sonnebru@gmail.com
Yüksekçe bir balkonda, sağ dirseğiyle pervaza yaslanmış ve eliyle fönlü saçlarını tutmuş, çok hafif tebessüm ediyor, sol eli belinde, yavruağzı üzerine çiçekli bluzu var.
Yazan: Ebru Atilla

1- Kanatlarını yolabilirsiniz. Evde sürekli anlayışlı, yumuşak başlı, özverili, elbette çileli olan kadınlar için ideal yöntemdir. Olmayan canı çekişmeyeceğinden saatlerce yolabilirsiniz.

2- Besinlerle zehirleyebilirsiniz. Envai çeşit mutfak araç gereçlerine, özellikle fritöz ve soğuk sıkım meyve sıkacağına sahip, elektrikli aletlerin parçalarını yıkamayı göze alabilen, sosyal medyasında tarif, alış veriş listesi paylaşmadan duramayan, ilk kez fotoğrafını gördüğünde aynısını yapmak zorunda hissedip markete gitmeye üşenmeyen hatta aile bireylerinin ‘restoran işletmecisi’ yerine koymuş olduğu kadınlar için önerdiğim yoldur.

(Zehirli besinler için kitapçınıza feminist eserleri danışın. İnternette feminerva dergi, çatlak zemin gibi platformları inceleyin.)

3- Balkondaki saksınıza ya da bahçenize gömün. Mahalledeki diğer melekler, olası akıbetlerini görüp kendileri kaçmayı tercih edebilirler. Böylece komşularınızı bu zahmetten kurtarabilirsiniz. Zamanla yer altında gübreye dönüşecek ve çevreye de zarar veremeyecektir. Genelde bu yöntemi sabahtan akşama kadar işte yorulup akşamları da ev işleri ve çocuk bakımı ile çalışmaya devam eden, hafta sonları ise kişisel bakımı ile sosyalleşme ihtiyacı arasında raket teli gibi gerilen kadınlara tavsiye ederim. Hiperaktif kadınların aceleci davranmayıp meleğin öldüğüne emin olmalarına özellikle dikkat etmeleri gereklidir. Aksi takdirde çamaşır astıkları ya da balkon yıkadıkları sırada içeri geri kaçması muhtemeldir.

4- Fırına atın ! (mikrodalga fırın da olur) ‘Beyim bilir’, ‘Sinek kadar kocam olsun, başımda dursun’ söz öbeklerini hayatlarında en az bir kez kullanmış, babasını kocasını devlet zanneden ve bu yüzden sömürülen, aldatılsa, onuru kırılsa bile ses çıkarmayan kadınlara şiddetle öneririm. Fırına attığınız sırada yanınızda kimse bulunmazsa kayıtlara intihar olarak geçme olasılığı yüksektir.

5- Burnuna yumruk atın! Sevilmek uğruna günün her saati sevimli, tercih edilmek uğruna spor ve estetik merkezlerine tonlarca para ödeyen, kabul görmek için üzerinde moda yazan her şeye sahip olma hayali peşinde koşan, meta tükete tükete adeta kendisini obje haline getirmiş kadınlar için en ideal yoldur. Pişman olmama garantilidir.

Yukarıda özgürleşmek isteyen kadınlar için pratik çözümler sunmaya çalıştım. Çünkü lise yıllarımda okuduğum ‘Kendine Ait Bir Oda’ kitabında Virginia Woolf , yazar olmaya karar verdiğinde evdeki meleğin kendisine nasıl engel olduğunu ve onu öldürüşünü espirili biçimde anlatıyordu. Yüzyılımızın en değerli yazarlarından birinin önerisini yabana atacak değildim. Ne zaman Evdeki Melek ile karşılaşsam, onu öldüre öldüre epey tecrübe edindim. Virginia’nın dediği gibi, sahtelikten kurtulduğum zaman kendimle, kalemim ve sahne üzerinde yapacaklarımla arama hiçbir şey giremedi. Gerçekleştirdiğim işlerle kendi patikamı açtım. Arkamdan gelen kadınları cesaretlendiriyorum çünkü eşitliğe ancak egemenin haritasında işaretlenmemiş yollardan giderek ulaşacağız.

Günümüzde tüketim yoluyla kimliğin seçilebildiği, inşa edilebildiği, değiştirilebildiği bir süreci yaşıyoruz. Ve bunu kadın hareketinin lehine çevirmek istiyorsak, sahte benliklerden, bize dayatılanlardan, egemenin çıkarlarına göre şekil almaktan hızla uzaklaşmamız gerekiyor.

Virginia 1931 yılında ‘Evdeki Melek’i öldürdüğünü anlattığı makalesini şöyle sonlandırmıştı. ‘’Şimdiye dek özellikle erkekler tarafından sahiplenilmiş olan bir evde, kendi odalarınızı kazandınız. Gerçi bu, büyük bir emek ve çabayı sarf etmeden olmamış olsa da, kirasını ödeyebilecek durumdasınız. Kendi yıllık beş yüz sterlininizi yine kendiniz kazanıyorsunuz. Fakat bu özgürlük sadece bir başlangıç; oda sizin odanız fakat hala içi boş. Dayanıp döşenmesi gerekiyor; dekore edilmeli paylaşılmalı. Onu nasıl döşeyecek, dekore edeceksiniz? Kimlerle hangi şartlarda paylaşacaksınız? Bunların en yüksek derecede bir önem ve ilgiyle üzerinde durulması gereken sorular olduğunu düşünüyorum. Tarihte ilk defa bunları sorabiliyorsunuz; ilk defa cevapların ne olacağına kendiniz karar verebilecek durumdasınız. Kalmayı ve o sorular ile cevaplar hakkında sizinle tartışmayı çok isterdim, fakat bu akşam değil. Zamanım doldu ve burada bitirmek zorundayım.’’

Not: 19 Mart 2022 günü İzmir’de, Kadın Savunma Ağı olarak Virginia’nın 140. Doğum yılı etkinliği olarak bu soruları ve cevaplarını tartıştığımız bir atölye gerçekleştirdik.

Başkalarının düşüncelerini önemsemeden kendi yazılarını, fikirlerini paylaşan kadınlardan, Aslı Küçük arkadaşımızın Virginia performansından sonra evdeki melekleri öldürmeye hevesli olanlar için bu pratik rehberi hazırladım.

Yorumlar

Bu yazı için yorum mevcut değil.
Dilerseniz Buradan yeni yorum gönderebilirsiniz.