Uzun siyah saçlarını toplamış, gözlüklü, açık mavi hırka içinde, mavi çizgili beyaz gömleği var. İki eli, önünde açık olan laptopun üzerinde.
Büyük bir park alanı. Çimenlerin üzerinde birçok insan oturuyor, güneşleniyor veya sohbet ediyor. Bazı insanlar bisikletleriyle parkta vakit geçiriyor. Arka planda, yüksek binalar ve gökdelenler bulunuyor. Ağaçlar yapraklanmış ve hava açık. İnsanlar rahat ve keyifli bir gün geçiriyor.
YAZAN: Sultan ÇAMUR KARATAŞ

Sevgili Umudun Kadınları izleyicileri merhaba. Nasılsınız? Bu sıradan bir hatır sorma değil. Yanıtı da “iyi diyelim iyi olalım” değil. Gerçekten nasılsınız? Ben nasıl mıyım? Pek iyi sayılmam. Her gün sabah haberleri izlerken kendimi kötü hissediyorum. Kadın cinayetleri, çocuk istismarları, incir çekirdeğini doldurmayacak nedenlerle birbirine bıçak çeken, kavga eden insanlar, ekonomik nedenlerle akşam pazarında çürümüş sebzeleri toplayan yaşlılar, okula gidemeyen çocuklar, staj adı altında iş cinayetlerinde yaşamını kaybeden öğrenciler, milli eğitimin her gün millilikten ve laiklikten biraz daha uzaklaşması, gözdağı vermek için gözaltına alınan kadın gazeteciler, kesilen ormanlar, hayvanlara yaşatılan akıl almaz eziyetler, sığınmacılar, komşu ülkelerde yaşanan çağdışı uygulamalar… Daha ne sayayım? Bunları her gün izleyen insanların iyi olma olasılığı var mı?
Dünya ve ülkemiz için çok korkuyorum. Kendim için, ailem için, dostlarım ve tüm iyi insanlar için, kurtlar, kuşlar kediler ve tüm hayvanlar için, ağaçlar için çok korkuyorum. Ben gençliğimde sanıyordum ki, insanlık hep daha iyiye, daha güzele doğru gelişecek. Bu kötüye gidiş bende hayal kırıklığı ve umutsuzluk yaratıyor.
Bu duygular içindeyken youtube’da karşıma bir video çıktı. Yaşar Kemal’in cenaze töreninde okunan bir şiir. Adnan Yücel’in insanlar umutsuzluğa düştüklerinde, yollarını aydınlatsın diye yazdığı bir şiir olmalı diye düşündüm. “Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!” “İnsan, evrende gövdesi kadar değil, yüreği kadar yer kaplar!” diyen Yaşar Kemal’in cenazesinde okunması da çok yakışmış.
Şiiri okuyan Haydar Ertem... Adnan Yücel bu şiiri, bu törende Haydar Ertem okusun diye yazmış sanki. Umutla doldu içim, Yüreğine sağlık... Bu videonun linkini buraya ekliyorum. Belki benim gibi karanlık duygulardayken izlemek isteyenler olabilir diye. https://www.youtube.com/watch?v=ejM_2ZAGMh4
Videoya bir müzik eklemişler. O müzik eklenmese eksik kalırmış duygusunu yaşadım.
Eleni Karaindrou’nun Theme Of Uprooting adlı eseri. Bu eserin de linkini buraya ekliyorum.
https://www.youtube.com/watch?v=axhYdQzvztQ
Yeryüzünün ve üzerindeki canlı cansız her şeyin iyiliği sevgiye bağlı. Bunun gerçekleşmesi için mücadele verebilmemiz yüreğimizdeki aydınlığı beslemekten geçiyor. Yaşayabilmek için inanmak zorundayız, yeryüzünün aşkın yüzü olacağı günlerin geleceğine.

YERYÜZÜ AŞKIN YÜZÜ OLUNCAYA DEK
Aşksız ve paramparçaydı dünya.
Bir inancın yüceliğinde sevdim seni.
Bir kavganın güzelliğinde sevdim.
Bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek.
Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!

Aşk demişti yaşamın büyük ustaları.
Aşk ile sevebilmek bir güzelliği
ve dövüşebilmek o güzellik uğruna.
İşte yüzünde badem çiçekleri.
saçlarında gülen toprak ve ilkbahar.
Sen misin seni sevdiğim o kavga,
sen o kavganın güzelliği misin yoksa…
Bir inancın yüceliğinde buldum seni.
Bir kavganın güzelliğinde sevdim.

Bin kez budadılar körpe dallarımızı,
bin kez kırdılar.
Yine çiçekteyiz işte yine meyvedeyiz.
Bin kez korkuya boğdular zamanı,
bin kez ölümlediler.
Yine doğumlardayız işte, yine sevinçteyiz.
Bitmedi daha sürüyor o kavga
ve sürecek.
Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!

Geçtiğimiz o ilk nehirlerden beri,
suyun ayakları olmuştu ayaklarımız.
Ellerimiz, taşın ve toprağın elleri.
Yağmurlara susamış sabahlarda çoğalırdık.
Sabahlarda dikilirdik burçlarınıza.
Türküler söylerdik hep aynı telden,
aynı sesten, aynı yürekten
Dağlara biz vermiştik morluğunu,
henüz böyle yağmalanmamışken gençliğimiz…

Ne gün batımı ölümlerin üzüncüne,
ne tan atışı doğumların sevincine.
Ey bir elinde mezarcılar yaratan,
bir elinde ebeler koşturan doğa
Bu seslenişimiz yalnızca sana,
Yaşamasına yaşıyoruz ya güzelliğini,
bitmedi daha sürüyor o kavga
ve sürecek
Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!

Saltanatlar saraylar çöker.
Bu kan susar,
bu zulüm biter.
Menekşeler de açılır üstümüzde,
leylaklar da güler.
Bugünlerden geriye,
bir yarına gidenler kalır,
bir de yarınlar için dövüşenler…

Şiirler doğacak kıvamda yine.
Duygular yeniden yağacak kıvamda.
Ve yürek,
imgelerin en ulaşılmaz doruğunda.
Ey her şey bitti diyenler.
Korkunun sofrasında yılgınlık yiyenler.
Ne dağlarda direnen çiçekler
ne kentlerde devleşen öfkeler.
Henüz elveda demediler.
Bitmedi sürüyor o kavga
ve sürecek
Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!
24 Aralık 2024

Yorumlar

Bu yazı için yorum mevcut değil.
Dilerseniz Buradan yeni yorum gönderebilirsiniz.