sulesepin06@gmail.com
Bir masada oturmuş, ciddiyetle önündeki kağıtları inceliyor. Kısa, koyu kahverengi, küt saçları, vişne çürüğü uzun kollu, çizgili bir kazağı var.
Dış mekânda bir kafede oturan iki kişi. Solda, kısa kahverengi saçlı bir erkek, sağda sarı saçlı bir kadın var. Kadın, kollarını masanın üzerinde çaprazlamış bir şekilde oturuyor ve yüzünde hafif bir gülümseme var. Erkek, ellerini hareket ettirerek konuşuyor. Kadının başının üzerinde güneş gözlüğü var.
YAZAN: Psikolog Şule SEPİN İÇLİ

Teorik bilgiler, halkın yaşadığı deneyimlerden, yapılan geniş çaplı araştırmalardan beslenir. Halkın yaşadığı deneyimleri yabana atmamak gerekir. Bu deneyimler, yapılan yanlışların deneye yanıla öğrenilmesi sonucu doğruyu bulmak şeklinde ortaya çıkar. Bir görüş ortaya koyarken, “Atalarımız boşuna dememişler” sözleriyle başlarız değerlendirmelerimize.

Yoğun bir sıkıntı yaşadığımızda, denize düşen yılana sarılır misali, sıkıntılarımızdan kurtulmak için pek çok yol ve yöntemlere başvururuz. Bir yakınımızla paylaşmak, konuyla ilgili kitap okuyup video izlemek, fal baktırmak, büyücü arayışına girmek, bunlardan bazıları. Ben çocukken, sıkıntıya düşen pek çok yakınıma eşlik edip kapı kapı bizim oraların deyimiyle kâğıt büyü yapan kişileri aradığımız çok olmuştur. Sanki bir doktora gider gibi araştırma yapılırdı bir de. Şu hoca iyiymiş, bu hoca şöyle iyiymiş diye. Sihirbazlık da merak konusu olmuştur çoğu gösterilerde. Bu da bir nevi kandırmaca değil midir? Kâğıt büyüden yarar gören kimseye hiç rastlamadım. Büyünün 40 gün kadar geçerli olduğunu söyleyerek kendini avutan çok insanla karşılaşmışımdır.

Kâğıt büyü konusu üzerine büyüklerimiz sohbet ederken bir büyüğümüz, “Siz sadece el büyüsünün mü olduğunu sanıyorsunuz? Asıl kalıcı olan dil büyüsüdür” demişti. Ne demek istendiği üzerine çok kafa yoracak yaşta değildim o zaman. Bu arada el büyüsü derken, kâğıt büyü kastediliyordu.

Dil büyüsü tanımlamasını daha çok eşlerine her dediğini yaptıran kadınlar için kullanıyorlardı. Geniş ailede erkeğin ailesiyle birlikte oturan kadının eşini avucunun içine aldığını anlatırlardı.

Gel zaman git zaman dil büyüsü tanımlaması dikkatimi çekmeye başladı. Gerçekten de temiz kalpli insanların büyülü sözlerle kandırılması gibi bir durum vardı. Bir başkasının uzun uzun anlatmasından etkilenmeyen insanlar, nasıl oluyor da bu kadar kısa sürede birkaç sözle o kişilerin etkisi altına giriyorlardı?

Çocukluğunda ailesinden yeterince ilgi ve sevgi görmeyen pek çok kadın, yetişkin olunca hemen âşık olup güzel sözlere kanmıyorlar mıydı? İşte bu tam da bir dil büyüsü yapmaktı bana göre. Dil büyüsü yapanlar, karşı tarafın zayıf yanlarını anlamak için hamleler yapıyor, sonra da geliştirdikleri taktik ve stratejik yaklaşımları süslü sözlere döküyorlardı.

Değersizlik duygumuz had safhadaysa, dil büyüsünün etkisine kapılıp bu büyücüler bizi kolayca ele geçirebilir. Üstelik dil büyüsünün süresi öyle 40 gün gibi kısa süreli de değil. Para da dökmüyoruz. Ömrümüzü bir kişiye adayabiliyoruz bu büyünün etkisinde. Büyü bozuluyor bozulmasına da iş işten geçiyor. O zaman da dizlerimize vurup büyük bir pişmanlık yaşıyoruz. Sonunda da çaresizlik, kader motifimiz bizi ele geçiriyor. Büyünün etkisinden kurtulamıyoruz.

Aslında sözlerden çok yapılan işe, davranışlara, tavırlara bakmamız gerekir. Elle yapılan büyü eve sirke dökerek bozulurmuş ya. Dil büyüsü de gözümüzü ve kulağımızı açıp gözlem yapmakla bozuluyor. Ayrıca aklımız başımıza gelip dil büyüsünün etkisinden kurtulmak istiyorsak, zaman geçmiş olmuyor. Zararın neresinden dönersen kardır denir ya, bu da öyle bir durum.

İlk kez flört eden bir genç kız, sevgilisinden gelen süslü sözlerle dolu mektupların etkisindeydi. Dil büyüsü mektup aracılığıyla yapılıyordu ona. Mektupları benimle paylaşmak istedi. Birlikte okuduk. “Sevgilin herkese mi yoksa sadece sana mı böyle sözler söylüyor?” diye sorunca, “O beni çok seviyor, bana çok özeniyor. Başkalarına kaba davrandığı da oluyor ama bana öyle yapmayacağından eminim” demişti. Dil büyüsü bu genç üzerinde öyle hakimdi ki önerilerim bir kulağından girdi, diğer kulağından çıktı. Yıllar sonra karşılaştığımızda, “Sen haklıymışsın ama geç fark etsem de büyünün etkisinden kurtulmayı başardım” demişti bana.

Gönül ister ki öneriler hemen işe yarasın. Yaşanmadan da büyüler zor bozulabiliyor.

Bu yazıyı okuyanlar, çevrenize bakın. Size dil büyüsü yapanlar mı gerçek dostlarınız, yoksa zor günlerinizde koşup yanınıza gelenler mi?

Dil büyüsünden uzak durmanız umuduyla.

22 Ocak 2025

Yorumlar

Bu yazı için yorum mevcut değil.
Dilerseniz Buradan yeni yorum gönderebilirsiniz.