zehrabirsenyamak@hotmail.com
Beyaz dikdörtgen dış çerçeve içerisinde oval bir portrede sarı, dalgalı saçları, gözlükleriyle tebessüm ediyor.
Ahşap bir masa üzerinde bir yargıç tokmağı, bir deste Amerikan doları ve 2 altın yüzük. Yargıç tokmağı, deste halindeki dolarların üzerine yerleştirilmiş. Yüzükler tokmağın ve paraların sol tarafında duruyor.
YAZAN: Avukat Zehra Birsen YAMAK

Umudun Kadınları Dergisinin Değerli Okurları:
Dergimizin bu sayısında bana ayrılan köşede yine güncel hayatımızda önemli yer tutan konulardan biri olan nafaka yükümlülüğünden söz edeceğim.
Nafaka konusu 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunumuzla düzenlenmiştir. Ülkemizde, nafaka dendiğinde, genelde evli çiftlerden eşinin ailesini geçindirmek yükümlülüğünü yerine getirmediğinde, mağdur olan kadının mahkemeye başvurarak yargıç tarafından karar verilen bir miktarı eşten isteyebileceği veya herhangi gelir getirici bir işte çalışmayan kadının boşandığında, yeniden bir başka evlilik yapıncaya kadar boşandığı eşinden yine yargı yoluyla karar verilen bir miktar parayı alabileceği akla gelirse de Medeni Kanunumuzun düzenlediği nafaka konusu sadece bunlardan ibaret değildir. Medeni Kanunumuza göre: Tedbir Nafakası, İştirak Nafakası, Yoksulluk Nafakası, Yardım Nafakası olmak üzere dört çeşit nafaka vardır. Bu hukuki kavramlar hakkındaki bilgileri, dergimizin amacına uygun olarak sizlerle sohbet edercesine, örnekleriyle kısaca anlatmaya çalışacağım.
Tedbir Nafakası: Değerli Okurlarım; diyelim ki evlisiniz fakat eşiniz ailenizin geçimini sağlamak konusunda duyarsız biri, kusurlu davranışlarıyla kasıtlı olarak evinizin geçimini sağlamıyor. Örneğin; bir başka kadınla yaşıyor ya da gelirini kendi özel zevklerine veya ailenizden başkalarına harcıyor olabilir. Evliliğin getirdiği sorumlulukları taşımayan bu eş aleyhine derhal görevli Aile Mahkemesine bir dilekçe ile başvurarak, eşinizin bildiğiniz kadarıyla gelirini de belirterek eşinizden nafaka talep edebilirsiniz. Bu dilekçenizle boşanmayı istemeden ailenizin geçimini sağlayacak asgari bir nafakayı süresiz olarak bağlatabilirsiniz veya bu sorumsuz eş ile nikâh bağınızı sürdürmenin anlamsızlığına karar verip dilekçenizde boşanmayı da talep edebilirsiniz. İster boşanma istekli olsun, ister boşanma isteği olmasın, bu dilekçenizle açtığınız davada mahkeme hakimi, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarını eni-konu araştırmadan, acil durumunuz karşısında derhal, ailenizin asgari bir şekilde yeme, içme, barınma ihtiyacınızı karşılayacak olan bir miktar parayı, şahsınız ve 18 yaşından küçük çocuklarınız için nafaka olarak bağlayacaktır. İşte boşanma gerçekleşmeden önce süresiz olarak bağlanan veya boşanma davası süresince boşanma kararı kesinleşinceye kadar alabileceğiniz bu nafaka türüne tedbir nafakası denir. Tedbir nafakasının süresiz olarak bağlanması, nafaka alacaklısının bu nafakayı diğer taraftan sürekli alacağı anlamına gelir. Her tür nafaka davasında olduğu gibi, mahkeme tarafların sosyal ve ekonomik durumlarını, davacının gösterdiği tüm delillerle araştıracağından, tedbir nafakası davanızda da davalının gelir durumuna göre nafakanızın arttırılmasına da karar verilebilir.
İştirak Nafakası: Boşanma davası sonucunda kendisine çocuklarının velayeti verilmeyen taraf aleyhine yargıç tarafından hükmedilen nafaka türüdür. Eşinizin aleyhine açtığınız tedbir nafakası davası sonucu süresiz nafakaya yani sürekli nafaka almanıza hükmedilmiş olması, zaten eşinizin evlilik birliğindeki kusurlu davranışlarını ortaya koymuştur. Bu durumda eşiniz size boşanma davası açsa, açık kabulünüz olmadıkça eşinizin açtığı bu dava mahkemece reddedilecektir. Davalı eş kusurlu davranışlarıyla tedbir nafakası ödemeye mahkûm oldu diye hayatı boyunca bu nafakayı ödemekten kurtulamayacak mıdır? Tabii ki hayır. Medeni Kanunumuz, ne kadar kusurlu olursa olsun beş yıl ayrı kalarak aile birliğini yeniden kurmamış çiftlerin, evlilikten beklenen sosyal faydayı artık sağlayamayacaklarını, bu nedenle fiili ayrılık tarihinden itibaren beş yıl dolduktan sonra, kusurlu eşin de diğer tarafın tazminatını ödemek koşuluyla boşanmaya karar aldırtabileceğini kabul etmiştir. Sürekli nafaka alarak yaşamayı tercih eden eş, beş yıldan sonra artık kötü niyetli sayılmakta, boşanmamakta direnemeyip gereken tazminatını alıp boşanmak zorunda kalmaktadır. Gerek anlaşmalı gerekse uzayan anlaşmasız boşanma davasında hâkim, 18 yaşından küçük çocuklar varsa velayet kararı da verecektir. Çocuklardan hangileri kadının yanında, hangileri diğer eşin yanında yaşayacaksa, kendisine velayet verilmeyen taraf, velayeti alan tarafa çocukların giderlerine katılma payı olarak bir miktar nafaka tayin edecektir. Bu nafaka miktarı da tarafların bulundukları sosyal mevki ve ekonomik durumlarına göre hâkim tarafından belirlenecektir. İşte boşanma kararıyla hükme bağlanan bu nafaka türüne iştirak nafakası diyoruz.
Yoksulluk Nafakası: Medeni Kanunumuza göre; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Bu nafaka türünün de elbette ki şartları vardır. Boşanma davasının her safhasında isteyebilirsiniz ancak yazılı olması veya duruşma tutanağına sözlü olarak geçirilmesi şarttır, eğer talep etmezseniz hâkim, yoksulluğa düştüğünüze kanaat getirse dahi kendiliğinden yoksulluk nafakasına hükmedemeyecektir. Bir de yoksulluğa boşanma yüzünden düşmüş olmanız gerekir. Yoksulluk nafakası isteyebilmeniz için boşanmada kusursuz olmanız veya eşinizden daha az kusurlu olmanız gerekir. Hem kusurlu olup hem de boşanma yüzünden yoksulluğa düşüyorum diyerek bu nafakayı bağlatamazsınız. Örneğin; eşini aldatan kadına ya da ev işlerini yapmayan, çocuklarına bakmayan, geçimsizlik yaratıp boşanmak isteyen kadına mahkemece yoksulluk nafakası bağlanmayacaktır. Yoksulluk nafakanız talep ettiğiniz tarihten itibaren işlemeye başlayacak ancak boşanma kararı kesinleşmeden tahsil edilemeyecektir. Boşanma kararını her iki taraf kararda yazılı yüksek mahkemeye verilen sürede göndermez, kararı aldıktan sonra yüksek mahkemeye göndermek hakkından feragat ederlerse veya kararı beğenmeyen taraf yüksek mahkemeye gönderirse, hâkimin kararı onaylanmadıkça boşanma kararı kesinleşmez ve bu geçen sürede işleyen yoksulluk nafakası birikir, karar kesinleşince nafaka yükümlüsü ödemek zorunda kalır.
Alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, haysiyetsizce hayat sürmesi, yeniden evlenmesi, yoksulluğunu ortadan kaldıracak kadar gelir elde ettiği bir işe girmesi veya başka sebeplerle yoksulluğunun ortadan kalkması durumunda, daha önce bağlanmış olan yoksulluk nafakası mahkeme kararı ile kaldırılır. Nafaka alacaklısının ve nafaka borçlusunun ölümü halinde de yoksulluk nafakası ortadan kalkar.
Yardım Nafakası: Evlilik bağı ile ilgisi olmayan bir nafaka türüdür. Yardım edilmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan kardeşlerinize, üst soyunuza, alt soyunuza, refah içinde olmanız halinde nafaka vermek zorundasınız. Aynı şekilde siz de yoksulluğa düştüğünüz takdirde bu yakınlarınızdan mahkemeye müracaatla yardım nafakası isteyebilirsiniz. Sizden nafaka talep eden bu yakınlıktaki akrabalarınızın yoksulluğa düşmekte kusurlu olup olmadığına bakılmaz. Her nafaka davasında olduğu gibi tarafların ekonomik ve sosyal durumları mahkemece araştırılarak karar verilir. Ayrıca, çocuklarınız 18 yaşından büyük olmasına rağmen eğitimi devam ediyorsa, anne ve baba olarak sizlerden beklenilecek ölçüde olmak koşuluyla eğitimleri sona erinceye kadar onlara nafaka ödemekle yükümlüsünüz. Medeni Kanunumuza göre, eğitimi devam etmeyen fakat kendi çalışması karşılığında elde ettiği gelirle geçimini sağlayamayan ergin çocuklarına da bakmak yükümlülüğü bulunmaktadır.
Nafaka davalarına bakmakla görevli mahkemeler Aile Mahkemeleridir.
Değerli Okurlarım: Kimse, kimsenin nafakasına muhtaç olmasın dileklerimle. Kalın sağlıcakla.
19/12/2024

Yorumlar

Bu yazı için yorum mevcut değil.
Dilerseniz Buradan yeni yorum gönderebilirsiniz.