Bu soruyu Balıkesir belediye başkanı Ahmet Akın, 6 kere kredi çeken, ama Balıkesir halkının sağlıklı ve ucuz suya kavuşması için hiç alt yapı çalışması yapmayan eski Balıkesir Su İşleri Kurumu yönetimine soruyor:
“Ne yaptınız oğlum bu paraları?”
Bu yazıda istedim ki çocuklarımızın eğitimine bizim ve devletin harcadığı parayı birlikte hesaplayalım ve “Ne yaptık biz bu paraları, nerelere harcadık ve sonuç ne oldu?” diye soralım.
Uzun zamandır ülkenin her bir ferdi, akıl tutulması yaşıyor. Sadece geçmediği köprüye, kullanmadığı havaalanlarına, otobanlara para ödemiyor; sağlıksız olduğunu bildiği gıdaya, çağdışı eğitim sistemine, ulaşamadığı sağlık hizmetine de para ödüyor.
Aslında ülkede yıllardır algı yöntemi ile örtülen gerçeklerin üzerindeki sis perdesi kalkmaya başladı. Bugün, insanların evlenmek, ev sahibi olmak, eğitimini aldığı işte çalışmak gibi çok sıradan istekleri bile hayal oldu; çünkü yolun sonuna gelindi. Her son yeni bir başlangıcın doğumunuhazırlar. Ve doğumlar her zaman zor ve sancılı olur.
Bu nedenle herkes içine sürüklendiği anı kurtarmaçabasından sıyrılmalı. “Bugünü kurtardık şükür, yarına Allah kerim “demek yerine; “Neyi, nerede, neden yanlış yaptık da bu duruma düştük?” sorularına cevap aramalıdır.
Mesela birçok aile, çocuğunun üniversite mezunu olması için milyonlar harcıyor. Bunu yaparken mezun olduğunda iş bulma olasılığının %1; hatta çok daha az olduğunu biliyor.Ama yine de harcıyor o milyonları... Paradan daha önemlisi çocuğunun altın değerindeki en üretken ve yaratıcı olduğu yaşlarını heba ediyor...
Artık boşa giden kaynakların ne olduğunu hesaplamak ve bu kaynakları verimli şekilde kullanarak yeni bir sistem oluşturmak için kafa yorma zamanı.
Malum benim mücadelem otizmli bireylerin hakları. Bu nedenle ben oğlum Koray özelinden özel gereksinimli bireylerin ailelerine soruyorum; “Çocuğunuz için ne kadar para harcadınız, sonuç ne oldu?”
Koray 20 yaşında ve 3. Kademe özel eğitim iş uygulama okulunda 3. sınıfta okuyor. 14 yıl süren bir eğitim hayatı var. Sizinle birlikte benim ve devletin yaptığı tahmini rakamları birlikte bulalım. Malum enflasyon var; bu nedenle aldığımız hizmetin ortalama ederini bugünkü değeri ile yazarak hesaplayalım:
Benim harcamalarım:
1.İki yıl özel kreşe gitti; ayda 9 bin olarak alırsak iki yılda200 bin eder.
2. Koray 4 ile 9 yaş arası haftada iki saat evde özel eğitim dersi aldı. Bugün eve gelen eğitimcinin İki ders saat ederini 1.500 TL olarak hesaplarsak, 5 yılda toplam 400 bin TL yakın meblağ tutar.
3. Koray 4 ile 17 yaş arası haftada 4 saat özel spor eğitimi aldı. Saati 400 TL, haftada 1600 TL eder. Koray 13 yıl spora devam etti toplam 1 milyondan fazla eder.
4. Otizmde umut tacirlerinin ağına her aile düşer. Ben de düştüm; alternatif tedavi, terapi ve takviye için de 500 bin lira harcadığımı rahatlıkla söyleyebilirim.
Birlikte toplayalım 200 bin kreş, 400 bin özel eğitim, 1 milyon spor eğitimi, 500 bin alternatif yöntemler toplam 2 milyon 100 bin lira harcamışım ki ben fiyatları bugünkü piyasanın oldukça altında tuttum. Çünkü otizmli bireylerin eğitimi söz konusu olunca fiyatlar dudak uçuklatıyor. Benimbir evim vardı. Koray’ın eğitimi için sattım, annemle yaşamaya başladım.
Otizmli bireylerin eğitimine devletin harcadığı parayı hesaplarken çok ayrıntılı fiyat belirleyemeyiz. Çünkü özel eğitim okullarında servis, yemek gibi giderlerin bedelini net olarak bilemeyiz. Yine MEB’ e ücretli öğretmenin maliyeti asgari ücret artı vergi tutarı iken; kadrolu öğretmenin 45 -55 bin TL maaş ödemesi ve vergi gideri var.
Biz fazla ayrıntıya girmeden Koray’a devletin harcadığı parayı hesaplayalım.
Koray ana okuluna, kaynaştırma öğrencisi olarak iki yıl gitti. Ana okulu sınıfında 20 ile 30 arası öğrenci olur; bizsınıfta 25 öğrenci olduğunu kabul edelim. Anaokuluöğretmeninin maaşını ek dersi de ekleyerek 50 bin TL olarakele alalım yılda 600 bin TL eder. Yani devlet Koray’a ana sınıfında kaynaştırma öğrencisi olarak iki yılda 50 bin TL ödedi.
Lütfen bundan sonraki maliyet giderlerindeki artışa dikkat edin. Toplumu eğiterek özel gereksinimli bireyleri kapsayıcı eğitimin için öğretmen tutmanın hem maddi hem de manevi yönden ne kadar zorunlu olduğunu anlayacaksınız. Çünkü otizmde devlet iki öğrenciye bir öğretmen tahsis etmek zorundadır.
Devlet Koray ve sınıf arkadaşına 12 yıl süren öğrencilikhayatında 6 kadrolu, 6 da ücretli öğretmen atadı. Kadrolu öğretmen için sadece maaş olarak ayda 55 bin TL den 72 ayda 4 milyon TL; ücretli öğretmen için de ayda 17 bin TL den 60 ayda 1 milyon TL civarında ödeme yaptı.
Özel eğitim öğrencilerine devlet servis hizmeti veriyor ve Koray 12 yıl bu hizmeti aldı. Bu hizmeti de aylık 2 bin 500 TL olarak hesaplayalım. Devlet 90 ayda toplam 275 bin lira ulaşıma ödeme yaptı.
Özel eğitim okullarında öğle yemeği verilir. Günlüğü 50 TL den ayda bin TL, 7 yılda 630 bin TL eder.
Ayrıca bina yapımı, araç gereç, ısınma, aydınlanma, temizlik, idari personel gibi pek çok gider vardır. Bu giderler için de 14 yılda 500 bin TL ödendiğini kabul edelim. Tüm giderleri topladığımız Koray için harcanan miktar 4 milyon TL civarındadır.
Koray, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezine 17 yıl boyunca gitti. Devlet bu kurumlara ayda 4.500 bin TL ödeme yapıyor; 17 yılda ödenen miktar 1 milyon TL eder.
Sonuç olarak benim ve devletin harcamalarının toplamı 7milyon 800 bin TL eder ki bu neredeyse en alt sınırdan yapılan bir hesaplamadır. Bu paraları harcarken hedefimizi Koray’ınbağımsız yaşayabilmesi, topluma uyum sağlayabilmesi ve mümkün olduğunca üretime katılmasıydı.
“Peki, 7 milyon 800 bin TL harcayarak elde ettiğimiz sonuç ne?”
Koray bana tam bağımlı, yoğun öfke nöbeti nedeniyle sosyal yaşama katılamıyor, kendini ifade edemiyor.
“Peki bu sonuç sadece Koray’a özgü mü?” Maalesef hayır. Devlet ve aile olarak devasa paralar harcıyoruz ama engelli bireyleri sosyal hayatta ve iş hayatında çok ama çok az görebiliyoruz.
“O zaman ne yaptık biz bu paraları?”
Maalesef boşa harcadık, harcıyoruz, harcamaya da devam ediyoruz.
Bu akla ziyan gidişe dur demek için adalet, sağlık, eğitim, tarım yani her alanda boşa harcanan para net olarak belirlenmelidir. Bu kaynakları verimli ve hedefe götüren sistemlerde kullanmak için arayışa girmek gereklidir.
Mesela Cumhuriyetin ilk yıllarındaki köy enstitüleri modeli, çağın ihtiyaçlarına göre yapılandırılarak eğitim sistemini verimli hale getirmede bize rehber olabilir.
Özel eğitim de ise sil baştan Türkiye’ye özgü bir model geliştirmek gerekir.
Ben “Özel eğitimde doğru model nedir?” sorusunun cevabını gelecek yazılarımda sizinle bulmaya çalışacağım. Yani 7 milyon 800 bin TL.’nı doğru kullanmak ve sonuca ulaşmak için yapılması gerekenleri anlatmaya çalışacağım.
Bu nedenle gelecek yazımda önce sakat, engelli, özelgereksinimli birey gibi sürekli değişen kavramlar ve bu değişimin altındaki psikolojik nedenler üzerinde duracağım.Gelecek yazımızda buluşmak dileğiyle...
19 Eylül 2024
Yorumlar
Bu yazı için yorum mevcut değil.
Dilerseniz Buradan yeni yorum gönderebilirsiniz.