sulesepin06@gmail.com
Bir masada oturmuş, ciddiyetle önündeki kağıtları inceliyor. Kısa, koyu kahverengi, küt saçları, vişne çürüğü uzun kollu, çizgili bir kazağı var.
Renkli çizgi karakterler ve büyük kırmızı kalp. Sarı arka plan üzerinde, biri turuncu diğeri yeşil iki stilize insan figürü, kollarını yukarı kaldırmış şekilde büyük bir kırmızı kalbi birlikte tutuyor. Kalbin etrafında siyah çizgilerle ışık saçıyormuş gibi bir efekt var. Figürlerin ve kalbin hatları kalın siyah çizgilerle belirginleştirilmiş.
YAZAN: Psikolog Şule SEPİN İÇLİ

Hemen her gün, dilimizden düşürmediğimiz, çok da gereksinim duyduğumuz sevgi üzerine ne çok söylenmiş söz, yazı, şiir ve şarkılar vardır. Duygusal olarak ayakta kalmak için olmazsa olmazdır sevgi. Sevgiyle ilgili şiirsel bir metin yazmaya hiç niyetim yok. Zira bu tür yazıları hemen bulabiliriz. Bir yararı da yok sadece bu yazıları okumanın. Ancak üzerinde düşünür, kendimiz ve olaylarla yüzleşir, yakın hissettiğimiz insanlarla konuşarak beyin fırtınası yapabilirsek çok yararlıdır bu tür yazılar.
Bizim kültürümüzde, ‘Seni seviyorum,’ bu iki sihirli sözü söyleyene pek rastlanmazdı önceleri. Yabancı filmlerde görüp kullanmaya başlar olduk. İçini doldurmayınca da kuru kuru ifadeden öteye gitmiyor. Onu çok sevdiğini söyle, sonra da ona baskı yap, acı çektir, en sonunda da öldür. Bu durumda defalarca bu iki sihirli sözcüğü söylemenin önemi kalır mı?
Bizim ne kadar çok sevildiğimizi söyler çevremizdeki insanların çoğu. Neye ve kime, hangi davranışlara göre? Özellikle başkalarının yanında çevremizde pervane gibi dönen, yalnız kaldığımızda dünyayı burnumuzdan getiren kişi bizi seviyor mu?
Çok seviyordur ama sevgisini gösteremiyordur, bunu bir miktar anlayabilirim. Çünkü bizim kültürümüzde sevgi gösterilmez, insan içinden sever. Başkalarının yanında sevgisini gösterirse ayıp olur. Çok seversek, şımarır. Sevginin, kural koymayla karıştırılması yanlışıdır bu.
Sevgiye çok anlam yükleyip hele hele kutsallaştırırsak, bu kavramın da içini boşaltmış ve önemini yitirmiş oluruz. Sevgimizi davranışlarımızla belli etmek çok daha değerli. Hem sözle hem de davranışlarımızla sevgimizi gösteriyorsak, buna diyecek sözüm yok.
İçimi acıtan bir söz var sevgiyle ilgili. ‘Kasap sevdiği postu yerden yere vururmuş’ bu söz, ‘İnsan sevdiğini yerden yere vururmuş’ şeklinde de söyleniyor. Çok sevdiğim, üzerimde çok emeği olan, çok bağlandığım bir büyüğüm beni çok kırmıştı. Kırgınlığımı belirttiğimde, ne kadar üzüldüğümü anlamasını, hata yaptığı için özür dilemesini, telafi etmek için somut davranış göstermesini beklerken, demesin mi bana, “Ama insan sevdiğini yerden yere vururmuş.” Bu sözü ilk kez duymuştum. Önce algılayamadım, çocuk aklımla beni sevdiğini düşünmek istedim. Sonra canım acımaya başladı. İkna olmamıştım. İnsan sevdiğini yerden yere vurursa, acaba sevmediğine neler yapardı? Hala acı verir bu söz bana. Bu tür sözlere neden hemen inanıp kullanmak isteriz ki? Hatamızı kabul edip kendimizi eleştirmek yerine savunmaya geçtiğimiz için yaparız. Savunma davranışı içindeyken, gözümüz kimseyi görmez. Karşımızdakinin ne kadar incindiğinin, bundan sonra bizden uzak duracağının farkında bile olmayız. Hele bu sözü söyleyen bizden büyükse, büyük sözü sözlü yasamızdır. Karşı çıkarsak saygısızlık etmiş oluruz geleneksel yargılarımıza göre. Uzaklaşamasak bile içimize atarız. Yerden yere vurma davranışları, tıpkı şiddet sarmalında olduğu gibi giderek artar. Çünkü ona bu hakkı tanıyan, izin veren biz oluruz.
Bir diğer nedense, bu sözü söyleyenlerin çoğu, karşısındakinin kendisini sevdiğinden emindir ve bunu tepe tepe kullanmayı kendinde hak görür. Bir tür güç ilişkisine dönüşür. Bizi sahiplenmiş, özgürlüğümüzü elimizden almıştır.
Misafirin çocuğu bardak kırınca, “Hiç önemli değil, kaza oldu” derken, çocuğumuz yapsa, kızarız, bağırırız, dikkatsizlikle suçlarız onu. Çok seviyoruz ya, yerden yere vurmazsak olmaz.
‘Seni ölesiye seviyorum’ sözünü sarf edeceğimize, ‘Seni yaşarcasına seviyorum’ sözlerini fısıldasak ne güzel olur. Sevgiyi olumsuz sözlerle anlatmak, bakış açımızın bir göstergesidir aslında. Öyle çok seviyoruz ki onu, kıskanıyoruz, sevdiğimiz için öldürüyoruz. Bunları tırnak içinde söylediğimi yazmama gerek var mı bilmiyorum.
Sevgi, bencillik değildir. Onun bireysel farklılıklarına saygı duymaktır. Ailesinden sağlıklı sevgi görerek büyüyen insanları ayırt etmek çok kolaydır. Bizi dinlerler, canımızı acıtıcı sözler söylememeye çaba gösterirler. Empati kurarlar. Bize değer verdiklerini hissederiz. Okulu bırakan bir genç hakkında bir arkadaşımla konuşuyorduk. Arkadaşım, “Eğer sevgiyle büyütüldüyse, yanlış yapar ama sonra doğruyu bulur. Yanlışını anlayıp yıllar sonra da okulunu bitirir, yeter ki kişiliğine zarar vermesin.” demişti. Bu konuşmamızı hiç unutmam. Arkadaşım, ailesinden gördüğü sevgiyi paylaşmıştı benimle. Zaten tavırlarından anlaşılıyordu sevgi dolu bir ortamda yetiştirildiği.
Sevgiyle büyütülmemiş bir çocuk olabiliriz ama bu, sevgiyi göstermeyi öğrenemeyeceğimiz anlamına gelmez. Yeter ki kendimizi fark edelim, sevgi ve değer duygusuyla ilgili okuduklarımızı özümseyelim, deneyimlerimizi iyi-kötü demeden açıkça terapist ya da derin düşünen arkadaşlarımızla paylaşalım. Her zaman söylüyoruz tıpkı ders çalışır gibi üzerinde çalışıp uygulamalar yaparsak başarabiliriz bunu. Hayalci olmamak da gerekir. Tam anlamıyla sevgimizi gösteremeyebiliriz ama eski halimizden daha iyi olacağımız, çevremizdekilerin bunu fark edecekleri ve bunu bize hissettirecekleri bir gerçek. Ne dersiniz, değmez mi buna? Sadece sevmekle kalmayacak, sevileceğiz de. Bence değer. Çok sık kullanılan, klişeleşmiş sözleri, sorgulayarak kullanalım olur mu?
Hepinize sevgi iline doğru iyi yolculuklar diliyorum. Gerçekten sevgiyle kalın
19 Mayıs 2025

Yorumlar

DİLLERDEN DÜŞMEYEN SEVGİ İçin Yorum EkleBu yazı için toplam 1 yorum mevcut.

Dillerden Düşmeyen Sevgi

Nurten Erdem

Söz konusu sn. Şule Sepin İçli'nin yazısını okuduğum
da aklıma konu ile ilgili "kurbanın olurum" sevgi deyişi geldi.
Ben derim ki kuru kuru kurbanım olacağına sevgini sözle değil, davranışlarınla göster;
Sorunumla-sorunlarımla ilgilen, en azından etkili dinle, yapabileceklerini söyle, yanımda olduğınu göster