YAZAN: Emine KAMÇI
Bir dost eli uzanınca, dağılır hüzün bulutları; yürekteki ateş kor, korsa kül olup savrulur.
Tam da bugün, yeni yıla bir kala, sosyal medyada şöyle bir mesaj paylaşıldı.
Yıl mı bitiyor
Yoksa biz mi bittik
Bir muammadır yaşadık
Hüzün dolu bir yıldan geçtik yine
Korunduk kolladık
Sevdiklerimize üzüldük
Sarılamadık, koklayamadık…
Toprak oldu kimileri
Koca dünya savaşlar, afetler yaşadı.
Bu acılar içinde sevdiklerimizi hiçbir yere sığdıramadık.
Lütfen iyileş dünya!
Biz çok mutsuzuz…
Aydınlık, adaletli uygar
Yeni bir yıl dileğiyle.
Bu dileklere katılmamak olası mı? Tam da böyleyken mutsuz ve umutsuz, umut ararken sevgili hasta ve yaşlı dünyamızdan iyilik isterken tam da bugün, dedim ya yeni yıla bir kala, bir dost eli uzandı elime. Bu, sokak dostlarımızdan, bir köpeğin eliydi. Kocaman cüsseli ama bir o kadar da sevgi yüklü bir varlıktı. Doyamadım sevmelere. Sevgimden hoşnut, bir kez daha bir kez daha uzattı elini bana, tıpkı bir insan gibi.
Sevgili ablamı İstanbul’a uğurlamak için servis bekliyorduk ki ablamın bavulunu taşımakta olan oğlum yanında bir köpekle çıkageldi bulunduğumuz yere. Köpeğin kafedekiler tarafından kovulduğunu gören oğlum, onu yanına çağırınca da köpecik bu çağrıya karşılık vermiş ve böylece buluşmuş olduk.
Servisin gelmesine henüz zaman vardı. Köpek yanımızdan ayrılmıyor, gösterdiğimiz sevgiye, tüm varlığıyla bize karşılık veriyordu.
Birden ablam, “Acaba karnı mı aç?’ diye sordu ve hemen ardından da çantasındaki yollukları bir bir çıkarıp köpeğe vermesi için oğluma uzattı. O da sevgiyle köpeği beslemeye başladı. Gerçekten de bu sevgi yumağı çok açtı. Önüne konanları büyük bir iştahla tüketiyordu. Az sonra yanımızda genç bir kadın belirdi ve o da köpeğe yemesi için bir şeyler getirmişti.
Anlaşılan bizim köpecik bugün şanslı günündeydi. Yemekleri arasında sosis bile vardı. Bu güzel yaratık iyice karnını doyurduktan sonra rahat bir şekilde sırtüstü kaldırıma uzanıverdi.
İşte, mutluluk bu kadar yakındı. Çok uzağa gitmeye gerek yoktu. Hem köpeği doyurmanın verdiği o eşsiz duygu hem de sevginin sonsuz gücü, mutlu olmamıza yetmişti.
Beklediğimiz servis aracının gelip kalkmasıyla köpek de ortadan kayboldu.
Sonrasında, şunu düşünmeden edemedim. Gittiği yerlerde de bu günkü şansı devam edecek miydi; yoksa dövülüp sövülüp kovulacak mıydı? Bunu hiçbir zaman bilemeyecektim ama yine de ben onun şansının süreceğini umut ediyordum
Bir dost eli uzanınca, dağılır hüzün bulutları; yürekteki ateş kor, korsa kül olup savrulur.
Tam da bugün, yeni yıla bir kala, sosyal medyada şöyle bir mesaj paylaşıldı.
Yıl mı bitiyor
Yoksa biz mi bittik
Bir muammadır yaşadık
Hüzün dolu bir yıldan geçtik yine
Korunduk kolladık
Sevdiklerimize üzüldük
Sarılamadık, koklayamadık…
Toprak oldu kimileri
Koca dünya savaşlar, afetler yaşadı.
Bu acılar içinde sevdiklerimizi hiçbir yere sığdıramadık.
Lütfen iyileş dünya!
Biz çok mutsuzuz…
Aydınlık, adaletli uygar
Yeni bir yıl dileğiyle.
Bu dileklere katılmamak olası mı? Tam da böyleyken mutsuz ve umutsuz, umut ararken sevgili hasta ve yaşlı dünyamızdan iyilik isterken tam da bugün, dedim ya yeni yıla bir kala, bir dost eli uzandı elime. Bu, sokak dostlarımızdan, bir köpeğin eliydi. Kocaman cüsseli ama bir o kadar da sevgi yüklü bir varlıktı. Doyamadım sevmelere. Sevgimden hoşnut, bir kez daha bir kez daha uzattı elini bana, tıpkı bir insan gibi.
Sevgili ablamı İstanbul’a uğurlamak için servis bekliyorduk ki ablamın bavulunu taşımakta olan oğlum yanında bir köpekle çıkageldi bulunduğumuz yere. Köpeğin kafedekiler tarafından kovulduğunu gören oğlum, onu yanına çağırınca da köpecik bu çağrıya karşılık vermiş ve böylece buluşmuş olduk.
Servisin gelmesine henüz zaman vardı. Köpek yanımızdan ayrılmıyor, gösterdiğimiz sevgiye, tüm varlığıyla bize karşılık veriyordu.
Birden ablam, “Acaba karnı mı aç?’ diye sordu ve hemen ardından da çantasındaki yollukları bir bir çıkarıp köpeğe vermesi için oğluma uzattı. O da sevgiyle köpeği beslemeye başladı. Gerçekten de bu sevgi yumağı çok açtı. Önüne konanları büyük bir iştahla tüketiyordu. Az sonra yanımızda genç bir kadın belirdi ve o da köpeğe yemesi için bir şeyler getirmişti.
Anlaşılan bizim köpecik bugün şanslı günündeydi. Yemekleri arasında sosis bile vardı. Bu güzel yaratık iyice karnını doyurduktan sonra rahat bir şekilde sırtüstü kaldırıma uzanıverdi.
İşte, mutluluk bu kadar yakındı. Çok uzağa gitmeye gerek yoktu. Hem köpeği doyurmanın verdiği o eşsiz duygu hem de sevginin sonsuz gücü, mutlu olmamıza yetmişti.
Beklediğimiz servis aracının gelip kalkmasıyla köpek de ortadan kayboldu.
Sonrasında, şunu düşünmeden edemedim. Gittiği yerlerde de bu günkü şansı devam edecek miydi; yoksa dövülüp sövülüp kovulacak mıydı? Bunu hiçbir zaman bilemeyecektim ama yine de ben onun şansının süreceğini umut ediyordum
Yorumlar
Bu yazı için yorum mevcut değil.
Dilerseniz Buradan yeni yorum gönderebilirsiniz.