunca.biz ağımızı gittikçe genişletiyoruz. Bizden sonraki kuşaklar da bu ağı genişletsinler.
Sultan: Hem üretiyorsunuz hem eğleniyorsunuz çok güzel bir ortam.
Nahide: Amaç kadınların sosyalleşmesi. Kadınların evde yaptığı işler için erkekler para ödemeye kalksalar çok yüksek bir meblağ olur, yemek, ütü, çamaşır, çocuk bakımı… Dünyanın parası. Bu görünmez emek. Bu kadınları evin dışına çıkarmak gerekiyor bir süreliğine de olsa. Avrupa birliğiyle birlikte projeler hazırlıyoruz. Kadınlara ne kadar değerli olduklarını bilmelerini öğütlüyoruz. “Sen kendi değerini bilirsen, başkaları da senin değerini anlar.” Kocasıyla beraber tarlada çalışan kadınlara da banka hesabı açtırıyoruz. Para çekmeseler bile bir hesap cüzdanlarının olması onları heyecanlandırıyor, mutlu ediyor.
Sultan: Hem ekonomik zorluklarla mücadele ediyorsunuz hem sosyalleşme sağlıyorsunuz hem haklarının farkına varmalarını sağlıyorsunuz. Muhteşem bir çalışma yürütüyorsunuz. Umarım, hep böyle güçlü bir şekilde çalışmalarınızı sürdürürsünüz. Umudun Kadınları dinleyicileri için son olarak bir şeyler söylemek ister misin?
Nahide: Bu mikrofonu bize uzattığınız için çok teşekkürler. Bu umudun hiç bitmeyeceğini, her yeni günün yeni umut olduğunu unutmasın kadın arkadaşlarımız. Sevgiler sunuyorum.
Sultan: Bugünkü “Çoğalalım Çoğaltalım” köşemizde Emek Benim Kadın derneği Başkanı Nahide Uçar’la birlikteydik. Gelecek sayımızda buluşmak umuduyla.
Sultan: Sevgili Umudun Kadınları dinleyicileri, Bugün Muğla Emek Benim Kadın Derneği Başkanı Nahide Uçar’la beraberiz. Hoş geldin, Nahide. Önce kendini tanıtır mısın? Sonra kadın alanındaki çalışmalarını, derneğini anlatır mısın?
Nahide: Ben 71 yaşındayım. Annem ben üç yaşındayken ölmüş. O yaştan beri mücadelenin içindeyim. Hep başka başka yerlerde kalmak zorundaydım. Liseyi bitirdikten sonra bir işe girdim, evlendim. İki çocuğum oldu, geniş aile olduk. Asıl mücadele o zaman başladı. 1992’de emekli olunca kendimi boşlukta hissettim. Ne yapabilirim, diye düşünürken mahalle çalışmaları içinde buldum kendimi. Kadınlar arasında, benim sorunum şu, senin sorunun ne… şeklinde konuşurken başka mahallelere de açıldık. Ağımızı genişlettik. Giderek bütün mahallelere hâkim olduğumuzu anladık. Her mahalleden bir lider çıktı. Bu arada ev eksenli çalışan kadınların görünür olması için de mücadele başlattık. Bu kadınlar ev eksenli çalıştıklarının farkında değildi. Evdeki emek görünmez emekti. O emeği görünür kılmak ve bu kadınlara da sosyal güvence sağlamak için çalışmalar yürüttük. Bir Pazar alanı yaratarak evde ürettiklerini satma imkânı sağlamayı da başardık. Kadın yoksulluğu üzerine çalıştık. Pazar dağıldıktan sonra yere dökülmüş sebze, meyvenin iyilerini ayıklayıp eve götüren de kadındır. Bu da bir anlamda mücadelesidir kadının. Maalesef yoksulluk en çok kadınları vuruyor, yoksulluğa karşı çözüm bulma işi de kadına düşüyor hep. Yoksulluk kadının kaderi midir? Elbette değil. Erkekler kahvede otururken kadınlar ya tarlada ya evde çalışırlar. Eve ekmek getirmek için kadın mücadele eder ki bu da bir tür şiddettir kadına karşı. Ekonomik şiddet.
Sultan: Siz dernek olarak ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?
Nahide: Emek Benim Kadın Derneği, bütün gönüllü çalışan kadınların kurduğu bir dernektir. Hepimiz elimizde işler yapıyoruz. Birgün, “Arkadaşlar, bir tüzel kişilik alalım mı?” dedim. Kabul edildi. Derneğe isim bulmak bana düştü. Önerdiğim isim kabul görünce 2013’te kuruluşumuz gerçekleşti. 72 Üyemiz var. Bir gönüllü avukatımız ve psikoloğumuz var. Şiddet mağduru kadınlar gelince, hukuk çerçevesinde mücadelelerine destek sağlıyoruz. Kendi ayakları üzerinde durmaya başlayıncaya kadar desteğimiz sürüyor. İstihdam alanları arayıp buluyoruz. Çalışmaya başlayan kadınları görünce “Bunu da başardık.” Diye hep birlikte mutlu oluyoruz. Muğla Belediyesi bize bir stant alanı verdi. Kadınları davet ediyoruz emek ürünlerini getirsinler diye. Kazak, lif gibi ürünler. Yoksullukla mücadeleyi yapan kadındır. İki tane lif satsa 300 lira kazanır bunu da evin ekonomisine katkı olarak sunar. Köylere kadar uzandık. Zeytin, meyve gibi ürünleri de getirmeleri için kadınları davet ediyoruz, aracıyı ortadan kaldırıp satış yapabilecekleri masalar sunuyoruz onlara. Derneğimiz böyle çalışıyor. Kadınların yaşanmış hikâyelerini dinledik. Bunlardan üç tiyatro oyunu çıkardık. “Kadının Adı Yok, Adını Sen Koy”, Yaşayamadığın Anılar”. Birlikte çok mutluyuz. Daha neler yapabiliriz diye hep arayış içindeyiz.
Sultan: Bir de tiyatro mu çıkardılar kadınlar bunca mücadelenin arasında?
Nahide: Evet. Hiç sahne görmemiş, ışıklar altında konuşmamış kadınlar kendilerini ifade etme olanağı bulunca çok mutlu oluyorlar. Biz de mutlu oluyoruz, tabiî. Üniversitenin sosyoloji bölümü öncülüğünde 60 yaş üstü kadınlar için bir okul kurduk ‘Tazelenme Üniversitesi’ adıyla. İlk mezunları biziz, iki grup daha mezun oldu. Sosyalleşme amaçlı müzik grubu, spor grubu, halk oyunları grubu, ritim grubu var. Ben de orada darbuka çalıyorum. Darbukaya vurdukça hayattan intikam alıyormuşum gibi hissediyorum.
Sultan: bu seni iyileştiriyor mu?
Nahide: Elbette. Bendir çalanlar var. Hiçbir şey çalamayana kaşık veriyoruz, onu çalıyorlar.
Sultan: Çok kadın katılıyor mu bu çalışmalara?
Nahide: Evet, evde oturan kadınlar da geliyorlar duyunca.biz ağımızı gittikçe genişletiyoruz. Bizden sonraki kuşaklar da bu ağı genişletsinler.
Sultan: Hem üretiyorsunuz hem eğleniyorsunuz çok güzel bir ortam.
Nahide: Amaç kadınların sosyalleşmesi. Kadınların evde yaptığı işler için erkekler para ödemeye kalksalar çok yüksek bir meblağ olur, yemek, ütü, çamaşır, çocuk bakımı… Dünyanın parası. Bu görünmez emek. Bu kadınları evin dışına çıkarmak gerekiyor bir süreliğine de olsa. Avrupa birliğiyle birlikte projeler hazırlıyoruz. Kadınlara ne kadar değerli olduklarını bilmelerini öğütlüyoruz. “Sen kendi değerini bilirsen, başkaları da senin değerini anlar.” Kocasıyla beraber tarlada çalışan kadınlara da banka hesabı açtırıyoruz. Para çekmeseler bile bir hesap cüzdanlarının olması onları heyecanlandırıyor, mutlu ediyor.
Sultan: Hem ekonomik zorluklarla mücadele ediyorsunuz hem sosyalleşme sağlıyorsunuz hem haklarının farkına varmalarını sağlıyorsunuz. Muhteşem bir çalışma yürütüyorsunuz. Umarım, hep böyle güçlü bir şekilde çalışmalarınızı sürdürürsünüz. Umudun Kadınları dinleyicileri için son olarak bir şeyler söylemek ister misin?
Nahide: Bu mikrofonu bize uzattığınız için çok teşekkürler. Bu umudun hiç bitmeyeceğini, her yeni günün yeni umut olduğunu unutmasın kadın arkadaşlarımız. Sevgiler sunuyorum.
Sultan: Bugünkü “Çoğalalım Çoğaltalım” köşemizde Emek Benim Kadın derneği Başkanı Nahide Uçar’la birlikteydik. Gelecek sayımızda buluşmak umuduyla.
Yorumlar
Bu yazı için yorum mevcut değil.
Dilerseniz Buradan yeni yorum gönderebilirsiniz.