aysegulcinilhan@gmail.com
Sınıf ortamında birlikte ders çalışan iki genç. Ön planda, biri kısa kollu beyaz tişört giymiş kıvırcık saçlı bir erkek ve diğeri bordo tişört giymiş sarışın bir kız oturuyor. İkisi de masada açık kitaplara ve defterlere bakıyorlar, aralarında bir etkileşim ve anlaşma var; kız öğrencinin elinde kalem var ve gülümsüyor. Arka planda başka bir öğrenci ders çalışıyor.
YAZAN: Ayşe Gülçin İLHAN

Lisedeki sıra arkadaşımı yitirmiş gibiyim bu akşam
Ezik bir eksiklik hâli, hani sebepsiz bir yastayım sanki…
Gözyaşına üşeniyor gözlerim
Sevgi uman ellerim uzanmak istemiyor artık başka bir ele …
En son ne zaman anlattık, birine ‘Seni seviyorum” hikayesini?
Unuttuk mu eskide kalmış resimli foto romanları?
Kime yazdık hesabını tutmadığımız aşk şiirlerini?
Hani hecesi şaşmış, kafiyesi karışmış sevgi dolu mısraları …
Şüphe duymadan, bir başkasından ödünç almadan ne zaman sarıldık çok severek birine?
Bir omuza güvenle en son ne zaman başımızı yasladık ve ardından pişmanlık yası tutmadık?
Gelenin kalacağından çok, ne vakit gideceğini hesaplamadan ertesi yılın planını yaptık?
Yanıtlamakta zorlandığımız ne çok soru var hayatta …
Mesela; kırık bir kalp bıraktık mı ömrümüzün ardında?
İşte şimdi;
Bir başıma bahanesiz, dönüşü olmayan ve artık sancılarının çekilmediği aşkların ardından;
Sakin ve sükûn içinde, onca heyecanı yatıştırmış, aklı selim bir hâlle
Lisedeki sıra arkadaşımı yitirmiş gibiyim bu akşam …
12/08/2025

Yorumlar

Bu yazı için yorum mevcut değil.
Dilerseniz Buradan yeni yorum gönderebilirsiniz.