ebrubozcuk@hotmail.com
Açık sarı, yarı toplanmış dalgalı fönlü saçları ve makyajıyla, siyah kıyafeti ve yine siyah kolyesi ile gülümsüyor.

​Cumhuriyet Gazetesi Pazar Ekinde yazıyor.

Ebru Bozcuk Tarafından Yazılmış Yazılar

YAZAN: Ebru BOZCUK

Biliyorum aslında o sesi... Muhtemelen atalarımdan yadigar bir ses bu.
"Yeter artık, ekme dönemi bitti. Şimdi hasat zamanı" diyor.
Fakat içimde yükselen başka bir ses daha var.
O daha derin ve daha sakin bir yerden konuşuyor sanki.
"Aslında şimdi tam zamanı" diyor.
Gençliğimizde… Devamını Oku
YAZAN: Ebru BOZCUK

Siz horoz sesleriyle uyandınız mı hiç?... Bu bence hiç de öyle azımsanacak hatta sıradanmış gibi görülecek bir şey değil. Çok değerli hatta yeteri kadar parlatılıp çoğaltılması gereken bir şey olduğunu düşünüyorum. Her sabah saati kurmadan kalkmama vesile oluyorlar ki bu şahane… Devamını Oku
YAZAN: Ebru BOZCUK

Bir yaz daha bitti yine...
Eylül tüm ihtişamıyla kapıda. Ertelenmiş düşler zamanı başlıyor şimdi.
Sorgulamaların, ahların, keşkelerin, durup dinlemenin mevsimi başlıyor.
Yazın savurduklarını rafa kaldırma mevsimi başlıyor.
Olmasa da olurların, susmanın, kabuğa çekilmenin… Devamını Oku
YAZAN: Ebru BOZCUK

Galiba ilk adım, "SONRA" kelimesini hayatımızdan çıkarmakla başlıyor.
"O seyahate sonra çıkarım",
"O kazağı sonra alırım",
"Sonra görüşürüz, sonra bakarız" derken hayatı ıskaladığımızın farkına bile varmıyoruz çoğu kez.
Oysa hayat öyle hızlı akıyor ki ötelediğimiz kendi biricik… Devamını Oku
YAZAN: Ebru BOZCUK

Çocukluğumda, annemin bizi okula gönderdikten sonra uyumadığını öğrendiğim gün ev hanımı olmamaya karar vermiştim.
Uyumanın elbet bir yolu olmalıydı. Çocuk aklımla bir şekilde bulacaktım onu. Sabah karanlığında uyanmaya ne yapıp edip bir son vermeliydim.
Aradan yıllar geçti.… Devamını Oku
YAZAN: Ebru BOZCUK

Küçük olmak aslında çok büyük bir şeydi.
O vakitler yaralarımız hafifti fakat hayallerimiz büyüktü.
Anneannemin evindeki duvarda bütün heybetiyle duran, devasa zannettiğim gonglu saatin, yıllar sonra o kadar da büyük olmadığını gördüğümde anlamıştım bunu. Zamanın ruhu belki de… Devamını Oku
YAZAN: Ebru BOZCUK

Anne olmak için doğurmuş olmak gerekmiyor.
Onun için üzülüp onun için seviniyorsanız, yüreğinizde hep bir kalp çarpıntısı hasılsa, mutluluğu mutluluğunuz oluyorsa, bebekliğinde ninniler söyleyip, masallar anlattıysanız, banyo suyunu dirseğinizle ayarlamayı deneyimlediyseniz,… Devamını Oku
YAZAN: Ebru BOZCUK

Paslı bir çarkın içinde dönüp

Dururken, etrafımızda değişen mevsimin, inceliklerin farkına bile varamıyoruz ne yazık ki... Ağır bir yorgunluk, umutsuzluk ve isyan hali dört bir yandan bizi kuşatmışken sevinmeyi unuttuğumuzu hatırlayıveriyoruz. O kas sanki artık bizde… Devamını Oku
YAZAN: Ebru BOZCUK

Dört bir yandan, baskın bir erkek diliyle kuşatılmış vaziyetteyiz.
Biz kadınlar çok küçük yaşlardan itibaren o dille şekilleniyoruz esasında.
Hatta çoğu kez kendi hemcinslerimize dahi onların gözüyle bakıyor, onların diliyle konuşmaya başlıyoruz.
"Niye o taytı giymiş ki?", "… Devamını Oku
YAZAN: Ebru Bozcuk

Söze, mahallenin en güzel kızıydı diye başlamayı çok isterdim ama bu biraz abartıya kaçmak gibi olacaktı sanırım. Hoş güzellik kime göre, neye göre bir algıydı o da başka bir konu.

Gülbahar kendi halinde, annesi ile yaşayan bir mahalle kızıydı.

Güzel hayaller kurabilen,… Devamını Oku