Yıl 4, Sayı 46, Kasım 2025

Etkinliğe giden bir anda cezaevinde buluyor kendini. Eda Saraç da onlardan biri. Selvet Bayraktar Tokat, Eda Saraç’ın başına gelenlerden hareketle, yaşadığımız güncel sorunlara parmak basıyor, ‘İtiraz etmek bile ARTIK TUTUKLANMA GEREKÇESİ biri ifade özgürlüğü mü dedi’ yazısında.

‘Hak Mı Hukuk Mu Lütuf Mu’ köşemizde yeni yazarımız Avukat Ceren Kalay Eken karşılıyor bizleri. ‘25 Kasım Kadına Karşı Şiddet ve Mücadele Günü’ olunca, bugünlerde giderek artan şüpheli kadın ölümlerine değiniyor ve devletin ihmallerini anlatıyor, ‘Şüpheli Ölümler Araştırılmalı’ yazısında.

Kötü olaylar bulaşıcıdır diye boşuna demiyorlar. Bugünlerde zehirlenme vakalarıyla sarsılıyoruz. Bu ihmali gözleri görmeyen biri yapsa, kim bilir neler söylenir? Hande Keykubat bu konuya dikkat çekiyor, ‘Kafelerde Doğuştan Üstün Yetenekli! Körler Mi Çalışmalı’ yazısında.

‘Kadının Güncesi’ köşemizde Engelli eğitiminde rant kapısından tutun da kadınların şiddetle mücadelesi, hazırlandıkları KADIN MİTİNGİNE kadar pek çok haber var. Her zamanki gibi Selvet Bayraktar Tokat hazırladı özenle.

Çarpıcı sorunları ele alırken, ‘Kimdi, neydi?’ gibi sorular sorarız. Yeni yazarımız Filiz Ardanuç Küçükkaya, bu soruların yanıtını kadınlar üzerinden veriyor ‘Sahi Kadın Neydi?’ yazısında.

‘Arı Kovanı’ köşemize, çoğunuzun adını duyduğu Nazik Işık’ı çağırmış Şule Sepin İçli. Konuğumuz için, ‘Kadın Mücadelesine Işık Tutan Kadın’ diyor.

Öğretmenler gününüz kutlu olsun. Hasibe Boztepe hem öğretmen hem de anne. İkisi de birbirinden ayıramadığı iki önemli misyon onun için. Bakalım ‘Öğretmen Anne’ yazısında neleri anlatmış o süslü sözleriyle.

‘Lou Andreas-Salome.’ ‘Tarihin Kadın Yüzleri’ köşemizde, Nalân Yılmaz yazısını şöyle özetliyor: ‘Lou Andreas Salome kendi ideallerini yaratmış, Felsefe, sanat eğitimlerine Freud tabanlı olmak üzere bir psikoloji temeli atmış ve dünyadaki ilk kadın filozof.’

Söz konusu Engelliler olunca, riskler onların yerine düşünülür, sanki onlar düşünemiyormuş gibi. Merve Demirdöven, yaşanan bir örnekten yola çıkarak değiniyor bu tür ayrımcılıklara, ‘Meslektaş Mı Müracaatçı Mı’ yazısında.

Selvet Bayraktar Tokat’ın hazırladığı ‘Bilim Dünyasında Bu Ay’ köşemizde öyle ilginç haberler var ki size anlatmak yerine göz atmanızı öneririz. Aldığı kararların perde arkasını, yalnız yaşayanların nasıl değiştiğini, beslenmedeki araştırılan önemli püf noktalarını kim öğrenmek istemez?

Şule Sepin İçli, çok sevdiği yengesinin ölümünden sonra, çoğunuzun kendisinden izler bulacağı duygusal bir yazı hazırlamış. O halde ‘Sevgi Ağacının Gölgesinde’ yazısı ziyaretinizi bekliyor.

‘Duygularımızı İfade Edebiliyor Muyuz’ köşemizde, Menekşe Koçak, engellilerin beklentisi olan engelli bakanlığı meselesini farklı ülkelerdeki uygulamalar bağlamında irdeliyor ‘Engelli Bakanlığı Sorunları Çözer Mi’ yazısında.

Yayla Boztaş, alışveriş, dışarıda yemek yeme konularında, iletişim kuramamanın yarattığı sonuçlara değiniyor, ‘İletişimsizlik’ yazısında.

Selvet Bayraktar Tokat’ın hazırladığı, ‘Sanatın Kadın Sesleri’ köşemizde, acı bir sanat ışığı kaybımız, engelli sporcuyla yaşanan gururumuz, kadınların güncelliğini koruyan haksızlıklara karşı mücadeleleri var.

Yazmamız için pek çok nedenimiz vardır. Ayşen Göreleli, mücadele dolu anılarını öylesine çarpıcı ve etkileyici anlatıyor ki insan yazmaya motive oluyor. ‘Gel de Yazma’ diyor.

Yeni yazarımız Nurdan Morgan, ‘Selvi Boylum Al Yazmalım’ köşemizde, ‘Pembe Nine 107 Yaşında’ öyküsüyle katılıyor bize.

50 yaşını geçenlerin çoğu yaşlanmayı sorun eder ve kabullenmekte zorlanır. Ebru Bozcuk, bambaşka bir bakış açısıyla değerlendiriyor ellili yaşları, ‘Perde Ellili Yaşlar’ yazısında.

‘Zihin Galerisi Bakmadan Görenlerin Müzesi’ köşemizde, Ecem Zafer, öyle güzel betimlemiş ki tabloyu, resme ilgisi olmayanların bile merak duyacağı bir inceleme olacağından hiç kuşkumuz yok. O zaman ziyaret edelim bakalım ‘Öpücük – 1908’ yazısını.

Çocukluğumuzun markası Ören Bayan. Çoğumuzun bir öyküsü vardır belki bununla ilgili. Ergür Altan, neleri anlatmış, ‘Ören Bayan’ın Aşk Defteri’ yazısında.

Rahime Söylemez, ‘Bugün Ne Yiyelim’ köşemizde, kahvaltı için ‘Harika Açma’ yapmamızı öneriyor. Tarif etmesi ondan, denemesi bizden.

Küçük mutlulukları arayıp da bulamayanlar için Emine Kamçı, doğayla çocukları buluşturarak küçük mutlulukları yaşatıyor bizlere ‘Sevginin Mucizesi’ yazısında.

Boşuna dememişler, herkesin yetenekli olduğu alanlar farklı diye. Gülümsün Cambazoğlu, şehirleri anılar katarak tanıtmakta gerçekten usta. Bu kez de Akhisar’ı anlatıyor, ‘Düş’e Yazdım Akhisar Seni’ yazısında.

Teknoloji gelişeli efektler girdi hayatımıza. Ayşe Gülçin İlhan, efektlerin kullanılmasında gerçeklikten nasıl uzaklaştığımızı anlatıyor, ‘Hayatlar Ve Efektler’ yazısında.

Fatma Işık Kaya, hayatın neler getireceği konusundaki belirsizliklerden söz ediyor ‘Sürprizli Hayat’ yazısında.

‘Yüreğimizden Taşanlar’ köşemizin şiiri, Hasibe Boztepe’nin kaleminden. ‘Işıktan Elim.’

‘Umut Şarkıları’ köşemizle sizlere veda edelim artık. Çok üretmişiz. Siz bıkmadan gidelim. Kıraç söylüyor, ‘Sen Varsın Hep Öğretmenim.’ Öğretmenlerin ve tüm emekçilerin değerinin bilinmesi umuduyla.