Hazırlayan: Selvet Bayraktar Tokat
Merhaba değerli umudun kadınları takipçileri; Yeni bir Bilim de Bu Ay köşesinde yine beraberiz.
Araştırma: Kirlilik, milyonlarca bebeğin cinsiyetini etkilemiş olabilir.
ABD’li ve İsveçli bilim insanları tarafından yapılan yeni bir çalışmada, havadaki veya sudaki kirliliğin yeni doğan bebeklerin cinsiyeti üzerinde etkili olabileceği açıklandı.
Chicago Üniversitesi ve Stockholm'deki Karolinska Enstitüsü tarafından yapılan araştırmada, cıva, krom ve alüminyum kirliliğinin daha fazla erkek bebek doğmasıyla ilişkili olduğu, kurşun kirliliğinin ise kız bebek sayısını artırdığı belirtildi.
Yapılan araştırmada, kirliliğe maruz kalmanın, ABD ve İsveç'te milyonlarca ebeveynden doğan bebeklerin cinsiyet oranını değiştirmiş olabileceği aktarıldı.
Chicago Üniversitesi ve Stockholm'deki Karolinska Enstitüsü' ekiplerinin açıklamalarına göre ABD nüfusunun yarısı olan 150 milyon ve İsveç nüfusunun tamamını olan 9 milyon kişi incelenirken ve birbiriyle bağlantılı 100'den fazla olası faktör keşfedildi.
Çalışmanın bulgularında cıva kirliliği ve endüstriyel tesislere yakınlık gibi bebeğin cinsiyeti üzerinde en önemli etkiye sahip olan faktörlerin, cinsiyet oranını yüzde üçe kadar değiştirdiği aktarıldı.
Bilim insanları bu durumu 1 milyonluk bir nüfusta, bir cinsiyetin diğerinden 60 bin daha fazla olabileceği anlamına geldiğini söyledi.
Bebeklerin cinsiyetlerinde kirliliğin yanı sıra, ebeveynlerin stres düzeyleri, bölgedeki yoksulluk, suç oranı, işsizlik ve hava sıcaklıklarının da etkili olduğunun altı çizildi.
PLOS Biyoloji dergisinde yayımlanan çalışmada, sekiz yıldan uzun bir süre Kuzey Amerika nüfusu ve 30 yılı aşkın bir süre İsveç halkı incelenirken, verilerin son derece kapsamlı olduğu bildirildi.
Bebeklerin doğumdaki cinsiyet oranı (SRB), embriyoların tam olarak gebe kalma sırasında belirleniyor.
Bununla birlikte bilim insanları, hormonal faktörlerin hamilelik sırasında farklı koşullarda her iki cinsiyetten daha fazla embriyoyu sonlandırabileceği ve bu durumun cinsiyet oranlarını etkileyebileceği saptandı.
Söz konusu araştırmada ise hem hava hem de su kaynaklı kirleticilerin de SRB'yi etkilediğini gösterdi.
Hava kirleticilerinden demir, kurşun, cıva, karbonmonoksit, alüminyum ve poliklorlu bifeniller bebek cinsiyetlerini etkilerken, su kirleticilerinden ise krom ve arseniğin önemli rol oynadığı vurgulandı.
Araştırma ile ilgili konuşan Chicago Üniversitesi'nde baş araştırmacı Andrey Rzhetsky, "Cinsiyet oranı ve doğumla ilgili pek çok efsane var, ancak araştırmaya başladığınız da, gerçek veriler üzerinde test edilen her şeyin nispeten küçük örnekler üzerinde yapıldığı ve bazı ifadelerin hiçbir şekilde gözlemlere dayanmadığı ortaya çıkıyor” dedi.
Bilim insanları sineklerin beynini ′hackleyerek′ uzaktan kumanda etmeyi başardı: İnsanları nasıl etkileyecek?
Rice Üniversitesi’nden bilim insanları, meyve sineklerinin beyninin hacklenerek uzaktan kontrol edilebileceğini gösterdi. Sineklerin beyinlerindeki nöronlara sinyal yollanarak, kontrolleri sağlanıyor.
Gerçek Bilim’de yer alan habere göre; araştırma ekibi önce, ısıya duyarlı iyon kanalında nöronlara sahip genetiği değiştirilmiş meyve sineklerini aldı. Bu kanal ısıtıldığında, nöronlar aktive olarak sineği kanatlar açık pozisyona getiriyor.
Isı tetikleyicisi olarak demir oksit nano parçacıklar böceklerin beynine enjekte edildi. Manyetik alan uygulandığında, parçacıklar ısınarak nöronları ateşliyor ve sinek kanatları açarak uçma pozisyonuna geliyor.
Sistemi test etmek için küçük bir manyetik alan uygulandı. Manyetik alan uygulandığında, sinek kanatlarını yaklaşık yarım saniyede açıyor.
“Beyin üzerinde çalışmak ya da nörolojik hastalıkları tedavi etme açısında bilim insanları için her iki açıdan da inanılmaz derecede hassas ve minimal derecede invazif. Seçilen nöral ağların manyetik alanla uzaktan kontrolü nöro teknolojilerin kutsal kasesine benzetilebilir. Bizim çalışmamız ise bu yolda önemli bir adım çünkü uzaktan manyetik kumandanın hızını arttırıyor ve insan beyninin doğal hızına yaklaştırıyor,” diyor araştırmanın yazarı Jacob Robinson.
Araştırmacılar bu teknoloji sayesinde bazı göz hasarlarının tedavi edilebileceğini düşünüyor. Görsel korteks stimülasyonuyla gözlere yeni bir yol açılabilir. Böylece görüş yeniden sağlanabilir.
Projenin destekçisi DARPA’nın (ABD Savunma Bakanlığı İleri Araştırma Projeleri Ajansı) ise başka planları var. Darpa; giyenin nöral aktivitesini ölçerek düşünceleri yazıya dökecek bir başlık geliştirmek istiyor. Böylece insanlar arasında bu düşünceler veya sezgileri aktarılabilir. Bu konsept gerçekten çok tuhaf gözüküyor.
Araştırma Nature Materials dergisinde yayınlandı.
Gelecek sayımızda görüşmek üzere umutla kalın.
24Temmuz2022
Merhaba değerli umudun kadınları takipçileri; Yeni bir Bilim de Bu Ay köşesinde yine beraberiz.
Araştırma: Kirlilik, milyonlarca bebeğin cinsiyetini etkilemiş olabilir.
ABD’li ve İsveçli bilim insanları tarafından yapılan yeni bir çalışmada, havadaki veya sudaki kirliliğin yeni doğan bebeklerin cinsiyeti üzerinde etkili olabileceği açıklandı.
Chicago Üniversitesi ve Stockholm'deki Karolinska Enstitüsü tarafından yapılan araştırmada, cıva, krom ve alüminyum kirliliğinin daha fazla erkek bebek doğmasıyla ilişkili olduğu, kurşun kirliliğinin ise kız bebek sayısını artırdığı belirtildi.
Yapılan araştırmada, kirliliğe maruz kalmanın, ABD ve İsveç'te milyonlarca ebeveynden doğan bebeklerin cinsiyet oranını değiştirmiş olabileceği aktarıldı.
Chicago Üniversitesi ve Stockholm'deki Karolinska Enstitüsü' ekiplerinin açıklamalarına göre ABD nüfusunun yarısı olan 150 milyon ve İsveç nüfusunun tamamını olan 9 milyon kişi incelenirken ve birbiriyle bağlantılı 100'den fazla olası faktör keşfedildi.
Çalışmanın bulgularında cıva kirliliği ve endüstriyel tesislere yakınlık gibi bebeğin cinsiyeti üzerinde en önemli etkiye sahip olan faktörlerin, cinsiyet oranını yüzde üçe kadar değiştirdiği aktarıldı.
Bilim insanları bu durumu 1 milyonluk bir nüfusta, bir cinsiyetin diğerinden 60 bin daha fazla olabileceği anlamına geldiğini söyledi.
Bebeklerin cinsiyetlerinde kirliliğin yanı sıra, ebeveynlerin stres düzeyleri, bölgedeki yoksulluk, suç oranı, işsizlik ve hava sıcaklıklarının da etkili olduğunun altı çizildi.
PLOS Biyoloji dergisinde yayımlanan çalışmada, sekiz yıldan uzun bir süre Kuzey Amerika nüfusu ve 30 yılı aşkın bir süre İsveç halkı incelenirken, verilerin son derece kapsamlı olduğu bildirildi.
Bebeklerin doğumdaki cinsiyet oranı (SRB), embriyoların tam olarak gebe kalma sırasında belirleniyor.
Bununla birlikte bilim insanları, hormonal faktörlerin hamilelik sırasında farklı koşullarda her iki cinsiyetten daha fazla embriyoyu sonlandırabileceği ve bu durumun cinsiyet oranlarını etkileyebileceği saptandı.
Söz konusu araştırmada ise hem hava hem de su kaynaklı kirleticilerin de SRB'yi etkilediğini gösterdi.
Hava kirleticilerinden demir, kurşun, cıva, karbonmonoksit, alüminyum ve poliklorlu bifeniller bebek cinsiyetlerini etkilerken, su kirleticilerinden ise krom ve arseniğin önemli rol oynadığı vurgulandı.
Araştırma ile ilgili konuşan Chicago Üniversitesi'nde baş araştırmacı Andrey Rzhetsky, "Cinsiyet oranı ve doğumla ilgili pek çok efsane var, ancak araştırmaya başladığınız da, gerçek veriler üzerinde test edilen her şeyin nispeten küçük örnekler üzerinde yapıldığı ve bazı ifadelerin hiçbir şekilde gözlemlere dayanmadığı ortaya çıkıyor” dedi.
Bilim insanları sineklerin beynini ′hackleyerek′ uzaktan kumanda etmeyi başardı: İnsanları nasıl etkileyecek?
Rice Üniversitesi’nden bilim insanları, meyve sineklerinin beyninin hacklenerek uzaktan kontrol edilebileceğini gösterdi. Sineklerin beyinlerindeki nöronlara sinyal yollanarak, kontrolleri sağlanıyor.
Gerçek Bilim’de yer alan habere göre; araştırma ekibi önce, ısıya duyarlı iyon kanalında nöronlara sahip genetiği değiştirilmiş meyve sineklerini aldı. Bu kanal ısıtıldığında, nöronlar aktive olarak sineği kanatlar açık pozisyona getiriyor.
Isı tetikleyicisi olarak demir oksit nano parçacıklar böceklerin beynine enjekte edildi. Manyetik alan uygulandığında, parçacıklar ısınarak nöronları ateşliyor ve sinek kanatları açarak uçma pozisyonuna geliyor.
Sistemi test etmek için küçük bir manyetik alan uygulandı. Manyetik alan uygulandığında, sinek kanatlarını yaklaşık yarım saniyede açıyor.
“Beyin üzerinde çalışmak ya da nörolojik hastalıkları tedavi etme açısında bilim insanları için her iki açıdan da inanılmaz derecede hassas ve minimal derecede invazif. Seçilen nöral ağların manyetik alanla uzaktan kontrolü nöro teknolojilerin kutsal kasesine benzetilebilir. Bizim çalışmamız ise bu yolda önemli bir adım çünkü uzaktan manyetik kumandanın hızını arttırıyor ve insan beyninin doğal hızına yaklaştırıyor,” diyor araştırmanın yazarı Jacob Robinson.
Araştırmacılar bu teknoloji sayesinde bazı göz hasarlarının tedavi edilebileceğini düşünüyor. Görsel korteks stimülasyonuyla gözlere yeni bir yol açılabilir. Böylece görüş yeniden sağlanabilir.
Projenin destekçisi DARPA’nın (ABD Savunma Bakanlığı İleri Araştırma Projeleri Ajansı) ise başka planları var. Darpa; giyenin nöral aktivitesini ölçerek düşünceleri yazıya dökecek bir başlık geliştirmek istiyor. Böylece insanlar arasında bu düşünceler veya sezgileri aktarılabilir. Bu konsept gerçekten çok tuhaf gözüküyor.
Araştırma Nature Materials dergisinde yayınlandı.
Gelecek sayımızda görüşmek üzere umutla kalın.
24Temmuz2022
Yorumlar
Bu yazı için yorum mevcut değil.
Dilerseniz Buradan yeni yorum gönderebilirsiniz.