selvetbayraktarr@hotmail.com
Uzun, gür, kahverengi saçları, mavi kazağıyla, elleri klavyenin üzerinde çalışıyor.
Toprak renginde perdesi olan tiyatro sahnesinde ışıklar kapalı, sahne arkadan aydınlatılıyor. Sahnenin önünde bordo renkli kadifeden, boş koltuklar görünüyor.
HAZIRLAYAN: Selvet BAYRAKTAR TOKAT

Hepinize kucak dolusu merhabalar değerli takipçilerimiz. Kadına ve sanata dair haberler hazırladık sizlere.
Önce başlıklar:
İzmir Şehir Tiyatroları’ndan Bedia Muvahhit’e özel gösterim
‘Suna’ filmi Başka Sinemada gösterime girdi
Farah Zeynep Abdullah'a En İyi Kadın Oyuncu ödülü
Kadın, Yaşam, Özgürlük isyanı kısa film oldu
İzmir Şehir Tiyatroları’ndan Bedia Muvahhit’e özel gösterim
İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları (İzBBŞT) Türk tiyatrosunun ilk Türk kadın oyuncularından Bedia Muvahhit’in sahneye çıkışının 100. yılını, hazırladığı özel etkinlik ile andı. Tiyatroda Türk kadın oyunculara yer verilmesi arzusundaki Mustafa Kemal Atatürk’ün isteği üzerine, ilk kez İzmir’de sahneye çıkan Bedia Muvahhit’i anmak için hazırlanan özel gösterim İzmir Büyük Şehir Belediyesi Tiyatrosu İsmet İnönü Sahnesi’nde yapıldı.
Etkinlikte, Bedia Muvahhit’in Atatürk ile yaşadığı diyalog ile yer aldığı ilk ve son tiyatro oyununun yeniden canlandırıldığı sahneler izleyicilerden büyük alkış aldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ertuğrul Tugay, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Şükran Nurlu, İzBBŞT Kurucu Genel Sanat Yönetmeni Yücel Erten, bürokratlar ve tiyatro severlerin katıldığı gösterim kapalı gişe sahnelendi.
Etkinlikte konuşan, özel gösterimin yönetmeni Ozan Çolak, Bedia Muvahhit’in öyküsünün, sadece bir kadının tiyatro sahnesine çıkma hikâyesi değil bir devrim hikâyesi olduğunu söyleyerek, “Bu hikâye tam burada, İzmir’de 100 yıl önce gerçekleşmiş. Başta, bize bu devrimi anlatma fırsatı sunduğu için Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer’e, bu etkinliği yönetme görevini bana veren hocam Yücel Erten'e, bana güvenen, beraber yol yürüyen arkadaşlarıma ve bizi yalnız bırakmayan seyircilerimize teşekkür ediyorum” dedi.
‘Suna’ filmi Başka Sinemada gösterime girdi
Senaristliğini ve yönetmenliğini Çiğdem Sezgin’in üstlendiği ‘Suna’ adlı film 18 Ağustos’ta Başka Sinema ile gösterime girdi.
‘Suna’ filminin konusu bizlere çok tanıdık. İsimler değişiyor ama ülkemizde kadınların yaşadığı zorbalıklar değişmiyor. Kısacası yardım isteyen Suna’lardan çok var. Kadın sorunları, kadına yönelik şiddet ve evlilik içi tacizi konu alan filmde Suna’nın hayat hikâyesine tanıklık ediyoruz. Türkiye, İspanya ve Bulgaristan ortak yapımı olan filmde başrolleri Nurcan Eren, Tarık Pabuççuoğlu ve Fırat Tanış paylaşıyor. Filmin yönetmeni Çiğdem Sezgi Cumhuriyet Gazetesine film hakkında şu değerlendirmelerde bulundu:
İlk sinema filmim Kasap Havasından sonra yalnız ve yoksul bir kadın hikâyesi anlatmaya karar verdim. Kadın olmak zor zaten. Parasız pulsuz ve kimsesiz bir kadın olmak daha da zor. Yoksulluk özgürlüğü kısıtlar. Ailesine, akrabalarına tabi bir hale getirir insanı. Kimsesiz biriyseniz birilerini bulur ve onların himayesine girersiniz. Bana göre insanın başına gelebilecek en korkunç son bu.
Bir kadın karakter yarattım. Kimsesiz. Hasta bakan, evlere temizliğe giden, hizmetçilik ettiği evlerde yahut uzak akraba, arkadaş yanında sığıntı gibi yaşamış ve bunlardan bıkmış usanmış olan bir kadın... Adını da Suna koydum. Bahtı kara ama adı güzel...
Suna ellili yaşlarda. Çok erken bir evlilik yapmış, ayrılmış, bir daha da evlenmemiş. Bir aile dostunun oğlu Erol onun savrulmasına tahammül edememiş ve Suna’yı dul kayınpederi Veysel ile tanıştırmıştır.
Film, Suna’nın epey bir zaman düşünüp taşındıktan sonra Veysel ile evlenmeye karar verip adamın yaşadığı küçük kasabaya gelmesiyle yapar başlangıcını. Suna, imam nikâhı ile evlendiği Veysel’in evinde yaşama ve ona eşlik etmeye başlar.
Filmde Suna’yı tanımadığı bir adamla evlendirmek ve işini daha zorlaştırmak istedim. Üstelik Veysel’i bir türlü sevemedi. Ev temizliğine, çamaşıra, bulaşığa zaten alışık Suna. Bunları ustalıkla yapmayı başardı fakat sevmediği adamla aynı yatağa girmeyi beceremedi.
Kadınlar sevmedikleriyle olmazlar.
Suna ile Veysel’in sıkı bir yatak odası problemi doğmuş oldu. Duvar halısındaki tavus kuşunun dili olsa da anlatsa keşke Suna’nın derdini.
Suna ekonomik özgürlüğü olmadığı için sevmediği bir adamla evlenip onun isteklerini duygusuzca yerine getiren bir kadına dönüştü. Ama yine de hiçbir zaman karakterinden ödün vermedi. Suna olmaktan vazgeçmedi.
Filmde Suna’ya cinsel obje olarak bakmayan erkek karakter Can da yer alıyor. Can bir entelektüel. Suna ile dostluk kurmayı beceren, en zayıf anlarında dahi ondan faydalanmayı düşünmeyen biri, bir sinema yazarı. 2019 yılında elim bir trafik kazasında yitirdiğimiz değerli arkadaşım Cüneyt Cebenoyan’dan esinlenerek yarattığım ve çok sevdiğim bir karakter.
Farah Zeynep Abdullah'a En İyi Kadın Oyuncu ödülü
Farah Zeynep Abdullah, bu yıl 80’incisi düzenlenen Venedik Film Festivali kapsamında ödüle layık görüldü.
İtalya’nın en büyük medya şirketlerinden Mediaset’in Canal 5 kanalında yayınlanan Kurt Seyit ve ‘Şuradaki’ Şura karakteriyle yurt dışında da büyük fan kitlesine sahip olan Abdullah, İtalya Kültür Bakanlığı ve İtalya Sinema Eleştirmenleri tarafından verilen Premio Kinéo ödüllerinde En İyi Kadın Başrol Oyuncu Ödülü’nü kazandı.
Venedik Uluslararası Film Festivali’nin resmi yan etkinliği olan Premio Kinéo, Farah Zeynep Abdullah‘a ödül verme gerekçesi olarak Kurt Seyit ve Şura dizisindeki performansı, Bergen’deki başarısı ve yakında yayınlanacak Bihter’le birlikte daha da parlayacak kariyerini gösterdi.
'Kadın, Yaşam, Özgürlük’ isyanı kısa film oldu
İran’ın başkenti Tahran’da 16 Eylül 2022’de “ahlak polisleri” tarafından katledilen Mahsa Jîna Emînî’nin ardından İran ve Rojhilat’ta başlayan “Jin, Jiyan, Azadî” isyanı kısa film yapıldı.
“Jin, Jiyan, Azadî” isyanını anlatan “Sound Rise” isimli kısa filmin, İran ve Rojhilat’taki isyanın yıldönümünde gösterilmesi bekleniyor. Fiya Yunus ve Hewar Farisewi’nin yönetmenliğini yaptığı kısa film, gözaltında işkence görenlerin hikayesini anlatıyor.
Filmde Nickwan Qadiri, Delniya Waisi ve Delniya Lotfi gibi oyuncular rol alıyor.
Gelecek sayımızda yine kadına ve sanata dair güzel haberlerle buluşabilmek dileğiyle umutla kalın.
16 Eylül 2023

Yorumlar

Bu yazı için yorum mevcut değil.
Dilerseniz Buradan yeni yorum gönderebilirsiniz.