HAZIRLAYAN: Selvet BAYRAKTAR TOKAT
Merhabalar, değerli Umudun Kadınları Dergisi sevenleri. Bu defa daha olumlu haberlerden oluşan bir kadının güncesiyle sizlerleyiz. Gönül ister ki hiç olumsuz habere yer vermeyelim, ama ne mümkün!
Önce başlıklar:
'Filenin Sultanları' Milletler Ligi'nde şampiyon
Gezi tutuklusu Çiğdem Mater 'tampon' talebine verilen cevabı aktardı: “Türk kadını tampon kullanmaz.”
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 'nden Türkiye'deki boşanmış kadınlar için karar
Kadın sporcularımız başarıya doymuyor: Gurur tablosu
KA-DER, 2024 yerel seçimlerinde aday olacak kadınlar için 'Siyaset Okulu' düzenliyor
Doğum kontrol haplarında reçetesiz dönem
Türkiye sınırını geçmeye çalışan motosikletli kadın turist: “Az önce tacize mi uğradım?”
Norveç'te yeni yasa: Yönetim kurullarının yüzde 40’ı kadın olacak
'Filenin Sultanları' Milletler Ligi'nde şampiyon
FIVB Milletler Ligi final maçı Teksas Üniversitesi Spor Salonu’nda gerçekleştirildi. Türkiye saati ile 01.30’da başlayan karşılaşmada etkili bir oyun sergileyen, kaptanlığını Eda Erdem’in yaptığı A Milli Kadın Voleybol Takımı, Çin karşısında ilk seti 25-22 önde tamamladı. İkinci seti Çin 25-22 önde bitirdi. Milliler, üçüncü seti 25-19, dördüncü seti 25-16 tamamlayarak maçı 3-1 kazandı. Milli Kadın Voleybol Takımı, böylece organizasyon tarihinde ilk kez şampiyon oldu. Filenin Sultanları bu şampiyonlukla dünya sıralamasında da ABD'nin önüne geçerek bir numaraya yükseldi.
Milli Takım’dan Zehra Güneş en iyi birinci orta oyuncu, Melisa Vargas en iyi pasör çaprazı ve Gizem Örge en iyi libero olarak rüya takıma girdi. Melisa Vargas aynı zamanda turnuvanın en değerli oyuncusu unvanını kazandı.
Takımın oyuncularından Ebrar Karakurt’un şampiyonluk sonrası yaptığı paylaşım ise duygulandırdı.
“Ey kahraman Türk kadını! Sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın” sözünün yer aldığı resimde, Atatürk'ün koltukta oturduğu ve arkasında ise A Milli Kadın Voleybol Takımı'ndan bazı isimlerin yer aldığı görüldü.
Karakurt paylaşımına, "Atatürk'ün altın kızları" notunu düştü.
Gezi tutuklusu Çiğdem Mater 'tampon' talebine verilen cevabı aktardı: “Türk kadını tampon kullanmaz”
Gezi davasından 18 yıl hapis cezasına çarptırılan sinemacı ve gazeteci Çiğdem Mater, Bakırköy Kadın Kapalı Ceza ve İnfaz Kurumu’nda ‘kadın’ olmayı Bianet’te kaleme aldığı yazısında anlattı.
Mater yazısında regl olduğunda ped yerine tampon kullanmak istediğini ancak bu talebinin hem cezaevi yönetimi tarafından hem de bir doktor tarafından reddedildiğini aktardı. Yazının ilgili kısmı şu şekilde:
“Ceza infaz sisteminin merkezi, bence, kantin ve kantin ekonomisi. Kanıtlayamam ama eminim, Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü’nde “kantinlerde satılabilecek ürünler” listelerini yapanlar da onaylayanlar da erkek.
Ben regl oluyorum, herhalde bu cezaevindeki kadınların %70’i falan gibi. Hadi devletin gözetimi altındaki kadınların temel ihtiyaçlarını karşılaması gerekliliğini pas geçelim, her şeyi kantinden alalım diyelim. Kantinde sadece ped var, tampon yok. Tampon için dilekçe yazdım, talebim “tampon bakanlık tarafından belirlenen “kantinde satılabilir ürünler” listesinde olmadığı için” reddedildi. Kadın doğum doktoruyla konuşayım, reçete yazsın diye düşündüm, iki haftada bir Sadi Konuk Hastanesi’nden gelen (erkek) doktor talebimi şöyle reddetti: “Türk kadını tampon kullanmaz.” (Tamponun da milliyeti olduğunu anladığımız anlar.)
Şimdi mesela, kanıtlayamam ama eminim, kadınlar değil erkekler regl olsaydı, cezaevleri kantinlerinde pedden tampona, boy boy menstural cupa kadar her bir şey satılırdı. Hayat tecrübesi konuşuyor! Anlayacağınız hayat kadınlar için cezaevinde de çok zor, çocuklarıyla hapiste olanlara, hastalara, yaş almışlara, yabancılara hiç girmedim bile bakın! Erkekler için düşünülmüş bir sistemde kendimize kovuklar açarak bir yaşam kuruyoruz, yolumuzu buluyoruz. Neyse ki, kanıtlayamam ama eminim, bu konuda erkeklerden daha yetenekliyiz. Ve neyse ki, tıpkı Rebekka Endler gibi, huysuzlukta inat ediyoruz, dışarda da içerde de!”
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’nden Türkiye'deki boşanmış kadınlar için karar
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Türkiye'deki boşanmış kadınların yeniden evlenmek için beklemek zorunda oldukları 300 günlük sürenin ayrımcılık olduğuna hükmetti ve emsal niteliğinde olabilecek bir karara imza attı.
Mahkeme, bu uygulamanın doğrudan bir cinsiyet ayrımcılığı anlamına geldiğini ve söz konusu sürenin, doğacak çocuğun babasının kim olduğu üzerindeki belirsizliği önlemek amacıyla alınan bir tedbir olduğu savının, bu ayrımcılığı haklı gösteremeyeceğine de karar verdi.
Avukat Habibe Yılmaz Kayar, AİHM'nin bu kararının, Türkiye'de boşanmış kadınların haklarının korunması ve cinsiyet eşitliğinin sağlanması açısından büyük bir adım olduğunu belirtti. Kayar, boşanmış kadınların yeniden evlenmek için bekledikleri sürenin kaldırılması gerektiğini ve bu ayrımcılığın sona ermesi için gerekli adımların atılmasının önemli olduğunu vurguladı.
Kadın Adayları Destekleme Derneği (KA-DER) Başkanı Nuray Karaoğlu, Kadınlara Hukuki Destek Merkezi'nin kurucu avukatı Habibe Yılmaz Kayar’ın AİHM başvurusunun sonuçlanmasının ardından değerlendirmelerde bulundu.
Karaoğlu, Kadınlara Hukuki Destek Merkezi’nin başvurusunun emsal yarattığının altını çizerek, AİHM'nin kararının Türkiye'deki boşanmış kadınların haklarını koruma konusunda bir dönüm noktası olduğuna inandığını söyledi.
Karaoğlu, “Bu kararın uygulanmasıyla birlikte, kadınların evlenme özgürlüklerinin kısıtlanmasına dayalı ayrımcı uygulamaların ortadan kaldırılması ve toplumda cinsiyet eşitliğinin güçlendirilmesi umudunu taşıyoruz.” dedi.
Kadın sporcularımız başarıya doymuyor: Gurur tablosu
Polonya’da düzenlenen 3. Avrupa Oyunları’nda kadın sporcularımızdan önemli başarılar geldi.
Boks 50 kiloda Buse Naz Çakıroğlu, finalde Fransız rakibi Wassila Lkhadiri’yi yenerek altın madalya kazandı. Buse Naz, 2019’dan sonra bir kez daha Avrupa Oyunları’nda altın aldı.
Busenaz Sürmeneli de Belçikalı Oshin Derieuw’u üç rauntta da mağlup ederek altın madalyaya uzandı. Kickboks branşında Emine Arslan, İtalyan Nicole Perona’yı 3-0 mağlup ederek altın madalya elde etti.
KA-DER, 2024 yerel seçimlerinde aday olacak kadınlar için 'Siyaset Okulu' düzenliyor
Kadın Adayları Destekleme Derneği'nin, "UN Women Türkiye" iş birliğiyle yürüttüğü "Kadın Liderler" programı kapsamında "Siyaset ve Karar Alma Süreçlerinde Kadınların Güçlenmesi Projesi" hayata geçirilecek. Bu çerçevede KA-DER, Türkiye'de yerel seçimlerde aday olacak kadınlar için UN Women tarafından küresel olarak geliştirilen Siyasi Liderlik ve Adaylık Eğitim Programı'nı uygulayacak.
Eğitim, yüz yüze ve hibrit olmak üzere iki farklı şekilde düzenlenecek. 7 bölgede yapılacak olan program kapsamında her bölgeyi temsil edecek iller belirlenecek.
Toplamda 250 kişiye yer verilecek olan eğitime katılım sayısı, bölgelere göre değişiklik gösterebilecek. 2024 yerel seçimlerine hazırlık niteliği taşıyan program, kadınların siyasi hayatta güçlenmelerini ve liderlik becerilerini geliştirmelerini amaçlıyor. Ayrıca siyasi kurum ve süreçlere tam katılım sağlayan ve liderlik rolü üstlenen kadın sayısını artırmayı hedefliyor.
31 Mart 2024 yerel seçimlerinde aday olacak veya liderlik açısından güçlenmeyi, deneyimli kadın politikacıları hedefleyen programın katılımcılarının seçiminde ise, 2024 yerel seçimlerinde aday olmayı hedefleyen kadınlara öncelik verilecek.
Siyaset Okulu, yüz yüze eğitimle başlayacak ve çevrimiçi seminerler ile mentörlük programlarıyla devam edecek. Katılımcılardan aktif şekilde programa katılmaları ve devamlılık göstermeleri bekleniyor. Ayrıca, eğitime katılan ve gerekli bilgi ve becerileri edinen başarılı adaylar için seçim kampanyası eğitimleri düzenlenecek. Eğitim sürecindeki tüm ikramlar, otobüs ve konaklama giderleri KA-DER tarafından karşılanacak.
Doğum kontrol haplarında reçetesiz dönem
Japonya'da, kürtaj haplarına onay verilmesinin ardından acil doğum kontrol haplarının reçetesiz satışı deneme amaçlı onaylandı.
Kyodo haber ajansına göre, Sağlık Bakanlığı, yakındaki kadın doğum ve jinekoloji klinikleriyle koordinasyon sağlayabilen nitelikli eczacıların çalıştığı eczanelerde gelecek yıl Mart ayına kadar satışı onayladı.
Japonya'da alınan kürtaj hapı ve acil doğum kontrol hapının reçetesiz satılması kararlarından önce hamileliğin ilk dokuz haftasında sadece cerrahi kürtaj yapılabiliyordu.
Türkiye sınırını geçmeye çalışan motosikletli kadın turist: Az önce tacize mi uğradım?
TikTok’ta 200 binden fazla takipçisi olan İngiliz Laura Mills, motosikletiyle Türkiye yolculuğuna çıktı. Yolculuk serüvenini takipçileriyle paylaşan Mills, Türkiye sınırından geçme anını da kaskına bağlı kamera ile kayıt altına aldı. Sınırda görevli muhafaza memurlarıyla olan konuşmalarını da kaydeden ve TikTok hesabından paylaşan Mills, ''Az önce tacize mi uğradım'' diye sordu.
Konuşmaların videoya kaydedildiğinden habersiz iki gümrük muhafaza memurunun Mills’e sorduğu sorular şaşkına çevirdi. İlk gümrük memuruna Londra’dan geldiğini söyleyen Laura Mills, her iki memurdan da “Kaç yaşındasın?” sorusuna maruz kaldı. Furkan isimli ikinci memur ile Mills arasındaki konuşma ise daha dikkat çekiciydi.
Mills’in nereden geldiğini ve kaç yaşında olduğunu soran memur, ‘30’ cevabını alınca, “Hayır. Bence sen 20’sin.” dedi. Daha sonra Mills’den kaskını çıkarmasını isteyen memur, “Zamanın var mı?” diyerek kahve içme teklifinde bulundu. Devamında ise İngiliz turist “Yalnız mısın? Benden hoşlandın mı” sorularına maruz kaldı ve “Erkek arkadaşım var. İstanbul’da onunla buluşacağım. Az önce havaalanına indi.” yanıtını verdi.
Laura Mills, daha sonra Furkan isimli gümrük görevlisinin telefonunun çeviri programını kullanarak “Keşke gitmeseydin, seni çok seviyorum” yazdığını gösterdi.
Mills, Instagram hesabından yaptığı paylaşımda ise “Türkiye'ye geçiş deneyimim kesinlikle garipti. Yaklaşık bir buçuk saat sürdü ve bunun 30 dakikası bu iki sınır muhafızıyla uğraşmakla geçti.” ifadelerini kullandı.
Gümrük muhafaza memuruyla yaptığı konuşmadan rahatsız olduğundan bahseden Mills, “Bir erkek arkadaşım olduğundan bahsettiğimde geri çekildi. Dönüş yolunda bunun tekrar olmaması için İstanbul’a vardığımda sahte bir yüzük aldım.” notunu düştü.
Bu haberlerin gazetelerde yer almasının ardından tacizi yapan memur açığa alındı.
Norveç'te yeni yasa: Yönetim kurullarının yüzde 40’ı kadın olacak
Norveç’te parlamentoya sunulan tasarı, kadınların işyerlerinde yükselmelerini önleyen uygulamaların önüne geçmeyi planlıyor.
Hükümetin lobiler ve sendikalarla anlaşmaya vararak hazırladığı yasa, dünyada bir ilk olma niteliği taşıyor.
Beş yıl içinde tamamen uygulanması planlanan tasarıya göre önümüzdeki yıl 8 bin şirket, 2028’e kadar da 30’dan fazla çalışanı olan 20 bin şirket için yasa uygulanır hale gelecek.
Kadınların üst düzey temsilinin yavaş geliştiğini düşünen İşçi Partisi liderliğindeki azınlık hükümeti, bu oranın 20 yıl içinde yüzde 15’ten sadece yüzde 20’ye çıktığını vurguladı.
Avrupa Birliği geçen Kasım ayında yönetim kurulunda olmayan direktörlerin yüzde 40’ının, tüm yöneticilerin yüzde 33’ünün kadın olması gerektiği kararına varmıştı.
Norveç, Birlik üyesi bir ülke değil.
Ülke 2005 yılında yüzde 40 kotasını halka açık şirketlere getirerek bir ilki gerçekleştirmişti. Norveç Sanayi Bakanı Jan Christian Vestre, bu adımı atan dünyadaki ilk ülke olduklarını vurgulayarak “toplumun bütün güçleriyle yaratıcı olmayı hedeflediklerini” söyledi.
Yasanın Sosyalist Sol Parti’nin desteğiyle geçmesi bekleniyor.
Gelecek sayımızda daha umut veren haberlerle sizlerle olmak temennisiyle sevgiyle kalın.
14 Temmuz 2023
Merhabalar, değerli Umudun Kadınları Dergisi sevenleri. Bu defa daha olumlu haberlerden oluşan bir kadının güncesiyle sizlerleyiz. Gönül ister ki hiç olumsuz habere yer vermeyelim, ama ne mümkün!
Önce başlıklar:
'Filenin Sultanları' Milletler Ligi'nde şampiyon
Gezi tutuklusu Çiğdem Mater 'tampon' talebine verilen cevabı aktardı: “Türk kadını tampon kullanmaz.”
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 'nden Türkiye'deki boşanmış kadınlar için karar
Kadın sporcularımız başarıya doymuyor: Gurur tablosu
KA-DER, 2024 yerel seçimlerinde aday olacak kadınlar için 'Siyaset Okulu' düzenliyor
Doğum kontrol haplarında reçetesiz dönem
Türkiye sınırını geçmeye çalışan motosikletli kadın turist: “Az önce tacize mi uğradım?”
Norveç'te yeni yasa: Yönetim kurullarının yüzde 40’ı kadın olacak
'Filenin Sultanları' Milletler Ligi'nde şampiyon
FIVB Milletler Ligi final maçı Teksas Üniversitesi Spor Salonu’nda gerçekleştirildi. Türkiye saati ile 01.30’da başlayan karşılaşmada etkili bir oyun sergileyen, kaptanlığını Eda Erdem’in yaptığı A Milli Kadın Voleybol Takımı, Çin karşısında ilk seti 25-22 önde tamamladı. İkinci seti Çin 25-22 önde bitirdi. Milliler, üçüncü seti 25-19, dördüncü seti 25-16 tamamlayarak maçı 3-1 kazandı. Milli Kadın Voleybol Takımı, böylece organizasyon tarihinde ilk kez şampiyon oldu. Filenin Sultanları bu şampiyonlukla dünya sıralamasında da ABD'nin önüne geçerek bir numaraya yükseldi.
Milli Takım’dan Zehra Güneş en iyi birinci orta oyuncu, Melisa Vargas en iyi pasör çaprazı ve Gizem Örge en iyi libero olarak rüya takıma girdi. Melisa Vargas aynı zamanda turnuvanın en değerli oyuncusu unvanını kazandı.
Takımın oyuncularından Ebrar Karakurt’un şampiyonluk sonrası yaptığı paylaşım ise duygulandırdı.
“Ey kahraman Türk kadını! Sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın” sözünün yer aldığı resimde, Atatürk'ün koltukta oturduğu ve arkasında ise A Milli Kadın Voleybol Takımı'ndan bazı isimlerin yer aldığı görüldü.
Karakurt paylaşımına, "Atatürk'ün altın kızları" notunu düştü.
Gezi tutuklusu Çiğdem Mater 'tampon' talebine verilen cevabı aktardı: “Türk kadını tampon kullanmaz”
Gezi davasından 18 yıl hapis cezasına çarptırılan sinemacı ve gazeteci Çiğdem Mater, Bakırköy Kadın Kapalı Ceza ve İnfaz Kurumu’nda ‘kadın’ olmayı Bianet’te kaleme aldığı yazısında anlattı.
Mater yazısında regl olduğunda ped yerine tampon kullanmak istediğini ancak bu talebinin hem cezaevi yönetimi tarafından hem de bir doktor tarafından reddedildiğini aktardı. Yazının ilgili kısmı şu şekilde:
“Ceza infaz sisteminin merkezi, bence, kantin ve kantin ekonomisi. Kanıtlayamam ama eminim, Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü’nde “kantinlerde satılabilecek ürünler” listelerini yapanlar da onaylayanlar da erkek.
Ben regl oluyorum, herhalde bu cezaevindeki kadınların %70’i falan gibi. Hadi devletin gözetimi altındaki kadınların temel ihtiyaçlarını karşılaması gerekliliğini pas geçelim, her şeyi kantinden alalım diyelim. Kantinde sadece ped var, tampon yok. Tampon için dilekçe yazdım, talebim “tampon bakanlık tarafından belirlenen “kantinde satılabilir ürünler” listesinde olmadığı için” reddedildi. Kadın doğum doktoruyla konuşayım, reçete yazsın diye düşündüm, iki haftada bir Sadi Konuk Hastanesi’nden gelen (erkek) doktor talebimi şöyle reddetti: “Türk kadını tampon kullanmaz.” (Tamponun da milliyeti olduğunu anladığımız anlar.)
Şimdi mesela, kanıtlayamam ama eminim, kadınlar değil erkekler regl olsaydı, cezaevleri kantinlerinde pedden tampona, boy boy menstural cupa kadar her bir şey satılırdı. Hayat tecrübesi konuşuyor! Anlayacağınız hayat kadınlar için cezaevinde de çok zor, çocuklarıyla hapiste olanlara, hastalara, yaş almışlara, yabancılara hiç girmedim bile bakın! Erkekler için düşünülmüş bir sistemde kendimize kovuklar açarak bir yaşam kuruyoruz, yolumuzu buluyoruz. Neyse ki, kanıtlayamam ama eminim, bu konuda erkeklerden daha yetenekliyiz. Ve neyse ki, tıpkı Rebekka Endler gibi, huysuzlukta inat ediyoruz, dışarda da içerde de!”
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’nden Türkiye'deki boşanmış kadınlar için karar
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Türkiye'deki boşanmış kadınların yeniden evlenmek için beklemek zorunda oldukları 300 günlük sürenin ayrımcılık olduğuna hükmetti ve emsal niteliğinde olabilecek bir karara imza attı.
Mahkeme, bu uygulamanın doğrudan bir cinsiyet ayrımcılığı anlamına geldiğini ve söz konusu sürenin, doğacak çocuğun babasının kim olduğu üzerindeki belirsizliği önlemek amacıyla alınan bir tedbir olduğu savının, bu ayrımcılığı haklı gösteremeyeceğine de karar verdi.
Avukat Habibe Yılmaz Kayar, AİHM'nin bu kararının, Türkiye'de boşanmış kadınların haklarının korunması ve cinsiyet eşitliğinin sağlanması açısından büyük bir adım olduğunu belirtti. Kayar, boşanmış kadınların yeniden evlenmek için bekledikleri sürenin kaldırılması gerektiğini ve bu ayrımcılığın sona ermesi için gerekli adımların atılmasının önemli olduğunu vurguladı.
Kadın Adayları Destekleme Derneği (KA-DER) Başkanı Nuray Karaoğlu, Kadınlara Hukuki Destek Merkezi'nin kurucu avukatı Habibe Yılmaz Kayar’ın AİHM başvurusunun sonuçlanmasının ardından değerlendirmelerde bulundu.
Karaoğlu, Kadınlara Hukuki Destek Merkezi’nin başvurusunun emsal yarattığının altını çizerek, AİHM'nin kararının Türkiye'deki boşanmış kadınların haklarını koruma konusunda bir dönüm noktası olduğuna inandığını söyledi.
Karaoğlu, “Bu kararın uygulanmasıyla birlikte, kadınların evlenme özgürlüklerinin kısıtlanmasına dayalı ayrımcı uygulamaların ortadan kaldırılması ve toplumda cinsiyet eşitliğinin güçlendirilmesi umudunu taşıyoruz.” dedi.
Kadın sporcularımız başarıya doymuyor: Gurur tablosu
Polonya’da düzenlenen 3. Avrupa Oyunları’nda kadın sporcularımızdan önemli başarılar geldi.
Boks 50 kiloda Buse Naz Çakıroğlu, finalde Fransız rakibi Wassila Lkhadiri’yi yenerek altın madalya kazandı. Buse Naz, 2019’dan sonra bir kez daha Avrupa Oyunları’nda altın aldı.
Busenaz Sürmeneli de Belçikalı Oshin Derieuw’u üç rauntta da mağlup ederek altın madalyaya uzandı. Kickboks branşında Emine Arslan, İtalyan Nicole Perona’yı 3-0 mağlup ederek altın madalya elde etti.
KA-DER, 2024 yerel seçimlerinde aday olacak kadınlar için 'Siyaset Okulu' düzenliyor
Kadın Adayları Destekleme Derneği'nin, "UN Women Türkiye" iş birliğiyle yürüttüğü "Kadın Liderler" programı kapsamında "Siyaset ve Karar Alma Süreçlerinde Kadınların Güçlenmesi Projesi" hayata geçirilecek. Bu çerçevede KA-DER, Türkiye'de yerel seçimlerde aday olacak kadınlar için UN Women tarafından küresel olarak geliştirilen Siyasi Liderlik ve Adaylık Eğitim Programı'nı uygulayacak.
Eğitim, yüz yüze ve hibrit olmak üzere iki farklı şekilde düzenlenecek. 7 bölgede yapılacak olan program kapsamında her bölgeyi temsil edecek iller belirlenecek.
Toplamda 250 kişiye yer verilecek olan eğitime katılım sayısı, bölgelere göre değişiklik gösterebilecek. 2024 yerel seçimlerine hazırlık niteliği taşıyan program, kadınların siyasi hayatta güçlenmelerini ve liderlik becerilerini geliştirmelerini amaçlıyor. Ayrıca siyasi kurum ve süreçlere tam katılım sağlayan ve liderlik rolü üstlenen kadın sayısını artırmayı hedefliyor.
31 Mart 2024 yerel seçimlerinde aday olacak veya liderlik açısından güçlenmeyi, deneyimli kadın politikacıları hedefleyen programın katılımcılarının seçiminde ise, 2024 yerel seçimlerinde aday olmayı hedefleyen kadınlara öncelik verilecek.
Siyaset Okulu, yüz yüze eğitimle başlayacak ve çevrimiçi seminerler ile mentörlük programlarıyla devam edecek. Katılımcılardan aktif şekilde programa katılmaları ve devamlılık göstermeleri bekleniyor. Ayrıca, eğitime katılan ve gerekli bilgi ve becerileri edinen başarılı adaylar için seçim kampanyası eğitimleri düzenlenecek. Eğitim sürecindeki tüm ikramlar, otobüs ve konaklama giderleri KA-DER tarafından karşılanacak.
Doğum kontrol haplarında reçetesiz dönem
Japonya'da, kürtaj haplarına onay verilmesinin ardından acil doğum kontrol haplarının reçetesiz satışı deneme amaçlı onaylandı.
Kyodo haber ajansına göre, Sağlık Bakanlığı, yakındaki kadın doğum ve jinekoloji klinikleriyle koordinasyon sağlayabilen nitelikli eczacıların çalıştığı eczanelerde gelecek yıl Mart ayına kadar satışı onayladı.
Japonya'da alınan kürtaj hapı ve acil doğum kontrol hapının reçetesiz satılması kararlarından önce hamileliğin ilk dokuz haftasında sadece cerrahi kürtaj yapılabiliyordu.
Türkiye sınırını geçmeye çalışan motosikletli kadın turist: Az önce tacize mi uğradım?
TikTok’ta 200 binden fazla takipçisi olan İngiliz Laura Mills, motosikletiyle Türkiye yolculuğuna çıktı. Yolculuk serüvenini takipçileriyle paylaşan Mills, Türkiye sınırından geçme anını da kaskına bağlı kamera ile kayıt altına aldı. Sınırda görevli muhafaza memurlarıyla olan konuşmalarını da kaydeden ve TikTok hesabından paylaşan Mills, ''Az önce tacize mi uğradım'' diye sordu.
Konuşmaların videoya kaydedildiğinden habersiz iki gümrük muhafaza memurunun Mills’e sorduğu sorular şaşkına çevirdi. İlk gümrük memuruna Londra’dan geldiğini söyleyen Laura Mills, her iki memurdan da “Kaç yaşındasın?” sorusuna maruz kaldı. Furkan isimli ikinci memur ile Mills arasındaki konuşma ise daha dikkat çekiciydi.
Mills’in nereden geldiğini ve kaç yaşında olduğunu soran memur, ‘30’ cevabını alınca, “Hayır. Bence sen 20’sin.” dedi. Daha sonra Mills’den kaskını çıkarmasını isteyen memur, “Zamanın var mı?” diyerek kahve içme teklifinde bulundu. Devamında ise İngiliz turist “Yalnız mısın? Benden hoşlandın mı” sorularına maruz kaldı ve “Erkek arkadaşım var. İstanbul’da onunla buluşacağım. Az önce havaalanına indi.” yanıtını verdi.
Laura Mills, daha sonra Furkan isimli gümrük görevlisinin telefonunun çeviri programını kullanarak “Keşke gitmeseydin, seni çok seviyorum” yazdığını gösterdi.
Mills, Instagram hesabından yaptığı paylaşımda ise “Türkiye'ye geçiş deneyimim kesinlikle garipti. Yaklaşık bir buçuk saat sürdü ve bunun 30 dakikası bu iki sınır muhafızıyla uğraşmakla geçti.” ifadelerini kullandı.
Gümrük muhafaza memuruyla yaptığı konuşmadan rahatsız olduğundan bahseden Mills, “Bir erkek arkadaşım olduğundan bahsettiğimde geri çekildi. Dönüş yolunda bunun tekrar olmaması için İstanbul’a vardığımda sahte bir yüzük aldım.” notunu düştü.
Bu haberlerin gazetelerde yer almasının ardından tacizi yapan memur açığa alındı.
Norveç'te yeni yasa: Yönetim kurullarının yüzde 40’ı kadın olacak
Norveç’te parlamentoya sunulan tasarı, kadınların işyerlerinde yükselmelerini önleyen uygulamaların önüne geçmeyi planlıyor.
Hükümetin lobiler ve sendikalarla anlaşmaya vararak hazırladığı yasa, dünyada bir ilk olma niteliği taşıyor.
Beş yıl içinde tamamen uygulanması planlanan tasarıya göre önümüzdeki yıl 8 bin şirket, 2028’e kadar da 30’dan fazla çalışanı olan 20 bin şirket için yasa uygulanır hale gelecek.
Kadınların üst düzey temsilinin yavaş geliştiğini düşünen İşçi Partisi liderliğindeki azınlık hükümeti, bu oranın 20 yıl içinde yüzde 15’ten sadece yüzde 20’ye çıktığını vurguladı.
Avrupa Birliği geçen Kasım ayında yönetim kurulunda olmayan direktörlerin yüzde 40’ının, tüm yöneticilerin yüzde 33’ünün kadın olması gerektiği kararına varmıştı.
Norveç, Birlik üyesi bir ülke değil.
Ülke 2005 yılında yüzde 40 kotasını halka açık şirketlere getirerek bir ilki gerçekleştirmişti. Norveç Sanayi Bakanı Jan Christian Vestre, bu adımı atan dünyadaki ilk ülke olduklarını vurgulayarak “toplumun bütün güçleriyle yaratıcı olmayı hedeflediklerini” söyledi.
Yasanın Sosyalist Sol Parti’nin desteğiyle geçmesi bekleniyor.
Gelecek sayımızda daha umut veren haberlerle sizlerle olmak temennisiyle sevgiyle kalın.
14 Temmuz 2023
Yorumlar
Bu yazı için yorum mevcut değil.
Dilerseniz Buradan yeni yorum gönderebilirsiniz.