sulesepin06@gmail.com
Bir masada oturmuş, ciddiyetle önündeki kağıtları inceliyor. Kısa, koyu kahverengi, küt saçları, vişne çürüğü uzun kollu, çizgili bir kazağı var.
YAZAN: Şule SEPİN İÇLİ

Şarkılar, yapılan besteler, müzisyenler… Bu sözcük dizisi, sanatı, emeği, eğlenmeyi getirir akla. Daha anne karnındayken, müzik dinletmek, bebeğin gelişimine katkıda bulunur. Ninnilerle büyümüşüzdür. Müzik dinlemek; rahatlamaktır, coşkuyla eğlenmektir, ruhumuza gıdadır. Müzik zevkimiz farklı olsa da ortak noktalarda buluşturur bizi.
Müzikli eğlencelere, konserlere gittiğimizde, masada oturanların çoğu kâğıt kalem arar istek şarkılarını yazmak için. Kâğıt bulamazsak, peçete imdadımıza yetişir. Sonra heyecanlı bir bekleyiş başlar. İsteğimiz çalınmaz da başka bir şarkı çalındı mı, sabırsızlanırız. Hele bir de isteğimiz söylenince, heyecanımız alkışlar ve çığlıklarla taçlanır. Sanatçı, bilmediği bir şarkı isteği karşısında ısrarlı alkışları duyunca, “üzgünüm bilmiyorum” ya da “bu şarkı benim tarzıma uymuyor. Size başka bir şarkı armağan edeyim” der. Kimi zaman böyle konuşmalar olmasa bile başka söylenen şarkılarla eğlenmesini biliriz.
Yukarıda yaşananların tam tersi, daha doğrusu hiç birimizin aklına gelemeyecek bir acı olay yaşandı. Eğlenme ve hoşgörü yerini öfkeye, kine, geri dönüşü olmayan bir öldürme eylemine bıraktı. O Ses Türkiye aracılığıyla bize sesini duyuran, o güzel sesli Onur Şener, istenen şarkıyı bilmemenin bedelini bir cam şişe parçasıyla öldürülmekle ödedi. Ortada ödenecek bir bedel de yoktu aslında. Hakaret yoktu, öfke, bağırma, çağırma yoktu. O şarkıyı bilmediğini söyledi yalnızca. Üstelik şarkıyı bilse bile söylemek zorunda değildi.
Peki, nasıl oluyor da insanlar bu kadar kolayca öldürülebiliyor? “Bu tür olumsuz davranışları cahiller yapar” denir hep. Eğitimli, bürokratların, makam sahibi olanların, son derece nazik olmaları beklenir. Anlıyoruz ki başarının, kariyerin ön plana çıkarıldığı ülkemizde, insanlarla iyi geçinmek, kişiler arası iyi ilişkiler kurmak, sanata ve sanatçıya saygı duymak hiç mi hiç önemsenmiyor. Önce sanatın içine tükürenler oldu. Sonra nedensiz yere konserler yasaklandı. Üç-dört yıl önce söylenmiş ve sakıncalı bulunmamış şarkı sözleri yeniden irdelenmeye başlandı. Kadınlara, sanatçılara karşı sözüm ona fetvalar verildi ve halen de verilmeye devam ediyor. Bunlar cezalandırılmak yerine ödüllendiriliyor. Cinayet işleyenlerle ilgili ceza indirimi uygulanıyor. Halk üzerinde etkili olanlar bu konularla ilgili caydırıcı sözler sarf etmiyor, tersine kışkırtıyor. Bütün bunların sonucunda her gün bizi şok eden olaylar yaşanıyor.
Onur Şener için öldürüldüğü gün, sıradan bir gündü belki. Çocuğuna “işim biter bitmez geleceğim, merak etme” demiş ve yanağına bir öpücük kondurmuştur. Şarkılarını söylemiştir ardı ardına. Yarım kalmış bir bestesini tamamlayacaktı bir gün sonra kim bilir.
Kadın örgütleri kadınlara gösterdikleri duyarlılığı bir erkek için gösterdi ve açıklamalar yaptı. Sosyal medya Onur Şener’i konuştu. İnsanlar şiirler yazdılar, resimlerini paylaştılar. Üzüntüler paylaşıldı, sivil toplum örgütleri açıklamalar yaparak olayı kınadı. Peki ya ailesi? Biz Onur Şener’in şarkılarını dinlerken, onu unutturmayacağımızı haykırırken, üzüntü duyup tepkilerimizi bir kez daha ortaya koyarken, acaba eşi, çocuğu ve daha nice yakını onun şarkılarını dinlerken neler yaşayacak ve ne hissedecek? Onlar için bu olay sanki bu gün yaşanmış gibi kalacak. İçlerine çöken üzüntünün ağırlığı hep onlarla olacak. Belki çocuğu onun şarkılarını söyleyecek, belki kendini insan hakları ihlaliyle ilgili işlere adayacak. Ama o travma hep duracak.
Sen gittin, dilimizde şarkıların kaldı. O güzel sesin hiç susmayacak. Kuşaktan kuşağa aktarılarak şarkıların hep söylenecek. Yarım kalan bestelerini sanatçı dostların tamamlayacak ve yaşatacak.
Bizler, yaratıcılığın, sanatın yaşaması için mücadelemizi sürdüreceğiz. Bunun için sözümüzü söyleyeceğiz, anlatacağız, yazacağız. Şarkılar özgürce yazılsın, söylensin, susturulmasın. Sussun artık insanların üretmesini engelleyen sesler. Müziği icra etmek, ölümü değil, eğlenmeyi, umudu getirsin.
15 Eylül 2022

Yorumlar

Bu yazı için yorum mevcut değil.
Dilerseniz Buradan yeni yorum gönderebilirsiniz.