YAZAN: Emine KAMÇI
Suna Kan 21 Ekim 1936’da Adana’da doğdu. 21 Haziran 2023’te de Ankara’da yaşamını yitirdi. Harika çocuk olarak yeteneği küçük yaşta tespit edilen sanatçı, Türkiye’nin en iyi keman virtüözlerinden biri olarak tanındı; uzun yıllar Cumhur Başkanlığı Senfoni Orkestrası’nda solist ve başkemancı olarak görev yaptı.
Beş yaşındayken müzikle tanışmasıyla babası Nuri Kan’dan keman dersleri almaya başladı. Daha sonralarıysa bu dersler, Walter Gehardt, Gilbertback, İzzet Nezihi Albayrak ve Liko Amar tarafından devam etti. İlk verdiği konserinde dokuz yaşındaydı. Bu konserinde Wolfgang Amadeus Mozart’ın 5.konçertosunu ve Giovanni Batista Viotti’nin 22.konçertosunu seslendirdi. 1948’de çıkarılan özel bir yasayla (İdil Bret-Suna Kan Yasası) müzik eğitimini Fransa’da sürdürdü. Paris Konservatuarı’nda Gabriel Bouillon’un öğrencisi olan Suna Kan, 1952 yılında konservatuarı birincilikle bitirdi. 1954’te Cenevre Yarışmasında birincilik madalyası aldı.1955’te Viotti yarışmalarında birincilik,1956’da Münih yarışmasında ikincilik,1957’de Margueite Lang_Jacques Thibaud Uluslararası yarışmasında beşincilik kazandı. Avrupa’da çeşitli konserler vermesinin yanı sıra, Asya ve Afrika ülkelerinde de başarılı konserler verdi. Dünyanın en ünlü sanatçı ve orkestralarıyla çalıştı. Yurda döndükten sonra cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası solist sanatçılığına atandı. İcracı olarak yurt içinde orkestrayla turnelere çıktı, evrensel müziğin tanınması ve yaygınlaşması uğrunda mücadele verdi.
Suna Kan, 1971 yılında Türkiye’nin ilk kültür bakanı olan Talat Sait Halman’ın Cumhurbaşkanlığı Konser Salonu’nda düzenlemek istediği Buhurizade Mustafa İtri konserine şiddetle karşı çıkmış hatta Başbakan Nihat Erim’e mektup göndererek “Alaturka müzik o salonda icra edilirse devlet sanatçısı unvanımı iade ederim” demiştir. Talat Sait Halman’ın bütün uzlaşmacı çabalarını geri çevirerek Buhurizade Mustafa İtri konserinin iptal edilmesine neden olmuş, Suna Kan’ın bu katı tutumu sonucunda Talat Sait Halman Kültür Bakanlığı görevinden istifa etmiştir.
1977-1986 yılları arasında kuruluşuna önayak olduğu TRT Ankara Oda Orkestrası’nın başkemancılığını ve solistliğini yaptı. 1960 yılında müzisyen ve müzik eleştirmeni Faruk Güvenç’le evlendi. Bu evlilik Faruk güvenç’in1982’deki ölümüne dek sürdü. Ankara Oda Orkestrasının kurucularından olan ilk kocası Faruk Güvenç’in ölümünden sonra 1988’de Halit Güvener’le evlendi ve onunla birlikte sefire olarak Macaristan’a gitti. 1992’de boşandılar.
Devlet sanatçısı unvanını taşıyan Suna Kan, Türk bestecilerinin keman yapıtlarının ilk seslendirişlerini, Ludwig Van Beethoven ve Johannes Brahms’ın bütün keman sonatlarını yorumladı.
Suna Kan, 11 Haziran 2023 tarihinde Ankara’da bir süredir nefes darlığı nedeniyle tedavi gördüğü özel hastanede 87 yaşında öldü.
Ben sevgili Suna Kan’ı on küsür yıl önce tanıma fırsatını bulabilmiştim. Kendisiyle İzmir’deki Görme Özürlüler Kitaplığı’nda tesadüfen karşılaşmıştım. Küçük de bir muhabbetimiz olmuştu.
Onun hakkındaki ilk izlenimim, kendisini hiç tanımadığım halde olumluydu. Mütevazı birine benziyordu. Karşılıklı konuşurken ikimiz de gayet rahat davranıyor, kendimizi ifadede zorlanmıyorduk. Hatta bir aralık, Çocukluğumda yatılı okulda okurken bir süre keman dersi aldığımdan bile söz ettiğimi anımsıyorum. Ancak onun bu konuda söyledikleri aklımdan çıkmış. Yalnızca sesinin yumuşaklığını ve içtenliğini anımsıyorum. Dedim ya, ‘kısa bir muhabbetti.’ diye.
Onunla ilgili bilgilere ulaşınca, sahip olduğu unvanları, onca elde ettiği başarıları ‘kıskanmadım’ desem yalan olur. Ne var ki benim yatılı okulda yaptığım gibi iki-üç yılda yarım yamalak bir keman dersi alma çalışmasıyla da Suna Kan olunmuyor kuşkusuz. Ortamına, müziğin içine doğmak vardı; o şansı, olanakları dahası başarıları yakalamak vardı aslında. O şeyi çok istemek, onca kişiyle çalışmak! Suna Kan bunların hepsini yaptı ve layık olduğu yere ulaştı. Bizlere de bunları alkışlamak düşer.
Yerinde rahat uyu güzel insan. Tüm varlığınla, yaptıklarınla, yaşattıklarınla yaşayacaksın sonsuza dek.
Suna Kan 21 Ekim 1936’da Adana’da doğdu. 21 Haziran 2023’te de Ankara’da yaşamını yitirdi. Harika çocuk olarak yeteneği küçük yaşta tespit edilen sanatçı, Türkiye’nin en iyi keman virtüözlerinden biri olarak tanındı; uzun yıllar Cumhur Başkanlığı Senfoni Orkestrası’nda solist ve başkemancı olarak görev yaptı.
Beş yaşındayken müzikle tanışmasıyla babası Nuri Kan’dan keman dersleri almaya başladı. Daha sonralarıysa bu dersler, Walter Gehardt, Gilbertback, İzzet Nezihi Albayrak ve Liko Amar tarafından devam etti. İlk verdiği konserinde dokuz yaşındaydı. Bu konserinde Wolfgang Amadeus Mozart’ın 5.konçertosunu ve Giovanni Batista Viotti’nin 22.konçertosunu seslendirdi. 1948’de çıkarılan özel bir yasayla (İdil Bret-Suna Kan Yasası) müzik eğitimini Fransa’da sürdürdü. Paris Konservatuarı’nda Gabriel Bouillon’un öğrencisi olan Suna Kan, 1952 yılında konservatuarı birincilikle bitirdi. 1954’te Cenevre Yarışmasında birincilik madalyası aldı.1955’te Viotti yarışmalarında birincilik,1956’da Münih yarışmasında ikincilik,1957’de Margueite Lang_Jacques Thibaud Uluslararası yarışmasında beşincilik kazandı. Avrupa’da çeşitli konserler vermesinin yanı sıra, Asya ve Afrika ülkelerinde de başarılı konserler verdi. Dünyanın en ünlü sanatçı ve orkestralarıyla çalıştı. Yurda döndükten sonra cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası solist sanatçılığına atandı. İcracı olarak yurt içinde orkestrayla turnelere çıktı, evrensel müziğin tanınması ve yaygınlaşması uğrunda mücadele verdi.
Suna Kan, 1971 yılında Türkiye’nin ilk kültür bakanı olan Talat Sait Halman’ın Cumhurbaşkanlığı Konser Salonu’nda düzenlemek istediği Buhurizade Mustafa İtri konserine şiddetle karşı çıkmış hatta Başbakan Nihat Erim’e mektup göndererek “Alaturka müzik o salonda icra edilirse devlet sanatçısı unvanımı iade ederim” demiştir. Talat Sait Halman’ın bütün uzlaşmacı çabalarını geri çevirerek Buhurizade Mustafa İtri konserinin iptal edilmesine neden olmuş, Suna Kan’ın bu katı tutumu sonucunda Talat Sait Halman Kültür Bakanlığı görevinden istifa etmiştir.
1977-1986 yılları arasında kuruluşuna önayak olduğu TRT Ankara Oda Orkestrası’nın başkemancılığını ve solistliğini yaptı. 1960 yılında müzisyen ve müzik eleştirmeni Faruk Güvenç’le evlendi. Bu evlilik Faruk güvenç’in1982’deki ölümüne dek sürdü. Ankara Oda Orkestrasının kurucularından olan ilk kocası Faruk Güvenç’in ölümünden sonra 1988’de Halit Güvener’le evlendi ve onunla birlikte sefire olarak Macaristan’a gitti. 1992’de boşandılar.
Devlet sanatçısı unvanını taşıyan Suna Kan, Türk bestecilerinin keman yapıtlarının ilk seslendirişlerini, Ludwig Van Beethoven ve Johannes Brahms’ın bütün keman sonatlarını yorumladı.
Suna Kan, 11 Haziran 2023 tarihinde Ankara’da bir süredir nefes darlığı nedeniyle tedavi gördüğü özel hastanede 87 yaşında öldü.
Ben sevgili Suna Kan’ı on küsür yıl önce tanıma fırsatını bulabilmiştim. Kendisiyle İzmir’deki Görme Özürlüler Kitaplığı’nda tesadüfen karşılaşmıştım. Küçük de bir muhabbetimiz olmuştu.
Onun hakkındaki ilk izlenimim, kendisini hiç tanımadığım halde olumluydu. Mütevazı birine benziyordu. Karşılıklı konuşurken ikimiz de gayet rahat davranıyor, kendimizi ifadede zorlanmıyorduk. Hatta bir aralık, Çocukluğumda yatılı okulda okurken bir süre keman dersi aldığımdan bile söz ettiğimi anımsıyorum. Ancak onun bu konuda söyledikleri aklımdan çıkmış. Yalnızca sesinin yumuşaklığını ve içtenliğini anımsıyorum. Dedim ya, ‘kısa bir muhabbetti.’ diye.
Onunla ilgili bilgilere ulaşınca, sahip olduğu unvanları, onca elde ettiği başarıları ‘kıskanmadım’ desem yalan olur. Ne var ki benim yatılı okulda yaptığım gibi iki-üç yılda yarım yamalak bir keman dersi alma çalışmasıyla da Suna Kan olunmuyor kuşkusuz. Ortamına, müziğin içine doğmak vardı; o şansı, olanakları dahası başarıları yakalamak vardı aslında. O şeyi çok istemek, onca kişiyle çalışmak! Suna Kan bunların hepsini yaptı ve layık olduğu yere ulaştı. Bizlere de bunları alkışlamak düşer.
Yerinde rahat uyu güzel insan. Tüm varlığınla, yaptıklarınla, yaşattıklarınla yaşayacaksın sonsuza dek.
Yorumlar
Bu yazı için yorum mevcut değil.
Dilerseniz Buradan yeni yorum gönderebilirsiniz.