Uzun siyah saçlarını toplamış, gözlüklü, açık mavi hırka içinde, mavi çizgili beyaz gömleği var. İki eli, önünde açık olan laptopun üzerinde.
Bir döner cam kapının iç kısmına yakın ahşap, yuvarlak masanın ardında, bordo renkli deri koltuklarda iki kadın oturuyor. Sol tarafta omuzlarındaki siyah saçları, yarım kollu siyah bluzu ile gözlüklü, gülümseyen bir kadın, yanında beyaz, uzun kollu gömleği, toplu saçlarıyla, hafif tebessüm ediyor, birlikte objektife bakıyorlar.
SÖYLEŞİYİ YAPAN: Sultan ÇAMUR KARATAŞ

Sultan: Sevgili Umudun Kadınları dinleyicileri. Bugün Şanlıurfa Yaşamevi Kadın Dayanışma Derneği yönetim kurulu üyesi Şevreş Yazar’la birlikteyiz. Hoş geldin Şevreş.
Şevreş: Hoş bulduk.
Sultan: Önce kendini tanıtır mısın lütfen. Sonra da Derneğinle ilgili bilgi almak istiyorum.
Şevreş: Olur, zevkle. İsmim Şevreş Yazar. 28 yıldır Şanlıurfa'da psikolojik danışman olarak Milli Eğitime bağlı çalışıyorum. Aynı zamanda kuruluşundan beridir de Yaşamevi Kadın Dayanışma Derneğinin üyesiyim. Aktivistiyim ve Urfa'da kadın üzerine yapılabilecek ne varsa kadınların özgünlüğünü kazanmaları ve daha da ilerletmeleri konusunda çalışmalar yapıyoruz. Dernekle ilgili dernek Urfa'da aslında kurulan ilk feminist kadın derneği diyebilirim. Bence hala bu şekilde devam ediyoruz. İhtiyaçtan doğdu tabii ki ötekileştirilen kadınlar özellikle bizim coğrafyanın özelliği, feodal kültürün çok yoğun olması, kapalı bir toplum olması sebebiyle kadınlar gerçekten daha çok öteki durumundayız. Hani Türkiye’de bu durum var ama bizim bölgede özellikle Urfa'da daha fazla. Biz de işte birkaç tane kadın ne yapabiliriz, nasıl edebiliriz diye düşünüp Yaşamevi Kadın Dayanışma Derneğini kurduk. Kurulduğumuzdan beri birçok konuda kadınlara yönelik eğitimler veriyoruz. Farkındalık çalışmaları yapıyoruz çeşitli dönem dönem kurslar da açtık. Projelerle birçok çalışmalarda bulunduk ve bunların en önemlilerinden biri de an hala çalışmaya devam eden Mezopotamya Kadın Kooperatifi. O da bizim bünyemizde bir proje sonucu oluşturduğumuz ama şu an ayrı bir biçimde çok başarılı bir şekilde hayatına devam eden bir Kooperatif. Aynı zamanda kadın koalisyonunun bileşeniyiz, film morla birlikte çalışıyoruz. Bunun gibi ulusalda birçok kadın örgütü ile ortak hareket ediyoruz ama ulusalda böyle iken ilde bu kadar aktif miyiz maalesef değiliz. Sadece biz değil bizim Kooperatifimiz de ulusaldaki birçok festivallere çalışmalara davete davet edilen Kooperatifimiz yereldeki hiçbir festivale ya da fuara davet edilmiyor. Aynı şekilde biz de eskiden Belediye ile Milli Eğitimle birçok kamu kuruluşuyla ortak çalışmalar yapıyorken son yıllarda neredeyse hiç yapamıyor durumundayız. Yani söyleyeceklerim bunlar.
Sultan: Anladım. Siz Derneğinizde ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?
Şevreş: Biraz önce de söyledim ya yani kadınların farkındalığını arttırmak, daha bilinçlenmeleri, var olmaları ve hayata dair tutunmaları ile ilgili neler yapabiliriz? Bu konuda her türlü çalışma yapıyoruz. İşte bunların içinde dediğim gibi eğitim çalışmaları, kurslar, psikolojik destek, birçok konuda, özellikle şiddet gören kadınlarla ilgili çok çalışma yapıyoruz. Başvurabilecekleri bir yer olsun istiyoruz ve bunun üzerinden gerekirse işte ŞÖNİMle iletişim haline geçebiliyoruz ya da diğer mekanizmaları devreye sokuyoruz. Özellikle üyemiz olan birçok kadın avukat var. Ayrıca Baronun kadın hakları birimi de bizimle çok ortak çalışıyor ve Urfa özelinde İl kadın platformunda. Bilirsiniz birçok konuda da basın açıklaması olsun, eylemler olsun, İl kadın platformuyla ortak hareket ediyoruz ama dediğim gibi yani mesela Belediyenin yaptığı kadınlarla ilgili bir çalışmada biz bulunmuyoruz çünkü davet edilmiyoruz. O yüzden biz kendi imkânlarımızla ve ulusaldan bulabildiğimiz desteklerle kadınlara yönelik ne yapabiliriz diye sürekli düşünüp, gündeme getirip de bu konuda çalışıyoruz. Yakın zamanda en son yaptığımız çalışmada mülteci kadınlarla ilgiliydi. Çünkü Urfa'da şöyle bir saha çalışması yapmıştık. Anket çalışması. Mülteci kadınlarla ilgili yerel kadınların bakış açıları ne düşünceleri ne, nasıl değerlendiriyor ve çok olumsuz kötü sonuçlar çıkmıştı Bu da bizi çok üzdü peki bunu geliştirmek için düzeltmek için neler yapabilirizin arayışına girdik. Bunun üzerinde müziğin ruhunda buluşan kadınlar bir çalışma yapmaya karar verdik. Bu da şöyle oldu. İşte 18 yaş üstü genç kadın ve kızlarla birlikte kurs açalım dedik. Müzik kursu ve belki bir ekip oluşur. Bu ekip belki sonradan kendi ayakları üzerinde durarak öğrendikten sonra hani kapalı toplum olduğu için kına gecelerinde sadece kadınlara yönelik, erkeklerin çalma imkânı olmadığı ortamlarda bunlar belki aktif çalışırlar diye çok yüksek bir duygu ve hedefle bu işe girdik ama dedik sonra bu genç kızlar tek başlarına gelmeye çekinebilirler, sonuçta mülteciler. Farklı değerlendiriliyorlar, korkabilirler, yabancı bir ortam. Peki, anneleri geldiğinde anneleriyle ne yapabilirse onlar da kadın onların da yanlış anlaşılma durumları var, onların da buna ihtiyacı var. Yani sonuçta savaş gibi bir afetten kaçıp gelmişler. Hepsinde travmalar var. Bunları düzeltme yönünde ya da iyileştirme yönünde neler yapabiliriz? Dil problemi de var. Sonra şeyi fark ettik, mesela biz Kürtçe’ye hakimiz, Kobani'den gelen hem Kürtçe hem Arapça bilen mülteci kadınlar vardı. Onlarla iletişim kurduk. Onlar bize tercümanlık yaptılar gönüllü ve dolayısıyla sadece Arapça bilenlerle Kobani’li Arapça bilen kadın arkadaşlar tercümanlık yaptı. Hani yine Suriye bölgesinden gelip ama Kürtçeyi de bilenlerle Kürtçe üzerinden iletişim kurarak, bu sefer yerelden bir kadın, yani bizim dernek ve çevremizden bir kadın, mültecilerden bir kadın şeklinde yemek yapalım dedik, sırayla. Bir sefer bir mülteci kadın yapsın, bir sefer bizim yerelden bir kadın yapsın ve işte o yemeği yapma sırasında mutfağa girdiler. Birlikte zaman geçirdiler, konuştular, dokundular, fiziki temas oldu ve birbirlerini daha iyi tanıdılar. O yemeklerin tariflerini aldık, fotoğrafladık ve arkasından da bunları bir kitap haline getirdik. Bir de o yemeği yapan kişilerin hikâyelerini, kadınların hikâyelerini ekledik buna ve çok güzel bir kitap çıktı. İşin hoş tarafı o kadınlarla sonra böyle bir söyleşi yaptık. Hani değerlendirme söyleşisi. O kadar güzel şeyler duyduk ki “Biz burada ötekiydik, yalnızdık, siz bize kapınızı açtınız. Kendimizi artık daha güvende hissediyoruz. Dostlarımız var diyebiliyoruz. Kendimizi ifade edebileceğimiz rahatlayabileceğimiz özgün bir alan bulduk ve biz sizinle devam etmek istiyoruz.” dediler. Bu da bizim için çok önemli bir şeydi yani.
Sultan: Harikasınız tam bir köprü görevi yapmışsınız.
Şevreş: Yani evet biz de çok iyi hissettik. Çünkü her ne kadar önyargılı davranmayalım desek de basının olsun, duyduklarımızın olsun böyle bir olumsuzluk herkesin az çok içinde vardı. Bazen aslında onlar sanki kadın değil. Sadece yabancı. İşte dışardan gelen, işte şehrimizi istila eden insanlar gibi düşünülüyor. Ama yok, onlar da kadın, onların da bizimle aslında o kadar çok ortak sorunları var ki kadın kimliğinden kaynaklı. Bunları bilmek bizi de iyi hissettirdi ve şeydi yani somut bir şeydi ya bu. Ortaya somut biz bir şey koyduk ve bu bizi gerçekten anlamlı hissetmemize neden oldu.
Sultan: Bu iş birliği devam ediyor hala.
Şevreş: Evet, kadınlar hala gidip geliyor. Dönem dönem özel böyle çalışmalar etkinlikler olduğunda kadınları çağırıyoruz. Şeyi unuttum o kursun sonunda Instagram hesabımızdan canlı yayınlanan bir konser düzenledik ve pandemiydi. Böyle bir eski Urfa, restore edilmiş Urfa evinin bahçesinde. O çok ses getirdi. Şu an Instagram hesabımızda zaten var o konserin görüntüleri, kayıtları. O da çok keyifliydi, bayağı güzel oldu, çok güzel bir şey çıktı. Ama tabi kadınlar hani bunu bir grup ve ekip olarak bir yerlerde çalıp söyleyelim diye istemediler. Ama o kursa geldikten sonra, mesela yereldeki kadınlardan üniversitede müzik bölümüne de başlayıp devam eden oldu. Sonra bu konuda profesyonel eğiticilik yapmaya başlayan oldu. İşte kendimi daha hissediyorum deyip hayatla ilgili beklentilerinin arttığını, daha ümitvar olduğunu söyleyen kadınlar oldu. Çünkü oraya gelen kadınların hepsinde ruh sağlığı çok da yerinde olan insanlar değil. Bazıları ciddi ailevi problemler de yaşıyordu. Oradan da bayağı bir güçlendiler. Çünkü o ailevi problem yaşayan kadınlarla müzik kursunun dışında hukuki desteği de biz konuştuk, psikolojik destekte de bulunduk. O yüzden gerçekten iyi oldu, içimize çok sinen bir çalışmaydı.
Sultan: Çok tebrik ediyorum. Tam da bir isminize uygun, kadın dayanışması olmuş.
Şevreş: Aynen.
Sultan: Çok tebrik ediyorum. Umudun Kadınları Dergisi dinleyicilerine son olarak ne demek istersiniz?
Şevreş: Hep söylüyoruz, sanki anlamsız içi boşaldı gibi geliyor ama duygulandım da. Ya biz kadınlar gerçekten güçlüyüz ve birbirimize dokunarak destek olarak her şeyin üstesinden gelebiliriz.
Sultan: Çok teşekkürler. Gerçekten çok duygulandırıcı bir röportaj oldu benim için. Sevgili Umudun Kadınları Dinleyicileri, bir başka röportajda tekrar birlikte olmak dileğiyle hoşça kalın.

Yorumlar

Bu yazı için yorum mevcut değil.
Dilerseniz Buradan yeni yorum gönderebilirsiniz.