Yıl 2, Sayı 17, Haziran 2023

Sultan Çamur Karataş, ‘Stockholm Sendromu’ yazısında bizlere son yaşadığımız seçimleri hatırlatıyor ve hepimizi düşünmeye davet ediyor.

Ardından Menekşe Koçak ‘Duygularımızı İfade Edebiliyor muyuz?’ köşemizde, seçimlerle ilgili bizi umutlandıran önemli saptamalar yapıyor ‘Umut mu Korku mu’ yazısında.

‘Kadının Güncesi’ köşemizde Selvet Bayraktar Tokat, engelli kadınlarla ilgili iki önemli haberle başlıyor ve kadınların umutla sürdürdükleri mücadele eylemlerini köşemize taşıyor.

‘Hak mı Hukuk mu Lütuf mu’ köşemizde, Şule Sepin İçli, Avukat Özlem Ayata ile kiracıların haklarıyla ilgili söyleşiyor ‘Kiracıların Bilmesi Gerekenler’ başlığını taşıyan söyleşide.

Doğal olmayan kayıplarımız vardır ya bizi kahreden, üzen ve kabullenmek istemediğimiz, işte Emine Ortakaya ‘Tanı Bunları Adiloş Bebem Tanı da Büyü’ yazısında anlatıyor Deniz Poyraz’ımızın yaşamdan koparılış öyküsünü.

Bu ay yitirdiğimiz müziğin duayenlerinden Başkemancı Suna Kan’a yer vermeden yayımlanabilir mi dergimiz hiç? Emine Kamçı ‘Tarihin Kadın Yüzleri’ köşemizde anlatıyor Suna Kan’ın dolu dolu geçen yaşam öyküsünü ‘Suna Kan Olmak’ yazısında.

‘Arı Kovanı’ köşemizde Şule Sepin İçli, Akademisyen, kadın mücadelesine büyük katkıları olan Elif Emir Öksüz ile söyleşiyor.

‘Bilim Dünyasında Bu Ay’ köşemizde, Selvet Bayraktar Tokat bulduğu haberlerle bizi yerfıstığı yemeye davet ediyor adeta. Ülkemiz ürün yönünden çok şanslı ancak bu ürünleri değerlendiremiyor maalesef. Bakın görün yerfıstığını işlemek için insanlar hangi kurumları kuruyor. Kalp krizi deyip de geçmemek gerek. Bakalım vücudumuzda nasıl hasarlar bırakmış. Devamını okuması ve dinlemesi de sizden olsun.

‘Ah şu ayrılık olmasa’ yakınmalarından kurtulmak istiyorsanız, Ebru Bozcuk’un ‘Bazen Bir Adam Gitmeli Hayatınızdan’ yazısını okumanızı öneriyoruz.

Dergimiz gönüllülerimiz sayesinde yayım hayatını sürdürüyor. Bu sayımızda değerli bir gönüllümüzle tanıştıracağız sizleri. Şimdi tanıyacağınız gönüllümüz, Deprem sürecinde, etkinlikten etkinliğe koşan Ebru Atilla, Deprem bölgesinde çalışma yapmayı ihmal etmemiş. Emine Kamçı ‘Rol Modellerimiz’ köşemizde Ebru Atilla ile söyleşmiş.

Evimizi temiz tutmaya özeniriz de nedense sokakta aynı davranışı yapmak zor gelir bize. Çöp toplamayla ilgili empati kurmayı da çok iyi becerdiğimiz söylenemez. Yayla Boztaş, ‘Alışıktır Bunlar Pisliğe’ yazısında yine bizlere ders verici öğretiler sunuyor.

Emine Kamçı, ‘Anı Torbası’ yazısında evde aradığı çantayı bulamıyor, bakın bizleri hangi anılara götürüyor?

Fatma Işık Kaya, ‘Kurabiye Canavarı’ yazısında eski kurabiyeleri anımsatıyor ve kurabiye yemeye özendiriyor bizleri.

Emine Kamçı, ‘Deneyimlediklerim’ köşemizde mikrodalga fırın kullananlar için bazı pratik yemekler öneriyor ve sararan zeminler için farklı bir yol denemiş onu paylaşıyor bizimle, ‘Mikrodalga Fırının Yarattığı harikalar’ yazısında.

‘Sanatın Kadın Sesleri’ köşemizde Selvet Bayraktar Tokat, aramızdan bu ay ayrılan çok değerli sanatçılarımızı anıyor. Baskı ve tehditler altında kadınların sanatlarını nasıl icra ettiklerini dile getiriyor.

‘Selvi Boylum Al Yazmalım’ köşemizde, Harika Külçür’ün ‘El Yordamıyla Aşk’ öyküsü var. Engellileri rahatsız eden toplumun verdiği mesajları dile getiriyor.

Bu sayımızda sanki sözleşmiş gibi, birbirini tamamlayan yazılarımız var. Ergür Altan, ‘Yüreğimizden Taşanlar’ köşemizde Merve Dizdar için yazdığı ‘Bir Kadının Dünyaya Gelişleri’ şiiriyle bizlerle birlikte.

Beklenmedik olaylar ve sonuçlar, tehditler ve baskılar… İçinde bulunduğumuz bu ortama umut saçan bir şarkı var ‘Umut Şarkıları’ köşemizde, ‘Güneş Yine Doğacak’. Melike Demirağ ne güzel söylüyor bizleri umutlandıran bu şarkıyı. Güneşin yeniden doğuşunu umutla beklediğimiz günlerimiz olsun, mücadelemiz hiç eksilmesin, hepinize keyifli okumalar, dinlemeler.