YAZAN: Emine KAMÇI
Eskiden insanlar çayı tek çaydanlıkla pişirirlerdi. Yani bunun adı demlemek değil, bas bayağı pişirmekti. Çocukluğumda bu işlemle pişirilen çaydan çokça içmişimdir. Ayrıca, o çayın şimdi bile tadını ve kokusunu unutamam. Zaman zaman yakın geçmişte şöyle bir yönteme da tanık olmuşumdur. Çay demlemek için çaydanlıktan demliğe su aktardıktan sonra demlik bir süre yanan ocağın üstünde bekletilerek kabarması sağlanıyor. Son zamanlarda ben de bunu yapıyorum. İşte size asıl söylemek istediğim de bundan sonra fark ettiklerimle ilgili. Zamanla şunu anladım ki bu şekilde demlemiş, dahası pişirmiş olduğum çayın, ileriki saatlerde tadı bozulmuyor. İçerdiği maddelerin kaybolup kaybolmadığını bilemem ama sonuç bu şekilde. Nasıl ki yemeği pişirdiğimizde bir süre tadı bozulmuyorsa, çay da lezzetini bu biçimde koruyordur diye düşünüyorum.
Bir de çayı soğuk suyla demlerseniz, sıcak suya göre daha geç acısını salar. Daha önce belirtmiş olduğum sıcak suyla çay pişirme yöntemiyle belki çay acılaşabilir ama bayat kokusunu fazla duymazsınız. Tercih size ait. Rahmetli annem, ıhlamur yaptığı zamanlar, bu pişirilen ıhlamuru bize ertesi gün de içirirdi ve bu ikinci, üçüncü ısıtışlardan sonra daha faydalı olduğunu, bronşlara, öksürüğe daha iyi geldiğini söylerdi. Belki de onların zamanında, gerek fakirlik gerekse çaresizlik o insanları bu yönteme itmiş olabilirdi. Zaten bizler de bazı doğru yöntemleri deneyimlerimiz sonunda keşfetmiyor muyuz? Ihlamur demişken, son olarak da şunu ilave etmek istiyorum. Öksürüğünüzün azalmasını istiyorsanız, Ihlamur demlerken demliğin içine elma kabuğu veya bir dilim elma koymayı da ihmal etmemelisiniz.
Başka paylaşımlarda görüşelim.
Sağlıkla kalın.
Eskiden insanlar çayı tek çaydanlıkla pişirirlerdi. Yani bunun adı demlemek değil, bas bayağı pişirmekti. Çocukluğumda bu işlemle pişirilen çaydan çokça içmişimdir. Ayrıca, o çayın şimdi bile tadını ve kokusunu unutamam. Zaman zaman yakın geçmişte şöyle bir yönteme da tanık olmuşumdur. Çay demlemek için çaydanlıktan demliğe su aktardıktan sonra demlik bir süre yanan ocağın üstünde bekletilerek kabarması sağlanıyor. Son zamanlarda ben de bunu yapıyorum. İşte size asıl söylemek istediğim de bundan sonra fark ettiklerimle ilgili. Zamanla şunu anladım ki bu şekilde demlemiş, dahası pişirmiş olduğum çayın, ileriki saatlerde tadı bozulmuyor. İçerdiği maddelerin kaybolup kaybolmadığını bilemem ama sonuç bu şekilde. Nasıl ki yemeği pişirdiğimizde bir süre tadı bozulmuyorsa, çay da lezzetini bu biçimde koruyordur diye düşünüyorum.
Bir de çayı soğuk suyla demlerseniz, sıcak suya göre daha geç acısını salar. Daha önce belirtmiş olduğum sıcak suyla çay pişirme yöntemiyle belki çay acılaşabilir ama bayat kokusunu fazla duymazsınız. Tercih size ait. Rahmetli annem, ıhlamur yaptığı zamanlar, bu pişirilen ıhlamuru bize ertesi gün de içirirdi ve bu ikinci, üçüncü ısıtışlardan sonra daha faydalı olduğunu, bronşlara, öksürüğe daha iyi geldiğini söylerdi. Belki de onların zamanında, gerek fakirlik gerekse çaresizlik o insanları bu yönteme itmiş olabilirdi. Zaten bizler de bazı doğru yöntemleri deneyimlerimiz sonunda keşfetmiyor muyuz? Ihlamur demişken, son olarak da şunu ilave etmek istiyorum. Öksürüğünüzün azalmasını istiyorsanız, Ihlamur demlerken demliğin içine elma kabuğu veya bir dilim elma koymayı da ihmal etmemelisiniz.
Başka paylaşımlarda görüşelim.
Sağlıkla kalın.
Yorumlar
Bu yazı için yorum mevcut değil.
Dilerseniz Buradan yeni yorum gönderebilirsiniz.