sulesepin06@gmail.com
Bir masada oturmuş, ciddiyetle önündeki kağıtları inceliyor. Kısa, koyu kahverengi, küt saçları, vişne çürüğü uzun kollu, çizgili bir kazağı var.
Beyaz zemin üzerinde üç tane anne karnındaki bebek maketi var. Soldaki makette bebek cenin pozisyonunda duruyor. Ortadaki makette bebeğin başının vajenden görünmeye başladığı an; sağdakinde bebeğin başının neredeyse çıkmış hali bulunuyor.

Şule: Sevgili Umudun Kadınları dinleyenlerimiz; ‘Dengede Kalmak’ köşemizde bu ay, çok değerli bir konuğumuzu ağırlamak istiyoruz. Kendisiyle biz online izlemede Engelsiz Erişim Derneğinin festivalinde tanıştık. Bu arada bize aracılık eden EEEH Dergisinden Nurşen Korkmaz hanıma da teşekkür ediyoruz.



Özlem Demirel Bozkurt’la birlikteyiz. Ben kendisini bu kadar güzel sözcüklerle tanımlayamam ama onların yapmış olduğu sunumdan çok etkilendiğim için bu köşede konuk etmek istedim. Ben sözü Özlem hanıma bırakmak istiyorum. Hem kendisini tanıtır hem de eğitimlerden söz eder, bir de maketleri anlatır. 



Özlem: Çok çok teşekkür ediyorum Şule Hanım. Ben de tanıştığımıza çok mutlu oldum. Ayrıca Nurşen hanıma da buradan sevgilerimi, selamlarımı iletiyorum; sağ olsunlar. Bu arada, bana bu fırsatı verdiğiniz için de çok teşekkür ediyorum. Ben Doçent Doktor Özlem Demirel Bozkurt; Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği ana bilim dalında öğretim üyesi olarak çalışıyorum. 48 yaşında ve iki çocuk annesiyim. Mesleğimi 27 yıldır sürdürüyorum. Bunun yedi yılı hastanede çalışarak geçti. Klinik deneyimim var. 20 yıldır da akademik yaşantı içerisindeyim. Görme engellilik alanında 2017 yılında öğrenci projesiyle sosyal sorumluluk projesi gerçekleştirdik. Böylece çalışmaya başladık. Bu şöyle oldu: Engellilikle ilgilibize panelde katılım sağlayan Sayın Elif Ünver ve Sayın Ali Aydoğmuş; onlarla tanışma fırsatı bulduk. 16 öğrencim vardı.Pırıl pırıl genç hemşirelik öğrencileriydi. Onlarla bir toplantı gerçekleştirdik ve böylece öğrencilerin farkındalığı gelişmiş oldu. Görme engelli birisiyle karşılaştıklarında akıllarında önyargıları vardı; ne kadar neyi yapabildiğiyle ilgili yeterli bilgileri yoktu. Onlarla yapılan görüşmenin kendilerine çok şey kattığına inanıyorum. Bu projeyle bir video çekimleri oldu. Youtube kanalında ‘üremeyi engel görme’ diye görme engelli kadınların üreme sağlığı farkındalık projesini yürüttüler. Birebir görüşmeler gerçekleştirdiler. Burada asıl amacımız, her kadının erişebildiği üreme sağlığıyla ilgili bilgilere görme engelli kadınların da erişiminin sağlanmasıydı. ‘Sağlık haktır’ ilkesinden hareketle nelere ulaşamıyorlar dediğimizde Sağlık Bakanlığının ‘Evliliğe Sağlıklı Başlangıç Üreme Sağlığı’ diye kitapçığı vardı ama bu seslendirilmiş değildi. Yine sağlık birimlerine geldiklerinde, kadınlara broşürler dağıtılırdı; bununla ilgili broşürler seslendirilmemişti. Bu bağlamda yeni doğanla, emzirmeyle, anneyle ilgili dokuz tane çeşitli broşür seslendirildi. Ege Üniversitesi Kütüphane Daire başkanlığı ayrıca Ayşe Sevenhanımın yardımcı olduğu öğrencilere eğitim verdiği MultiMedya birimi var. Sonunda bir CD kaydı ortaya çıktı. Bu CDkaydı GETEM aracılığıyla görme engelli kadınların erişiminde. O dönemde biz Bornova Belediyesi’nden destek alarak 2000 adet CD temin ettik. TÜRGÖK ile de iletişimimiz vardı; Onların çıkardığı Arkadaş dergisini dağıtıyorlardı. Bu 2000 CD’de Arkadaş dergisinin ekinde Türkiye genelinde iki bin kadına ulaştırılmış oldu. Bir kitapçık ve broşür, her kadının erişebildiği gibi görme engelli kadınların da erişimine sunuldu. Hem hemşirelik öğrencilerimize farkındalık yarattık hem de erişebildiğimiz kadınlarda üreme sağlığı ile ilgili sorunları hakkında bilgi edinmiş olduk.



2018 yılında bizim araştırma görevlimiz aynı zamanda yüksek lisans eğitimine devam eden Aylin Taner mastır tez çalışması yapmış oldu. Burada da birebir üreme sağlığı eğitimlerini verelim, bu eğitimleri kadınlar için erişebilir hale getirelim dedik. Genelde dinleyici olan kadınların yanına maketleri götürürsek dokunarak daha kolay öğrenebilirler diye düşündük. Hatta bir faydalı model geliştirdik; bir kasnağın içine iç çamaşırı gerip orada akıntı özelliklerini yarattık. Enfeksiyon durumunda kokulu akıntılar olabilir deyip koku duyularına hitap ederek bu akıntı özelliğini anlatmış olduk. Örneğin maketin bir tanesi bebeğin anne karnında büyümesi, gelişmesiyle ilgiliydi. Bunu festivale de getirmiştik. Başta normal doğumun olduğunu, bebeğin nasıl anne karnında ilerlediğini, sonra anne rahminin nasıl eski haline döndüğünü bebeğin eşi denilen plasentayı, kordonu bu maket üzerinde anlatma fırsatımız oldu. Bebeğin doğacağı zaman pelvik kemik maketi var. Bu alan içerisinden geçerek doğmuş oluyor. Bunun anatomisinden söz ettik. Normalde olması gereken bir yapı var. Doğum nasıl gerçekleşir konusunu anlatmış olduk. Buradan hareketle biz çok olumlu geri bildirimler aldık. Yani maketlerle dokunarak bunları canlandırarak anlatmanın yararını gördük. Hatta Manisa Altınokta Körler Derneğine de gittik. Orada da iki grup eğitimimiz gerçekleşti. Daha sonrasında 2022 yılında Tübitak tarafından bir proje desteği aldık. Bu proje de 4008 kapsamında özel gereksinimli bireylere yönelik verilen bir projeydi. Burada da meme kanseri ve jinekolojik kanserler hakkında bir farkındalık yaratalım istedik. Bunu da sadece görme engellilerle değil, onların yakınlarıyla, gören görmeyen bütün kadınlarlasürdürmek istedik. Bu konuda ilginin büyük olduğunu biliyorduk. O nedenle bu 4008 kapsamında bizim Anabilim Dalımızdan büyük bir ekiple beraber İzmir’deki Atatürk İl Halk Kütüphanesi’yle işbirliğinde olduk. Yine en büyük destekçimiz Engelsiz Erişim Derneği’ydi. Nurşen Hanımlarla o zaman tanışmıştık. Bildiğiniz gibi 2020’de bir pandemi dönemi atlatmıştık. O süre zarfında bizim online eğitimlerimiz oldu. Buradaki değerli hocalarımız tarafından sunumlarımız gerçekleşti. Engelsiz Erişim Derneği’nin sayfalarından bu ses kayıtlarına ulaşmak mümkün. O zaman bu çalışmayı Elif ve Nurşen hanımla yürütmüştük. Burada kanserler dışında, inkontinans dediğimiz idrar kaçırma konusu vardı, cinsel yolla bulaşan hastalıklar, aile planlaması, menopoz, emzirme gibi konularla ilgili eğitimler gerçekleştirdik. Sonra 4008 tübitakprojesi kapsamında İl Halk Kütüphanesi görmeyenler biriminde duyurularımızı yaptık. Bu bölümün görevlisiYasemin Hanıma da buradan teşekkürlerimi sunuyorum. Gören görmeyen bütün kadınlar hatta orada gönüllü olan el işi eğitimi için gelen, gönüllü olarak okuma yapan öğretmenler, onlarla birlikte grup eğitimleri yaptık. Burada tabii konu kanserler konusuydu. Projenin desteğiyle beraber elimde bir uterus maketi var ve içinde de bazı miyomlar, tümörler gibi oluşumlar var. Bunları da yanımızda götürüp festivalde anlatmıştık. Özellikle de meme kanserinden korunmak için kendi kendine meme muayenesi çok çok önemli. Kadınlar yirmi yaşından sonra her ay adet bitiminin yedinci ile onuncu günün arasında bir gün belirleyip meme muayenesini kendileri uygulayabiliyorlar. Erken teşhis için bu çok önemli. Eğitimlerde bu muayeneyi nasıl uygulayacaklarını anlatıyoruz. Ayrıca yine bir meme maketimiz var. Burada sol elle sağ meme üç parmağın iç kısmıyla beraber muayene edilir. Ele gelen kitle vardır bu makette. Muayene sırasında bunu farketmelerini sağlıyoruz. Kendi normal süreçlerinde muayene bulgularını hissedip daha sonrasında fark ettikleri ekstra bir durum olduğunda, mutlaka bir hekime görünmelerini anlatıyoruz. Kendi kendine meme muayenesi gibi kendi kendine vulva muayenesi yapılabiliyor. Çoğu kadın aslında bunu hiç duymamıştır. Üç ayda bir yapılabilen bir muayene şekli. Burada farklı bir maketimiz var. Hem organların dış kısmını hem de iç kısmını gösteriyor. Üstte mesane dediğimiz idrar kısmı, onun altında uterus, onun da altında bağırsakların bulunduğu bir bölüm var. Böyle yerleşim gösteriyorlar içimizde. Mesane şiştikçe uterus (rahim) burada etkileniyor. Uterus büyüdükçe de mesane etkileniyor. Haliyle gebe kalındığında da uterus mesaneyi sıkıştırınca idrar çıkışı sık görülüyor. Bu bilgileri de veriyoruz. Ayrıca jinekolojik muayeneye pap smear alınması için en az yılda bir kez gitmek çok önemli. Bunları yaptırmalarını öneriyoruz. Rahim ağzı kanseri yani serviks kanserinden kurtulmak için de muayeneler önemli. Sağlık Bakanlığı tarafından otuz yaş sonrasında beş yılda bir bu testler yapılıyor. KETEM (Kanser Erken Teşhis Tarama ve Eğitim Merkezi) diye adlandırılankanser tarama merkezleri var. Bunlarla ilgili farkındalık olsun; buralara gidildiğinde ücretsiz tarama yapılabilir. Aynı zamanda kırk yaşından sonra iki yılda bir meme kanseriyle ilgili mamografi çektirilebilir. Erken tanı için bu da önemli.Ketem bunu da karşılıyor. Haliyle hasta olmadan önce erken teşhis çok önemli. Hem kendi kendimize yapacağımız muayeneler hem de bir hekime gittiğimizde aldıracağımız örneklerle beraber sağlığımızın korunması mümkün. İlk hedefimiz sağlığımızı korumak olmalı, bunu da unutmayalım diyoruz. Ayrıca bir de festivale götürdüğümüz örgü meme maketlerimiz vardı. Değişik meme uçları, bebek meme emerken kısa veya çökük meme uçları olabiliyor. Bu durumda da ebelerden, hemşirelerden yardım alarak en uygun, en doğru ve en sağlıklı şekilde emzirme nasıl gerçekleşebilir. Bu konularda da bilgilendirme yapmış oluyoruz. Bu yıl da eğitimimizi İzmir’de tamamlamış olduk. Bundan sonrası için yine eğitimler düzenlenebilir. Bunun için iletişimde bulunabilirler. Gerek eposta gerekse sizin aracılığınızla bana ulaşabilirler. Amacımız kadın sağlığını korumak, mümkün olduğunca farkındalığı artırmak, bilgilendirmek. Bununla ilgili çalışmaları sürdürüyoruz.  



Şule: Bu vulva muayenesini ben ilk kez duydum. Biliyorum eğitiminiz çok kapsamlı. Hepsi ayrı bir eğitim konusu. Aynı zamanda son derece bütünlükçü hem engellilere hem engelsizlere bütün kadınları katan hem de engellilerin ihtiyaçları doğrultusunda erişim sorunlarını gidermek için son derece uygun bir yaklaşım. Gösterdiğiniz çaba; bunu mutlaka birçok kişiyle iletişim kurarak yapmışsınızdır; bu bizim için çok kıymetli. Bir eğitim konusu ama bu vulva muayenesini kısaca anlatmanız mümkün mü acaba? 



Özlem: Kendi kendine meme muayenesi yirmi yaştan sonra yapılır ve adetin yedinci, onuncu günü arası olur. Menopozsonrası adet görmeyen kadınlar da bu muayeneyi tabii ki yapabilirler. Yine her ay düzenli olarak yapmalarını öneriyoruz. Her ayın belli bir gününü belirleyip yani 1 Ekim, 1 Kasım, 1 Aralık gibi olabilir. Ciltlerine dokunduklarında portakal kabuğu görüntüsü veya anormal akıntı vs.belirtileridir. Ele gelen kitleler de olabilir. Önce normal olanını bilip farklı bir şey hissettiklerinde bu hislerine güvenerek doktora gitmeliler. Vulva muayenesi üç ayda yapılacak bir uygulama; elinizdeki üç parmak, işaret, orta ve yüzük parmağınız olmak üzere, iç yüzüyle birlikte sağ elle sol kasık kısmını yukarıdan aşağıya doğru hafif hafif bastırarak palpe edin. Bastıra bastıra ilerleyin. Aynı zamanda yoklaya yoklaya ilerlemek de denebilir. Aynı işlemi sol elin parmaklarıyla sağ kasığa uygulayabilirsiniz. Bu muayenenin amacı, elinizin altındaki olası bir kitleyi hissedebilmek. Bu kasık muayenesinin ardından, Başparmağımız ve o üç parmağınızla birlikte üzerinde kılları da olan perine bölgesini; bu bölgenin altında klitoris, daha aşağıda idrar deliği, onun da altındavajina ya da hazne yer almakta. Yani bu yuvarlak bölgeyi en aşağıdan haznenin bir yanından başlayarak sıkıştırmak suretiyle muayene edin ve bu işlemi haznenin öbür yanında tamamlayın. Anüs tarafına gitmiyoruz. Kendi kendine meme muayenesinde, el genellikle kaydırılır, sıkma hareketi yapılmaz. Ama vulva muayenesinde hafif sıkma hareketini yapıyoruz. İlk yaptığımızda, normal o doku hissiyatı nasıl, bunu anlıyoruz. Daha sonraki yapışlarımızda, ele gelen kitle gibi farklı oluşumlar hissedersek, mutlaka bir muayene olmamız gerekir. Bazan da kıl dönmesi olabilir. Sıktığımız zaman o da acı verebiliyor. Muayene sırasında bu nedenle de canınız yanabilir. Bu durumun olmaması için de kılları doğru yönde almak da çok önemlidir. Ayrıca taharet alınmadan önce eller temiz olmalıdır. Büyük abdest ya da küçük abdest yapıldıktan sonra silme veya yıkanma işlemi yukarıdan aşağıya doğru uygulanmalıdır. Tersi olursa hazneye mikrop bulaşabilir. Bunları maket üzerinde uygulattırarak da önden arkaya demekle neyi kastettiğimizi de anlatıyoruz. 



Şule: Gayet anlaşılır oldu. Sizin başka anlatmak istediğiniz bir şey varsa onları alalım. Hem bir miktar eğitim aldık hem de bilgilenmiş olduk. 



Özlem: Evet çok teşekkür ederim. Burada sağlık açısından sizler aracılığıyla sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Eğitimlere mümkün olduğunca açığız; ulaştırmaya çalışıyoruz. Bizimle iletişime geçerseniz, bu eğitimleri kimlere, nasıl ulaştırabiliriz konusunda elimizden geldiğince destek vermek de isteriz, onu da duyurmak isterim. Elimizde bu kadar maketimiz var ama biz bir proje kapsamında yapıp maddi destek alabilirsek maket sayımızı artırabiliyoruz. O yüzden bilimsel dayanaklar içerisinde bunu yazmamız, dile getirmemiz bizler açısından çok çok önemli. Tüm anabilim dalında ekibimiz gönüllülükilkesi gereği de çalışıyor. Sadece onlar da değil, emekli hocalarımız da vardı. Şenay Kaymakçı, Ayfer Haydaroğlu hocalarımız vardı. Onlar proje kapsamında eğitim verdiler. Anabilim dalı başkanımız Profesör doktor Şenay Ünsal Atanhocamız, yine Profesör Doktor Oya Kavlak hocamız bizleri desteklediler. Projemizde asistan arkadaşlarımız Ruken, Sümeyye ve Aylin gönüllülükle çalıştılar. Sadece onlar da değil; hemşirelikten öğrencilerimiz de vardı. Yine eğitimler sırasında bu yaptıklarımızı biz öğrencilerimize de aktarma gayretindeyiz. Çünkü onlar geleceğin hemşireleri. Yani sahada çalışırken görme engelli kadınlarla ya da görmeyen bir bireyle karşılaştıklarında nasıl davranması gerektiğiyle ilgili şimdiden bilgi sahibi olursa, yolda gördüğünde yardım etmek istediği zaman onun koluna girmek değil de onun kendi koluna girmesine izin vermek ya da öncesinde “yardım, destek ister misin?” diye sormak gibi. Bunları bile öğrencilerimizle paylaşmak bizim için çok değerliydi. Onların bu anlamda farkındalıkları artmıştı. Hem yapmış olduğumuz eğitimler, burada kazandıklarımız bu bilgileri nasıl anlatabileceğimizle ilgili başka hemşire arkadaşlarımıza da ulaşmak istiyoruz. Onlara da okulumuzun kendi bünyesinde değişik onlinebilgilendirme toplantıları da gerçekleştirmiş olduk. O nedenle inşallah daha iyiye daha güzele ulaşmak adına sesimizi bakanlık düzeyine de iletip onlardan da destek alıp güzel işler yapmak isteriz açıkçası.



Şule: Sevgili Umudun Kadınları izleyicilerimiz; bugün gerçekten çok keyifli, çok bilgilendirici bir söyleşi yüksek bir kadın arkadaşımızla böyle bir söyleşi yapmanın gururunu taşıdık ve dergimiz olarak ilk ödevimiz bizim de bu eğitimleri,bu seminerleri planlama konusunda ne yapabileceğimizi birlikte düşünmek, sizinle iletişim kurmak olsun. Çok teşekkür ediyoruz katıldığınız için. 



Özlem: Ben de çok teşekkür ediyorum; sağlıkla kalın bir de farkındalıkla. Sevgiler herkese.



7 Kasım 2023

Yorumlar

Bu yazı için yorum mevcut değil.
Dilerseniz Buradan yeni yorum gönderebilirsiniz.