turhan.icli@gmail.com
Gri ceketi, içinde mavi kareli gömleği ve lacivert üzerine açık renk kutucuk desenli kravatıyla. Gri, biraz dökülmüş saçlarıyla gülümsüyor.
Bir mahkeme salonu. Ortada bir avukat veya savcı ayakta duruyor ve kürsüye doğru bakıyor. Kürsünün arkasında bir hâkim, sağ tarafta iki kişi oturuyor, biri bilgisayar ekranına bakıyor. Sol tarafta iki kişi daha oturuyor, onların da önünde bir bilgisayar var. Duvarın arkasında "Adalet mülkün temelidir." yazısı ve bir Türk bayrağı görülüyor.
YAZAN: Avukat Turhan İÇLİ

Bilindiği gibi, evlilik, tarihin belirli bir evresinde ortaya çıkan ve dönemlere göre sıkı koşullara bağlanmış bulunan kadın ve erkek arasındaki hukuksal birlikteliktir. Taraflar, böyle bir birlikteliği oluşturmak üzere nikah denilen resmi prosedürle karşılıklı hak ve yükümlülükler doğuran bir sözleşme yapmış olurlar. Bu sözleşme, erkek egemen toplumlarda daima erkeğin lehinedir; onun kadın üzerindeki üstünlüğünü ve egemenliğini güvence altına alır. Kadını ev işlerine ve çocuk bakımına mahkûm eder. Özellikle teokratik ve erkek egemen toplumlarda nikah ile başlayan evlilik birliğinin sona erdirilmesi, erkek açısından kolaylıkla mümkün olsa bile kadın açısından ya hiç mümkün olmamakta ya da son derece sıkı koşullara bağlanmaktadır. Bu nedenle kadının boşanma hakkını elde etmesi, tarih boyunca onun özgürlük mücadelesinin ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Hatta denebilir ki, kadının evlilik birlikteliğini sona erdirmesi ne denli kolaysa, kadın o denli bağımsız ve özgürdür.

Bizim hukukumuzda Türk Medeni Kanununun kabulü ile birlikte boşanma hakkı kadın için de kabul edilmiş; ancak bunun için belirli nedenlerin oluşması zorunlu hale getirilmiştir. Bu yüzden boşanmayı gerektiren nedenlerin kanıtlanma gereksinmesi uzunca bir süre boşanmanın sadece çekişmeli yargının konusu olmasına yol açmıştır.

Anlaşmalı boşanma hakkı hukukumuza 1 Ocak 2002 tarihinde yeni Türk Medeni Kanununun yürürlük kazanmasıyla birlikte girmiş ve kadının özgürleşmesinde önemli bir adımı oluşturmuştur.

Çekişmeli boşanma davalarında taraflar, istedikleri sonucu elde edebilmek için yıllarca çaba göstermekte; boşanma nedenlerinin bulunup bulunmadığını kanıtlamak için birbirilerini suçlamakta; böylece dava süreci sancılı ve çirkin bir nitelik kazanmaktadır. Bu yüzden boşanma gerçekleşse bile boşanan eşler arasında bitip tükenmeyen çekişmeler sürüp gitmekte; bu durumdan çocuklar son derece olumsuz etkilenmektedir.

Oysa, Türk Medeni Kanununun 166. Maddesinin üçüncü bendinde düzenlenen anlaşmalı boşanma dava süreci son derece basit, sancısız ve kısadır. Anlaşmalı boşanma davası açmak için eşlerin boşanma iradelerinin birleşmesi ve temel konularda bir uzlaşmanın sağlanması yeterlidir. Anlaşmalı boşanmanın gerçekleşmesi için bir nedenin ileri sürülmesine ve bu nedenin kanıtlanmasına gereksinme yoktur. Tarafların karşılıklı olarak boşanma iradelerinin varlığı, aile birliğinin temelden sarsıldığının karinesi sayılmaktadır.

Anlaşmalı boşanma davası eşlerin ikametgâh adreslerindeki Aile Mahkemelerinde, Aile Mahkemesi yoksa Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılabilir. Bu dava, mahkemelerin iş yüküne bağlı olarak en fazla iki ay içerisinde sonuçlandırılabilir.

Anlaşmalı boşanma davasının açılabilmesi ve sonuçlandırılabilmesi için gerekli koşullar ve aşamalar şöyledir:

1. Evlilik birliği, nikâh tarihinden itibaren en az bir yıl sürmüş olmalıdır. Bu süre dolmadan açılan davalar usul yönünden ret edilecektir. Bu bir yıllık süre eşlerin evliliği sürdürüp sürdüremeyeceklerine ilişkin bir kanaate varmaları için yeterli görülmüştür.

2. Anlaşmalı boşanma davasını eşler birlikte açmalı veya bir taraf açsa bile diğer taraf bu davayı kabul etmelidir. Diğer taraf davayı kabul etmezse, zorunlu olarak dava çekişmeli boşanma davası haline dönüşecektir.

3. Eşler mal bölüşümü, nafaka, tazminat ve velayet gibi hukuki ve mali konularda anlaşmış olmalı ve bu doğrultuda bir protokol hazırlayıp imzalayarak dava dilekçesine eklemelidirler.

4. Anlaşmalı boşanma davasında zorunluluk olmadıkça tek bir duruşma yapılacaktır. Bu duruşmaya eşlerin her ikisi de bizzat katılmalı ve anlaşmalı boşanma protokolünü mahkeme önünde kabul etmelidirler.

5. Anlaşmalı boşanma kararının istinaf yani Bölge Adliye Mahkemesine itiraz süresi 14 gündür. Bu süre dolduktan veya tarafların her ikisinin de istinaftan feragat ettiklerine ilişkin dilekçelerini mahkeme kalemine verdikten sonra boşanma kararı kesinleşecek ve taraflara tebliğ edilecektir. Boşanma kararı tebliğe çıkarıldıktan sonra mahkeme kararın bir örneğini Nüfus Dairesine gönderecektir. Kararın tebliğe çıkarılmaması halinde boşanma gerçekleşmiş olmayacaktır.

6. Anlaşmalı boşanma davasının başvuru harcı, yargılama harcı, gider avansı gibi masraflarının tamamı, 2025 yılı itibarıyla 3600 TL dolayındadır.


23 Nisan 2025

Yorumlar

Bu yazı için yorum mevcut değil.
Dilerseniz Buradan yeni yorum gönderebilirsiniz.