selvetbayraktarr@hotmail.com
Uzun, gür, kahverengi saçları, mavi kazağıyla, elleri klavyenin üzerinde çalışıyor.
Bir sanat galerisi veya sergi alanı. Kısa saçlı Özge Gökbulut Özdemir, kollarını kavuşturmuş, üzerinde renkli desenli bir ceket var. Arka planda duvarda asılı dört adet küçük kare tablo bulunuyor. Bu tablolar soyut tarzda ve ağırlıklı olarak siyah, beyaz, turuncu ve gri tonlarında. Tabloların önünde durarak kameraya gülümsüyor.
HAZIRLAYAN: Selvet BAYRAKTAR TOKAT

Merhabalar değerli okuyucu ve dinleyicilerimiz. Baharın yüzünü ara sıra da olsa göstermeye başladığı bugünlerde ülkemizin de artık bir bahar ve barış ortamına ihtiyacı var diye düşünüyoruz. Bu sayımızda yine kadınlarımızın sanat üretimleriyle buluşturuyoruz sizleri. Önce başlıklar:

· Ayşenur: İçime Dünyayı Sığdırdım, Tekerlekli Sandalyemi Asansöre Sığdıramadım

· Özge Gökbulut Özdemir’in Çalışmaları Uluslararası Plastik Sanatlar

Derneği Tarafından Düzenlenen AKADEMIX’te

· Aybüke Pusat'ın Tiyatro Oyunu da İptal Edildi

· Demet Evgar’dan ‘Normal Doğum’ Pankartına Sert Tepki

· Çağdaş Yaşam Cumhuriyet Ödülü Nazan Moroğlu’na Verildi

· Hayal Köseoğlu Ses Çıkarmayan Ünlülere Seslendi! Atatürk Paylaşımı Dikkat Çekti

· Bulaşıkçılar Bu Kez Kadınlarla Sahnede

Ayşenur: İçime Dünyayı Sığdırdım, Tekerlekli sandalyemi Asansöre Sığdıramadım

Ayşenur cam kemiği hastalığıyla mücadele eden genç bir kadın. Kemikleri son derece hassas olduğu için en küçük bir darbede bile kırılma riski taşıyor.

Hayatını tekerlekli sandalyede idame ediyor, oldukça hareketli ve enerjik bir yaşam sürüyor. Gitar eğitimi alarak müzikle tanışan Ayşenur, zamanla halk eğitimde hocalık yapmaya ve kafelerde canlı müzik performansları sergilemeye başladı.

Özel dersler veriyor ve sosyal medyada hayatına dair paylaşımları büyük ilgi görüyor. Bir gün, özel bir radyo programı için teklifle karşılaşıyor ve bir arkadaşıyla birlikte yola koyuluyor.

Ayşenur, yaşadıklarını şöyle anlatıyor: "Arabayı park ederken çok zorluk yaşadık. Radyoya yakın bir yerde benim inmem gerekiyordu çünkü tekerlekli sandalye için yollar ve kaldırımlar çok uygun değil. Bir lokanta, park yerini kullanmamıza izin verdi. O ana kadar en zor sürecimiz buydu diye düşündüm." Arabayı park ettikten sonra, radyoya gelen Ayşenur, görevlilerle buluşmak için binaya doğru ilerliyor. Ancak karşısında bambaşka bir engel var.

"Radyonun bulunduğu binanın önüne geldik. İçeri girince asansöre kadar 8 basamak olduğunu gördüm. Radyodaki arkadaşlarım ve görevli ekip, birlikte zorla asansörün önüne çıkabildik. Tam her şey bitti derken, yeni bir sorun daha karşımıza çıktı. Başkentin göbeğindeki bir binaya tekerlekli sandalyem sığmadı. Gerçi ben yayından çok önce gelmiştim, park sorununu düşünerek. Ama asansör hiç aklıma gelmemişti."

Ayşenur’un yaşadığı bu anlar, sadece fiziksel değil, psikolojik olarak da zorlu bir süreci ortaya koyuyor. Programcı da Ayşenur’un yaşadığı sıkıntılara karşı büyük bir çaresizlik ve suçluluk duyuyor. Ayşenur, o anı şöyle anlatıyor: "Radyo programını birlikte yapacağımız programcı da aşağıya inmişti. Bakışlarını asla unutamam; öyle üzgün ve çaresizdi ki, sanki binayı o yapmış ve bunları düşünememiş gibiydi."

Ayşenur'un tekerlekli sandalyesinin kolçakları ve ayak kısmı sökülmüş, ancak nihayetinde asansöre girmeyi başarmış. Diğer arkadaşları ise merdivenlerden koşarak dördüncü kata çıkmış, Ayşenur’u karşılamak için hazırlanmışlar. Ayşenur, “Tam her şey bitti derken, sandalyemin parçaları koridorda yeniden takıldı ve radyoya geldik. Ben gülüyor ve onları teselli ediyordum. Artık üzülmemeyi öğrenmiştim” diyor.

Son olarak şöyle diyor Ayşenur: “Çok güzel bir canlı yayın oldu. Sonra gitme vakti gelmişti. Yeniden sandalyemin aksamları söküldü ve asansöre zar zor yerleştirildim. Aşağıdaki 8 basamağı da sorunsuz geçtik. İnsanlar bana gözleriyle sarıldı ve ayrıldım.”

Bu haber, Uçan Süpürge Vakfı'nın Yerel Kadın Muhabirler Ağı projesi kapsamında yayınlandı. Adı geçen kişinin gerçek adı değiştirilerek yayınlanmıştır.

Özge Gökbulut Özdemir’in Çalışmaları Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği tarafından Düzenlenen AKADEMIX’te

AKADEMIX’e ikinci kez katılan sanatçı ve akademisyen Prof. Dr. Özge Gökbulut Özdemir “Bermuda Şeytan Üçgeni” isimli çalışmasını şöyle anlattı:

“Bugün insanlık büyük teknolojik ilerlemelerin ışığında yol alırken, kendi yok oluşunun derinliklerine de sürüklenmektedir. Bermuda Şeytan Üçgeni isimli üçlü çalışma, bu büyük çelişkiyi, insanın insana yaptığı vahşet ile kaybolan insanlığı ve sistem içinde hayatta kalmaya çalışırken kaybolan insanı tersine dönmüş bir üçgen ile sorgulamaktadır. İnsanlığın ve günümüzde insanın farklı düzeylerde yok oluşu, üçgenin köşelerini birbirine bağlayan sistemler ve kitleler ile temsil edilmekte, günlük hayatın parçası olan atık kağıtlar bir hatırlatıcı, günü yaşayan bireye ait bir iz olarak ele alınmaktadır. Günlük hayatın rutininden arta kalan atık kağıtlar, kaybolmuş bir kimlik ile gizli veya açık savaşların gölgesinde nefes almaya çalışan insanlık hikayesindeki üç boyut; sistem, birey ve kitle bağlamlarıyla yeniden anlamlandırılırken, bugünün yapay ve yüzeysel bakışını da yansıtmaktadır.”

UPSD Türkiye Komitesi yönetim kurulu üyeleri Melik İskender, Hülya Küpçüoğlu ve Nebahat Karyağdı küratörlüğünde gerçekleşen sergi 19-30 Nisan 2025 tarihleri arasında Maçka Demokrasi Parkı’nda UPSD Galerisi’nde sergilenecek.

Aybüke Pusat'ın Tiyatro Oyunu da İptal Edildi

Ünlü oyuncu Aybüke Pusat, TRT ekranlarında yayınlanan Teşkilat dizisinden sosyal medya üzerinden yaptığı boykot çağrısı nedeniyle çıkarılmıştı.

TRT Genel Müdürü Zahid Sobacı, Pusat’ın açıklamalarının kurumun yayın ilkeleriyle uyuşmadığını söylemiş ve Pusat'ın projeden çıkarıldığını duyurmuştu. Dizide 'Neslihan' karakterine hayat veren Pusat, kalan 2 bölüm için çekimlere katılmaya karar vermişti. Pusat'ın yer aldığı son bölümler geçtiğimiz günlerde yayınlanmıştı.

Aybüke Pusat'ın sevgilisi Furkan Andıç da Pusat'a "Yanındayım gülüm" paylaşımıyla destek olmuştu. TRT'ye ait Tabii platformunda yayınlanacak 'Muhabir' dizisinin başrol oyuncusu olan Andıç, sevgilisine verdiği desteğin ardından, dizinin kadrosundan çıkarılmıştı. Teşkilat dizisinden ayrılan Aybüke Pusat’a bir engel daha getirildi. Ünlü oyuncunun rol aldığı Chaplin adlı tiyatro oyununun da iptal edildiği açıklandı. Konuya ilişkin yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “19 Nisan’da Maximum Uniq Hall’da gerçekleştirilecek Chaplin adlı etkinlik, organizatörden gelen talep doğrultusunda iptal edilmiştir.” Pusat cephesinden henüz resmi bir açıklama gelmedi.

Demet Evgar’dan 'Normal Doğum' Pankartına Sert Tepki

Sivas'ta oynanan Fenerbahçe–Net Global Sivas Spor maçında Sivas Spor’lu futbolcuların sahaya çıkarken taşıdığı pankart gündem oldu. “Doğal olan normal doğum” yazılı pankart ve altındaki “Tıbbi olarak zorunlu olmadığı sürece sezaryen doğal değildir” ifadesi, sosyal medyada büyük tepki topladı. Pankartın ardından sanatçı Demet Evgar’da sessiz kalmadı.

Sivas Sporun Trendyol Süper Lig’in 31. haftasında oynadığı karşılaşma öncesinde taşıdığı pankart, kadınların ve kadın hakları savunucularının tepkisini çekerken, sosyal medya bu konuda adeta ayağa kalktı. Pek çok kadın, doğum şeklinin sadece kadının ve doktorun verebileceği bir karar olduğunu vurgularken, devletin bu konuda yönlendirici ve baskılayıcı diline karşı çıktı.

Oyuncu Demet Evgar ise yaptığı sert açıklamayla dikkat çekti. “Sizsiniz normal, biziz anormal. O pankartı taşıyana da artık bu şuursuzluğun peşinden gidene de yazıklar olsun” sözleriyle tepkisini dile getirdi. Evgar’ın bu çıkışı, kadınların sesi olarak sosyal medyada binlerce kez paylaşıldı.

Çağdaş Yaşam Cumhuriyet Ödülü Nazan Moroğlu’na Verildi

ÇYDD tarafından her yıl ‘10 Nisan Laiklik Günü’ dolayısıyla verilen ödül için Ankara'da tören düzenlendi. Törene ÇYDD Genel Başkanı Ayşe Yüksel, derneğin genel merkez ve şube yöneticileri, gönüllüleri ve gençlik birimi temsilcileri katıldı.

Törenin açılışında konuşan ÇYDD Onur Kurulu Üyesi Ali Gürbüz, Çağdaş Yaşam Cumhuriyet Ödülü'nün bugüne kadar aydınlara, sanatçılara ve Cumhuriyet çocuklarına verildiğini anlatarak, "Bu sene ödülü vereceğimiz isim ise benim için çok önemli. Hayatını Cumhuriyet kazanımlarına, laiklik ilkesine adamış, İstanbul Barosunda birlikte çalışma onuruna eriştiğim değerli meslektaşım Sayın Nazan Moroğlu’na veriliyor. Bizim için, ülkemiz için ve Cumhuriyet için çok önemli olan Moroğlu’nu ve kendisini bu ödüle layık gören değerli üyelerimizi kutluyorum" diye konuştu. Ödüle layık görülen avukat Nazan Moroğlu ise laiklik ilkesi olmadan kadın hakları ve eşitlikten bahsetmenin mümkün olmayacağını belirtti ve şunları söyledi:

"Laiklik ilkesi vazgeçilmezimizdir. Çünkü bu ilke demokrasinin ön koşuludur. Laiklik yoksa insan haklarından, insanca yaşamaktan ve kadın haklarından bahsetmemiz mümkün değildir. Biz Cumhuriyet ile kazandığımız hakların bilincindeyiz, farkındayız. Bu haklardan da asla geri adım atmayacağız. İşlerini iyi yapan bizler Cumhuriyet’i ayakta tutacağız, Cumhuriyetimize her zaman ve her koşulda sahip çıkacağız. Ben Cumhuriyet değerlerine bağlılığını asla kaybetmeyen ve kalbi Cumhuriyet sevgisiyle atan bir annenin kızıyım. Ben bugün aldığım bu anlamlı ödülü anneme armağan etmek istiyorum. Beni bu ödüle değer gördüğünüz için hepinize çok teşekkür ediyorum.”

Moroğlu ödülünü, ÇYDD Genel Başkanı Yüksel'in elinden aldı.

Hayal Köseoğlu Ses Çıkarmayan Ünlülere Seslendi! Atatürk Paylaşımı Dikkat Çekti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınıp tutuklanmasının ardından sosyal medyada tepkiler büyüyor. Ünlü isimlerin bir kısmı sessiz kalırken, bazıları ise İmamoğlu’na desteklerini açıkça dile getiriyor. Hudutsuz Sevda dizisinde Damla karakterini canlandıran ünlü oyuncu Hayal Köseoğlu, İmamoğlu’nun tutuklanma kararına sessiz kalan sanatçılara tepki gösterdi. Köseoğlu, önce Instagram hesabında "Sanatçıymış, ses çıkaramazmış" değil, "Ses çıkaramayan sanatçı olamaz" diyeceksiniz ifadelerini kullanarak sanat camiasındaki sessizliği eleştirdi. Ardından X hesabında yaptığı paylaşımda, "Atatürk’ü hapisten çıkarın, bizim sektör helak oldu üzüntüden" diyerek, sadece Atatürk’ü paylaşarak tepki gösterenlere sert çıktı. Ünlü oyuncunun bu açıklamaları kısa sürede sosyal medyada gündem olurken, sanat dünyasındaki sessizlik tartışmaları da devam ediyor. Köseoğlu son olarak yaşananlara dair sessiz kalan siyasileri de bombaladı:

"Arkadaşlar seks kasetiniz falan varsa, eşinizi falan aldattıysanız, bunlarla şantaj görüyorsanız yemin ediyorum sizin uçkurunuz umurumuzda bile değil ya. Yeter ki demokrasiyi, hukuku, yargıyı, halkı satmayın. Bu millet size anca bireysel fedakarlığınız için teşekkür edecek noktada. Millet Onlyfans falan açıp milyoner oluyor, kasetle şantaj devri bitti, hadi gözünüzü seveyim. Susmayın artık” dedi.

“Bulaşıkçılar” Bu Kez Kadınlarla Sahnede

“Bulaşıkçılar” oyunu bir kez daha sanatseverlerle buluşacak. Birsen Altuntaş'ın haberine göre oyunda Özge Özpirinçci, Ahsen Eroğlu ve Şebnem Sönmez rol alacak. Işıl Kasapoğlu’nun yöneteceği oyunda daha önce hep erkek oyuncular rol almıştı. Morris Panych imzalı kara komedinin ilk temsili Bursa’da sahnelenecek.

Oyun, lüks bir restoranın alt katında yer alan bulaşıkhanedeki 3 kadın çalışanın etkileyici hikayesini anlatacak. Üst sınıf bir restoranın bulaşıkhanesinde otuz yıldır çalışan Dressler, Dressler’dan çok daha önce çalışmaya başlamış, ömrünü neredeyse orada tamamlamak üzere olan Moss ve bulaşıkhanede yeni işe başlayan genç bulaşıkçı adayı Emmett’la, üç nesli birlikte ele alan ‘Bulaşıkçılar’ oyunu, Dressler’ın hayat tecrübesi, bilgi ve birikimiyle bulaşıkhanede yarattığı felsefi dünyayı, bu dünyayı her koşul ve şartta korumaya çalışmasını ve sınıf atlamak isteyen Emmett’a, var olan dünyanın gerçeklerini, yarattığı felsefi dünya üzerinden anlatarak, Emmett’ı bulaşıkhanede kalmaya ikna etme çabasını konu alıyor.

Gelecek sayımızda sanata ve kadına dair haberlerle buluşmak dileğiyle umutla kalın.


21 04 2025

Yorumlar

Bu yazı için yorum mevcut değil.
Dilerseniz Buradan yeni yorum gönderebilirsiniz.