HAZIRLAYAN: Selvet BAYRAKTAR TOKAT
Merhabalar değerli sanat dostları. Umudun Kadınları Dergisi yayın kurulu olarak biz bu sayımızda yine dopdolu bir sanatın kadın sesleri köşesiyle sizlerle beraberiz. Önce başlıklar:
Türk Halk Müziği sanatçısı Banu Kırbağ yaşamını yitirdi
İKSV ve DenizBank’tan sanatta erişilebilirlik hamlesi
Gülben Ergen'den Mattia Ahmet için adalet arayan Yasemin Minguzzi'ye destek
AYLA BAŞAR HAYATINI KAYBETTİ
Çiçekoğlu ve Baydar’a ödül
Türk Halk Müziği sanatçısı Banu Kırbağ yaşamını yitirdi
Bir döneme damga vuran 'Ölsem de Bir Kalsam da Bir', 'Unutulur' şarkılarıyla hafızalara kazınan Türk Halk Müziği sanatçısı Banu Kırbağ, 74 yaşında yaşamını yitirdi.
Acı haberi meslektaşı ve yakın dostu Melike Demirağ duyurdu. Demirağ paylaşımında şu ifadeleri kullandı: "Gençlik yıllarımın can arkadaşı, meslektaşım, eski eltim, dostum Banu'cuğum veda etmiş bu aleme. Ruhu ışıklarda olsun. Başka boyutlarda sevdikleriyle buluşsun. Seni çok sevdik. Unutulmaz şarkılarınla unutulmayacaksın” Banu Kırbağ 2 Mart 1951 tarihinde İstanbul'da doğdu. Müziğe 1969 yılında lise öğrencisi iken okul orkestrasında amatör olarak solistlik ile başladı. Okulu ile birlikte İstanbul Belediye Konservatuvarı Şan ve Solfej Bölümü'ne devam etti. Daha sonra profesyonel sahne hayatına atıldı.
1972 yılında Zafer Dilek ve kardeşi Hülya Kırbağ ile üçlü müzik grubu olarak başladığı çalışmalarını 4 adet 45'lik ve 1 adet albümle 3 yıl boyunca sürdürdü. Daha sonra müzik hayatına solo olarak devam etti. 1978 yılı müzik kariyeri için dönüm noktası oldu. Ölsem de Bir Kalsam da Bir ve Unutulur ile büyük başarı elde etti. Aynı yıl başladığı, Timur Selçuk yönetimindeki Çağdaş Dershanede 5 yıl şan, solfej, armoni, kontrşan, kontrpuan, düzenleme eğitimleri aldı. Dönemin Kültür Bakanı Ahmet Taner Kışlalı'nın daveti ile “Sovyet-Türk Kültür Etkinliklerinde Moskova, Bakü, Aşkabat gibi şehirlerde konserler verdi. Kendisi için yazılmış bir Umur Bugay müzikalinde Alpay İzer ile birlikte rol aldı ve ilk tiyatro-müzikal deneyimini bu oyunla kazandı.
1982 yılında “Anlatamıyorum” albümü için birçok besteci ile görüştü ancak sonuç alamadı. O dönemde yavaş yavaş başladığı beste çalışmalarına ağırlık verdi, 2 yıl boyunca yoğun çalıştı. Albümün 6 şarkısını ürettiklerinden seçerken Faruk Nafiz Çamlıbel, Ahmet Kutsi Tecer, Ümit Yaşar Oğuzcan gibi şairlerin şiirlerine besteler yaptı. Bu bestelerden birini düzenleyerek ilk Türk kadın aranjör unvanını aldı. Albüm 1984 yılında yayımlandı.
1987 Kuşadası Altın Güvercin Müzik Yarışması'nda Aysel Gürel'in sözlerini yazdığı ve kendi bestelediği Bir Bahar Aşkısın parçasını Ayşegül Aldinç seslendirdi. Yarışmada Kırbağ şarkının düzenlemesini yaparak 30 kişilik orkestrayı 20 bin kişilik seyirci önünde yönetti ve Türk pop müzik tarihinde ilk kadın orkestra şefi unvanını aldı. Bu yarışmada “Güneş Gazetesi Özel Ödülüne layık görüldü. 1991 yılında TRT tarafından Zerrin Özer’in seslendirdiği Bırak Ellerimi ile yılın en iyi bestesi dalında birinciliğe layık görüldü.
Banu Kırbağ'ın vefatı üzerine birçok ünlü isim, üzüntüsünü sosyal medyadan dile getirdi.
Selda Bağcan ise "Bestelerini seslendirdiğim sevgili arkadaşım Banu Kırbağ, mekânın cennet olsun" dedi.
Nükhet Duru da paylaşımında "Değerli müzisyen ve şarkıcı Banu Kırbağ'ın vefat haberini büyük bir üzüntüyle öğrendim. Sesi ve şarkıları hepimize çok özel bir miras. Ruhu şad olsun" ifadelerini kullandı.
Şarkıcı Nilüfer Yumlu sosyal medya hesabından, "Sevgili Banu Kırbağ'ın vefatını duydum ve çok üzüldüm. Benim de bir tanesini çok severek söylediğim ne güzel şarkılar bıraktı bizlere. Allah'tan rahmet, geride kalan yakınlarına sabırlar dilerim" şeklinde paylaşım yaptı.
İKSV ve DenizBank’tan sanatta erişilebilirlik hamlesi
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV), kültür-sanat etkinliklerinde kapsayıcılığı artırma vizyonuyla önemli bir iş birliğine imza attı. İKSV, Türkiye’de kültür-sanat alanında sürdürülebilirliği ve herkes için erişilebilirliği odağına alan DenizBank ile "Erişilebilir Sanat Partnerliği" başlattı.
Sanatın toplumun her kesimine ulaşmasını hedefleyen bu ortaklık kapsamında, fiziksel veya nörogelişimsel farklılıkları olan bireylerin izleyici, ekip üyesi ya da sahne katılımcısı olarak İKSV etkinliklerine daha etkin şekilde dahil edilmesi amaçlanıyor. İş birliğinin ilk adımları ise bu sonbaharda gerçekleşecek 18. İstanbul Bienali ve 29. İstanbul Tiyatro Festivali ile atılacak. Bu yeni ortaklık kapsamında; Erişilebilir kültür-sanat etkinlikleri düzenlenecek, Farklı engel gruplarına uygun erişilebilir turlar gerçekleştirilecek,
Etkinliklerde engellenen bireyler becerilerine göre süreli olarak istihdam edilecek.
İKSV ve DenizBank, bu çalışmalarla kültür-sanat yaşamını herkes için daha erişilebilir ve kapsayıcı hale getirmeyi hedefliyor. Projenin önümüzdeki dönemde genişletilerek farklı sanat disiplinlerini de kapsaması planlanıyor.
Gülben Ergen'den Mattia Ahmet için adalet arayan Yasemin Minguzzi'ye destek
İstanbul’un Kadıköy ilçesindeki bir semt pazarında bıçaklı saldırı sonucu öldürülen Mattia Ahmet Minguzzi’nin annesi Yasemin Minguzzi ve yakınlarının hukuk mücadelesi devam ediyor.
Anne Minguzzi, infaz yasasının değişmesi için Bakırköy Meydan’da oturma eylemine başladı. Yurttaşlar ve siyasiler, eylemin üçüncü gününde de anne Minguzzi’yi yalnız bırakmadı. Çocuğunu kaybeden birçok anne de kendi kayıpları ve Minguzzi için oradaydı. Eyleme katılan isimler arasında CHP İstanbul İl Kadın Kolları Başkanı Hatice Selli Dursun, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nun eşi Nahide Dervişoğlu, İYİ Parti Adana Milletvekili Ayyüce Türkeş Taş ve İYİ Parti Kadın Aile ve Sosyal Hizmetler Başkanı Kevser Ofluoğlu, Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu ve sanatçı Gülben Ergen de vardı. Minguzzi için çağrıda bulunan Ergen, şunları söyledi:
“Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır, diyen bir peygamberin kullarıyız. 6 aydır inim inim yardım isteyen bir anneyi yerlerde süründürmeye utanmıyor muyuz biz hiç? 24 yıl istiyorum diyor, 54 yıl olsa da acısı soğumayacak. Kaç yaşında kadının annesi ve kız kardeşi burada. Dünya duysun sesini. Yasemin yaşayan bir ölü. Ben evladını kaybetmiş bir annenin çocuğuyum. Neden 6 aydır bir karar çıkamıyor.
Neden bu kadın avaz avaz bağırıyor. Bu kadın neden ‘ben sizlerin de çocuklarını savunuyorum demek’ zorunda kalıyor. Bir annenin ahı dünyayı yakar. ‘Biz yanındayız Yasemin’ demekle olmuyor. Hepimizin evladı var. ‘Beni canımla tehdit ettiler’ diyor ama onun canı yok artık. Ölse gam yemez artık. Bu son olsun. Sen bir daha eylem yapmak zorunda kalma Yasemin. Ahmet bütün kardeşleri için emsal karar çıkarsın.”
AYLA BAŞAR HAYATINI KAYBETTİ
Uzun süredir hastanede tedavi altında olan şarkıcı Ayla Başar, yaşamını yitirdi. Film-San Vakfı, ünlü ses sanatçısı Ayla Başar’ın vefatını sosyal medya hesabından duyurdu. Açıklamada, “Ses Sanatçısı Ayla Başar’a Allah’tan rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz” ifadelerine yer verildi.
Türk Sanat Müziği’nin sevilen seslerinden biri olan Ayla Başar, uzun yıllar boyunca sahnelerde ve ekranlarda yer aldı. 1942 yılında İstanbul’da doğan sanatçı, 1960’lı yıllarda profesyonel müzik kariyerine başladı ve geniş bir hayran kitlesi kazandı.
Müzik Kariyeri ve Eserleri
Ayla Başar, “Hoş Geldin”, “Vardar Ovası”, “Sen de Bizdensin”, “Sarmaşık Güller” ve “Köylü Güzeli” gibi unutulmaz eserleriyle müzikseverlerin kalbinde özel bir yer edindi.
Sinema Kariyeri ve Oyunculuk
Ayla Başar aynı zamanda sinema oyuncusu olarak da tanındı. “Asılacak Kadın” (1984), “Hatırladıkça” (1986), “Sevenler Ölmez” (2008) gibi filmlerde rol aldı. Sanatçı, Film San Vakfı üyesi olarak sinema dünyasında da aktif bir rol üstlendi.
Çiçekoğlu ve Baydar’a ödül
24 Ekim - 2 Kasım arasında sinemaseverlerle buluşacak 62. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde; ‘Sinema Emek Ödülü’ Feride Çiçekoğlu’na, ‘Genç Sinemacı Emek Ödülü’ ise Cansu Baydar’a verilecek.
Feride Çiçekoğlu siyasi düşünceleri nedeniyle 12 Eylül döneminde yargılandı. Ankara Ulucanlar Cezaevi’nde tanıştığı küçük bir çocukla paylaştığı anılar, Uçurtmayı Vurmasınlar adlı kitabına ilham oldu. Kitabı sinemaya uyarlamak isteyen yönetmen Tunç Başaran ve sanat yönetmeni Jale Başaran’la yaptığı çalışma sürecinde senaryo yazmayı öğrendi.
Çiçekoğlu senaryo yazarlığına Xavier Koller’in yönettiği, Yabancı Dilde En iyi Film OSCAR’ını alan 1990, İsviçre yapımı ‘Reise der Hoffnung-Journey of Hope-Umuda Yolculuk’ ile devam etti. 2007’de bu alanda profesör olan Çiçekoğlu’nun İngilizce yayınlarının yanı sıra toplumsal cinsiyet meseleleri üzerinden İstanbul filmlerine odaklanan bir üçlemesi bulunuyor: Vesikalı Şehir (2007), Şehrin İtirazı (2015) ve İsyankâr Şehir (2019). Çiçekoğlu, Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde; 1989’da Uçurtmayı Vurmasınlar ile ‘En İyi Senaryo’ ödülüne, 2021’de de ‘Altın Portakal Ulusal Film Yarışması Cahide Sonku Ödülü’ne layık görüldü. Senaryolarını Melisa Önel ile birlikte yazdığı Kumun Tadı (2014) ve Aniden (2022) filmleri Berlin’de ve Tokyo’da dünya prömiyeri yaptılar. Üçüncü ortak senaryoları olan Pivot filminin yapım hazırlıkları sürüyor.
En güncel kitabı Bir Senaryo Yazalım (2025) ile yaklaşık kırk yıllık senaryo yazarlığı deneyimini genç kuşaklarla paylaşan Çiçekoğlu, halen İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde mimarlık, edebiyat, psikoloji ve senaryo yazarlığı dersleri vermeye devam ediyor. Cansu Baydar, 2014’te Berlin’de bir parkı işgal eden mültecilerle yaptığı görüşmelerden oluşan This Is Afreeka adlı kısa belgeseli çekti.
Berkun Oya’nın Bir Başkadır dizisinde ve Cici filminde yönetmen ve yapımcı asistanlığı yaptı. Kaan Müjdeci’nin Iguana Tokyo filmi ve Hamlet dizisinin senaryo ve yönetmen asistanlığını üstlendi. Yazıp yönettiği ilk kısa film ‘Neredeyse Kesinlikle Yanlış’, dünya prömiyerini 81. Venedik Film Festivali’nin Orizzonti Kısa Film Yarışması’nda, Kuzey Amerika prömiyerini ise Sundance Film Festivali’nde yaptı. 50’den fazla uluslararası festivale seçilen film; İtalya, Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, Güney Kore, Fransa, İspanya, Portekiz, Mısır, Irak, Kosova, Romanya, Ermenistan, Azerbaycan, Makedonya’da gösterildi. Baydar, Türkiye prömiyerini Antalya’da gerçekleştirdiği ‘Neredeyse Kesinlikle Yanlış’ filmiyle 61. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde “Ulusal Kısa Film Yarışması En İyi Kısa Film Ödülü”nü kazandı.
Bakü Uluslararası Film Festivali’nin Uluslararası Yarışmasında En İyi Kısa Film, İzmir Kısa Film Festivali’nde En İyi Kurmaca Film, En İyi Oyuncu (Rahaf Armanazi) ve En İyi Görüntü Yönetmeni (Barış Özbiçer), Landshut Kısa Film Festivali’nde Seyirci Ödülü, Akbank Kısa Film Festivali’nde En İyi Kısa Film, Engelsiz Filmler Festivali’nde En İyi Kısa Film, Sinop Film Festivali’nde En İyi Kısa Film, Sinepark Kısa Film Festivali’nde En İyi Kısa Film ve En İyi Yönetmen, FILMAY Kısa Film Festivali’nde En İyi Yönetmen, Kaş Film Festivali’nde En İyi Oyuncu (Rahaf Armanazi) ve En İyi Yönetmen ödüllerini toplayan film, SİYAD Türkiye Sineması Ödülleri’nde de 2024’ün en iyi kısa filmi seçildi.
Gelecek sayımızda yeniden sanata ve kadına dair gündemde ne varsa sizlerle buluşturmaya çalışacağız. Umutla kalın.
21.08.2025
Merhabalar değerli sanat dostları. Umudun Kadınları Dergisi yayın kurulu olarak biz bu sayımızda yine dopdolu bir sanatın kadın sesleri köşesiyle sizlerle beraberiz. Önce başlıklar:
Türk Halk Müziği sanatçısı Banu Kırbağ yaşamını yitirdi
İKSV ve DenizBank’tan sanatta erişilebilirlik hamlesi
Gülben Ergen'den Mattia Ahmet için adalet arayan Yasemin Minguzzi'ye destek
AYLA BAŞAR HAYATINI KAYBETTİ
Çiçekoğlu ve Baydar’a ödül
Türk Halk Müziği sanatçısı Banu Kırbağ yaşamını yitirdi
Bir döneme damga vuran 'Ölsem de Bir Kalsam da Bir', 'Unutulur' şarkılarıyla hafızalara kazınan Türk Halk Müziği sanatçısı Banu Kırbağ, 74 yaşında yaşamını yitirdi.
Acı haberi meslektaşı ve yakın dostu Melike Demirağ duyurdu. Demirağ paylaşımında şu ifadeleri kullandı: "Gençlik yıllarımın can arkadaşı, meslektaşım, eski eltim, dostum Banu'cuğum veda etmiş bu aleme. Ruhu ışıklarda olsun. Başka boyutlarda sevdikleriyle buluşsun. Seni çok sevdik. Unutulmaz şarkılarınla unutulmayacaksın” Banu Kırbağ 2 Mart 1951 tarihinde İstanbul'da doğdu. Müziğe 1969 yılında lise öğrencisi iken okul orkestrasında amatör olarak solistlik ile başladı. Okulu ile birlikte İstanbul Belediye Konservatuvarı Şan ve Solfej Bölümü'ne devam etti. Daha sonra profesyonel sahne hayatına atıldı.
1972 yılında Zafer Dilek ve kardeşi Hülya Kırbağ ile üçlü müzik grubu olarak başladığı çalışmalarını 4 adet 45'lik ve 1 adet albümle 3 yıl boyunca sürdürdü. Daha sonra müzik hayatına solo olarak devam etti. 1978 yılı müzik kariyeri için dönüm noktası oldu. Ölsem de Bir Kalsam da Bir ve Unutulur ile büyük başarı elde etti. Aynı yıl başladığı, Timur Selçuk yönetimindeki Çağdaş Dershanede 5 yıl şan, solfej, armoni, kontrşan, kontrpuan, düzenleme eğitimleri aldı. Dönemin Kültür Bakanı Ahmet Taner Kışlalı'nın daveti ile “Sovyet-Türk Kültür Etkinliklerinde Moskova, Bakü, Aşkabat gibi şehirlerde konserler verdi. Kendisi için yazılmış bir Umur Bugay müzikalinde Alpay İzer ile birlikte rol aldı ve ilk tiyatro-müzikal deneyimini bu oyunla kazandı.
1982 yılında “Anlatamıyorum” albümü için birçok besteci ile görüştü ancak sonuç alamadı. O dönemde yavaş yavaş başladığı beste çalışmalarına ağırlık verdi, 2 yıl boyunca yoğun çalıştı. Albümün 6 şarkısını ürettiklerinden seçerken Faruk Nafiz Çamlıbel, Ahmet Kutsi Tecer, Ümit Yaşar Oğuzcan gibi şairlerin şiirlerine besteler yaptı. Bu bestelerden birini düzenleyerek ilk Türk kadın aranjör unvanını aldı. Albüm 1984 yılında yayımlandı.
1987 Kuşadası Altın Güvercin Müzik Yarışması'nda Aysel Gürel'in sözlerini yazdığı ve kendi bestelediği Bir Bahar Aşkısın parçasını Ayşegül Aldinç seslendirdi. Yarışmada Kırbağ şarkının düzenlemesini yaparak 30 kişilik orkestrayı 20 bin kişilik seyirci önünde yönetti ve Türk pop müzik tarihinde ilk kadın orkestra şefi unvanını aldı. Bu yarışmada “Güneş Gazetesi Özel Ödülüne layık görüldü. 1991 yılında TRT tarafından Zerrin Özer’in seslendirdiği Bırak Ellerimi ile yılın en iyi bestesi dalında birinciliğe layık görüldü.
Banu Kırbağ'ın vefatı üzerine birçok ünlü isim, üzüntüsünü sosyal medyadan dile getirdi.
Selda Bağcan ise "Bestelerini seslendirdiğim sevgili arkadaşım Banu Kırbağ, mekânın cennet olsun" dedi.
Nükhet Duru da paylaşımında "Değerli müzisyen ve şarkıcı Banu Kırbağ'ın vefat haberini büyük bir üzüntüyle öğrendim. Sesi ve şarkıları hepimize çok özel bir miras. Ruhu şad olsun" ifadelerini kullandı.
Şarkıcı Nilüfer Yumlu sosyal medya hesabından, "Sevgili Banu Kırbağ'ın vefatını duydum ve çok üzüldüm. Benim de bir tanesini çok severek söylediğim ne güzel şarkılar bıraktı bizlere. Allah'tan rahmet, geride kalan yakınlarına sabırlar dilerim" şeklinde paylaşım yaptı.
İKSV ve DenizBank’tan sanatta erişilebilirlik hamlesi
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV), kültür-sanat etkinliklerinde kapsayıcılığı artırma vizyonuyla önemli bir iş birliğine imza attı. İKSV, Türkiye’de kültür-sanat alanında sürdürülebilirliği ve herkes için erişilebilirliği odağına alan DenizBank ile "Erişilebilir Sanat Partnerliği" başlattı.
Sanatın toplumun her kesimine ulaşmasını hedefleyen bu ortaklık kapsamında, fiziksel veya nörogelişimsel farklılıkları olan bireylerin izleyici, ekip üyesi ya da sahne katılımcısı olarak İKSV etkinliklerine daha etkin şekilde dahil edilmesi amaçlanıyor. İş birliğinin ilk adımları ise bu sonbaharda gerçekleşecek 18. İstanbul Bienali ve 29. İstanbul Tiyatro Festivali ile atılacak. Bu yeni ortaklık kapsamında; Erişilebilir kültür-sanat etkinlikleri düzenlenecek, Farklı engel gruplarına uygun erişilebilir turlar gerçekleştirilecek,
Etkinliklerde engellenen bireyler becerilerine göre süreli olarak istihdam edilecek.
İKSV ve DenizBank, bu çalışmalarla kültür-sanat yaşamını herkes için daha erişilebilir ve kapsayıcı hale getirmeyi hedefliyor. Projenin önümüzdeki dönemde genişletilerek farklı sanat disiplinlerini de kapsaması planlanıyor.
Gülben Ergen'den Mattia Ahmet için adalet arayan Yasemin Minguzzi'ye destek
İstanbul’un Kadıköy ilçesindeki bir semt pazarında bıçaklı saldırı sonucu öldürülen Mattia Ahmet Minguzzi’nin annesi Yasemin Minguzzi ve yakınlarının hukuk mücadelesi devam ediyor.
Anne Minguzzi, infaz yasasının değişmesi için Bakırköy Meydan’da oturma eylemine başladı. Yurttaşlar ve siyasiler, eylemin üçüncü gününde de anne Minguzzi’yi yalnız bırakmadı. Çocuğunu kaybeden birçok anne de kendi kayıpları ve Minguzzi için oradaydı. Eyleme katılan isimler arasında CHP İstanbul İl Kadın Kolları Başkanı Hatice Selli Dursun, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nun eşi Nahide Dervişoğlu, İYİ Parti Adana Milletvekili Ayyüce Türkeş Taş ve İYİ Parti Kadın Aile ve Sosyal Hizmetler Başkanı Kevser Ofluoğlu, Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu ve sanatçı Gülben Ergen de vardı. Minguzzi için çağrıda bulunan Ergen, şunları söyledi:
“Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır, diyen bir peygamberin kullarıyız. 6 aydır inim inim yardım isteyen bir anneyi yerlerde süründürmeye utanmıyor muyuz biz hiç? 24 yıl istiyorum diyor, 54 yıl olsa da acısı soğumayacak. Kaç yaşında kadının annesi ve kız kardeşi burada. Dünya duysun sesini. Yasemin yaşayan bir ölü. Ben evladını kaybetmiş bir annenin çocuğuyum. Neden 6 aydır bir karar çıkamıyor.
Neden bu kadın avaz avaz bağırıyor. Bu kadın neden ‘ben sizlerin de çocuklarını savunuyorum demek’ zorunda kalıyor. Bir annenin ahı dünyayı yakar. ‘Biz yanındayız Yasemin’ demekle olmuyor. Hepimizin evladı var. ‘Beni canımla tehdit ettiler’ diyor ama onun canı yok artık. Ölse gam yemez artık. Bu son olsun. Sen bir daha eylem yapmak zorunda kalma Yasemin. Ahmet bütün kardeşleri için emsal karar çıkarsın.”
AYLA BAŞAR HAYATINI KAYBETTİ
Uzun süredir hastanede tedavi altında olan şarkıcı Ayla Başar, yaşamını yitirdi. Film-San Vakfı, ünlü ses sanatçısı Ayla Başar’ın vefatını sosyal medya hesabından duyurdu. Açıklamada, “Ses Sanatçısı Ayla Başar’a Allah’tan rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz” ifadelerine yer verildi.
Türk Sanat Müziği’nin sevilen seslerinden biri olan Ayla Başar, uzun yıllar boyunca sahnelerde ve ekranlarda yer aldı. 1942 yılında İstanbul’da doğan sanatçı, 1960’lı yıllarda profesyonel müzik kariyerine başladı ve geniş bir hayran kitlesi kazandı.
Müzik Kariyeri ve Eserleri
Ayla Başar, “Hoş Geldin”, “Vardar Ovası”, “Sen de Bizdensin”, “Sarmaşık Güller” ve “Köylü Güzeli” gibi unutulmaz eserleriyle müzikseverlerin kalbinde özel bir yer edindi.
Sinema Kariyeri ve Oyunculuk
Ayla Başar aynı zamanda sinema oyuncusu olarak da tanındı. “Asılacak Kadın” (1984), “Hatırladıkça” (1986), “Sevenler Ölmez” (2008) gibi filmlerde rol aldı. Sanatçı, Film San Vakfı üyesi olarak sinema dünyasında da aktif bir rol üstlendi.
Çiçekoğlu ve Baydar’a ödül
24 Ekim - 2 Kasım arasında sinemaseverlerle buluşacak 62. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde; ‘Sinema Emek Ödülü’ Feride Çiçekoğlu’na, ‘Genç Sinemacı Emek Ödülü’ ise Cansu Baydar’a verilecek.
Feride Çiçekoğlu siyasi düşünceleri nedeniyle 12 Eylül döneminde yargılandı. Ankara Ulucanlar Cezaevi’nde tanıştığı küçük bir çocukla paylaştığı anılar, Uçurtmayı Vurmasınlar adlı kitabına ilham oldu. Kitabı sinemaya uyarlamak isteyen yönetmen Tunç Başaran ve sanat yönetmeni Jale Başaran’la yaptığı çalışma sürecinde senaryo yazmayı öğrendi.
Çiçekoğlu senaryo yazarlığına Xavier Koller’in yönettiği, Yabancı Dilde En iyi Film OSCAR’ını alan 1990, İsviçre yapımı ‘Reise der Hoffnung-Journey of Hope-Umuda Yolculuk’ ile devam etti. 2007’de bu alanda profesör olan Çiçekoğlu’nun İngilizce yayınlarının yanı sıra toplumsal cinsiyet meseleleri üzerinden İstanbul filmlerine odaklanan bir üçlemesi bulunuyor: Vesikalı Şehir (2007), Şehrin İtirazı (2015) ve İsyankâr Şehir (2019). Çiçekoğlu, Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde; 1989’da Uçurtmayı Vurmasınlar ile ‘En İyi Senaryo’ ödülüne, 2021’de de ‘Altın Portakal Ulusal Film Yarışması Cahide Sonku Ödülü’ne layık görüldü. Senaryolarını Melisa Önel ile birlikte yazdığı Kumun Tadı (2014) ve Aniden (2022) filmleri Berlin’de ve Tokyo’da dünya prömiyeri yaptılar. Üçüncü ortak senaryoları olan Pivot filminin yapım hazırlıkları sürüyor.
En güncel kitabı Bir Senaryo Yazalım (2025) ile yaklaşık kırk yıllık senaryo yazarlığı deneyimini genç kuşaklarla paylaşan Çiçekoğlu, halen İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde mimarlık, edebiyat, psikoloji ve senaryo yazarlığı dersleri vermeye devam ediyor. Cansu Baydar, 2014’te Berlin’de bir parkı işgal eden mültecilerle yaptığı görüşmelerden oluşan This Is Afreeka adlı kısa belgeseli çekti.
Berkun Oya’nın Bir Başkadır dizisinde ve Cici filminde yönetmen ve yapımcı asistanlığı yaptı. Kaan Müjdeci’nin Iguana Tokyo filmi ve Hamlet dizisinin senaryo ve yönetmen asistanlığını üstlendi. Yazıp yönettiği ilk kısa film ‘Neredeyse Kesinlikle Yanlış’, dünya prömiyerini 81. Venedik Film Festivali’nin Orizzonti Kısa Film Yarışması’nda, Kuzey Amerika prömiyerini ise Sundance Film Festivali’nde yaptı. 50’den fazla uluslararası festivale seçilen film; İtalya, Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, Güney Kore, Fransa, İspanya, Portekiz, Mısır, Irak, Kosova, Romanya, Ermenistan, Azerbaycan, Makedonya’da gösterildi. Baydar, Türkiye prömiyerini Antalya’da gerçekleştirdiği ‘Neredeyse Kesinlikle Yanlış’ filmiyle 61. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde “Ulusal Kısa Film Yarışması En İyi Kısa Film Ödülü”nü kazandı.
Bakü Uluslararası Film Festivali’nin Uluslararası Yarışmasında En İyi Kısa Film, İzmir Kısa Film Festivali’nde En İyi Kurmaca Film, En İyi Oyuncu (Rahaf Armanazi) ve En İyi Görüntü Yönetmeni (Barış Özbiçer), Landshut Kısa Film Festivali’nde Seyirci Ödülü, Akbank Kısa Film Festivali’nde En İyi Kısa Film, Engelsiz Filmler Festivali’nde En İyi Kısa Film, Sinop Film Festivali’nde En İyi Kısa Film, Sinepark Kısa Film Festivali’nde En İyi Kısa Film ve En İyi Yönetmen, FILMAY Kısa Film Festivali’nde En İyi Yönetmen, Kaş Film Festivali’nde En İyi Oyuncu (Rahaf Armanazi) ve En İyi Yönetmen ödüllerini toplayan film, SİYAD Türkiye Sineması Ödülleri’nde de 2024’ün en iyi kısa filmi seçildi.
Gelecek sayımızda yeniden sanata ve kadına dair gündemde ne varsa sizlerle buluşturmaya çalışacağız. Umutla kalın.
21.08.2025
Yorumlar
Bu yazı için yorum mevcut değil.
Dilerseniz Buradan yeni yorum gönderebilirsiniz.