Yayın Kurulu Üyeleri: Aynur Yurtseven, Buket Başaran Akkaya, Emine Kamçı, Emine Ortakaya, Selvet Bayraktar Tokat, Sultan Çamur Karataş, Şule Sepin İçli

Seslendirenler: Berna Toyran, Güliz Alosmanlı, Ebru Atilla, Zeynep Kılıç.

Montaj: Ali Cengiz, Gitarcı Yüksel Erçin, Merve Koç.
Düzeltmenler: Buket Başaran Akkaya, Sultan Çamur Karataş.

Yazan: Emine Kamçı

Uzun ve sıcak yaz mevsimini yaşadığımız şu günlerde, kimileriniz yine işlerinin başındayken kimilerimiz belki de elverdiğince tatilin tadını çıkarıyorsunuz. Bizlerse, sizlere yeniden ‘Merhaba’ diyebilmenin ve tekrar buluşmanın hazırlığı içindeyiz.

Bu Sayımızın Yazıları

KADININ GÜNCESİ - AĞUSTOS - Selvet Bayraktar Tokat

‘Kadının güncesi’ köşemiz bu ay da bir hayli kabarık. Selvet Bayraktar Tokat yine son hızla çalışarak ilginç kadın haberleriyle bizi buluşturmaya devam ediyor. Çocuk iki ebeveynin de soyadını kullanabilir; altmış beş yaşında kadın Beylikdüzü Belediyesi’nde staja başladı; İlçe Milli eğitim Müdürlüğü’nden Skandal etek boyu yazısı; başarmanın yaşı olmadığını kanıtlayan bir örnek kadın daha; Mersin’de Türkiye’de ilk kadın İl belediye Başkanı anısına yapılan heykele saldırı; Afganistan’da kadın sunucu ve muhabirler yüzlerini kapatacak; Otuz yıl sonra Fransa’da Kadın Başbakan Elisabeth Borne, göreve atandı. Başlıklarımız bunlar. Ayrıntıları birlikte okuyalım.

ROL MODELLERİMİZ - AĞUSTOS - Şule Sepin İçli

Şule Sepin İçli, ‘Rol Modellerimiz’ köşesinde bu ay Fethiye’den Zuhal Karın’la söyleşiyor. Zuhal Karın, Petunya Beaçh Pansiyonu’nun iki görmeyen işletmecilerinden biri olduğunu belirtirken bu pansiyonun görme engellilerin kalmasına uygun olan özelliklerinden de söz ediyor ve ‘Ben hiç tatil yapmadım; nasıl yapacağımı da bilmiyorum; biriyle de gidemiyorum.’ Diyenlere kendisiyle iletişime geçmeleri için çağrıda bulunuyor.

SANATIN KADIN SESLERİ - AĞUSTOS - Selvet Bayraktar Tokat

’Sanatın Kadın Sesleri’ köşemizde Selvet Bayraktar Tokat yine beğeneceğinizi umduğumuz haberlerle bizimle. Gezi Parkı eylemlerinde yer aldı gerekçesiyle on sekiz yıl ağır hapis cezasına çarptırılan Çiğdem Mater’e Venedik Film festivalinde verilen sinema kadın ödülü; Kitap önerisi: Kırmızı Bisikletin Yaşanmış Kadın Hikayeleri. Bu başlıkların ayrıntılarını birlikte okuyalım.

AZ BİLİNEN AZ RASTLANAN HEMOFİLİ HASTALIĞI - Aynur Yurtseven

Aynur Yurtseven bu ay da ‘Az Bilinen Az Rastlanan Hemofili Hastalığı’ adlı yazısında hemofili hastası olan Ali Sinan’dan söz ederken bu hastalığın yasakladıklarına değinerek hemofilinin erkek çocuklarda görülen bir kan hastalığı olduğunu belirtiyor.

BİLİM DÜNYASINDA BU AY - AĞUSTOS - Selvet Bayraktar Tokat

Selvet Bayraktar Tokat, ‘Bilim Dünyasında Bu Ay’ köşesine ilginç bir araştırmayla başlıyor. Bu araştırma, yatağın sol tarafında uyuyan kişilerin, sağ tarafta uyuyanlara kıyasla, uyandıklarında iyimser hissetme olasılıklarının daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor. Diğer bir haberse acı yiyenlere bir müjde niteliğinde. Açıklamaya göre, acı yiyenlerin yemeyenlerden daha çok yaşadığı belirtiliyor. Son haberse sivrisineklerin hangi ortamlara ve kimlere yakınlık göstermeleriyle ilgili... Şimdilik bu kadar. Başka ilginç haberlerde buluşmak dileğiyle.

BEDENİ ENGELLİ RUHU ÖZGÜR… MAUD LEWİS - Aynur Yurtseven

Aynur Yurtseven, ‘Tarihin Kadın Yüzleri’nde’ doğuştan romatoit artrit hastalığı sonucu bedensel engelli ve aynı zamanda ünlü bir ressam olan Maud Lewis’le buluşturuyor bizi. ‘Bedeni Engelli Ve Ruhu Özgür…’ başlıklı bu yazıyla Maud Lewis’i bir yandan daha yakından tanırken diğer yandan da tüm karşılaşmış olduğu zorluklara karşın, dik duruşuna sahip olduğu güce ve özgüvenine, dahası yaşam felsefesine hayran kalacaksınız. Yaşamının konu edildiği bir filmde Maud şöyle söylemektedir: ‘Hayatın bütünü çerçevelenmiş haldedir; ben sadece onu boyuyorum.’ Aynur Yurtseven’se Maud’un sözlerini, ‘Öyleyse hep birlikte tüm çerçevelerin içini umutla özgürce, yaşama sevinciyle boyayalım. Çerçeveler hiç tükenmesin, olur mu?’ diye tamamlıyor.

KUTUP YILDIZI - Selvet Bayraktar Tokat

Selvet Bayraktar Tokat ‘Kutup Yıldızı’ adlı yazısında betimlemeli olarak izlemiş olduğu bir filmi yorumlarken ‘Ötekileştirmeye karşı verilen mücadelenin çok önemli bir örneğiydi. Beni fazlasıyla düşündürdü ve etkiledi.’ Diye belirtiyor. Ayrıntılar yazının tamamında. İyi okumalar.

GÜVENLİ ANNELİK - Doktor Şükriye Ece Abay

‘Dengede Kalmak ‘ köşemize Şükriye Ece Abay bu kez de ’Güvenli Annelik’ adlı yazısıyla katılıyor. ‘Her kadının güvenli bir gebelik ve doğum hakkı vardır!’ derken doğumda anne ölümlerinin kabul edilemez derecede yüksekliğine dikkat çekerek kadının gebelik, doğum ve doğum sonrasındaki kayıpların nedenleri üzerinde duruyor. Ayrıca, Güvenli anneliğin ilk basamağının gebelik öncesi danışmanlık olduğunun önemine değiniyor.

ÇOCUK ALDIRMA-KÜRTAJ - Şule Sepin İçli

Şule Sepin İçli, bu ayki ‘Çocuk Aldırma-Kürtaj’ adlı yazısında, doğum kontrol yöntemlerinin yetersizliğinden, kürtajın zorunlu nedenlerinden, sağlıksız kürtaj ortamlarından, zorunlu doğumlardan, yanlış uygulama sonucu yapılan düşüklerden söz ederken bazı uzman kişilerden yararlandığını da belirtiyor.

EVDEKİ MELEĞİ ÖLDÜRMENİN PRATİK YOLLARI - Ebru Atilla

Ebru Atilla, tiyatroculuğunun yanı sıra farklı bir kimlikle katılıyor dergimize. Virginia Wolf’un eski bir makalesinden hareketle, kadınların rahatlaması, özgürleşmesi için ‘Evdeki Meleği Öldürmenin Pratik Yolları’ adlı ilginç bir yazıyı kaleme alıyor. Meleğin kanatlarının yolunması, besinlerle zehirlenmesi gibi öneriler sunuyor. Evet, bu yazılanlar biraz karışık gelebilir ama yazının tamamını okuduğunuzda daha iyi anlayacağınızda eminim. Dahası, bu konuyla yakından ilgileniyorsanız, birkaç kez okumanız yararlı olacaktır.

BİR ÖĞRETMENİN NABIZ YOKLAMASI - Emine Kamçı

‘Bir Öğretmenin Nabız Yoklaması’ adlı yazısıyla Emine Kamçı, beğeniyle izlemiş olduğu bir televizyon dizisinden alıntılar yaparak töre, ağalık, kadın cinayetleri adalet gibi olgulara dikkat çekerken, bunların yanı sıra bir örnekle tecavüzcülüğün sonuçları üzerinde duruyor.

MUTLU OLMA SANATI - Zehra Maviş

Zehra Maviş, ‘Mutlu Olma Sanatı’ adlı yazısıyla pozitif insanlarla birlikte olma, özgüven, aile desteği, arkadaşlık, sevgi gibi mutlu olmanın çeşitli yollarından söz ederken, fazla mükemmel olmanın da başkalarına yarar getirdiğini ama kişinin kendinden bir şeyler eksilttiğinin üzerinde duruyor ve mutlu olmanın asıl anahtarının yine kendinde bulunduğunu belirtiyor.

AMA O ELİMDEN TUTMAZ Kİ! - Yayla Boztaş

Yayla Boztaş ‘Ama O Elimden Tutmaz ki!’ adlı bu ayki yazısında, bir yürüyüş anındaki gözlemleriyle tutuşmayan elleri tutuşturuyor, kurumuş yüreklere yeterli olmasa da bir yudum sevgi, bir heyecan kıvılcımı göndermeyi başarıyor.

YAŞAMIN KIYISINDA - Filiz Gülmez

‘Selvi Boylum Al Yazmalım’ köşemizde, Filiz Gülmez bu kez de ‘Yaşamın Kıyısında’ adlı bir öyküyle bizimle oluyor. Bir tabloyu betimler gibi… Öykü karakterlerini bize her yanıyla gösterirken ilginç benzetmelere, tanımlamalara rastlıyoruz. Örneğin deniz kıyısında martılar arasında oturmuş sarı saçlı, mavi gözlü kızın İzmir’e benzetilmesi bunlardan sadece biri. Öykünün en ilginç bölümüyse sonunda yer alıyor. Bunun beklenmedik bir sonuç kısmı olduğunu, kesinlikle fark edeceksiniz.

YASAK ELMA - Menekşe KOÇAK

Duygularımızı İfade edebiliyor Muyuz? Menekşe Koçak, bir yandan namus kavramını sorgularken, diğer yandan da şefkat, sevgi ve şehvet üçgeninin mutluluğa uzanan yollardan olduğunu belirtiyor ‘Yasak Elma’ adlı yazısında. Bu söylemleri destekleyici örnekler vermeyi de ihmal etmiyor.

GÜNDELİKÇİ KADINLAR - Ergür Altan

Yeni sayımızda yepyeni bir yazarımızla birlikteyiz. Ergül Altan, ‘Gündelikçi Kadınlar’ adlı yazısıyla, bu kadınların karşılaşmış olduğu tüm sorunları, işlerinin bilinen veya bilinmeyen, fark edilen, edilmeyen yanlarını yine bir gündelikçinin ağzından aktarıyor bize. Bu erkek yazarımızın kadın duyarlılığıyla yazmasını çok önemli buluyoruz.

ARI KOVANI - AĞUSTOS - Emine Kamçı

Emine Kamçı, bu ayki ‘Arı Kovanı’nda’, evde ayrı, dışarıda ayrı etkinliklere koşan ve bu uğraşılardan son derece keyif alan Berna Toyran’la buluşturuyor bizi.

KADINLARI YERMEYİN - Yılmaz Arslan

Bu ay ‘Yüreğimizden Taşanlar’ köşemizde bir değişiklik yaptık, bir erkek şairi konuk ettik. Dini bir paravan olarak kullanıp ona sırtını dayayan erkeklerin, kadınlar hakkındaki tutarsız düşüncelerini, ikiyüzlülüklerini sorguluyor Yılmaz Arslan, ‘Kadınları Yermeyin’ adlı şiirinde.

DENEYİMLEDİKLERİM - AĞUSTOS - Emine Kamçı

‘Deneyimlediklerim’ köşemizde, Emine Kamçı, ‘Közlenmiş Patlıcanları Kolayca Nasıl Soyuyorsunuz?’ diyor. Bu ve bunun gibi sorulara yanıt alabilmek ve pratik çözümlere ulaşabilmek için yazımızın içeriğini okumanız yeterlidir.

UMUDUNU KESME YURDUNDAN - Söyleyen Zülfü Livaneli

Şimdi de sıra ‘Umut Şarkıları’nda.’ Ömer Zülfü Livaneli, ‘Nasıl Başlarsa fırtına Öyle diner birden bire Bir ışık parlar yeniden Karanlıklar arasından Umudu kesme yurdundan.’ Diye sesleniyor ve ışığın karanlığı boğduğu gerçeğini bize yeniden anımsatıyor. Bol ışıklı günler dileyerek umutla kalın diyoruz. Herkese kolay gelsin.