selvetbayraktarr@hotmail.com
Uzun, gür, kahverengi saçları, mavi kazağıyla, elleri klavyenin üzerinde çalışıyor.
HAZIRLAYAN: Selvet Bayraktar Tokat

Merhabalar, yeniden kadına ve sanata dair haberlerle beraberiz.

Önce Başlıklar:

Aydilge: Kadınları aşağılayan hiçbir diziye müzik yapmam.

Çiğdem Mater'in mektubu Venedik Film Festivali'nde okundu.

Ünlü balerin ve solist, opera ve bale sınavını iptal ettirdi.

Film tanıtımı Demir Çeneli Melekler

Aydilge: Kadınları aşağılayan hiçbir diziye müzik yapmam

Şarkıcı ve güftekâr Aydilge, kadınları aşağılayan bir diziye müzik yapmayacağını söyledi.

Müzik Onair’den Alper Ergez’in sorularını yanıtlayan Aydilge, müzik sektöründeki adaletsizliği tek başına değiştiremeyeceğini belirtti. Şarkıcı, "Çok fazla haksızlığa uğradığımızda, o haksızlıklara o kadar çok gömülüyoruz ki, verimli bir şey yapacak enerjimiz kalmıyor. Ben de sektörde olup biten haksızlıkları düşünüp durursam, hareket edemez hale gelirim. O yüzden kendimi korumayı, temiz ve saf kalmayı tercih ediyorum. Sektörel adaletsizliği tek başıma değiştiremeyeceğimi bilip vazgeçmek yerine, en azından adaletsizliğin bir parçası olmayarak var olmaya çalışıyorum" dedi.

Birçok dizinin jenerik müziğini de hazırlayan şarkıcı, "Kadınların aşağılandığı, şiddetin pohpohlandığı, eril söylemin baş tacı edildiği hiçbir diziye müzik yapmam. Milyon dolarlar verseler de yapmam. Profesyonellik, para karşılığında her türlü ilkeni satmak ise profesyonel değilim" diye konuştu.

Çiğdem Mater'in mektubu Venedik Film Festivali'nde okundu

79. Venedik Film Festivali’nde, International Coalition Filmmakers at Risk (ICFR) ile birlikte “Sinemacılar Saldırı Altında” başlıklı bir panel yapıldı.

Gezi davasında 18 yıl mahkûmiyet alan yapımcı Çiğdem Mater’in arkadaşı ve yönetmen Sinem Sakaoğlu bu etkinlikte yaptığı konuşmada “Çiğdem Mater, eleştirel düşünen, bağımsız bir sinemacı. Venedik Film Festivali’nden ödüller almış bir yapımcı, bugün burada, aramızda olmalıydı. Onun yerine Gezi Davasında saçma suçlamalarla 18 yıl ceza aldığı için İstanbul'da bir hapishanede. Çiğdem bir sabah 6’da, bir film çekimi için, yani işini yapmak için bulunduğu bir kasabada kaldığı otel odasında gözaltına alındı. O gözaltıyla başlayan hukuki süreç, belki de hukuki taciz süreci demek daha doğru olur, üç yıl sonunda hapis cezasıyla sonuçlandı.

Davanın Çiğdem'in de mahkemeye pek çok kere söylediği gibi kötü bir film senaryosunu andıran detaylarına girip bu saçma davaya meşruiyet kazandırmak istemiyorum. Tek bir detayına değineceğim ki o da Çiğdem yapmadığı, yapmayı sadece düşündüğü, çekilmemiş bir film ile suçlanarak ceza aldı ki film yapmak veya yapmayı düşünmek kanunen suç da değil" dedi.

Sakaoğlu konuşmasının devamında Çiğdem Mater’in Bakırköy Kapalı Kadın Cezaevi’nden göndermiş olduğu mektubu okudu.

Sevgili Venedik Film Festivali ekibi, sevgili sinemacılar İstanbul Bakırköy’deki bir kadın cezaevinden yazıyorum size, sesimin İran’dan, Afganistan’dan, Ukrayna’dan, Rusya’dan duyulacağını umarak :)

Zor zamanlarda, hiç öyle görünmese de zor bir işi yapmaya niyetlenmişiz meğer. Her gün dünyanın bir yerinden tutuklanmış sinemacıların haberini almamız boşuna değil. Yine de, dayanışma ve küresel destekle, doğru yolda, doğru bildiklerimizi yaptığımızı her an hissediyorum. Tahran’daki bir hücrede ya da Kabil’de yeraltına çekilmek zorunda kalmış bir sanatçıda söylediklerimin karşılık bulacağına, bulduğuna eminim.

Özgür zamanlarda, festivallerde buluşmak ümidiyle, çok teşekkürler!

Ünlü balerin ve solist, opera ve bale sınavını iptal ettirdi

Melek Özde Serter, sözleşmeli personel alımıyla ilgili sınavı kazananların önceden Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü yöneticileri tarafından belirlendiği iddiasını mahkemeye taşımıştı.

Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü'nün Sözleşmeli Sanatçı Alımı Sınavı, kurum yöneticileri tarafından yapılan usulsüzlükler nedeniyle mahkeme kararı ile iptal edildi.

İstanbul Devlet Opera ve Balesi'nde yıllarca solistlik ve baş dansçılık yapan Melek Özde Serter, 29 Mart 2021 tarihinde gerçekleştirilen sınavda başarısız bulundu.

Serter, yapılan sınavın puanlamasının adayların sınav başarısına göre değil, önceden Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü yöneticileri tarafından belirlendiği iddiasıyla konuyu mahkemeye taşıdı.

Ankara 5. İdare Mahkemesi olaya dair şu değerlendirmeyi yaptı:

“Sınav tutanakları incelendiğinde; tutanaklarda sınava giren bütün adayların isimlerine ve isimlerin karşısında adaylara takdir edilen puanlara yer verilmekle yetinildiği, tutanaklarda adayların performanslarının değerlendirilmesine yönelik herhangi bir değerlendirme kriterine ve takdir edilen puanların gerekçelerine yer verilmediği anlaşılmıştır. Bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; söz konusu sınavın nesnel ve objektif bir şekilde gerçekleştirilmediği sonucuna varılmıştır. Dava konusu sınavda bu yönlerden hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır”

Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline oybirliğiyle karar verildi. (KAZETE HABER MERKEZİ)

Film tanıtımı Demir Çeneli Melekler

Bu filmi izlerken biraz zorlandım açıkçası. Çünkü sesli betimlemesi yoktu.

Kadına yönelik şiddetin artarak devam ettiği bugünlerde hangi filmi takipçilerimize tanıtsam diye epey bir düşündüm. Aslında kadına yönelik şiddet olgusunun her dönemde var olduğunu ve kadınların her dönemde mücadele içinde olduğunu gösteren bir film olması nedeniyle Demir Çeneli Melekler filmini seçtim.

1912 Amerika’sının önemli olaylarından birine ışık tutan bu film, o dönemin siyasi süreçlerinden olan oy kullanma mücadele hakkını anlatıyor. Filmde Amerikan kadınlarının oy haklarını kazanmaları için kendi hayatlarını riske atan Alice Paul ( Hilary Swank) ve Lucy Burns ( Frances O’Connor) adlı iki genç kadın ve diğerlerinin gerçek hayat hikâyeleri yer alıyor. Gerçek karakterler olan Alice ve Lucy, kadınlara oy hakkı için başlattıkları bu feminist hareketle onların da hükümet görevlerinde çalışabilmesi için mücadele ediyorlar. Bu filmde kadınların kendileri için verdiği mücadelenin yanı sıra, kendi içlerinde girdikleri çekişmelere de yer veriliyor. Çünkü birçok kadın Alice Paul ve Lucy Burns’a destek olmaya çalışırken bir kısım kadın ise destek olmaktan ziyade çoğu zaman birçok erkek ve parlamento gibi bu feminist harekete engel teşkil ediyorlar. Fakat bütün bu zorluklara rağmen Amerikan kadınları mücadelelerinde başarılı olurlar ve oy kullanma hakkını kazanırlar.

Gelecek sayıda buluşmak dileğiyle sevgiyle ve umutla kalın.

8 Eylül 2022

Yorumlar

Bu yazı için yorum mevcut değil.
Dilerseniz Buradan yeni yorum gönderebilirsiniz.