YAZAN: Ayşe Gülçin İLHAN
Dinlerin temelini oluşturan her milletin kendince kutsal saydığı mitosları, birer inanç kitabı olarak mitolojilerini belirlemiş. Binlerce yıllık geçmişe sahip kuşkusuz en kadim olanlardan ilki Yunan mitolojisidir. O kalabalık tanrılar âlemine, birbirinin ardılı ve kendi içinde yakın ilişkide olduğu akrabalık sistemi, geniş tanrılar ailesi ile bu alana ilgi duyan günümüz insanını bilgi, hikâye ve hayal örgüsüyle hâlâ içine çekmeyi başarıyor. Yazıya konu olan tanrıça Tykhe de onlardan biri.
Güzeller güzeli genç tanrıça Tykhe diğer adıyla “fortuna” bölge kentlerinin koruyucu simgesi olmuştur. İyi kader, şans, koruyuculuk, refah ve zenginlik getirdiğine inanılan tanrıçanın ilk heykeli M.Ö. 3. YY. başlarında heykeltıraş Eutykhides tarafından bronzdan Antiokheia şehrinin kuruluşu onuruna yapılmıştır. Özgünü günümüze ulaşamayan heykelin, Helenistik ardılı olan Roma döneminde birçok kopyası yapılmıştır. Antiokheia Tykhesi olarak literatürde yerini alan heykel hellenistik dönemden itibaren bölgede yeni kurulan şehirlerin kent tanrıçası betimleri için prototip olmuştur. İlginçtir ki Yunan mitolojisinin başlıca yazın kaynağı olan Homeros’ta Tykhe’nin adı geçmez. Diğer mitoslarda Okeonos’un kızlarından biri olarak yazılmıştır. Tanrıça tüm tasvirlerinde oldukça zarif betimlenmiş, bu zarafetin altında mağrur bir duruşun hissi de verilmiştir. Antiokheia Tykhe’si başının üzerinde şehrin surlarını simgeleyen bir taç taşır. Giysili olarak betimlenen tanrıçanın özellikle uzun ve dökümlü kıyafetlerle görünmesi ona kutsiyet atfeder. Tanrıça figürü Silpius dağı diğer adıyla Habib-i Neccar dağını simgeleyen kaya üzerinde oturmakta, bacak bacak üstüne attığı ayağını kayalığın aşağısında bulunan yüzen genç erkek figürüne basmaktadır. Buradaki erkek figürü Asi nehrini simgelemektedir. Tykhe’nin bu hareketi, şehrin güvenliğini ve refahını kontrolü altında tutmaktır. Asi genci baskılayıp halkı olası saldırı veya taşkınlar gibi doğal felaketlerden korumaktır asıl niyet. Kolundaki bereket boynuzu ve buğday başağı ise Amik ovasının bereket ve zenginlik uğuru sayılmıştır. Roma dönemine gelindiğinde yine başında surlu taç takmış uzun giyimli zarif genç kadının bu kez adı Fortuna olmuştur. Fortuna, kolunda taşıdığı bereket boynuzuyla kentler tarihindeki koruyucu ve bereket timsali yerini koruyacaktır. Heykellerde ve sikkelerdeki tasvirlerinde daima zarafetinin içine sakladığı etkin koruyucu gücünü vurgular Tanrıça Tykhe. Tanrılar tanrısı Zeusun nedametine, krallara, imparatorlara ve onca askeri güce rağmen kentlerin ve hatta ülkelerin iyi kader, zenginlik, şans ve koruyuculuk misyonu bir tanrıçaya yani bir kadına atfedilmiştir. Mitosların dünyasından kutsal dinler dünyasına evrilen insanlığın dinler tarihinde kadının güç ve koruyucu bir görevde simgeleştiği görülmez. Din geldi insanlık değişti ve kadın değer sırasını yitirdi desek ne kadar yanlış olur saptayamadım.
Özetle binlerce yıldır hâlâ değişmeyen iyi şeyler var Tykhe’nin şehrinde.
Bu bölgede (Antakya) biraz zaman geçirirken yer yurt öğrenmeye çalışan bir acemi iseniz; insana insanca değerin verildiği, kadın-erkek, din, dil, ırk, milliyet ve mezhep gözetmeksizin nezaketin sonuna dek hissedildiği, barışın ve hoşgörünün şehrinde olduğunuzu anlarsınız. Tykhe’nin şehri, çoğunluğun çoğulculukla var olduğu bu kutsal barış bölgesinin, umut vaad eden iyi insanlarının uğuru, ne mutlu ki birini daha bağrına basıverdi.
Antiokheia’nın Tykhe’si şunu bil ki! Hiç tanımadığın biri için bile iyi kader yazımın sürüyor kutsal kadın.
Antakya gezi notları
Mart 2021
Antakya
Dinlerin temelini oluşturan her milletin kendince kutsal saydığı mitosları, birer inanç kitabı olarak mitolojilerini belirlemiş. Binlerce yıllık geçmişe sahip kuşkusuz en kadim olanlardan ilki Yunan mitolojisidir. O kalabalık tanrılar âlemine, birbirinin ardılı ve kendi içinde yakın ilişkide olduğu akrabalık sistemi, geniş tanrılar ailesi ile bu alana ilgi duyan günümüz insanını bilgi, hikâye ve hayal örgüsüyle hâlâ içine çekmeyi başarıyor. Yazıya konu olan tanrıça Tykhe de onlardan biri.
Güzeller güzeli genç tanrıça Tykhe diğer adıyla “fortuna” bölge kentlerinin koruyucu simgesi olmuştur. İyi kader, şans, koruyuculuk, refah ve zenginlik getirdiğine inanılan tanrıçanın ilk heykeli M.Ö. 3. YY. başlarında heykeltıraş Eutykhides tarafından bronzdan Antiokheia şehrinin kuruluşu onuruna yapılmıştır. Özgünü günümüze ulaşamayan heykelin, Helenistik ardılı olan Roma döneminde birçok kopyası yapılmıştır. Antiokheia Tykhesi olarak literatürde yerini alan heykel hellenistik dönemden itibaren bölgede yeni kurulan şehirlerin kent tanrıçası betimleri için prototip olmuştur. İlginçtir ki Yunan mitolojisinin başlıca yazın kaynağı olan Homeros’ta Tykhe’nin adı geçmez. Diğer mitoslarda Okeonos’un kızlarından biri olarak yazılmıştır. Tanrıça tüm tasvirlerinde oldukça zarif betimlenmiş, bu zarafetin altında mağrur bir duruşun hissi de verilmiştir. Antiokheia Tykhe’si başının üzerinde şehrin surlarını simgeleyen bir taç taşır. Giysili olarak betimlenen tanrıçanın özellikle uzun ve dökümlü kıyafetlerle görünmesi ona kutsiyet atfeder. Tanrıça figürü Silpius dağı diğer adıyla Habib-i Neccar dağını simgeleyen kaya üzerinde oturmakta, bacak bacak üstüne attığı ayağını kayalığın aşağısında bulunan yüzen genç erkek figürüne basmaktadır. Buradaki erkek figürü Asi nehrini simgelemektedir. Tykhe’nin bu hareketi, şehrin güvenliğini ve refahını kontrolü altında tutmaktır. Asi genci baskılayıp halkı olası saldırı veya taşkınlar gibi doğal felaketlerden korumaktır asıl niyet. Kolundaki bereket boynuzu ve buğday başağı ise Amik ovasının bereket ve zenginlik uğuru sayılmıştır. Roma dönemine gelindiğinde yine başında surlu taç takmış uzun giyimli zarif genç kadının bu kez adı Fortuna olmuştur. Fortuna, kolunda taşıdığı bereket boynuzuyla kentler tarihindeki koruyucu ve bereket timsali yerini koruyacaktır. Heykellerde ve sikkelerdeki tasvirlerinde daima zarafetinin içine sakladığı etkin koruyucu gücünü vurgular Tanrıça Tykhe. Tanrılar tanrısı Zeusun nedametine, krallara, imparatorlara ve onca askeri güce rağmen kentlerin ve hatta ülkelerin iyi kader, zenginlik, şans ve koruyuculuk misyonu bir tanrıçaya yani bir kadına atfedilmiştir. Mitosların dünyasından kutsal dinler dünyasına evrilen insanlığın dinler tarihinde kadının güç ve koruyucu bir görevde simgeleştiği görülmez. Din geldi insanlık değişti ve kadın değer sırasını yitirdi desek ne kadar yanlış olur saptayamadım.
Özetle binlerce yıldır hâlâ değişmeyen iyi şeyler var Tykhe’nin şehrinde.
Bu bölgede (Antakya) biraz zaman geçirirken yer yurt öğrenmeye çalışan bir acemi iseniz; insana insanca değerin verildiği, kadın-erkek, din, dil, ırk, milliyet ve mezhep gözetmeksizin nezaketin sonuna dek hissedildiği, barışın ve hoşgörünün şehrinde olduğunuzu anlarsınız. Tykhe’nin şehri, çoğunluğun çoğulculukla var olduğu bu kutsal barış bölgesinin, umut vaad eden iyi insanlarının uğuru, ne mutlu ki birini daha bağrına basıverdi.
Antiokheia’nın Tykhe’si şunu bil ki! Hiç tanımadığın biri için bile iyi kader yazımın sürüyor kutsal kadın.
Antakya gezi notları
Mart 2021
Antakya
Yorumlar
Bu yazı için yorum mevcut değil.
Dilerseniz Buradan yeni yorum gönderebilirsiniz.