HAZIRLAYAN: Selvet BAYRAKTAR TOKAT
Merhabalar değerli okuyucu ve dinleyicilerimiz. Yine dopdolu bir Sanatın Kadın Sesleriyle beraberiz. Önce başlıklar:
• Erişilebilir salonlarda engelsiz film seçkisi
• Oyuncu Leyla Okay hayatını kaybetti
• Gülümseyen kadınların yer aldığı reklam afişi gericiler tarafından sansürlendi:
• Üniversite öğrencilerinden tarlada çalışan kadınlara sürpriz Anneler Günü konseri
• 28’inci Uçan Süpürge Film Festivali'ne geri sayım başladı
• Uluslararası Kadın Sanatçılar Sergisi Bakü’de: Kültür ve barışın buluşması
• İstanbul Ansiklopedisi' Netflix’te yayında
Erişilebilir salonlarda engelsiz film seçkisi
Puruli Kültür Sanat tarafından Ankara'da 13'üncü kez gerçekleştirilecek olan öm6 , bu yıl 23-29 Mayıs tarihleri arasında Goethe-Institut Ankara’da sinemaseverlerle buluşacak. Festival seçkisinde yer alan filmler sesli betimleme ve ayrıntılı altyazı seçenekleri ile gösterilirken söyleşi, ödül töreni gibi etkinlikler de çevrimiçi erişilebilir olarak gerçekleştirilecek.
Uluslararası Kısa Film Yarışması’na bu yıl 36 ülkeden 165 film başvurdu. Finale kalan 15 film jüri ve izleyici karşısına çıkacak. En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Senaryo ve İzleyici Ödülü almaya hak kazanan filmler 29 Mayıs akşamı gerçekleşecek ödül töreninde açıklanacak. Festival, engelli bireylerin yaşadıkları zorluklara dikkat çekerek toplumsal farkındalık yaratmayı amaçlıyor.
Engelsiz Filmler Festivali'nin Genel Koordinatörü Kıvanç Yalçıner, engelli bireylerin eğitimden istihdama, ulaşımdan kültürel erişime kadar en temel haklara yönelik büyük sorunlar yaşadığını söyledi. Yalçıner festivalin amacını şöyle aktardı: "Engelsiz Filmler Festivali; gösterimlerini, etkinliklerini, iletişim faaliyetlerini görme, işitme ve ortopedik engelleri olanların ihtiyaçlarını da gözeterek gerçekleştirmeye çalışan kültürel bir etkinlik. Tek başına maalesef hiçbir şeyi değiştirme gücüne sahip değil. Eşitlik temelinde bir kamusal alan hedeflenip, bunun için çaba sarf edilmesi gerekiyor. Bunu hatırlatarak, gündeme getirerek bir fayda sağlamayı amaçlıyoruz.” Bu yılki festival seçkisinde dünyada yaşanan krizlere odaklandıklarını vurgulayan Yalçıner, "25 yıldır dünyada süregiden çalkantılara; siyasi, ekonomik ve toplumsal değişimlere odaklanan bir bölüm hazırlamak istedik. 'Bir Çağ Yangını' başlıklı bu bölümde yedi filmlik bir seçkinin yanı sıra, konuşmalar ve bir fotoğraf sergisi de yer alıyor. Aynı zamanda Dresden Uluslararası Kısa Film Festivali tarafından hazırlanan 'Tamamen Politik' isimli bir seçki de mevcut. Dresden Kısa FF, 37 yıldır düzenlenen köklü bir kısa film festivali. Hazırladıkları seçkide gündelik olanın politikliğini vurgulayan 4 kısa film ve 1 belgesel yer alıyor. Seçkinin gösteriminde festivalin yönetmeni Anne Gaschütz de aramızda olacak" diye konuştu. Ülkenin ekonomik ve siyasi kriz ortamında pek çok kültürel organizasyonun olumsuz etkilendiğini ifade eden Yalçıner şunları söyledi: "Tüm festivallerin, kültürel etkinliklerin yaşadığı zorlukları Engelsiz Filmler Festivali de yaşıyor. Erişilebilir sinema salonu bulmak gibi kendine özgü sorunları da var. Hem izleyicilerin ve sinemacıların ilgisi hem de bu festivalin gerçekleşmesine destek verenlerin sağladığı motivasyonla bu sorunları aşıyoruz. Festival 9 yıldır Eskişehir’i de ziyaret ediyor. Farklı şehirlerde festivali takip eden, bekleyen bir izleyici kitlemiz var. Sık sık başka şehirlerden bize ulaşarak festivalin yaşadıkları şehirleri ziyaret etmesini isteyen, özellikle görme engelli sinemaseverler var. Festival programında yer verdiğimiz filmleri diğer şehirlere ulaştırmak için de çalışıyoruz.” Festival programındaki 'Çocuklar İçin' seçkisi, dünyanın en eski çocuk filmleri festivallerinden biri olan Cinekid tarafından hazırlandı. Cinekid’in programında; Küçük Kayakçı, Kuap, Kayıp Çorapların Gizemi ve Turp Hasadı filmleri Türkçe seslendirme ve sesli betimleme ile minik sinemaseverlerin beğenisine sunulacak. Seçki, loş ışıklı bir salonda, ses seviyesi düşük tutularak izleyicilerle buluşacak. Seyirciler gösterim sırasında salonda yiyecek, içecek bulundurabilecek ve diledikleri gibi hareket edebilecekler. Otizmli çocuk ve gençlerin rahat bir şekilde film izleyebilmeleri için gerçekleştirilen 'Otizm Dostu Gösterim' de Goethe-Institut’ta gerçekleştirilecek.
Oyuncu Leyla Okay hayatını kaybetti
Oyuncu Leyla Okay, 62 yaşında, 22 Nisanda hayatını kaybetti. Okay; "Ferhunde Hanımlar", "Bizim Evin Halleri", "Derin Sular" ve "Teşkilatın aralarında bulunduğu çok sayıda yapımda rol almıştı. Vefat haberini Düş Kapanı Sanat Merkezi'nin duyurduğu sanatçının cenazesi, Ankara'da öğle namazına müteakip düzenlenen törenin ardından Karşıyaka Mezarlığı'nda defnedildi. Tiyatro sahnelerinden televizyon ekranlarına uzanan kariyeriyle tanınan ve 1963 yılında Ankara'da doğan Okay, Ankara Devlet Tiyatrosu'nda eğitim aldı. Lise yıllarında kendi çabalarıyla tiyatroya başlayan Okay, ilk oyunu "Bozuk Parayı Ankara Komedi Sahnesi'nde oynadı. Okay, daha sonra Amerikan Kültür ve Birlik Tiyatrosu'nda sahne aldı.
Sanatçı, Tevfik Yapıcı, Ercan Demirel ve Bülent Yıldıran ile Kaktüs Kabare'de uzun yıllar boyunca birçok çocuk oyununun yanı sıra "Ölelim mi Gülelim mi?" adlı oyunda performans sergiledi.
Kaktüs Kabare'den 1989 yılında ayrılarak "Dostlarımız" dizisiyle kamera önü oyunculuğuna başlayan Okay, "Ferhunde Hanımlar" (Kiraz), "Bizim Evin Halleri" (Pembe), "Yamak Ahmet" (Hala), "Rumuz Cavidan" (Zişan), "Yalancı Bahar", "Derin Sular", "Anne" ve "Teşkilat" gibi birçok dizide rol aldı.
Gülümseyen kadınların yer aldığı reklam afişi gericiler tarafından sansürlendi:
İstanbul Ümraniye’deki bir kozmetik firmasında yer alan, gülümseyen kadınların bulunduğu afişlerin üzerine “Toplumun ahlakını bozan içerikler görmek istemiyoruz” yazıldığı görüldü. Sosyal medyada paylaşılan olay tepkilere yol açarken Cumhuriyet, CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlı aka ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu temsilcilerinden Avukat Esin İzel Uysal ile konuştu.
“Ahlaksızların ahlak dayatması” diyen CHP’li Nazlı aka, “AKP döneminde kadının adı bakanlıktan bile silindi. Sıra yüzünü silmeye geldi. Kadın erkek eşitliğine inanmayan zihniyetin yönettiği ülkemizde, gericiler iyice palazlandı, tarikatlar güçlendi. Kadının kahkaha atmasını iffetsizlik sayan, hamileyken sokağa çıkmasını ayıplayan, başını örtmeyen kadınları ‘perdesiz eve benzeten zihniyet, şimdi de bir kozmetik firmasının reklamındaki gülümseyen kadının yüzünü kapatmış. Gülümseyen kadın toplumun ahlakını bozmaz, huzurunu sağlar” dedi. Nazlı aka sözlerini şu şekilde sürdürdü: “2023 seçimlerinde milletvekili adayı olan kadının fotoğrafını seçim otobüsüne siluet olarak koyanlara, kadını kuluçka makinesi gibi görüp kaç çocuk doğuracağını, çocuklarını nasıl dünyaya getireceğini, ne giyeceğini, ne tip evlerde yaşayacağını dayatanlara en güzel yanıtı halk verdi ve kadın belediye başkanları seçti. Bu karanlık zihniyetlere sesleniyoruz: Alışacaksınız. Kadınları hayatın her alanında görmeye alışacaksınız. Kadın yöneticilere alışacaksınız. Kahkaha atan, gülümseyen kadınlara alışacaksınız. Hayatlarımız, bedenlerimiz, kararlarımız bizimdir.” Uysal ise, “Bu iktidarın gülümseyen kadına bile tahammülü yok aslında. Ancak kadınlar kahkaha da atacaklar, gülümseyecekler de. Afişin üzerine ‘Toplumun ahlakını bozan içerikler görmek istemiyoruz’ yazıyor. Bu toplumun ahlakını bozan kadınlar değil. Aksine iktidarın politikaları bu toplumun ahlakını bozuyor. İnsanların yaşam tarzına karışmasıyla, demokratik haklarını kullanmasının önünde olmasıyla ve anayasayı ihlal etmesiyle, uygulamamasıyla toplumun ahlakını bozuyor” diye konuştu.
Üniversite öğrencilerinden tarlada çalışan kadınlara sürpriz Anneler Günü konseri Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Ana Bilim Dalı öğrencileri, tarlada yevmiye usulüyle çalışan kadınlara Anneler Günü için konser verdi, türkü söyleyip halay çekti.
Bölümün 4. sınıf öğrencileri, Anneler Günü dolayısıyla Munzur Dağları eteklerindeki tarım arazilerinde yevmiye usulüyle çalışan kadınlara anlamlı bir sürpriz yapmış oldu. Ailelerinden uzakta eğitimlerine devam eden 4 kişilik öğrenci grubu, tarlada çapa yapan kadınlara karanfil dağıtarak Anneler Günü'nü kutladı.
Öğrenciler, daha sonra yanlarında getirdikleri keman, gitar, bağlama ve bendir ile açık hava konseri verdi. Öğrencilerin söyledikleri yöreye ait türkülere kadınlar da eşlik etti.
Müzik eşliğinde tarlada hep birlikte halay çeken kadınlar, Anneler Günü'nün mutluluğunu ve heyecanını yaşadı. Tarım işçisi 67 yaşındaki Aygül Mete, Anneler Günü'nü kutlayan öğrenciler sayesinde mutlu olduklarını ve çok keyifli bir gün geçirdiklerini söyledi.
Sürpriz karşısında şaşırdıklarını belirten Mete, "Tarlada çalışıyorduk, müzik öğrencileri tarlaya gelerek bize sürpriz yaptı, Anneler Günü'müzü kutladılar. Bizlere çiçekler verdiler, çok mutlu ettiler. Anneler Günü'nde hatırladıkları için onlara gönülden çok teşekkür ederim. Halay çektik, sanki evlatlarımız tarlaya gelmiş gibi çok mutlu olduk." diye konuştu.
İşçilerden 57 yaşındaki Güler Ayhan da "Anneler Günü'nde müzik öğrencilerimiz tarlaya geldi, bizi onurlandırdılar, gururlandırdılar. Onlarla beraber tarlada türküler söyledik, oynadık. Hem çalıştık hem eğlendik. Bize Anneler Günü'nü unutturmadıkları için hepsine çok teşekkür ederim" dedi.
Öğrencilerden Diyar Karaman, arkadaşlarıyla farklı bir çalışma yaparak tarlada çalışan kadınların Anneler Günü'nü kutlamaya geldiklerini belirterek, "Biz ailemizden uzaktayız. Onların yanlarında olup kutlayamadık ama buradaki annelere onların istedikleri müzikleri çaldık. Onlarla halaylar çektik, eğlendik. Kendi annem başta olmak üzere tüm annelerin Anneler Günü'nü kutluyorum, hepsinin ellerinden öpüyorum." ifadelerini kullandı.
28'inci Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali için geri sayım başladı.
'Benzersiz Kadınlar Benzersiz Hikâyeler' sloganıyla Kült Kavaklıdere sinemalarında ve Etimesgut Belediyesi 100. yıl Cumhuriyet Kültür Merkezi'nde düzenlenecek festivalde, 29 ülkeden 44 film gösterimi yapılacak.
Uçan Süpürge Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Halime Güner, Ankara'da bir otelde düzenlenen basın toplantısında, kadın konusuna her zaman öncelik verileceğini, ısrarla bu mücadelenin içinde olacaklarını ifade etti.
Kadınların seslerinin duyulduğu bir dünya düşlediklerini belirten Güner, "Çünkü kadınların hikâyelerinin yalnızca geçmişi anlatmayacağını, geleceği de şekillendireceğini biliyoruz" dedi.
Festival Danışmanı Alin Taşcıyan da festivalde yer alacak filmler ve içerikleri hakkında bilgi verdi. Bu yıl festivalde ödül alan oyuncuları açıklayan Taşçıyan, Onur ödülünün Hülya Darcan ve Gülşen Bubikoğlu'na, Bilge Olgaç başarı ödüllerinin oyuncu Bennu Yıldırımlar ve Cast direktörü Harika Uygur ile yapımcı ve festival yönetmeni Başak Emre'ye, Genç Cadı ödülünün ise oyuncu Mina Demirtaş'a verileceğini söyledi.
Taşçıyan, ödüllerin 27 Mayıs'ta yapılacak açılış töreninde sahiplerine takdim edileceğini bildirdi.
Uluslararası Kadın Sanatçılar Sergisi Bakü’de: Kültür ve barışın buluşması
9 Mayıs 2025 tarihinde Bakü’nün önemli sanat mekânlarından biri olan Sedet Art Galeri’de, Femin Art Uluslararası Kadın Sanatçılar Derneği’nin Türkiye’den gelen 28 sanatçısının katılımıyla etkileyici bir uluslararası sergi düzenlendi. Sergi, kadın sanatçıların yaratıcılığını sunmakla kalmayıp, uluslararası kültürel iş birliği ve dünya barışı ideallerine hizmet eden bir platforma dönüştü.
Etkinliğe Azerbaycan’ın tanınmış aydınları, sanat insanları, medya temsilcileri ve genç sanatçılar katıldı. Sergide yer alan eserler, kadın ruhunun derinliğini, yaratıcı gücünü ve insani değerlere olan bağlılığını yansıtıyordu.
Açılış töreninde konuşan Femin Art Başkanı Şükran Üst, bu tür etkinliklerin kadın sanatçıların uluslararası alanda tanınması ve sanat aracılığıyla bir araya gelmesi açısından özel bir öneme sahip olduğunu ifade etti.
Femin Art Azerbaycan temsilcisi Nagiya Rzayeva, konuşmasında kadın sanatçılar arasındaki dayanışma ve iş birliği ortamının daha da geliştirilmesinin gerekliliğini vurguladı.
UASB Azerbaycan temsilcisi, ressam ve küratör Nevai Metin Məmmədoğlu, bu projelerin yalnızca sanat adına değil, aynı zamanda dünya barışı adına da atılmış önemli adımlar olduğunu belirterek, serginin ilerleyen dönemde Türkiye’nin Trabzon şehrinde devam ettirilmesi fikrini ortaya koydu. Bu öneri, katılımcılar tarafından ilgiyle karşılandı.
Sergide yer alan Türk sanatçılar; Songül Çelik, Gülsen Sayıtoğlu, Şeyda Sözen ve Şengül Bişiren yaptıkları konuşmalarda, Azerbaycan tarafının misafirperverliğine ve organizasyonun kalitesine teşekkürlerini ilettiler. Bu uluslararası iş birliğinin yeni sergiler ve projelerle süreceğine olan inançlarını dile getirdiler.
Etkinliğin sonunda, “Dünyanın 100 Kadın Ressamı” adlı uluslararası kataloğa dâhil edilen kadın sanatçılara resmi olarak katalogları ve sertifikalar takdim edildi. Katalogda, dünyanın farklı ülkelerinden kadın ressamların eserlerinin yanı sıra, Azerbaycan’ın ilk kadın ressamı Vecihe Samedova’ya da özel bir yer verildi.
İstanbul Ansiklopedisi' Netflix’te yayında İstanbul Ansiklopedisi farklı kuşaklardan gelen, farklı kültürel atmosferlerde yetişmiş, istekleri, sırları, yalanları bambaşka olan ve birçok zıtlıklar barındıran Nesrin ile Zehra’nın hikâyesine odaklanıyor. 8 bölümlük mini dizinin senaryosu ve yönetmenliğinde "Tereddüt Çizgisi" ve "İki Şafak Arasında" filmleriyle uluslararası birçok festivalden ödülle dönen Selman Nacar’ın imzası bulunuyor. İstanbul Ansiklopedisi'nde Doktor Nesrin karakterine Canan Ergüder, Zehra karakterine ise Helin Kandemir hayat veriyor. Dizinin oyuncu kadrosunda Müjde Ar, Tolga Tekin, Nezaket Erden ve Kaan Miraç Sezen gibi isimler de yer alıyor.
Gelecek sayımızda yine kadına ve sanata dair ne varsa sizlerle buluşturacağız. Şimdilik umutla kalın.
17 05 2025
Merhabalar değerli okuyucu ve dinleyicilerimiz. Yine dopdolu bir Sanatın Kadın Sesleriyle beraberiz. Önce başlıklar:
• Erişilebilir salonlarda engelsiz film seçkisi
• Oyuncu Leyla Okay hayatını kaybetti
• Gülümseyen kadınların yer aldığı reklam afişi gericiler tarafından sansürlendi:
• Üniversite öğrencilerinden tarlada çalışan kadınlara sürpriz Anneler Günü konseri
• 28’inci Uçan Süpürge Film Festivali'ne geri sayım başladı
• Uluslararası Kadın Sanatçılar Sergisi Bakü’de: Kültür ve barışın buluşması
• İstanbul Ansiklopedisi' Netflix’te yayında
Erişilebilir salonlarda engelsiz film seçkisi
Puruli Kültür Sanat tarafından Ankara'da 13'üncü kez gerçekleştirilecek olan öm6 , bu yıl 23-29 Mayıs tarihleri arasında Goethe-Institut Ankara’da sinemaseverlerle buluşacak. Festival seçkisinde yer alan filmler sesli betimleme ve ayrıntılı altyazı seçenekleri ile gösterilirken söyleşi, ödül töreni gibi etkinlikler de çevrimiçi erişilebilir olarak gerçekleştirilecek.
Uluslararası Kısa Film Yarışması’na bu yıl 36 ülkeden 165 film başvurdu. Finale kalan 15 film jüri ve izleyici karşısına çıkacak. En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Senaryo ve İzleyici Ödülü almaya hak kazanan filmler 29 Mayıs akşamı gerçekleşecek ödül töreninde açıklanacak. Festival, engelli bireylerin yaşadıkları zorluklara dikkat çekerek toplumsal farkındalık yaratmayı amaçlıyor.
Engelsiz Filmler Festivali'nin Genel Koordinatörü Kıvanç Yalçıner, engelli bireylerin eğitimden istihdama, ulaşımdan kültürel erişime kadar en temel haklara yönelik büyük sorunlar yaşadığını söyledi. Yalçıner festivalin amacını şöyle aktardı: "Engelsiz Filmler Festivali; gösterimlerini, etkinliklerini, iletişim faaliyetlerini görme, işitme ve ortopedik engelleri olanların ihtiyaçlarını da gözeterek gerçekleştirmeye çalışan kültürel bir etkinlik. Tek başına maalesef hiçbir şeyi değiştirme gücüne sahip değil. Eşitlik temelinde bir kamusal alan hedeflenip, bunun için çaba sarf edilmesi gerekiyor. Bunu hatırlatarak, gündeme getirerek bir fayda sağlamayı amaçlıyoruz.” Bu yılki festival seçkisinde dünyada yaşanan krizlere odaklandıklarını vurgulayan Yalçıner, "25 yıldır dünyada süregiden çalkantılara; siyasi, ekonomik ve toplumsal değişimlere odaklanan bir bölüm hazırlamak istedik. 'Bir Çağ Yangını' başlıklı bu bölümde yedi filmlik bir seçkinin yanı sıra, konuşmalar ve bir fotoğraf sergisi de yer alıyor. Aynı zamanda Dresden Uluslararası Kısa Film Festivali tarafından hazırlanan 'Tamamen Politik' isimli bir seçki de mevcut. Dresden Kısa FF, 37 yıldır düzenlenen köklü bir kısa film festivali. Hazırladıkları seçkide gündelik olanın politikliğini vurgulayan 4 kısa film ve 1 belgesel yer alıyor. Seçkinin gösteriminde festivalin yönetmeni Anne Gaschütz de aramızda olacak" diye konuştu. Ülkenin ekonomik ve siyasi kriz ortamında pek çok kültürel organizasyonun olumsuz etkilendiğini ifade eden Yalçıner şunları söyledi: "Tüm festivallerin, kültürel etkinliklerin yaşadığı zorlukları Engelsiz Filmler Festivali de yaşıyor. Erişilebilir sinema salonu bulmak gibi kendine özgü sorunları da var. Hem izleyicilerin ve sinemacıların ilgisi hem de bu festivalin gerçekleşmesine destek verenlerin sağladığı motivasyonla bu sorunları aşıyoruz. Festival 9 yıldır Eskişehir’i de ziyaret ediyor. Farklı şehirlerde festivali takip eden, bekleyen bir izleyici kitlemiz var. Sık sık başka şehirlerden bize ulaşarak festivalin yaşadıkları şehirleri ziyaret etmesini isteyen, özellikle görme engelli sinemaseverler var. Festival programında yer verdiğimiz filmleri diğer şehirlere ulaştırmak için de çalışıyoruz.” Festival programındaki 'Çocuklar İçin' seçkisi, dünyanın en eski çocuk filmleri festivallerinden biri olan Cinekid tarafından hazırlandı. Cinekid’in programında; Küçük Kayakçı, Kuap, Kayıp Çorapların Gizemi ve Turp Hasadı filmleri Türkçe seslendirme ve sesli betimleme ile minik sinemaseverlerin beğenisine sunulacak. Seçki, loş ışıklı bir salonda, ses seviyesi düşük tutularak izleyicilerle buluşacak. Seyirciler gösterim sırasında salonda yiyecek, içecek bulundurabilecek ve diledikleri gibi hareket edebilecekler. Otizmli çocuk ve gençlerin rahat bir şekilde film izleyebilmeleri için gerçekleştirilen 'Otizm Dostu Gösterim' de Goethe-Institut’ta gerçekleştirilecek.
Oyuncu Leyla Okay hayatını kaybetti
Oyuncu Leyla Okay, 62 yaşında, 22 Nisanda hayatını kaybetti. Okay; "Ferhunde Hanımlar", "Bizim Evin Halleri", "Derin Sular" ve "Teşkilatın aralarında bulunduğu çok sayıda yapımda rol almıştı. Vefat haberini Düş Kapanı Sanat Merkezi'nin duyurduğu sanatçının cenazesi, Ankara'da öğle namazına müteakip düzenlenen törenin ardından Karşıyaka Mezarlığı'nda defnedildi. Tiyatro sahnelerinden televizyon ekranlarına uzanan kariyeriyle tanınan ve 1963 yılında Ankara'da doğan Okay, Ankara Devlet Tiyatrosu'nda eğitim aldı. Lise yıllarında kendi çabalarıyla tiyatroya başlayan Okay, ilk oyunu "Bozuk Parayı Ankara Komedi Sahnesi'nde oynadı. Okay, daha sonra Amerikan Kültür ve Birlik Tiyatrosu'nda sahne aldı.
Sanatçı, Tevfik Yapıcı, Ercan Demirel ve Bülent Yıldıran ile Kaktüs Kabare'de uzun yıllar boyunca birçok çocuk oyununun yanı sıra "Ölelim mi Gülelim mi?" adlı oyunda performans sergiledi.
Kaktüs Kabare'den 1989 yılında ayrılarak "Dostlarımız" dizisiyle kamera önü oyunculuğuna başlayan Okay, "Ferhunde Hanımlar" (Kiraz), "Bizim Evin Halleri" (Pembe), "Yamak Ahmet" (Hala), "Rumuz Cavidan" (Zişan), "Yalancı Bahar", "Derin Sular", "Anne" ve "Teşkilat" gibi birçok dizide rol aldı.
Gülümseyen kadınların yer aldığı reklam afişi gericiler tarafından sansürlendi:
İstanbul Ümraniye’deki bir kozmetik firmasında yer alan, gülümseyen kadınların bulunduğu afişlerin üzerine “Toplumun ahlakını bozan içerikler görmek istemiyoruz” yazıldığı görüldü. Sosyal medyada paylaşılan olay tepkilere yol açarken Cumhuriyet, CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlı aka ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu temsilcilerinden Avukat Esin İzel Uysal ile konuştu.
“Ahlaksızların ahlak dayatması” diyen CHP’li Nazlı aka, “AKP döneminde kadının adı bakanlıktan bile silindi. Sıra yüzünü silmeye geldi. Kadın erkek eşitliğine inanmayan zihniyetin yönettiği ülkemizde, gericiler iyice palazlandı, tarikatlar güçlendi. Kadının kahkaha atmasını iffetsizlik sayan, hamileyken sokağa çıkmasını ayıplayan, başını örtmeyen kadınları ‘perdesiz eve benzeten zihniyet, şimdi de bir kozmetik firmasının reklamındaki gülümseyen kadının yüzünü kapatmış. Gülümseyen kadın toplumun ahlakını bozmaz, huzurunu sağlar” dedi. Nazlı aka sözlerini şu şekilde sürdürdü: “2023 seçimlerinde milletvekili adayı olan kadının fotoğrafını seçim otobüsüne siluet olarak koyanlara, kadını kuluçka makinesi gibi görüp kaç çocuk doğuracağını, çocuklarını nasıl dünyaya getireceğini, ne giyeceğini, ne tip evlerde yaşayacağını dayatanlara en güzel yanıtı halk verdi ve kadın belediye başkanları seçti. Bu karanlık zihniyetlere sesleniyoruz: Alışacaksınız. Kadınları hayatın her alanında görmeye alışacaksınız. Kadın yöneticilere alışacaksınız. Kahkaha atan, gülümseyen kadınlara alışacaksınız. Hayatlarımız, bedenlerimiz, kararlarımız bizimdir.” Uysal ise, “Bu iktidarın gülümseyen kadına bile tahammülü yok aslında. Ancak kadınlar kahkaha da atacaklar, gülümseyecekler de. Afişin üzerine ‘Toplumun ahlakını bozan içerikler görmek istemiyoruz’ yazıyor. Bu toplumun ahlakını bozan kadınlar değil. Aksine iktidarın politikaları bu toplumun ahlakını bozuyor. İnsanların yaşam tarzına karışmasıyla, demokratik haklarını kullanmasının önünde olmasıyla ve anayasayı ihlal etmesiyle, uygulamamasıyla toplumun ahlakını bozuyor” diye konuştu.
Üniversite öğrencilerinden tarlada çalışan kadınlara sürpriz Anneler Günü konseri Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Ana Bilim Dalı öğrencileri, tarlada yevmiye usulüyle çalışan kadınlara Anneler Günü için konser verdi, türkü söyleyip halay çekti.
Bölümün 4. sınıf öğrencileri, Anneler Günü dolayısıyla Munzur Dağları eteklerindeki tarım arazilerinde yevmiye usulüyle çalışan kadınlara anlamlı bir sürpriz yapmış oldu. Ailelerinden uzakta eğitimlerine devam eden 4 kişilik öğrenci grubu, tarlada çapa yapan kadınlara karanfil dağıtarak Anneler Günü'nü kutladı.
Öğrenciler, daha sonra yanlarında getirdikleri keman, gitar, bağlama ve bendir ile açık hava konseri verdi. Öğrencilerin söyledikleri yöreye ait türkülere kadınlar da eşlik etti.
Müzik eşliğinde tarlada hep birlikte halay çeken kadınlar, Anneler Günü'nün mutluluğunu ve heyecanını yaşadı. Tarım işçisi 67 yaşındaki Aygül Mete, Anneler Günü'nü kutlayan öğrenciler sayesinde mutlu olduklarını ve çok keyifli bir gün geçirdiklerini söyledi.
Sürpriz karşısında şaşırdıklarını belirten Mete, "Tarlada çalışıyorduk, müzik öğrencileri tarlaya gelerek bize sürpriz yaptı, Anneler Günü'müzü kutladılar. Bizlere çiçekler verdiler, çok mutlu ettiler. Anneler Günü'nde hatırladıkları için onlara gönülden çok teşekkür ederim. Halay çektik, sanki evlatlarımız tarlaya gelmiş gibi çok mutlu olduk." diye konuştu.
İşçilerden 57 yaşındaki Güler Ayhan da "Anneler Günü'nde müzik öğrencilerimiz tarlaya geldi, bizi onurlandırdılar, gururlandırdılar. Onlarla beraber tarlada türküler söyledik, oynadık. Hem çalıştık hem eğlendik. Bize Anneler Günü'nü unutturmadıkları için hepsine çok teşekkür ederim" dedi.
Öğrencilerden Diyar Karaman, arkadaşlarıyla farklı bir çalışma yaparak tarlada çalışan kadınların Anneler Günü'nü kutlamaya geldiklerini belirterek, "Biz ailemizden uzaktayız. Onların yanlarında olup kutlayamadık ama buradaki annelere onların istedikleri müzikleri çaldık. Onlarla halaylar çektik, eğlendik. Kendi annem başta olmak üzere tüm annelerin Anneler Günü'nü kutluyorum, hepsinin ellerinden öpüyorum." ifadelerini kullandı.
28'inci Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali için geri sayım başladı.
'Benzersiz Kadınlar Benzersiz Hikâyeler' sloganıyla Kült Kavaklıdere sinemalarında ve Etimesgut Belediyesi 100. yıl Cumhuriyet Kültür Merkezi'nde düzenlenecek festivalde, 29 ülkeden 44 film gösterimi yapılacak.
Uçan Süpürge Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Halime Güner, Ankara'da bir otelde düzenlenen basın toplantısında, kadın konusuna her zaman öncelik verileceğini, ısrarla bu mücadelenin içinde olacaklarını ifade etti.
Kadınların seslerinin duyulduğu bir dünya düşlediklerini belirten Güner, "Çünkü kadınların hikâyelerinin yalnızca geçmişi anlatmayacağını, geleceği de şekillendireceğini biliyoruz" dedi.
Festival Danışmanı Alin Taşcıyan da festivalde yer alacak filmler ve içerikleri hakkında bilgi verdi. Bu yıl festivalde ödül alan oyuncuları açıklayan Taşçıyan, Onur ödülünün Hülya Darcan ve Gülşen Bubikoğlu'na, Bilge Olgaç başarı ödüllerinin oyuncu Bennu Yıldırımlar ve Cast direktörü Harika Uygur ile yapımcı ve festival yönetmeni Başak Emre'ye, Genç Cadı ödülünün ise oyuncu Mina Demirtaş'a verileceğini söyledi.
Taşçıyan, ödüllerin 27 Mayıs'ta yapılacak açılış töreninde sahiplerine takdim edileceğini bildirdi.
Uluslararası Kadın Sanatçılar Sergisi Bakü’de: Kültür ve barışın buluşması
9 Mayıs 2025 tarihinde Bakü’nün önemli sanat mekânlarından biri olan Sedet Art Galeri’de, Femin Art Uluslararası Kadın Sanatçılar Derneği’nin Türkiye’den gelen 28 sanatçısının katılımıyla etkileyici bir uluslararası sergi düzenlendi. Sergi, kadın sanatçıların yaratıcılığını sunmakla kalmayıp, uluslararası kültürel iş birliği ve dünya barışı ideallerine hizmet eden bir platforma dönüştü.
Etkinliğe Azerbaycan’ın tanınmış aydınları, sanat insanları, medya temsilcileri ve genç sanatçılar katıldı. Sergide yer alan eserler, kadın ruhunun derinliğini, yaratıcı gücünü ve insani değerlere olan bağlılığını yansıtıyordu.
Açılış töreninde konuşan Femin Art Başkanı Şükran Üst, bu tür etkinliklerin kadın sanatçıların uluslararası alanda tanınması ve sanat aracılığıyla bir araya gelmesi açısından özel bir öneme sahip olduğunu ifade etti.
Femin Art Azerbaycan temsilcisi Nagiya Rzayeva, konuşmasında kadın sanatçılar arasındaki dayanışma ve iş birliği ortamının daha da geliştirilmesinin gerekliliğini vurguladı.
UASB Azerbaycan temsilcisi, ressam ve küratör Nevai Metin Məmmədoğlu, bu projelerin yalnızca sanat adına değil, aynı zamanda dünya barışı adına da atılmış önemli adımlar olduğunu belirterek, serginin ilerleyen dönemde Türkiye’nin Trabzon şehrinde devam ettirilmesi fikrini ortaya koydu. Bu öneri, katılımcılar tarafından ilgiyle karşılandı.
Sergide yer alan Türk sanatçılar; Songül Çelik, Gülsen Sayıtoğlu, Şeyda Sözen ve Şengül Bişiren yaptıkları konuşmalarda, Azerbaycan tarafının misafirperverliğine ve organizasyonun kalitesine teşekkürlerini ilettiler. Bu uluslararası iş birliğinin yeni sergiler ve projelerle süreceğine olan inançlarını dile getirdiler.
Etkinliğin sonunda, “Dünyanın 100 Kadın Ressamı” adlı uluslararası kataloğa dâhil edilen kadın sanatçılara resmi olarak katalogları ve sertifikalar takdim edildi. Katalogda, dünyanın farklı ülkelerinden kadın ressamların eserlerinin yanı sıra, Azerbaycan’ın ilk kadın ressamı Vecihe Samedova’ya da özel bir yer verildi.
İstanbul Ansiklopedisi' Netflix’te yayında İstanbul Ansiklopedisi farklı kuşaklardan gelen, farklı kültürel atmosferlerde yetişmiş, istekleri, sırları, yalanları bambaşka olan ve birçok zıtlıklar barındıran Nesrin ile Zehra’nın hikâyesine odaklanıyor. 8 bölümlük mini dizinin senaryosu ve yönetmenliğinde "Tereddüt Çizgisi" ve "İki Şafak Arasında" filmleriyle uluslararası birçok festivalden ödülle dönen Selman Nacar’ın imzası bulunuyor. İstanbul Ansiklopedisi'nde Doktor Nesrin karakterine Canan Ergüder, Zehra karakterine ise Helin Kandemir hayat veriyor. Dizinin oyuncu kadrosunda Müjde Ar, Tolga Tekin, Nezaket Erden ve Kaan Miraç Sezen gibi isimler de yer alıyor.
Gelecek sayımızda yine kadına ve sanata dair ne varsa sizlerle buluşturacağız. Şimdilik umutla kalın.
17 05 2025
Yorumlar
Bu yazı için yorum mevcut değil.
Dilerseniz Buradan yeni yorum gönderebilirsiniz.