Sarı saçları, parlament mavi örgülü, sol omzunun altı işlemeli kazağı ile gülümsüyor. Önünde açık bir defter, sağ elinde kalemi var.
Helen Keller’in 20 li yaşlarına ait siyah beyaz fotoğrafında Keller sandalyeye oturmuş, beyaz uzun kollu bir gömlek giymiş, saçlarını alttan topuz yapmış. Dizlerinin üzerinde büyük sayfaları açık bir defter var. Elinin teki defterin üzerinde duruyor. Diğer eliyle de yan tarafında sehpada duran vazodaki güllere uzanmış ve güller kokluyor.
YAZAN: Aynur YURTSEVEN

27 Haziran 1880'de Amerika Birleşik Devletleri'nin Alabama Eyaleti'nin Tuscumbia Kasabası'nda dünyaya geldi. 2 yaşını henüz doldurmadan geçirdiği bir ateşli hastalık sonrası görme, işitme ve buna bağlı olarak konuşma yetisini kaybetti. Sık sık hastalanırdı. Çok huysuz ve bakımı zor bir çocuk haline gelen Helen'in ailesi çok zor duruma düşmüştü. Helen 6 yaşında iken Charles Dickens'in Genel Okur için ‘Amerikan Notları’ adlı eserini okuyan annesi Kate Keller, başka bir kör ve sağır çocuk olan Laura Bridgman için yapılanlardan etkilenmişti. Bunun üzerine Baltimore'da bir uzman doktorla görüşmeye gittiğinde Helen'in bir daha asla görme ve duyma yetilerine kavuşamayacağı bilgisi teyit edilmişti ancak doktor, çocuğun eğitilebileceğini, bunun yolunun da sağır çocuklarla çalışan bir uzmanla görüşmekten geçtiğini söyledi. Böylece Helen'in ebeveynleri Graham Bell ile temas kurdular. Graham Bell, telefonun icadından sonra kendisini sağır çocukları eğitmeye adamıştı. Bell, aileye Perkins Enstitüsü ve Massachusetts Sağırlar Evi ile görüşerek bir öğretmen bulabileceklerini belirtti. Böylece efsanevi öğretmen Anne Mansfield Sullivan ile tanıştılar. Kendisi de çok az görme yeteneğine sahip olan ve aynı kurumda eğitim gören Anne Sullivan, Hellen'e okuma-yazmayı, konuşmayı öğretti ve normal bir eğitim almasını sağladı.

Anne onun yoldaşı, tabii öğretmeni, sırdaşı ve öteki konularda da vazgeçilmez yardımcısı oldu.

Helen'in öğrenmeye başlaması, yaşamının ilk 19 ayında zihninde yer etmiş 'su' sözcüğüyle başlıyor. Eğitmeni, Helen'i bir su pompasının yanına götürüp elini suya dokundurmuş ve hemen ardından avucunun içine 'su' kelimesini yazmıştı. Bunu izleyen birkaç saat içinde Helen, otuz yeni sözcük daha öğrenmişti. Perkins Enstitüsü Helen'in başarılarını kamuoyuna duyurduğunda Helen Keller, tüm dünyada tanınan bir karaktere dönüştü. Gençlik yıllarından arkadaşı Mark Twain, onun hakkında şöyle dedi:

"Sezar, Büyük İskender, Napoleon, Homeros, Shakespeare ve bütün ölümsüzlerle aynı kulüpte buluşan insan... Bundan bin yıl sonra da en az bugünkü kadar ünlü olmaya devam edecek."

Helen Keller, 1890'dan itibaren konuşma dersleri almaya başlamıştı. Çok çabalaması, farklı kişilerle birlikte farklı teknikler deneyerek çalışmasına rağmen konuşması, ancak Anne Sullivan ve birkaç yakınının anlayabileceği sesler çıkarmak seviyesine gelebildi.

Helen Massachusetts'da körler okulunda, New York'ta sağırlar okulunda okuduktan sonra eğitimini Massachusetts'da, Anne Sullivan'la birlikte 1896'da gittiği Cambridge School for Young Ladies adlı okulda sürdürdü. 1900'de ise günümüzde Harvard Üniversitesi ile birleşmiş olan, kadınların devam ettiği Radcliffe College adlı yükseköğrenim kurumuna devam etti. Eğitimi boyunca ve yaşamının geri kalanında yanında Anne Sullivan vardı. Bu okuldaki zorlu çalışma, Anne Sullivan'ın gözlerinin daha da bozulmasına yol açmıştı. Helen, 1904 yılında mezun olduğunda lisans derecesi alan ilk kör-sağır kimse
unvanını kazandı. Resmi eğitimi burada bitse de hayatı boyunca pek çok üniversiteden onursal doktora derecesi aldı.

Üniversite eğitimi sırasında Helen, hayat hikâyesini kaleme aldı. Hem normal hem Braille daktilosu ile yazdığı bu kitabı 1903'te yayımladı. Başlangıçta çok satılmasa da ‘Hayatımın Öyküsü’ adlı bu kitap, sonradan bir klasik halini aldı. Kitaplarının en popüleri olan Hayatımın Öyküsü, 50 dile çevrildi.

İkili, bu kitabın yayımlanmasını sağlayan sosyalist eleştirmen John Albert Macy ile çok iyi dost oldu. 1905'te John Albert Macy ile evlenen Anne, Anne Sullivan Macy adını aldı. Evlilik, öğrenci-öğretmen ilişkisini fazla değiştirmedi. Helen artık Macy çifti ile birlikte Massachusetts'da yaşamaya başladı. Helen Keller, bu dönemde çevresindeki dünyayı nasıl algıladığını anlatan ‘Yaşadığım Dünya’ adlı kitabını yazdı. Sosyalist düşünce ile tanışması da aynı dönemde John Macy sayesinde oldu ve 1909'da Massachusetts Sosyalist Partisi'ne üye oldu. 1913'te sosyalizm hakkındaki makalelerini 'Karanlığın İçinden' adlı kitapta topladı ve böylelikle, siyasî düşüncesi herkes tarafından öğrenilmiş oldu. Helen ve Anne takip eden yılları dünyayı gezip konuşmalar yaparak geçirdiler. Deneyimleri ve inançları hakkındaki konuşmaları, kalabalıkları çok etkiliyordu.

Helen'in sözlerini Anne kelime kelime açıklıyor ve sonra, soru-cevap şeklinde devam ediyorlardı. Geçimlerini bu konuşmalardan elde ettikleri gelirle sağlıyorlardı. Ancak, 1918 yılında talep azalınca, bir vodvil sergilemeye başladılar. Helen'in ilk defa 'su' sözcüğünü anlatan ânı gösteren bu gösteri çok ilgi çekti. Hollywood’dan film teklifi gelince, hemen kabul ettiler ve Helen Keller'in hayatını anlatan bir film çekildi. Bu filmi Helen beğenmedi ve film beklenen maddî kazancı da getirmedi.

1918'de üçlü New York'a yerleşti. Helen ve Anne vodvil turneleriyle hayatlarını kazanmaya devam ettiler. Turneler devam ediyordu ve kazandıkları hatırı sayılır miktarda para Amerikan Görme Engelliler Vakfı'na gelir oluyordu. Helen Keller, toplanan bağışlarla kör insanların ailelerinin yaşam koşullarını iyileştirmeye büyük katkıda bulundu.

Anne, yaşadığı bronşit yüzünden sadece fısıldayarak konuşuyordu. Helen sahnede yalnız kaldı ancak sekreterleri Polly Thomson, Anne'in rolünü üstlendi, şovlarına devam ettiler.

1936 yılında Anne hayatını kaybetti. Helen'le Polly çalışmalarını tüm dünyadaki görme engelliler için sürdürdüler. Japonya, Avustralya, Güney Amerika, Avrupa ve Afrika'ya gittiler. Onlar oradayken evlerinde yangın çıktı, Helen'in, üzerinde çalışmakta olduğu kitabı 'Öğretmen'in müsveddeleri de yanmıştı. Bu kitapta Anne'i anlatıyordu.

1953 yılında Helen Keller'ın hayatını anlatan bir belgesel yapıldı. 1955 yılında en iyi uzun metrajlı film dalında Oscar ödülünü aldı. Bu filmden sonra Helen, 'Öğretmen' adlı kitabını 1955'te tamamladı ve yayımladı. 1960 yılında Polly hayatını kaybetti. Polly'ye bakan hemşire Helen'in bakımını üstlendi.

1957 yılında 'Mucize İşçi' adlı drama ilk defa gösterildi: Çocuk Helen'le iletişim kurmayı başaran Anne'i anlatan bu drama önce Amerika Birleşik Devletleri'nde bir televizyon oyunu olarak yeniden yazıldı ve iki yıl boyunca ilgiyle izlendi. 1962 yılında kendi biyografik filmi olan 'The Miracle Worker' 11 Mayıs 2010’da arşivlendi. Bu filmde Anne'i ve Helen'i canlandıran oyuncular Oscar kazandı.

Helen Keller, 1 Haziran 1968'de Easton Connecticut'ta yaşamını kaybetti. Beş lisan bilen, bisiklet, kano ve yelkenli ile gezintiye çıkan, yüzen, satranç oynayan Helen Keller, yazdığı makaleler ve bir dizi kitapla kendisini engellilere yardımcı olmaya adamıştır. Başta Amerikan Görme Engelliler Vakfı olmak üzere çok sayıda organizasyonda görev almıştır.

Yaşamını sanata dönüştüren bu kahramanlara sonsuz selam ve saygılar.

Yorumlar

Bu yazı için yorum mevcut değil.
Dilerseniz Buradan yeni yorum gönderebilirsiniz.