Yazan: Zehra MAVİŞ
Merhabalar değerli okurlarım, bugün sizlere kitap okumanın faydalarından ve hayatımıza getirdiği pozitif güzelliklerden bahsedeceğim
Kitap okumak insanların sıklıkla yaptıkları bir aktivite... Bazı insanlar kitap okumayı bir hobi gibi düşünebilir. Kitap okumak sizleri başka dünyalara götürebilir. Belki hiç görmediğiniz bir yeri kitaplardan öğrenerek o yeri gezmiş kadar olursunuz. Mesela, Gülten Dayıoğlu’nun ‘Efsaneler Ülkesi Çin’e Yolculuk’ kitabını okuduğumda Çinlilerin nüfusu azaltmak için sadece tek bir çocuk yaptıklarını, anne ve babaların çalışmak zorunda olduğunu, ailelerin çocuklarını nine ve dedelerine bırakmak zorunda kaldığını ve ikinci çocukta ailelerin hapse girdiğini bu kitabı okuduğumda öğrenmiştim.
Dil becerilerinizi geliştirir.
Kitap okuyan bir kişinin kelime dağarcığı, okumayan birine göre çok fazla gelişir. Öğrendiği kelimeleri de günlük hayatında gerek konuşma dilinde gerekse yazı dilinde kullanarak kendini daha farklı şekillerde ifade edebilir. Kelime dağarcığı güçlü olan biri söz sanatlarını ve edebi dili daha iyi şekillerde kullanabilir. Mesela söz sanatlarını veya deyimleri çok iyi kullanamadığımı fark ettim yazı yazarken. Orhan Kemal’in ‘Hanımın Çiftliği’ romanını okuduğumda atın yerine eşşeği bağlamak deyimini öğrendim. Kitapta Güllü, Zaloğlu Ramazan’la evlenmek istemiyor. O kendisini Zaloğlu’nun Bey olan dayısı Muzaffer’e lâyık görüyor ve “Atın yerine eşşeği bağlamam” diyerek “zengin varken fakiri ne yapayım” demeye çalışıyor. Artık bu deyimi kolay kolay unutmam.
Bir de kitap okurken noktalama işaretlerinden virgülün nasıl kullanıldığını daha iyi öğrendim. Daha çok ingilizce kaynaklar okuduğum için İngilizce’nin noktalama işaretleri üzerinden örnekler vereceğim. Virgülü bağlaçlardan önce kullanırsak daha doğru bir yazım kuralı oluyor. Örneğin; ‘ seni seviyorum, çünkü sen çok çalışıyorsun.’ Çünkü’den önce virgülü kullandım ve daha doğru bir kullanım oldu.
Kitap okuyan bir kişi aynı zamanda çok iyi yazılar da yazar. Kitaptan öğrendiklerini yazıya daha iyi aktarabilir.
Bilgi birikiminizi artırır.
Dünyada en büyük sorun insanların yeni bir şeyler öğrenmek için kendilerini geliştirmek istememesi. Öğrendiğimiz bilgiler sayesinde kendimizi geliştirir ve bir bilgi tabanına sahip olabiliriz. Yeni bir bilgi öğrendiğimde çok ama çok mutlu oluyorum. Kültürlü bireyler haline gelirsek dünyaya daha farklı bir pencereden bakabiliriz diye düşünüyorum. Örneğin; Erdem Sabih Ala’nın ‘Padişahlar da ağlar Kanuni’ romanını okuduğumda, Pargalı İbrahim’in Kanuni uyurken idam edildiğini öğrenmiştim. Ayrıca bilgi hata yaptırmaz. Sokrates’in çok güzel bir sözü var. Ünlü Yunan filozofu der ki “Güçlü karakterli insanlar fikirleri, orta karakterli insanlar olayları ve zayıf karakterli insanlar da insanları tartışmayı tercih eder.” Güçlü karakterli olduğum için fikirleri tartışmayı tercih ediyorum. Aslında muzdarip olduğum bir husus da şu: kültürlü, bizleri geliştirebilecek insanların bir elin beş parmağını geçmeyecek kadar az olması beni çok üzüyor. Genellikle kültürlü insanlarla vakit geçirmeyi çok seviyorum. Boş, lüzumsuz sohbetler bana göre değil. O yüzden çok kültürlü ve iyi niyetli insanlara hayatımızda ihtiyacımız var. Benim için kendini geliştiren bir insan hazine gibidir. Onları kaybetmeyi gerçekten istemem.
Stresi azaltır ve sizi rahatlatabilir.
Hayatımda insanlara güvenmektense kitaplara güvenmeyi tercih ederim. Kitaplar sizin bu hayattaki tek dostunuzdur. Sizi satmaz, size huzur verir. Üzüldüğüm zamanlarda kitap okuyarak stress seviyemi azaltırım. Örneğin; Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın ‘Gulyabani’ romanını okuduğumda çok eğlenmiştim. Kendimi periler dünyasında bulmuştum. Romanın gerçek dışı ögeler içermesi stresimi azaltmıştı. Genelde uyurken kitap okumayı tercih ediyorum. Uykumu düzenliyor. Beni sakinleştiriyor. Onlar benim en yakın sırdaşlarım.
Hayal gücünüzü güçlendirir.
Kitap okuyarak daha iyi hayal kurabiliyorum. Mesela Emıly Bronten’in ‘Uğultulu Tepeler’ romanını okuduğumda Headclıff karakterinden çok etkilenmiştim. Bu karakter çocukluğunda evlatlık aile tarafından kötülük görmüş ve büyüdüğünde intikam alıyor. Malum ben de yazı yazma derslerimde intikam temalı konuları işliyorum. Yazdığım bir hikayede karakterime bir ton kağıt yedirtmiştim. Amacım kızın ailesinden intikam alarak onları daha iyi birer aile yapmaktı. Gerçekten hikaye yazmak hayal gücümü müthiş artırdı. Daha da yazmaya devam edeceğim
Eğer biri size “kitap oku” diyorsa lütfen onun sözüne kulak verin. Kitap okuma alışkanlığımı annem ve edebiyat öğretmenlerim sayesinde kazandım. Anne çocuğuna küçük yaştan itibaren okursa, alışkanlık kazanmış olur. Bir de kitap okumak aslında günlük yapmamız gereken bir rutin haline gelmeli. Su içmek gibi daha fazla kitap okumalıyız. Kitap okuyanlar hayatın her alanında daha fazla başarılı olurlar diye düşünüyorum. Okumak gibisi yok, okuyun, daha fazla okuyun ki cehaleti birlikte yenelim. Umarım faydalı olabilmişimdir.
Sevgiyle kalınız.
14 ARALIK 2022
Merhabalar değerli okurlarım, bugün sizlere kitap okumanın faydalarından ve hayatımıza getirdiği pozitif güzelliklerden bahsedeceğim
Kitap okumak insanların sıklıkla yaptıkları bir aktivite... Bazı insanlar kitap okumayı bir hobi gibi düşünebilir. Kitap okumak sizleri başka dünyalara götürebilir. Belki hiç görmediğiniz bir yeri kitaplardan öğrenerek o yeri gezmiş kadar olursunuz. Mesela, Gülten Dayıoğlu’nun ‘Efsaneler Ülkesi Çin’e Yolculuk’ kitabını okuduğumda Çinlilerin nüfusu azaltmak için sadece tek bir çocuk yaptıklarını, anne ve babaların çalışmak zorunda olduğunu, ailelerin çocuklarını nine ve dedelerine bırakmak zorunda kaldığını ve ikinci çocukta ailelerin hapse girdiğini bu kitabı okuduğumda öğrenmiştim.
Dil becerilerinizi geliştirir.
Kitap okuyan bir kişinin kelime dağarcığı, okumayan birine göre çok fazla gelişir. Öğrendiği kelimeleri de günlük hayatında gerek konuşma dilinde gerekse yazı dilinde kullanarak kendini daha farklı şekillerde ifade edebilir. Kelime dağarcığı güçlü olan biri söz sanatlarını ve edebi dili daha iyi şekillerde kullanabilir. Mesela söz sanatlarını veya deyimleri çok iyi kullanamadığımı fark ettim yazı yazarken. Orhan Kemal’in ‘Hanımın Çiftliği’ romanını okuduğumda atın yerine eşşeği bağlamak deyimini öğrendim. Kitapta Güllü, Zaloğlu Ramazan’la evlenmek istemiyor. O kendisini Zaloğlu’nun Bey olan dayısı Muzaffer’e lâyık görüyor ve “Atın yerine eşşeği bağlamam” diyerek “zengin varken fakiri ne yapayım” demeye çalışıyor. Artık bu deyimi kolay kolay unutmam.
Bir de kitap okurken noktalama işaretlerinden virgülün nasıl kullanıldığını daha iyi öğrendim. Daha çok ingilizce kaynaklar okuduğum için İngilizce’nin noktalama işaretleri üzerinden örnekler vereceğim. Virgülü bağlaçlardan önce kullanırsak daha doğru bir yazım kuralı oluyor. Örneğin; ‘ seni seviyorum, çünkü sen çok çalışıyorsun.’ Çünkü’den önce virgülü kullandım ve daha doğru bir kullanım oldu.
Kitap okuyan bir kişi aynı zamanda çok iyi yazılar da yazar. Kitaptan öğrendiklerini yazıya daha iyi aktarabilir.
Bilgi birikiminizi artırır.
Dünyada en büyük sorun insanların yeni bir şeyler öğrenmek için kendilerini geliştirmek istememesi. Öğrendiğimiz bilgiler sayesinde kendimizi geliştirir ve bir bilgi tabanına sahip olabiliriz. Yeni bir bilgi öğrendiğimde çok ama çok mutlu oluyorum. Kültürlü bireyler haline gelirsek dünyaya daha farklı bir pencereden bakabiliriz diye düşünüyorum. Örneğin; Erdem Sabih Ala’nın ‘Padişahlar da ağlar Kanuni’ romanını okuduğumda, Pargalı İbrahim’in Kanuni uyurken idam edildiğini öğrenmiştim. Ayrıca bilgi hata yaptırmaz. Sokrates’in çok güzel bir sözü var. Ünlü Yunan filozofu der ki “Güçlü karakterli insanlar fikirleri, orta karakterli insanlar olayları ve zayıf karakterli insanlar da insanları tartışmayı tercih eder.” Güçlü karakterli olduğum için fikirleri tartışmayı tercih ediyorum. Aslında muzdarip olduğum bir husus da şu: kültürlü, bizleri geliştirebilecek insanların bir elin beş parmağını geçmeyecek kadar az olması beni çok üzüyor. Genellikle kültürlü insanlarla vakit geçirmeyi çok seviyorum. Boş, lüzumsuz sohbetler bana göre değil. O yüzden çok kültürlü ve iyi niyetli insanlara hayatımızda ihtiyacımız var. Benim için kendini geliştiren bir insan hazine gibidir. Onları kaybetmeyi gerçekten istemem.
Stresi azaltır ve sizi rahatlatabilir.
Hayatımda insanlara güvenmektense kitaplara güvenmeyi tercih ederim. Kitaplar sizin bu hayattaki tek dostunuzdur. Sizi satmaz, size huzur verir. Üzüldüğüm zamanlarda kitap okuyarak stress seviyemi azaltırım. Örneğin; Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın ‘Gulyabani’ romanını okuduğumda çok eğlenmiştim. Kendimi periler dünyasında bulmuştum. Romanın gerçek dışı ögeler içermesi stresimi azaltmıştı. Genelde uyurken kitap okumayı tercih ediyorum. Uykumu düzenliyor. Beni sakinleştiriyor. Onlar benim en yakın sırdaşlarım.
Hayal gücünüzü güçlendirir.
Kitap okuyarak daha iyi hayal kurabiliyorum. Mesela Emıly Bronten’in ‘Uğultulu Tepeler’ romanını okuduğumda Headclıff karakterinden çok etkilenmiştim. Bu karakter çocukluğunda evlatlık aile tarafından kötülük görmüş ve büyüdüğünde intikam alıyor. Malum ben de yazı yazma derslerimde intikam temalı konuları işliyorum. Yazdığım bir hikayede karakterime bir ton kağıt yedirtmiştim. Amacım kızın ailesinden intikam alarak onları daha iyi birer aile yapmaktı. Gerçekten hikaye yazmak hayal gücümü müthiş artırdı. Daha da yazmaya devam edeceğim
Eğer biri size “kitap oku” diyorsa lütfen onun sözüne kulak verin. Kitap okuma alışkanlığımı annem ve edebiyat öğretmenlerim sayesinde kazandım. Anne çocuğuna küçük yaştan itibaren okursa, alışkanlık kazanmış olur. Bir de kitap okumak aslında günlük yapmamız gereken bir rutin haline gelmeli. Su içmek gibi daha fazla kitap okumalıyız. Kitap okuyanlar hayatın her alanında daha fazla başarılı olurlar diye düşünüyorum. Okumak gibisi yok, okuyun, daha fazla okuyun ki cehaleti birlikte yenelim. Umarım faydalı olabilmişimdir.
Sevgiyle kalınız.
14 ARALIK 2022
Yorumlar
Bu yazı için yorum mevcut değil.
Dilerseniz Buradan yeni yorum gönderebilirsiniz.