selvetbayraktarr@hotmail.com
Uzun, gür, kahverengi saçları, mavi kazağıyla, elleri klavyenin üzerinde çalışıyor.
Tekerlekli sandalyede oturmuş gülümseyen genç bir kadın var. Kadının bir eli tekerleği tutuyor, diğer elinde de tenis raketi var.

Hepinize sımsıcak merhabalar. Yepyeni kadın haberleriyle beraberiz.



Önce başlıklar:



Türkiye'nin ilk paralimpik kadın tenisçisi Büşra Ün’ün hayatı belgesel oldu



Aile bakanlığından gerici anket



İlk adet bilgi paketim kitabına KKTC milli Eğitim bakanlığından ret



HPV aşısı için mücadele eden kadınlar kazandı



İstanbul büyük şehir belediyesinden “kadının gücü var” etkinlikleri



İran'da 2 aydır süren protestolar yönetime geri adım attırdı



 



Türkiye'nin ilk paralimpik kadın tenisçisi Büşra Ün’ün hayatı belgesel oldu



Türkiye'yi 2016 ve 2020’de yapılan olimpiyatlarda temsil eden ilk kadın paralimpik tenisçi olan İzmirli Büşra Ün’ün hayatı ‘Duvar’ adı ile belgesel oldu. Bornova Belediyesi’nin desteği ile çekilen ‘Duvar’ 2.  Bornova Kısa Film Günleri’nin açılışında izleyicilerle buluştu.



Tekerlekli sandalye tenisinde Türkiye'nin ilk kadın tenisçisi olan 28 yaşındaki Büşra Ün’ün kendi hayat hikâyesinin anlatıldığı 20 dakikalık kısa film, başarılı sporcunun günlük yaşamından spor kariyerine giden yolda HAYATA karşı duruşu ve yaptığı fedakârlıkları anlatıyor. ‘Modern bir Athena’nın doğuş hikâyesi’ olarak lanse edilen belgeselde genç sporcunun anne ve babası Tevfik Fikret Ün, Nazike Ün ile antrenörü Osman Yıldız da yer alıyor.



Doğuştan kanser hastası olduğunu belirten Ün, 2009 yılından bu yana tenis sporu ile uğraştığını belirterek, “12 yıl boyunca Türkiye Şampiyonluğunu kazandım. Ve bir ilki gerçekleştirerek, olimpiyatlarda ülkemizi temsil etme onurunu yaşadım. Birçok güzel anı biriktirdim ama çok kez de kırılma noktasına geldim. Filmimizin yönetmeni Evrim İnci benle iletişime geçtiğinde kendisine tüm bunları anlattım ve birlikte bu projeye başladık” dedi.



Bornova Belediyesi’nin filme destek verdiğini de belirten genç sporcu, “Filmimizde hem kendi ailem hem de kortlardaki ailem olan antrenörüm yer aldı. Heyecanlı bir çekim süreci geçirdik. Bunları yaşadığımız halde zaman zaman çok duygulandık. Bir yıllık çalışmanın ürünü olan filmimizin ilk gösterimini de Bornova Kısa Film Günleri’nin açılışında yapmış olduk. Bize destek olan ve emeği geçen herkese teşekkür ederiz” diyerek düşüncelerini dile getirdi.



Aile bakanlığından gerici anket



Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, bu kez skandal bir anketle gündeme geldi. Bakanlığın Anadolu Üniversitesi’nde gerçekleştirdiği ankette skandal sorular yer aldı. Öğrencilere dağıtılan 'ankette' “Kadının çalışmasını uygun buluyor musunuz” sorusuna yer verildi, ‘evet’ veya ‘hayır’ seçeneklerinden birinin işaretlenmesi istendi; ‘Hayır’ı seçen öğrencilere ayrıca “Kadının çalışmasını neden uygun bulmuyorsunuz” sorusu soruldu.



Bu soruda ise şu seçenekler yer aldı.



Çalışma ortamının kadınlar için güvenli olmaması



Kadının asli görevinin çocuk bakımı ve ev işleri olması



Gelenek ve göreneklerimize aykırı olması



Çalışan kadınların çocuklarının mağdur olması



Bir işte çalışmanın kadını yıpratması



Öte yandan öğrenciler, anketi dağıtan kişilerin kendilerini ‘Fotoğraf çekmeyin’ diye uyardıklarını belirtti. Öğrenciler anketin her üniversitede yapıldığının kendilerine bildirildiğini de ifade etti.



Ankette ayrıca öğrencilere "Sigara içiyor musunuz? Size göre erkeğin evlenme yaşı kaç olmalıdır? Kadının evlenme yaşı kaç olmalıdır?" gibi sorular da yöneltildi.



İlk adet bilgi paketim kitabına KKTC milli Eğitim bakanlığından ret



Kıbrıs Kadın Sağlığı Araştırma Derneği’nin (KISAD) hazırladığı, regl dönemine giren gençlere ve ebeveynlerine rehberlik etmek ve bilgi vermek amacıyla hazırlanan "İlk Adet Bilgi Paketim" isimli paket, KKTC Milli Eğitim Bakanlığı tarafından “cinsel içerikli” olduğu iddiasıyla reddedildi.



Ana Muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Kadın Örgütü Başkanı, Milletvekili Doğuş Derya, KISAD'ın hazırladığı "İlk Adet Bilgi Paketim" adlı kitabın Milli Eğitim Bakanlığı tarafından "cinsel içerikli" olduğu iddiasıyla reddedilmesine yönelik basın açıklaması yaptı. Açıklama şu şekilde:



"Kadınların biyolojik olarak yaşadıkları bir süreci 'cinsel' ya da Ulusal Birlik Partisi zihniyeti ile 'müstehcen' gören bir zihniyet, Afganistan, Suudi Arabistan, İran gibi eril yobazlığın hüküm sürdüğü ülkelerde gördüğümüz bir durumdur. Bu zihniyet, kadın bedenini, biyolojik süreçler yaşayan bir insan bedeni olarak değil, 'cinsel bir nesne' olarak gören çağ dışı bir zihniyettir. Kıbrıs'ın kuzeyinin bu zihniyetin tutsağı haline getirilmesine izin vermeyeceğimizi belirtirken, Eğitim Bakanlığı'nı bu saçma, gerici, ataerkil ve yobaz anlayıştan vazgeçmeye davet ederim."



HPV aşısı için mücadele eden kadınlar kazandı



Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmelerinde, kadınlar ve kız çocuklarına HPV (Human Papillomavirus) Aşısı yapmak için çalışma başlattıklarını duyurdu.



HPV, en sık karşılaşılan cinsel yolla bulaşan virüsler arasında yer alan, bazı türleri rahim ağzı kanseri de dâhil farklı kanser türlerine yol açan, aşıyla önlenebilir bir virüs olmasına rağmen Sağlık Bakanlığı aşılama çalışması yapmıyordu.



HPV aşısının, aşılama takviminde yer alması için verdikleri mücadele sonucunda, Sağlık Bakanı’nın aşılamanın önemini reddedemez durumda olduğuna dikkat çeken Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği’nden Avukat Nilda Baltalı, gelişmeyi şöyle değerlendirdi:



“Uygulamanın nasıl olacağına dair detaylar henüz belli değil fakat vermiş olduğumuz mücadele amacına ulaştı. Pes ettiler. Sağlık Bakanlığı ‘Aşılama yapacağız’ dedi. Psikolojik üstünlük bizde… Aşılamanın nasıl uygulanacağı konusunda da mücadeleye devam edeceğiz ve süreçleri takip edeceğiz.”



İstanbul Büyük Şehir Belediyesi’nden kadının gücü var etkinlikleri



İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Dairesi Başkanlığı “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” kapsamında bu yıl ikincisini düzenlediği “Kadının Gücü Var” etkinlikleri, 25 Kasım-11 Aralık tarihleri arasında İBB kültür merkezlerinde gerçekleştiriliyor.



Ortak duyarlılık ve kadına yönelik şiddet konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla hazırlanan programda Prof. Dr. Nuran Yıldız, Ceyda Düvenci, Ece Sükan, Ece Üner, Ayşegül Aldinç, Nefise Karatay, Gonca Vuslateri, Nilgün Belgün, Asuman Dabak, Pelin Batu, Başak Cankeş, Canan Anderson, Cansu Canan, Ayşe Sucu, Aylin Aslım, Aslı Şafak, Suzan Kardeş, Ziynet Sali, Aydilge, Gökçe, Şenay Lambaoğlu, Hale Caneroğlu, Atiye, Tuğba Yurt, Aynur Aydın, Hande Ünsal, Ece Mumay, Yeşim Salkım, Yonca Evcimik, Zeynep Başkan, Ezgi Eyüboğlu, Tuğçe Kandemir gibi alanlarında tanınmış isimler katılıyor. 



“Kadının Gücü Var” etkinlikleri özellikle toplumun her kesiminden kadınlara hitap ediyor. Tamamen ücretsiz olan programda “Öz Savunma Atölyesi”, “Sanatla Terapi Atölyeleri”, “Yaratıcı Drama Atölyeleri”, “İstanbul Vakfı ile Büyüt Hayallerini”, psikologlar eşliğinde “Kendini İyi Hisset”, ünlü isimlerle “İki Lafın Beli” söyleşileri, kadın sağlığıyla ilgili bilgiler, kadın müzisyenlerin yer aldığı konserler, kadın temalı tiyatro oyunları ve sinema filmleri, medya ve edebiyat dünyasından kadın gazeteci ve yazarlarla söyleşiler düzenleniyor.



İran'da 2 aydır süren protestolar yönetime geri adım attırdı



İran'da, Mahsa Amini protestoları devam ederken "ahlak polisinin kaldırıldığı açıklandı.



ISNA haber ajansının aktardığına göre Başsavcı Muhammed Cafer Montazeri, "Ahlak polisinin yargıyla hiçbir ilgisi yoktur" diyerek ahlak polisinin kaldırıldığını söyledi.



Montazeri bu açıklamayı dini bir konferansta ahlak polisinin neden kapatıldığını soran bir katılımcıya yanıt verirken ifade etti.



Montazeri'nin açıklaması, başörtüsü düzenlemesi hakkında hem parlamento hem de yargının konu üzerinde çalıştığının  açıklanmasından bir gün sonra geldi.



Resmi adıyla Gasht-e Ershad ya da "Rehberlik Devriyesi" olarak bilinen ahlak polisi, sertlik yanlısı Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad döneminde kadınların başını örten "tesettür kültürünü yaymak" amacıyla kurulmuştu. Birimler 2006 yılında devriyeye başlamıştı.



İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi cumartesi günü yaptığı açıklamada, İran'ın cumhuriyetçi ve İslami temellerinin anayasal olarak sağlamlaştırıldığını ancak anayasayı uygulamak için "esnek olabilecek yöntemler bulunduğunu" söylemişti.



Gelecek sayımızda buluşmak üzere umutla kalın.



                                                                                                          17 Aralık 2022

Yorumlar

Bu yazı için yorum mevcut değil.
Dilerseniz Buradan yeni yorum gönderebilirsiniz.